Kılıçdaroğlu'ndan İç Güvenlik Paketi'ne Eleştiri

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İç Güvenlik Reform Paketi'yle ilgili, "Yeni bir yasa getiriyorlar, bundan sonra vatandaş 'hırsız var' deyince tutuklayıp hapse atacaklar.

Biz karşı çıkıyoruz, 'vay efendim niye karşı çıkıyorsunuz, bırakın da ben rahatlıkla hırsızlık yapayım' diyorlar. Biz buna izin mi vereceğiz" dedi.


CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında toplandı. Toplantı öncesi gazetecilere açıklama yapan Kılıçdaroğlu, İç Güvenlik Paketi'ne ilişkin sert eleştirilerde bulundu.

Her gün parlamentoya yeni bir yasak getirildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "En son yasakladıkları şey, 'hırsız var' diye bağırmak. 'Hırsız var' demek şu anda Türkiye'de yasaktır. Yeni bir yasa getiriyorlar, bundan sonra vatandaş 'hırsız var' deyince tutuklayıp hapse atacaklar. Biz karşı çıkıyoruz, 'vay efendim niye karşı çıkıyorsunuz, bırakın da ben rahatlıkla hırsızlık yapayım' diyorlar. Biz buna izin mi vereceğiz. Bizim inancımız buna izin vermez, bizim dinimiz de ahlakımız da buna izin vermez. Ama bunlar yasal olarak izin almak istiyorlar. 'Yolsuzluk yapacağız, kimse bize dokunmasın' diyorlar" ifadelerini kullandı.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Türkiye'de "Mutluluk Düzeyi Araştırması"ndan rakamları paylaşan Kılıçdaroğlu, son 12 yılda Türkiye'de "mutlu toplum" istatistiklerinde ciddi bir düşüş yaşandığını belirterek, "Eğer insanların işi, aşı olsa neden mutlu olmasınlar, burası temel nokta" dedi.

"AİLENİN YETERİ KADAR GELİR OLSUN 3 ÇOCUK DA YAPAR, 5'TE"
Kılıçdaroğlu, "3 çocuğun peşindeler. Önce aile huzur var mı yok mu önce ona bak. Bu aile geçinebiliyor mu geçinemiyor mu önce bir onu sağla bakalım. Sen meraklanma, ailenin geliri olsun, yeteri kadar çocuklarına baksın, 3'te yapar 5'te yapar. Aç bırakıyorsun, 'çocuk yap' diyorsun. Neden, çünkü 'çocuk da aç olsun, bana muhtaç olsun' diyorsun. Neden onun işi, aşı, geliri olmasın. 'Benim kulum, kölem olsun' diyor. Hangi inançta var, kulun kula köle olduğu" şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, araştırmalara göre, Türkiye'de boşanma sebeplerinin temelinde ekonomik sorunlar olduğunu ikinci neden olarak ise aile içi şiddetin ön plana çıktığını dile getirdi.

"OKULLARIN ÖNÜNE PEYNİR-EKMEK GİBİ UYUŞTURUCU SATILIYOR"
Okulların önünde peynir-ekmek gibi uyuşturucu satıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "CHP olarak dikkati çektik. Uyuşturucu ciddi bir felakettir, Anneleri, perişan ediyor, gelin önlemini alalım dedik. TBMM'ne araştırma önergeleri verildi.

Bu önergeler AK Parti oylarıyla reddedildi. Çünkü bunların derdi vatandaşın derdine çare üretmek değil ceplerini doldurmak" dedi.

"Türkiye'de toplumsal çöküntü var" diye konuşan Kılıçdaroğlu, "AK Parti'nin hayat geçirdiği bütün politikalar çökmüştür. Başarılı oldukları bir tek politika bile yoktur. Eğer hırsızlığı ve yolsuzluğu bir politika olarak benimsiyorlarsa onda başarılılar, kimse ellerine su dökemez. Ekonomi politikasının neresinde başarı var. 29 milyon insanın yoksulluk sınırı içinde yaşadığı bir ülkeyi 12 yıldır yöneteceksiniz ve engelleyemeyeceksiniz. Bunu başarı olarak satacaksınız" değerlendirmesinde bulundu.

