Yıldız Hakkındaki Gensoru Tbmm Genel Kurulu'nda
AK Parti Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın Türkiye'nin en başarılı enerji bakanlarından birisi olduğunu belirterek, "Kayseri'nin bir evladı Everest tepesi gibi Erciyes tepesi gibidir, istediğiniz kadar taş atın, dünyada enerji politikalarında sözü dinlenen, ağzından çıkan lafa bakılan bakandır" dedi.
AK Parti'li Fındıklı, TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız hakkında verdiği gensoru önergesi üzerinde grubu adına yaptığı konuşmada, gensorunun içeriğine bakmak gerektiğini vurgulayarak, "CHP'nin içinde madencilikten anlayan milletvekilleri var. Keşke bu önergeyi verirken iddiaları, bu arkadaşlarına inceletseler ve onlardan gerekli bilgileri alsalardı. Eğer alsalardı burada mahcup duruma düşmezlerdi" dedi.
Önergenin başlığında "ihale usulsüzce verildi" denildiğini, ancak içinin boş olduğunu belirten Fındıklı, "Burada mesele, siyaseten bir varlık gösteremeyen muhalefetin çırpınışları ile alakalıdır. Gensorunun içine petrolle ilgili konuları koymak, 'ben gensorunun içeriğine güvenmiyorum, o yüzden içine başka şeyler koyuyorum' demektir" diye konuştu.
Fındıklı, CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun laf atması üzerine, "Edep hudutlarını aşarak konuşuyorsun. Taner Yıldız'la ilgili kişisel kinin olabilir ama bunu burada kişiselleştiremezsin" dedi.
Önergedeki "Genel müdür, yönetim kurulu kararı olmadan sözleşmede süre uzatımı kararı veriyor" iddiasının asılsız olduğunu kaydeden Fındıklı, yapılan işin sadece süre uzatımı ile alakalı olduğunu ve bu süre uzatımında da usulsüz verilen yeni tahsisler olmadığını söyledi.
Fındıklı, yerinden kendisine laf atan CHP İçel Milletvekili Ali Rıza Öztürk'e, "Bağırma, ne bağırıyorsun" cevabını verdi.
CHP'nin, başta ekonomi ve sosyal alanda olmak üzere hiç bir alanda stratejisinin olmadığını ifade eden Fındıklı, "(HES'e, nükleere, doğalgaza, rüzgara karşı çıkarım.) Geriye güneş enerjisi ile tezek kaldı. Türkiye'nin enerji politikası böyle yürütülmez. Taner Yıldız'a taş atarak prim yapacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Taner Yıldız, Türkiye'nin en başarılı enerji bakanlarından biridir. Türkiye'yi Ortadoğu'da enerji oyuncusu yapmıştır. Devletin aklı varsa, Taner Yıldız'ın tecrübelerinden, yaptığı çalışmalardan ve birikimlerden istifade eder. Kayseri'nin bir evladı Everest tepesi gibi Erciyes tepesi gibidir, istediğiniz kadar taş atın, Taner Yıldız dünyada enerji politikalarında sözü dinlenen, onunla tartışılan, ağzına, ağzından çıkan lafa bakılan bir bakandır. Siz uyduruk şeylerle bir insanın kişisel onurunu ve haysiyetini tartışmaya açarsanız, sizin de kişiliğiniz, onurunuz ve haysiyetiniz tartışmaya açılır. Gündem saptırmaya yönelik bütün gensoru çalışmalarının aleyhindeyiz" diye konuştu.
- "Doğru politikanız olsaydı, bakanın Erbil'e giden uçağı Kayseri'ye iner miydi?"
Sataşma gerekçesiyle kürsüye gelen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Enerjide, sizden önce ne kadar dışa bağımlıydık, şimdi ne kadar bağımlıyız. Bölge ve enerji konusunda doğru politikanız olsaydı, bakanın Erbil'e giden uçağı Kayseri'ye iner miydi? Buraya gelerek, hamaset yaparak yolsuzluğu örtemezsiniz. Bunun altında ezim ezim ezileceksiniz" diye konuştu.
CHP'li Öztürk de "AK Parti'li hatip o kadar bilgisiz ki ben maden mühendisiyim, aynı zamanda da hukukçuyum, sözleşmeleri yorumlayabilecek kadar hukuk bilgim var. Sen cahilliğini, başkasına saldırarak mı kapatacaksın" dedi.
Kendisine laf atan Fındıklı'ya, "Sus, terbiyesizlik yapma" yanıtını veren Öztürk, "Bizim fıtratımızda yolsuzluk, hırsızlık yoktur, yolsuzluk yapılırken seyretmek de yoktur" diye konuştu.
Kürsüden ayrılırken, Fındıklı ile tartışmayı sürdüren ve sinirlenen Öztürk'ü, milletvekili arkadaşları sakinleştirerek yerine oturttu.
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, "Konuyu kişiselleştirmeyin, konuyu içinde, özüyle tartışın" diyerek milletvekillerini uyardı.
