Nesli Tehlike Altındaki Kelaynaklar, Hayvanat Bahçesinde Çoğaltılacak
Orman ve Su İşleri Bakanlığının desteğiyle yürütülen proje kapsamında popülasyonunun arttırılması amacıyla Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi'ne 4 kelaynak verildi.
Darıca Hayvanat Bahçesi Veteriner Hekimi Elçin Göktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvanat bahçesinde 2 dişi kelaynak bulunduğunu belirterek, nesli tehlike altındaki kuşlar için proje hazırladıklarını söyledi.
Bunun için Orman ve Su işleri Bakanlığına başvurdukların anlatan Göktaş, bakanlıktan gelen heyetin kelaynakların bakımının yapıldığı barınakta inceleme yaptıklarını dile getirdi.
İncelemenin ardından barınağın doğal yaşam şartlarına uygun, kendilerinin de gerekli teknik bilgi ve donanıma sahip olduklarının tespit edildiğini aktaran Göktaş, "Bize 4 kelaynak vermeyi kabul ettiler. İki dişi kelaynağımız olduğu için 2 erkek kelaynak geldi. Diğerleri ise çift olarak geldi. Geldikleri zaman buradaki kelaynakların barınağına saldık ve beraber anlaştıklarını gördük. Hatta yuva yapımına bile başladılar. Gerekli takibi yapıyoruz" diye konuştu.
Göktaş, şöyle devam etti:
"Kelaynaklarımız zaten eşleri olmadığı halde yumurta yapıyordu, şimdi eşleri geldiği için yumurtaların döllü olacağını umut ediyoruz. Hayvanat bahçesinde belirli nüfusa ulaştıktan sonra elde ettiğimiz yavruları, yavaş yavaş doğaya salmaya başlayacağız. Böylelikle popülasyon giderek artmaya başlayacaktır. Belki de kelaynakların nesli tehlike altında olmayacak."
- "Yeni gelen kuşlar kaynaşmaya başladı"
Göktaş, kelaynakların şubat ve martta üremeye başladıkları bilgisini verdi.
Kelaynakların Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde, Fas'ta ve Suriye'de yaşadıklarını, nesillerinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkati çekerek, "Yanlış tarım politikaları, sulak alanların giderek kuruması ve tarım alanlarında zehirli ilaçların kullanılması buna sebep oluyor. Bu yüzden bakanlık, Şanlıurfa Birecik'te açtığı istasyonla üretime destek veriyor. Yeni gelen kuşlar kaynaşmaya başladı, önümüzdeki dönem bir yavru alabilme ihtimalimiz bulunuyor" diye konuştu.
Göktaş, kelaynakların kırmızı ibişlerle yaşadıklarını kaydederek, "Birbirlerine yakın türler arasında anlaşmazlık çıkmıyor. Beslenmeleri de hemen hemen aynı, birkaç farklılık dışında. Sosyal hayvanlar oldukları için kalabalık ortamda yaşamayı seviyorlar. Bu yüzden burada beraber yaşayabiliyorlar" İfadesini kullandı.
Kaynak: AA
Bunun için Orman ve Su işleri Bakanlığına başvurdukların anlatan Göktaş, bakanlıktan gelen heyetin kelaynakların bakımının yapıldığı barınakta inceleme yaptıklarını dile getirdi.
İncelemenin ardından barınağın doğal yaşam şartlarına uygun, kendilerinin de gerekli teknik bilgi ve donanıma sahip olduklarının tespit edildiğini aktaran Göktaş, "Bize 4 kelaynak vermeyi kabul ettiler. İki dişi kelaynağımız olduğu için 2 erkek kelaynak geldi. Diğerleri ise çift olarak geldi. Geldikleri zaman buradaki kelaynakların barınağına saldık ve beraber anlaştıklarını gördük. Hatta yuva yapımına bile başladılar. Gerekli takibi yapıyoruz" diye konuştu.
Göktaş, şöyle devam etti:
"Kelaynaklarımız zaten eşleri olmadığı halde yumurta yapıyordu, şimdi eşleri geldiği için yumurtaların döllü olacağını umut ediyoruz. Hayvanat bahçesinde belirli nüfusa ulaştıktan sonra elde ettiğimiz yavruları, yavaş yavaş doğaya salmaya başlayacağız. Böylelikle popülasyon giderek artmaya başlayacaktır. Belki de kelaynakların nesli tehlike altında olmayacak."
- "Yeni gelen kuşlar kaynaşmaya başladı"
Göktaş, kelaynakların şubat ve martta üremeye başladıkları bilgisini verdi.
Kelaynakların Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde, Fas'ta ve Suriye'de yaşadıklarını, nesillerinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkati çekerek, "Yanlış tarım politikaları, sulak alanların giderek kuruması ve tarım alanlarında zehirli ilaçların kullanılması buna sebep oluyor. Bu yüzden bakanlık, Şanlıurfa Birecik'te açtığı istasyonla üretime destek veriyor. Yeni gelen kuşlar kaynaşmaya başladı, önümüzdeki dönem bir yavru alabilme ihtimalimiz bulunuyor" diye konuştu.
Göktaş, kelaynakların kırmızı ibişlerle yaşadıklarını kaydederek, "Birbirlerine yakın türler arasında anlaşmazlık çıkmıyor. Beslenmeleri de hemen hemen aynı, birkaç farklılık dışında. Sosyal hayvanlar oldukları için kalabalık ortamda yaşamayı seviyorlar. Bu yüzden burada beraber yaşayabiliyorlar" İfadesini kullandı.