Hükümetin sağlık politikalarını sert bir dille eleştiren Kılıçdaroğlu, "Şanlıurfa'ya gittik. 6 metrekarelik odada 9 çocuk ve annesi beraber kalıyor. Kendinize kaçak saray yaptıracağınıza, Şanlıurfa'ya hastane yaptırmak hiç mi aklınıza gelmedi. Gelmez çünkü onlar saltanat meraklısı, vatandaşın derdiyle onlar ilgilenmezler ki. Emeklilere de soruyorum, hangi sağlıktan memnunsunuz. Hastaneye gidiyorsunuz para, ilaç alıyorsunuz para, maaşınızı çekiyorsunuz, bakıyorsunuz oradan da çekilmiş. Sizi artık para makinesi olarak görüyorlar" dedi.

Kılıçdaroğlu, AK Parti hükümetlerinin tarım politikalarının da başarısız olduğunu, hayatından memnun olan hiçbir çiftçi kalmadığını dile getirdi.

"TÜRKİYE DIŞ POLİTİKADA YALNIZLAŞTI"
Türkiye'nin dış politikada ise yalnızlaştığını savunan Kılıçdaroğlu, "Sen Türkiye'yi nasıl dış politikada yalnız bırakırsın. Ortadoğu'ya, Avrupa'ya, Türki Cumhuriyetlere, Uzak Doğu'ya gidin içine kapanan, dışlanan bir Türkiye var. Bunların dış politikası Kuzey Kore modeli... Dış politikada Türkiye'nin bir onuru, şerefi, saygınlığı var. Siz Türkiye'yi nasıl bu konuma getirirsiniz. 'Suriyelilere iş vereceğiz' diyorlar. Türkiye'de 5.5 milyon insan işsiz var, sen önce kendi vatandaşına iş bul. Karamsar bir tablo çizdiğimi biliyorum ama gerçekleri bu ülkenin bütün insanlarının öğrenmesi lazım, hiç kimsenin de umutsuzluğa kapılmaması lazım. Umutsuzluk bizim kitabımızda yok. Türkiye'yi kesinlikle aydınlığa taşıyacağız. Bu bizim namus görevimiz. Ne kadar baskı yaparlarsa yapsınlar, ne kadar susturmaya çalışırlarsa sustursunlar, biz mücadelemizi yapacağız. Bu mücadele hak, onur, demokrasi ve ahlak mücadelesidir, sıradan bir mücadele değildir" şeklinde konuştu.

"77 MİLYONUN ÖNÜNCE AÇIK ÇEK VERİYORUZ"
"Kesinlikle kutuplaşma, toplumu bölmek istemiyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Sayın Davutoğlu, siyasette temizlik, ahlak ve düzey mi istiyorsun gel siyasi ahlak yasasını beraber çıkaralım. Her türlü desteği vereceğiz. 77 milyonun önünde açık çek veriyoruz, gelin siyasi ahlak yasasını çıkaralım. Türkiye'de şeffaflığı sağlayacağız. İl, ilçe başkanları mal bildiriminde bulunacak, milletvekillerinin mal bildirimi şeffaf olacak' dediniz. Açık çek veriyorum, kanun tasarısını getir, CHP olarak hemen destekleyeceğiz. Öyle seçim sonrası, seçim öncesi değil getir hemen destekleyeceğiz. Hiçbir tereddüdümüz yok. Ahlak mı, namus mu CHP'den destek var. Getir, hemen destek vereceğiz, parlamentodan çıkaralım. Demek ki biz muhalefet olarak bu ülkenin çıkarı neyi öngörüyorsa ona destek veriyoruz. Huzurlu bir toplum istiyoruz, barış içinde yaşamak istiyoruz.

İşsizlikle mücadele bizim en temel sorun alanımızdır ve CHP'nin odağındadır. İşsizliği çözeceğiz, bizim boynumuzun borcudur. Bunlar çözemezler, biz çözeceğiz, dış politikayı yeniden yapılandıracağız. Suriye'de, Irak'ta, diğer ülkelerde Türkiye'nin saygınlık kazanması için yeniden mücadele edeceğiz. Suriye'de kavga bitecek, Müslümanlar birbirini öldürmeyecek. Suriyeli kardeşlerimize diyeceğiz ki 'bak sizin için 5.5 milyar dolar para harcadık, savaş bitti, ülkene dön. Babanını, dedenin topraklarına dön. Kendi ülkemde ben kendi çocuklarıma iş bulacağım' diyeceğiz. Hepsini kendi ülkelerine göndereceğiz. Bu ülkede huzuru sağlayacağız."

