ABD'de Paralel Yapı'ya Ait Okullardaki Usülsüzlükler
Uluslararası hukuk firması Amsterdam&Partners LLP şirketi yöneticisi Robert Amsterdam, Paralel Yapı'nın ABD'deki okullarının, kuşkulu şekilde öğretmenler için alınan H1-B vizeleriyle öğretmenlerin gelirlerinin belirli bir kısmına el koyarak, insan kaçakçılığı kanunlarını ihlal ettiğini söyledi.
Robert Amsterdam, ABD’nin başkenti Washington’daki Ulusal Basın Kulübü’nde “Paralel Yapı” ile ilgili araştırmalar hakkında konuştu. ABD’deki Paralel Yapı’nın okullarının usulsüzlüklerine ilişkin bilgiler veren Amsterdam, yapının ülke genelinde yaklaşık 130 sözleşmeli okula (charter school) sahip olduğunu kaydetti. Amsterdam, söz konusu okulların işletilmesinde birçok yasa dışı uygulamanın varlığına dikkati çekti.
- "Madem masum, niçin gizli toplantı yapıyorlar?"
Bu okullarda çalışan Türk öğretmenlerin haftada bir defa yapılanmalarının durumuna ilişkin gizli toplantı yaptığını bildiklerini kaydeden Amsterdam, bu toplantılarda “başarı” olarak kabul edilen hedeflerin öğretmenler tarafından yakalanması halinde bu öğretmenlerin ödül olarak Pensilvanya’daki “liderleri” Fetullah Gülen’in yanına götürüldüğünü öğrendiklerini anlattı.
Amsterdam, Paralel Yapı’nın “masum” olduğunun sürekli söylendiğini hatırlatarak, "Madem ki bu yapılanma masum, niçin öğretmenleri gizli toplantılar yapıyor?" sorusunu sordu.
Bu sorunun, yapılanmanın okullarına ilişkin ABD’deki en büyük soru işaretlerinden birini oluşturduğunu kaydeden Amsterdam, okullarda çalışan Amerikalı ve Türk öğretmenlere sorular yöneltildiğinde yanlışların görülebileceğini belirterek, "Okullarda, Türk öğretmenlerin ve Amerikalı öğretmenlerin size ileteceği iki farklı işleyişin bulduğunu göreceksiniz" dedi.
Okullardaki öğretmenlerin herhangi bir kritere sahip olmadan görevlendirildiklerini bildiren Amsterdam, okullardaki yasalarla örtüşmeyen uygulamalara dikkati çekti. Amsterdam, "Gülen yapılanması okulları için herhangi bir deneyime sahip olmayan öğretmenleri seçiyor. Çünkü onlar herhangi bir akademik gelişime ilgi göstermiyorlar. Uzun yıllar bu okullarda çalışmış Amerikalı bir öğretmen bana, Türk öğretmenlerin hiç birinin sahip olması gereken kriterlerin yanına dahi yaklaşamadığını söyledi. 5 binden fazla H1-B vizesine sahip Türk gencinin niçin ABD’ye gönderildiğini sorgulamak lazım. Bu rakamlar Google’daki H1-B vizelilerden daha fazla. Bu ABD’de nasıl mümkün olabiliyor?" ifadelerini kullandı.
- "Korku atmosferi ve aldatmaca içinde hareket ediyorlar"
Robert Amsterdam, Paralel Yapı’nın ABD’deki Kongre üyelerini de "yakın markaja" aldığına vurgu yaptı.
Kongre’deki hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat üyelere yüklü miktarda bağışlarda bulunan Paralel Yapı’nın, bu bağışları öderken de okullardaki öğretmenlerin maaşlarından ciddi kesintiler yaptığını aktaran Amsterdam, "Öğretmenlerin gelirlerinin yüzde 10 ila 40’ının yapılanma içindeki başka bir yere aktarıldığını biliyoruz" dedi.
Amsterdam, "Kuşkulu şekilde alınan H1-B vizeleriyle öğretmenlerin gelirlerinin belirli bir kısmına el konulmasına bakıldığında, insan ticareti kurbanlarını koruma kanununun, diğer bir ifadesiyle insan kaçakçılığı kanunun ihlal edildiğini göreceksiniz" diye konuştu.
"Yapılanma, korku atmosferi ve aldatmaca içinde hareket ediyor" diyen Amsterdam, okullarda mali konularla ilgilenen çalışanların da halkın okulla ilgili akıllarındaki soruları gidermek için Amerikan isimleri takındıklarını kaydetti.
