Artvin Barosu'ndan 'İç Güvenlik Paketi'Ne Tepki
Artvin Barosu Başkanı Ali Uğur Çağal, "İç güvenliği sağlamanın yolu, demokrasiyi ve insan haklarını kısıtlamaktan değil, geliştirmekten geçer " dedi.
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi İzzet Varan, CHP İl Başkanı Ali Yücel Kurt, Artvin Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Ahmet Biber, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Demirhan Elçin, Yeşil Artvin Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan, Artvin Barosu yönetim kurul üyeleri, ilçelerden gelen baro üyeleri ve bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Kızılay İş Hanı önünde toplandı.
Baro Başkanı Çağal, kamuoyunda "İç Güvenlik Paketi" olarak anılan torba yasa ile polis ve jandarmaya verilen yetkilerin toplumsal huzuru bozacak şekilde orantısız ve denetimsiz biçimde arttırıldığını savundu.
Çağal, "Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı yasalaştığı takdirde, insan hak ve özgürlüklerini, Anayasamıza ve Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'ne aykırı biçimde kısıtlayan vahim sonuçlar doğuracaktır. Bu paketle varılacak yer, demokrasi değil, siyasi iktidara muhalif duruş sergileyen, hatta öneri getirmeye teşebbüs eden vatandaşların bastırıldığı, hapsedildiği farklı bir rejimdir. İnsani, toplumsal, siyasi ve ekonomik bedelleri çok yüksek olacak bu vahim hataya düşülmemesi için Yüce Meclisimize ve Hükümete kamuoyu önünde çağrıda bulunuyoruz. Hiçbir soruna çözüm getirmeyecek, büyük sorunlara yol açacak bu paketin geri çekilmesini sağlayınız. Günlük siyasetin değil, demokrasinin gereğini yapalım. Hep birlikte çalışalım, demokrasiyi ve adaleti ülkemizde hakim kılalım" dedi.
İç Güvenlik Paketi ile 130 maddenin değişeceğini bunlardan en önemlisinin hakim ve savcıların yetkilerinin vali, kaymakam ve polis amirine devredilmesi olduğunu söyleyen Çağal, "Bir polis amiri iç kimseye bir şey demeden herhangi bir insanı 48 saat gözaltında tutabilecek. Daha sonra 'pardon' deyip salı verecek. Silah kullanma yetkileri artırılacak. Bu yasanın hukuk deryasında yeri yok. Hukuk olarak geriye doğru gidiyoruz. Hukuk devleti olmaktan çıkıp polis devleti oluyoruz" diye konuştu.
Kaynak: AA
Baro Başkanı Çağal, kamuoyunda "İç Güvenlik Paketi" olarak anılan torba yasa ile polis ve jandarmaya verilen yetkilerin toplumsal huzuru bozacak şekilde orantısız ve denetimsiz biçimde arttırıldığını savundu.
Çağal, "Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı yasalaştığı takdirde, insan hak ve özgürlüklerini, Anayasamıza ve Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'ne aykırı biçimde kısıtlayan vahim sonuçlar doğuracaktır. Bu paketle varılacak yer, demokrasi değil, siyasi iktidara muhalif duruş sergileyen, hatta öneri getirmeye teşebbüs eden vatandaşların bastırıldığı, hapsedildiği farklı bir rejimdir. İnsani, toplumsal, siyasi ve ekonomik bedelleri çok yüksek olacak bu vahim hataya düşülmemesi için Yüce Meclisimize ve Hükümete kamuoyu önünde çağrıda bulunuyoruz. Hiçbir soruna çözüm getirmeyecek, büyük sorunlara yol açacak bu paketin geri çekilmesini sağlayınız. Günlük siyasetin değil, demokrasinin gereğini yapalım. Hep birlikte çalışalım, demokrasiyi ve adaleti ülkemizde hakim kılalım" dedi.
İç Güvenlik Paketi ile 130 maddenin değişeceğini bunlardan en önemlisinin hakim ve savcıların yetkilerinin vali, kaymakam ve polis amirine devredilmesi olduğunu söyleyen Çağal, "Bir polis amiri iç kimseye bir şey demeden herhangi bir insanı 48 saat gözaltında tutabilecek. Daha sonra 'pardon' deyip salı verecek. Silah kullanma yetkileri artırılacak. Bu yasanın hukuk deryasında yeri yok. Hukuk olarak geriye doğru gidiyoruz. Hukuk devleti olmaktan çıkıp polis devleti oluyoruz" diye konuştu.