"KADINI AİLENİN BEL KEMİĞİ, ORTA DİREĞİ YAPACAĞIZ"
Yoksulluğu bir sömürü aracı olarak kullanmayacaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Her aile sosyal devletin güvencesi altında olacak, her ailenin kendi sigortası olacak. Hiçbir aile aç ve açıkta kalmayacak. Kadını ailenin bel kemiği, orta direği yapacağız. Onurlu bir birey, saygın bir birey olacak ailede kadın. Aile sigortasını yapacağız. Onun rakamlarını önümüzdeki günlerde açıklayacağım. Bu ülkeye yoksulluk yakışmıyor. 21. yüzyılın Türkiye'sine yoksulluk yakışmıyor. Onlar kendi ceplerini doldurdular, sözüm söz biz halkın cebini dolduracağız" dedi.

"EMEKLİLER BİRER MAAŞ İKRAMİYE ALACAK"
Emeklilere bir sözü olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ramazan ve Kurban Bayramında huzur içinde bayramlarını yapacaklar. Birer maaş ikramiye alacaklar. Kurbanlarını borç almadan kesecek. Huzurlu bir toplum yapacağız bu ülkeyi, ahdimiz var. Bu kadim ülkeyi huzurlu bir ülke haline getireceğiz. Kavgadan, dövüşten uzak duracağız. O onu dedi, bu bunu dedi, bunları bırakıyorum. Açık ve net söylüyorum, bu ülkenin çıkarı için hangi yasayı getiriyorlarsa kesintisiz destek vereceğiz" diye konuştu.

"SİYASETTE KUTUPLAŞMAYA SON VERECEĞİZ"
Siyasette kutuplaşmaya son vereceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Kutuplaşma insanımıza zarar veriyor. Birimizi karalamak doğru değil ama bu eksiği, yanlışı dile getirmemek anlamına sakın gelmesin. Her siyasi görüşün parlamentoda temsil edilmesini istiyoruz. Milli irade hırsızlığına izin veren 12 Eylül darbe yasasının değişmesini istiyoruz. Milletvekillerinin genel başkanların değil milletin kendisinin seçmesini istiyoruz. Varsa parlamentoya getir, açık çek veriyoruz, destekleyeceğiz. Siyasi Partiler Yasasını, lider sultasını öngören yasayı getir, destek vereceğiz" ifadelerini kullandı.

"AYAKKABI KUTUSU GÖSTERMEK YASAK"
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Direnme hakkından söz ettim. Evrensel bir haktan söz ettim. Hemen 'vay efendim, bunlar molotof kokteyli alacaklar, atacaklar yok bilmem yüzünü kapacaklar, bunları CHP koruyoruz.' Bu, hayatımda duyduğum en saçma, en düzeysiz, eleştiridir. Açıkça söyleyeyim en ahlaksızca eleştiridir. Biz ne zamandan beri molotof kokteyli savunduk, yüzünü kapatan insanları ne zaman savunduk, zaten suç onlar... Şimdi yeni yasak getirecekler, 'hırsız var' demek yasak. Bunun neresi yasak. Bana söyleyin dünyanın neresinde bir vatandaş 'hırsız var' denilince tutuklanır. Ayakkabı kutusunu göstermek yasak. Onları alıp hapse atacaklar, getirdikleri kanunun asıl amacı bu yoksa diğeri var zaten. Saklıyorlar onu, bir yerlere saklıyorlar, vatandaş öğrenmesin diye. Ama biz bu toplumu çağdaş uygarlığa taşıyacağız. Gücümüz, kapasitemiz, mücadelemiz var. Bu toplumu taşıyacağız, taşımak zorundayız, bu bizim temel görevimizdir, namus görevimizdir bizim. Bir kişi kalsak bile bunun mücadelesini vereceğiz."
Kaynak: İHA