Piyasa Değeri 10 Bin Lira Olan Aracın Kaskosu 500, Trafik Sigortası İse Bin 100 TL
Son dönemde trafik sigorta poliçelerindeki artış hem sürücüleri hem de ikinci el otomobil alım satımı yapan esnafı düşündürüyor. Anadolu Oto Galericiler Sitesi eski Başkanı Bilal Atabey, son dönemde sigorta poliçelerine büyük oranda artış yapıldığını belirterek, piyasa değeri ortalama 1994 model bir aracın kaskosunun 500 TL, trafik sigortasının ise bin 100 TL’ye çıktığını söyledi.
Son dönemde sigorta şirketlerinin trafik sigorta poliçelerinde ortalama yüzde 100 artış yapması sürücüleri ve ikinci el otomobil alım satımı yapan esnafı düşündürüyor. Anadolu Oto Galericiler Sitesi eski Başkanı Bilal Atabey, trafik sigortasındaki fiyat artışıyla ilgili olarak, “Türkiye’de 2015 yılı itibariyle araç sayısı 19 milyon 500 bine gelmiş. Son zamanlarda sigorta ücretlerindeki sigorta ücretlerindeki sigorta artışı bizim otomotiv sektörüne ters etki yaptı. Vatandaşın cebine aylık 250 lira gibi bir gider çıkmaya başladı.
Trafik sigortasını daha önceden 250-300 liraya yaptırıyorduk. Ondan sıkıntı çekmiyorduk. 7 Haziran’da hükümetin kurulamaması sebebiyle sigorta şirketleri bunu bahane göstererek sigorta ücretlerini hat safhada arttırdı. Dolar ve Euro’daki döviz kurlarını bahane göstererek artış yaptılar. Biz de ‘sizin dolar ve Euro ile sizin ne işiniz var?’ dediğimizde ‘biz malzemeyi yüksek fiyata alıyoruz. Bunun için sigorta fiyatlarını arttırma zorunluluğu oldu’ dediler. Şunu da anlamakta zorluk çekiyorum 1 Kasım itibariyle Türkiye’de güçlü bir hükümet kuruldu. Dolar ve Euro eski seviyelerine yeniden dönüş yaptı. Dönüş yaptığı süre içerisinde niye sigorta fiyatlarını düşürmüyorlar ben anlamakta zorluk çekiyorum. Biz ikinci el otomotiv satıcıları olarak bu konuda çok mağduruz. Biz ikinci el otomobil satışlarında durağanlık yaşıyoruz. Asgari ücretle geçinen vatandaşın cebinden aylık 250 lira gibi bir ücretin çıkması durumu durağanlığa sebebiyet vermektedir. Ben geçen gün kaskoyu 400 liraya, zorunlu trafik sigortasını ise bin 100 liraya yaptırdım. Bu nasıl bir tezatlık bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Vatandaşın cebinden haksız kazanç elde ediyorlar. Bu konuda devlet büyüklerimizden yardım bekliyorum” diye konuştu.