Amsterdam, bu okulların "Gülen okulları" olduklarını da kabul etmediğini, sadece "Gülen’den etkilendiklerini" söylemekle yetindiklerini ifade etti. Yapılanmada okullardan sorumlu "imamların" da bulunduğunu kaydeden Amsterdam, "Bu aldatmaca ve idare edilişe bakıldığında, bu yapı bir eğitim kuruluşundan ziyade suç örgütü tanımına uyuyor. Gülen, onların uygunsuz bir şeyler yaptıklarını biliyor, çünkü okullardaki temizlikçileri dahi kendilerinden. Birçok Türk öğretmen bu ülkedeki geleceklerine dair korku içindeler" ifadesini kullandı.
Federal Araştırma Bürosu’nun (FBI) Paralel Yapı’nın okullarına yaptığı baskınları, denetlemeleri göz önüne alındığında bu okulların istenilen kriterleri hiçbir şekilde karşılamadığının görüleceğini kaydeden Amsterdam, "Bu okullar hiçbir resmi standartları barındırmıyor. Bu şekilde faaliyet göstermeye devam ederek genellikle vasıflı olmayan, anadilleri İngilizce olmayan Türk öğretmenleri ABD’ye getirebiliyorlar" diye konuştu.
- "Hiç böylesine yüksek bir tehdit düzeyi görmedim"
Amsterdam, bugün açıkladıkları davayla ilgili bir soru üzerine, ABD'deki yabancılarla iligili haksız fiil yasasının, ülke dışındaki faaliyetlerden dolayı ABD'de dava açılabilmesini mümkün kıldığını belirterek, davanın Fetullah Gülen'ın Türkiye'deki takipçilerinin yaptığı eylemlerle ve Paralel Yapı'nın Türkiye'de mahkemeler ve polise sızmasıyla alakalı olduğunu bildirdi.
Bu davadaki hususların Türkiye'dekilerde etki uyandırması gerektiğini kaydeden Amsterdam, Gülen ve yardımcılarının Türkiye'de kişileri haksız yere hapse attırdığı belirtilen çok sayıda vakanın bulunduğuna işaret etti. Amsterdam, bu sefer de bunun, (Gülen'in) öğretilerine karşı çıkan dini grubun El Kaide'yle bağlantılı oldukları ve şiddete karıştıklarını öne süren videolar yayınlama yoluyla yapıldığını söyledi.
Bir başka soru üzerine, şahsına yönelik ölüm tehditlerinin azalsa da devam ettiğini dile getiren Amsterdam, "35 yıldır en tartışmalı siyasi davalar üzerinde çalışıyorum, bu davada olduğu kadar yüksek düzeyde bir tehdit ortamı görmedim" dedi. Amsterdam, Amerikan kampüslerindeki bazı bağımsız akademisyenlerin Gülen hakkında fikir beyan etmekten ya da isimlerinin kullanılmasından çekindiğini anlattı.
Amsterdam, bir soru üzerine, Paralel Yapı'dan aldıkları bağış paralarını iade ettiği bilinen şu ana kadar bir Kongre üyesi olduğunu, ancak ileride başka isimlerin de çıkacağını umduğunu belirtti. Bu paraların bir kısmının mütevazı gelire sahip öğretmenlerden alınan paralar olabileceğini, bazılarının bağış yaptığı adayın eyaletinde yaşamadığı, adayı tanımadığı, hatta "kadın adayı erkek sandığını" ifade eden Amsterdam, bu durumun çok sayıda ABD yasasını ihlal ettiğini kaydetti.
- "Yeni hukuki adımlar olacak"
Bir başka soru üzerine Amsterdam, ABD'deki Paralel Yapı'ya ait okullarda yapılan usulsüzlüklere dair, daha önce konuşma cesaretini bulamamış çok sayıda çalışanla konuştuğunu aktararak, "Bu kişilere hiç kimse daha önce çok soru sormamış. Süreç ilerledikçe giderek daha fazlasının öne atılıp konuşacağını bekliyorum. Bu korku ve gözdağı döngüsünü kırmalıyız. Buna, bana bile konuşmaya çekinen akademisyenler dahil, çünkü Gülen'in ABD'de büyük güce sahip olduğunu ve kariyerlerine zarar verebileceğini düşünüyorlar" dedi.
Amsterdam, Paralel Yapı'nın Türkiye'de mahkeme ve polislere sızmasının ve bunun da ötesinde, ABD'de devlet fonu alan bir yapının bu kadar gizlilik ve aldatmacayla faaliyet göstermesinin "rezillik" olduğunu kaydetti.