CHP'li Erdoğdu da süre uzatımıyla firmalara yeni kömür sahaları verildiğini iddia ederek, "İhale yaparak kömür alması gereken kurum, bu kömürü nasıl fahiş fiyatlarla satın alıyor? Süre uzatımı da genel müdürün tek imzasıyla yapılıyor. Soma'da 301 madenci bu dayıbaşı sistemi nedeniyle, bakan görevini yapmadığı için öldü" dedi.
- "Bakana 9 sayfalık mektup yazdım"
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu ise İmbat A.Ş. ve ve Soma A.Ş. ile başlangıçta yapılan sözleşmeler makul sözleşmeler iken, 2013'ten sonra yapılan süre uzatımı anlaşmalarında, kamu ihale mevzuatına aykırı işlemler yapıldığını iddia etti.
Bir bakanı suçlamanın güzel bir hadise olmadığını belirten Kuşoğlu, "Bu konuyu aylar önce kendisine anlattım, 'böyle bir durum var, bir şeyler yapın' dedim. 'Tamam' dedi.
Yazılı soru önergeleri verdim. Bütçe görüşmeleri sırasında tekrar konuştum ama hiçbirisine cevap veremedi" dedi.
Bakan Yıldız'a ayrıca yazdığı 9 sayfalık mektupta konuyu bir kez daha anlattığını belirten Kuşoğlu, bu mektubu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na, Sayıştay Başkanı'na, Plan ve Bütçe ile KİT komisyonlarının başkanları ile üyelerine de gönderdiğini söyledi.
Bülent Kuşoğlu, İmbat A.Ş. ile 2004'te yapılan ilk sözleşmede yönetim kurulu kararı olduğunu, ancak 8 Ekim 2013'te yapılan ve sürenin 2028'e kadar uzatıldığı sözleşmede yönetim kurulu kararı olmadığını savunarak, şöyle konuştu:
"Yıllık 3 milyon ton kömür çıkarılacağını hesaplarsak, 13 yılda 39 milyon ton kömür yapar. İhalesiz bir şekilde, yönetim kurulu kararı olmaksızın bu kadar kömür veriliyor. TKİ'nin İmbat A.Ş'den alacağı kömürün fiyatı yaklaşık 2.5 milyar lira yapıyor. Soma A.Ş. ile de rödovans sözleşmesi yapılıyor. TKİ, 8 Ekim 2013'te iki firmaya da yönetim kurulu kararı olmadan süre uzatımı yapıyor. Bu şirketin çıkaracağı kömürün fiyatı ise 1 milyar 750 milyon lira. Toplamda 4 milyar lirayı aşan bir avanta sözkonusu."
Konunun bağımsız yargıya da intikal ettiğini belirten Kuşoğlu, Bakan Yıldız'ın daha önceden istifa etmesi gerekirken etmediğini belirterek, "Hesap vermekten korktuğu için istifa edemedi bugüne kadar" dedi.
Kaynak: AA
Önergenin başlığında "ihale usulsüzce verildi" denildiğini, ancak içinin boş olduğunu belirten Fındıklı, "Burada mesele, siyaseten bir varlık gösteremeyen muhalefetin çırpınışları ile alakalıdır. Gensorunun içine petrolle ilgili konuları koymak, 'ben gensorunun içeriğine güvenmiyorum, o yüzden içine başka şeyler koyuyorum' demektir" diye konuştu.
Fındıklı, CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun laf atması üzerine, "Edep hudutlarını aşarak konuşuyorsun. Taner Yıldız'la ilgili kişisel kinin olabilir ama bunu burada kişiselleştiremezsin" dedi.
Önergedeki "Genel müdür, yönetim kurulu kararı olmadan sözleşmede süre uzatımı kararı veriyor" iddiasının asılsız olduğunu kaydeden Fındıklı, yapılan işin sadece süre uzatımı ile alakalı olduğunu ve bu süre uzatımında da usulsüz verilen yeni tahsisler olmadığını söyledi.
Fındıklı, yerinden kendisine laf atan CHP İçel Milletvekili Ali Rıza Öztürk'e, "Bağırma, ne bağırıyorsun" cevabını verdi.
CHP'nin, başta ekonomi ve sosyal alanda olmak üzere hiç bir alanda stratejisinin olmadığını ifade eden Fındıklı, "(HES'e, nükleere, doğalgaza, rüzgara karşı çıkarım.) Geriye güneş enerjisi ile tezek kaldı. Türkiye'nin enerji politikası böyle yürütülmez. Taner Yıldız'a taş atarak prim yapacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Taner Yıldız, Türkiye'nin en başarılı enerji bakanlarından biridir. Türkiye'yi Ortadoğu'da enerji oyuncusu yapmıştır. Devletin aklı varsa, Taner Yıldız'ın tecrübelerinden, yaptığı çalışmalardan ve birikimlerden istifade eder. Kayseri'nin bir evladı Everest tepesi gibi Erciyes tepesi gibidir, istediğiniz kadar taş atın, Taner Yıldız dünyada enerji politikalarında sözü dinlenen, onunla tartışılan, ağzına, ağzından çıkan lafa bakılan bir bakandır. Siz uyduruk şeylerle bir insanın kişisel onurunu ve haysiyetini tartışmaya açarsanız, sizin de kişiliğiniz, onurunuz ve haysiyetiniz tartışmaya açılır. Gündem saptırmaya yönelik bütün gensoru çalışmalarının aleyhindeyiz" diye konuştu.