“Avrupa ülkelerinde baktığımızda zorunlu trafik sigortası ile kaskonun ayrı olduğu görülmemiştir. Bir an önce devlet büyüklerimizin zorunlu trafik sigortası ile kasko sigortasının birleştirilmesini istiyoruz. Çünkü zorunlu trafik sigortası ile kasko sigortasının artık çok bir ayrımı kalmadı” diyen Atabey, “Emniyet Müdürlüğü ile anlaşma yapılarak bizim noterden aracı aldığımızda 1 ay içerisinde geçici belge ile satışını yapabiliyorduk. 1 aylık süre dolduktan sonra ruhsat alma zorunluluğu var. Emniyet gidip ruhsatı alacağımız anda sigortası olmayan aracın ruhsatını vermiyorlar. Bunun için de sigorta yaptırıyoruz. Daha önce 300-400 lira ödediğimiz trafik sigortası bedelleri artık bin 600-bin 700 lira olarak çıkıyor. Aracımızın satışını yaptıktan sonra bu zorunlu trafik sigortasından dolayı bizim yüzde 7’ye yakın zararımız var. 1 ay olan geçici belgenin süresinin 3 aya çıkartılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
NCR Sigorta Kayseri Şube Müdürü Zeynep Bülbül Yaldız ise trafik sigorta fiyatlarındaki artış ile ilgili olarak, “Bu durum geçim şartlarına bakıldığında bizi de üzüyor ama sigorta şirketleri de bir nevi haklı. Zamanında trafik kaza tespit tutanakları tutularak ‘birbirimize çarptık’ raporları düzenleyip trafik hasarlarını yaptılar ve sigorta şirketlerinin hasar dosyaları ciddi anlamda yükseldi. Maliyetleri arttı ve sürekli ödeme yapmak zorunda kaldılar. Bununla birlikte değer kayıpları ile ilgili müracaatlarda bulunmaya başladılar. Ciddi oranda hem hasar dosyaları için hem de araç değer kaybı ile ilgili sigorta şirketi iki defa ödeme yapmış durumda bulunuyor. Devletin belirlediği maddi teminatlar doğrultusunda sigorta şirketleri sürücünün yaşına, aracın modeline, yaşına bakarak artık hasar dosyalarında risk durumuna göre ayrım yapmaya başladılar. Sigorta şirketleri bir nevi artık neredeyse trafik sigortası kesmek istemiyor. Trafik sigortalarında ciddi anlamda zarar ediyorlar. O yüzden de bu durum sigorta fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Bazen trafik sigortaları o kadar çok yüksek çıkıyor ki trafik sigortası kestiğimiz fiyatın daha altına kasko poliçesi kesebiliyoruz. Bu şekilde fiyatların yükselmesi herkesi etkiliyor. Trafik sigortası fiyatı da o açıdan günlük değişiyor” şeklinde konuştu.
"Müşterilerimizin sigorta poliçesi yenilemesini yıllık olarak takip ediyoruz" diyen Yaldız, “Ona göre fiyat veriyoruz. Geçen sene trafik sigortasını 200 liraya kestiysek müşteri onun altında fiyat bekliyor. Normalde fiyatları ya 10-20 lira aşağısında ya da yukarısında olurdu. Şu anda fiyatlar geçen yıla oranla yüzde 100 artmış durumda. Geçen sene 200 TL’ye kestiğimiz poliçeyi bu yıl 400 TL’ye kesiyoruz. Kaskoda eğer hasarları olmadıysa geçen yıla oranla daha düşük fiyat çıkabiliyor. Hasar olduğu zaman trafik sigortasında da çok artış oluyor, kaskoda da artış oluyor. Tabi ki trafik sigortasında hasara göre daha büyük bir artış var. Kaskoda o kadar artış yok. Yenilemede eğer ki müşterimizin hiç hasarı yoksa hasarsızlık indirim oranına göre kaskoda geçen yıl ki fiyatlarımızı yakalayabiliyoruz ama trafik sigortasında yakalayamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Trafik sigortasını daha önceden 250-300 liraya yaptırıyorduk. Ondan sıkıntı çekmiyorduk. 7 Haziran’da hükümetin kurulamaması sebebiyle sigorta şirketleri bunu bahane göstererek sigorta ücretlerini hat safhada arttırdı. Dolar ve Euro’daki döviz kurlarını bahane göstererek artış yaptılar. Biz de ‘sizin dolar ve Euro ile sizin ne işiniz var?’ dediğimizde ‘biz malzemeyi yüksek fiyata alıyoruz. Bunun için sigorta fiyatlarını arttırma zorunluluğu oldu’ dediler. Şunu da anlamakta zorluk çekiyorum 1 Kasım itibariyle Türkiye’de güçlü bir hükümet kuruldu. Dolar ve Euro eski seviyelerine yeniden dönüş yaptı. Dönüş yaptığı süre içerisinde niye sigorta fiyatlarını düşürmüyorlar ben anlamakta zorluk çekiyorum. Biz ikinci el otomotiv satıcıları olarak bu konuda çok mağduruz. Biz ikinci el otomobil satışlarında durağanlık yaşıyoruz. Asgari ücretle geçinen vatandaşın cebinden aylık 250 lira gibi bir ücretin çıkması durumu durağanlığa sebebiyet vermektedir. Ben geçen gün kaskoyu 400 liraya, zorunlu trafik sigortasını ise bin 100 liraya yaptırdım. Bu nasıl bir tezatlık bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Vatandaşın cebinden haksız kazanç elde ediyorlar. Bu konuda devlet büyüklerimizden yardım bekliyorum” diye konuştu.