Konuya global çerçevede yaklaştıklarını, ileride yeni hukuki adımlar da atmayı planladıklarını bildiren Amsterdam, "Ümidimiz, daha fazla okul bölgesi ve daha fazla Amerikan kuruluşunun, (Paralel Yapı'ya ait) bu kuruluşların üzerine gitmeye başlaması ve en azından gizliliğin kalkması, böylece bu okullarda neler dönüp bittiğini hepimiz anlayabiliriz" diye konuştu.
Paralel Yapı'nın dünyada ve özellikle de Afrika'daki faaliyetlerine değinen Amsterdam, bunların birçok ülkenin ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Kaynak: AA
- "Madem masum, niçin gizli toplantı yapıyorlar?"
Bu okullarda çalışan Türk öğretmenlerin haftada bir defa yapılanmalarının durumuna ilişkin gizli toplantı yaptığını bildiklerini kaydeden Amsterdam, bu toplantılarda “başarı” olarak kabul edilen hedeflerin öğretmenler tarafından yakalanması halinde bu öğretmenlerin ödül olarak Pensilvanya’daki “liderleri” Fetullah Gülen’in yanına götürüldüğünü öğrendiklerini anlattı.
Amsterdam, Paralel Yapı’nın “masum” olduğunun sürekli söylendiğini hatırlatarak, "Madem ki bu yapılanma masum, niçin öğretmenleri gizli toplantılar yapıyor?" sorusunu sordu.
Bu sorunun, yapılanmanın okullarına ilişkin ABD’deki en büyük soru işaretlerinden birini oluşturduğunu kaydeden Amsterdam, okullarda çalışan Amerikalı ve Türk öğretmenlere sorular yöneltildiğinde yanlışların görülebileceğini belirterek, "Okullarda, Türk öğretmenlerin ve Amerikalı öğretmenlerin size ileteceği iki farklı işleyişin bulduğunu göreceksiniz" dedi.
Okullardaki öğretmenlerin herhangi bir kritere sahip olmadan görevlendirildiklerini bildiren Amsterdam, okullardaki yasalarla örtüşmeyen uygulamalara dikkati çekti. Amsterdam, "Gülen yapılanması okulları için herhangi bir deneyime sahip olmayan öğretmenleri seçiyor. Çünkü onlar herhangi bir akademik gelişime ilgi göstermiyorlar. Uzun yıllar bu okullarda çalışmış Amerikalı bir öğretmen bana, Türk öğretmenlerin hiç birinin sahip olması gereken kriterlerin yanına dahi yaklaşamadığını söyledi. 5 binden fazla H1-B vizesine sahip Türk gencinin niçin ABD’ye gönderildiğini sorgulamak lazım. Bu rakamlar Google’daki H1-B vizelilerden daha fazla. Bu ABD’de nasıl mümkün olabiliyor?" ifadelerini kullandı.
- "Korku atmosferi ve aldatmaca içinde hareket ediyorlar"
Robert Amsterdam, Paralel Yapı’nın ABD’deki Kongre üyelerini de "yakın markaja" aldığına vurgu yaptı.
Kongre’deki hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat üyelere yüklü miktarda bağışlarda bulunan Paralel Yapı’nın, bu bağışları öderken de okullardaki öğretmenlerin maaşlarından ciddi kesintiler yaptığını aktaran Amsterdam, "Öğretmenlerin gelirlerinin yüzde 10 ila 40’ının yapılanma içindeki başka bir yere aktarıldığını biliyoruz" dedi.
Amsterdam, "Kuşkulu şekilde alınan H1-B vizeleriyle öğretmenlerin gelirlerinin belirli bir kısmına el konulmasına bakıldığında, insan ticareti kurbanlarını koruma kanununun, diğer bir ifadesiyle insan kaçakçılığı kanunun ihlal edildiğini göreceksiniz" diye konuştu.
"Yapılanma, korku atmosferi ve aldatmaca içinde hareket ediyor" diyen Amsterdam, okullarda mali konularla ilgilenen çalışanların da halkın okulla ilgili akıllarındaki soruları gidermek için Amerikan isimleri takındıklarını kaydetti.
Amsterdam, bu okulların "Gülen okulları" olduklarını da kabul etmediğini, sadece "Gülen’den etkilendiklerini" söylemekle yetindiklerini ifade etti. Yapılanmada okullardan sorumlu "imamların" da bulunduğunu kaydeden Amsterdam, "Bu aldatmaca ve idare edilişe bakıldığında, bu yapı bir eğitim kuruluşundan ziyade suç örgütü tanımına uyuyor. Gülen, onların uygunsuz bir şeyler yaptıklarını biliyor, çünkü okullardaki temizlikçileri dahi kendilerinden. Birçok Türk öğretmen bu ülkedeki geleceklerine dair korku içindeler" ifadesini kullandı.