- "Doğru politikanız olsaydı, bakanın Erbil'e giden uçağı Kayseri'ye iner miydi?"
Sataşma gerekçesiyle kürsüye gelen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Enerjide, sizden önce ne kadar dışa bağımlıydık, şimdi ne kadar bağımlıyız. Bölge ve enerji konusunda doğru politikanız olsaydı, bakanın Erbil'e giden uçağı Kayseri'ye iner miydi? Buraya gelerek, hamaset yaparak yolsuzluğu örtemezsiniz. Bunun altında ezim ezim ezileceksiniz" diye konuştu.
CHP'li Öztürk de "AK Parti'li hatip o kadar bilgisiz ki ben maden mühendisiyim, aynı zamanda da hukukçuyum, sözleşmeleri yorumlayabilecek kadar hukuk bilgim var. Sen cahilliğini, başkasına saldırarak mı kapatacaksın" dedi.
Kendisine laf atan Fındıklı'ya, "Sus, terbiyesizlik yapma" yanıtını veren Öztürk, "Bizim fıtratımızda yolsuzluk, hırsızlık yoktur, yolsuzluk yapılırken seyretmek de yoktur" diye konuştu.
Kürsüden ayrılırken, Fındıklı ile tartışmayı sürdüren ve sinirlenen Öztürk'ü, milletvekili arkadaşları sakinleştirerek yerine oturttu.
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, "Konuyu kişiselleştirmeyin, konuyu içinde, özüyle tartışın" diyerek milletvekillerini uyardı.
CHP'li Erdoğdu da süre uzatımıyla firmalara yeni kömür sahaları verildiğini iddia ederek, "İhale yaparak kömür alması gereken kurum, bu kömürü nasıl fahiş fiyatlarla satın alıyor? Süre uzatımı da genel müdürün tek imzasıyla yapılıyor. Soma'da 301 madenci bu dayıbaşı sistemi nedeniyle, bakan görevini yapmadığı için öldü" dedi.
- "Bakana 9 sayfalık mektup yazdım"
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu ise İmbat A.Ş. ve ve Soma A.Ş. ile başlangıçta yapılan sözleşmeler makul sözleşmeler iken, 2013'ten sonra yapılan süre uzatımı anlaşmalarında, kamu ihale mevzuatına aykırı işlemler yapıldığını iddia etti.
Bir bakanı suçlamanın güzel bir hadise olmadığını belirten Kuşoğlu, "Bu konuyu aylar önce kendisine anlattım, 'böyle bir durum var, bir şeyler yapın' dedim. 'Tamam' dedi.
Yazılı soru önergeleri verdim. Bütçe görüşmeleri sırasında tekrar konuştum ama hiçbirisine cevap veremedi" dedi.
Bakan Yıldız'a ayrıca yazdığı 9 sayfalık mektupta konuyu bir kez daha anlattığını belirten Kuşoğlu, bu mektubu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na, Sayıştay Başkanı'na, Plan ve Bütçe ile KİT komisyonlarının başkanları ile üyelerine de gönderdiğini söyledi.
Bülent Kuşoğlu, İmbat A.Ş. ile 2004'te yapılan ilk sözleşmede yönetim kurulu kararı olduğunu, ancak 8 Ekim 2013'te yapılan ve sürenin 2028'e kadar uzatıldığı sözleşmede yönetim kurulu kararı olmadığını savunarak, şöyle konuştu:
"Yıllık 3 milyon ton kömür çıkarılacağını hesaplarsak, 13 yılda 39 milyon ton kömür yapar. İhalesiz bir şekilde, yönetim kurulu kararı olmaksızın bu kadar kömür veriliyor. TKİ'nin İmbat A.Ş'den alacağı kömürün fiyatı yaklaşık 2.5 milyar lira yapıyor. Soma A.Ş. ile de rödovans sözleşmesi yapılıyor. TKİ, 8 Ekim 2013'te iki firmaya da yönetim kurulu kararı olmadan süre uzatımı yapıyor. Bu şirketin çıkaracağı kömürün fiyatı ise 1 milyar 750 milyon lira. Toplamda 4 milyar lirayı aşan bir avanta sözkonusu."
Konunun bağımsız yargıya da intikal ettiğini belirten Kuşoğlu, Bakan Yıldız'ın daha önceden istifa etmesi gerekirken etmediğini belirterek, "Hesap vermekten korktuğu için istifa edemedi bugüne kadar" dedi.