“Avrupa ülkelerinde baktığımızda zorunlu trafik sigortası ile kaskonun ayrı olduğu görülmemiştir. Bir an önce devlet büyüklerimizin zorunlu trafik sigortası ile kasko sigortasının birleştirilmesini istiyoruz. Çünkü zorunlu trafik sigortası ile kasko sigortasının artık çok bir ayrımı kalmadı” diyen Atabey, “Emniyet Müdürlüğü ile anlaşma yapılarak bizim noterden aracı aldığımızda 1 ay içerisinde geçici belge ile satışını yapabiliyorduk. 1 aylık süre dolduktan sonra ruhsat alma zorunluluğu var. Emniyet gidip ruhsatı alacağımız anda sigortası olmayan aracın ruhsatını vermiyorlar. Bunun için de sigorta yaptırıyoruz. Daha önce 300-400 lira ödediğimiz trafik sigortası bedelleri artık bin 600-bin 700 lira olarak çıkıyor. Aracımızın satışını yaptıktan sonra bu zorunlu trafik sigortasından dolayı bizim yüzde 7’ye yakın zararımız var. 1 ay olan geçici belgenin süresinin 3 aya çıkartılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
NCR Sigorta Kayseri Şube Müdürü Zeynep Bülbül Yaldız ise trafik sigorta fiyatlarındaki artış ile ilgili olarak, “Bu durum geçim şartlarına bakıldığında bizi de üzüyor ama sigorta şirketleri de bir nevi haklı. Zamanında trafik kaza tespit tutanakları tutularak ‘birbirimize çarptık’ raporları düzenleyip trafik hasarlarını yaptılar ve sigorta şirketlerinin hasar dosyaları ciddi anlamda yükseldi. Maliyetleri arttı ve sürekli ödeme yapmak zorunda kaldılar. Bununla birlikte değer kayıpları ile ilgili müracaatlarda bulunmaya başladılar. Ciddi oranda hem hasar dosyaları için hem de araç değer kaybı ile ilgili sigorta şirketi iki defa ödeme yapmış durumda bulunuyor. Devletin belirlediği maddi teminatlar doğrultusunda sigorta şirketleri sürücünün yaşına, aracın modeline, yaşına bakarak artık hasar dosyalarında risk durumuna göre ayrım yapmaya başladılar. Sigorta şirketleri bir nevi artık neredeyse trafik sigortası kesmek istemiyor. Trafik sigortalarında ciddi anlamda zarar ediyorlar. O yüzden de bu durum sigorta fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Bazen trafik sigortaları o kadar çok yüksek çıkıyor ki trafik sigortası kestiğimiz fiyatın daha altına kasko poliçesi kesebiliyoruz. Bu şekilde fiyatların yükselmesi herkesi etkiliyor. Trafik sigortası fiyatı da o açıdan günlük değişiyor” şeklinde konuştu.
"Müşterilerimizin sigorta poliçesi yenilemesini yıllık olarak takip ediyoruz" diyen Yaldız, “Ona göre fiyat veriyoruz. Geçen sene trafik sigortasını 200 liraya kestiysek müşteri onun altında fiyat bekliyor. Normalde fiyatları ya 10-20 lira aşağısında ya da yukarısında olurdu. Şu anda fiyatlar geçen yıla oranla yüzde 100 artmış durumda. Geçen sene 200 TL’ye kestiğimiz poliçeyi bu yıl 400 TL’ye kesiyoruz. Kaskoda eğer hasarları olmadıysa geçen yıla oranla daha düşük fiyat çıkabiliyor. Hasar olduğu zaman trafik sigortasında da çok artış oluyor, kaskoda da artış oluyor. Tabi ki trafik sigortasında hasara göre daha büyük bir artış var. Kaskoda o kadar artış yok. Yenilemede eğer ki müşterimizin hiç hasarı yoksa hasarsızlık indirim oranına göre kaskoda geçen yıl ki fiyatlarımızı yakalayabiliyoruz ama trafik sigortasında yakalayamıyoruz” ifadelerini kullandı.