Federal Araştırma Bürosu’nun (FBI) Paralel Yapı’nın okullarına yaptığı baskınları, denetlemeleri göz önüne alındığında bu okulların istenilen kriterleri hiçbir şekilde karşılamadığının görüleceğini kaydeden Amsterdam, "Bu okullar hiçbir resmi standartları barındırmıyor. Bu şekilde faaliyet göstermeye devam ederek genellikle vasıflı olmayan, anadilleri İngilizce olmayan Türk öğretmenleri ABD’ye getirebiliyorlar" diye konuştu.
- "Hiç böylesine yüksek bir tehdit düzeyi görmedim"
Amsterdam, bugün açıkladıkları davayla ilgili bir soru üzerine, ABD'deki yabancılarla iligili haksız fiil yasasının, ülke dışındaki faaliyetlerden dolayı ABD'de dava açılabilmesini mümkün kıldığını belirterek, davanın Fetullah Gülen'ın Türkiye'deki takipçilerinin yaptığı eylemlerle ve Paralel Yapı'nın Türkiye'de mahkemeler ve polise sızmasıyla alakalı olduğunu bildirdi.
Bu davadaki hususların Türkiye'dekilerde etki uyandırması gerektiğini kaydeden Amsterdam, Gülen ve yardımcılarının Türkiye'de kişileri haksız yere hapse attırdığı belirtilen çok sayıda vakanın bulunduğuna işaret etti. Amsterdam, bu sefer de bunun, (Gülen'in) öğretilerine karşı çıkan dini grubun El Kaide'yle bağlantılı oldukları ve şiddete karıştıklarını öne süren videolar yayınlama yoluyla yapıldığını söyledi.
Bir başka soru üzerine, şahsına yönelik ölüm tehditlerinin azalsa da devam ettiğini dile getiren Amsterdam, "35 yıldır en tartışmalı siyasi davalar üzerinde çalışıyorum, bu davada olduğu kadar yüksek düzeyde bir tehdit ortamı görmedim" dedi. Amsterdam, Amerikan kampüslerindeki bazı bağımsız akademisyenlerin Gülen hakkında fikir beyan etmekten ya da isimlerinin kullanılmasından çekindiğini anlattı.
Amsterdam, bir soru üzerine, Paralel Yapı'dan aldıkları bağış paralarını iade ettiği bilinen şu ana kadar bir Kongre üyesi olduğunu, ancak ileride başka isimlerin de çıkacağını umduğunu belirtti. Bu paraların bir kısmının mütevazı gelire sahip öğretmenlerden alınan paralar olabileceğini, bazılarının bağış yaptığı adayın eyaletinde yaşamadığı, adayı tanımadığı, hatta "kadın adayı erkek sandığını" ifade eden Amsterdam, bu durumun çok sayıda ABD yasasını ihlal ettiğini kaydetti.
- "Yeni hukuki adımlar olacak"
Bir başka soru üzerine Amsterdam, ABD'deki Paralel Yapı'ya ait okullarda yapılan usulsüzlüklere dair, daha önce konuşma cesaretini bulamamış çok sayıda çalışanla konuştuğunu aktararak, "Bu kişilere hiç kimse daha önce çok soru sormamış. Süreç ilerledikçe giderek daha fazlasının öne atılıp konuşacağını bekliyorum. Bu korku ve gözdağı döngüsünü kırmalıyız. Buna, bana bile konuşmaya çekinen akademisyenler dahil, çünkü Gülen'in ABD'de büyük güce sahip olduğunu ve kariyerlerine zarar verebileceğini düşünüyorlar" dedi.
Amsterdam, Paralel Yapı'nın Türkiye'de mahkeme ve polislere sızmasının ve bunun da ötesinde, ABD'de devlet fonu alan bir yapının bu kadar gizlilik ve aldatmacayla faaliyet göstermesinin "rezillik" olduğunu kaydetti.
Konuya global çerçevede yaklaştıklarını, ileride yeni hukuki adımlar da atmayı planladıklarını bildiren Amsterdam, "Ümidimiz, daha fazla okul bölgesi ve daha fazla Amerikan kuruluşunun, (Paralel Yapı'ya ait) bu kuruluşların üzerine gitmeye başlaması ve en azından gizliliğin kalkması, böylece bu okullarda neler dönüp bittiğini hepimiz anlayabiliriz" diye konuştu.
Paralel Yapı'nın dünyada ve özellikle de Afrika'daki faaliyetlerine değinen Amsterdam, bunların birçok ülkenin ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunu kaydetti.