DAEŞ'in Kontrolündeki Bölgelerde Sivillerin Kaçışı Sürüyor
DAEŞ'in kontrolündeki Havice'de siviller, Peşmerge bölgelerine doğru kaçmaya devam ediyor
Terör örgütü DAEŞ'in kontrolündeki Kerkük'ün Havice ilçesinde kalan onlarca sivilin tehlikeli bölgelerden geçerek, Peşmerge denetimindeki noktalara doğru kaçışı sürüyor.
AA muhabirinin bölgedeki ailelerden edindiği bilgilere göre, Salahaddin ilinden kaçan, aylardır Havice ilçesinde beklemeye mecbur bırakılan çoğu kadın ve çocuktan oluşan yaklaşık 140 kişi, dün gece Kerkük'e 15 kilometre mesafedeki Tobzava köyüne ulaştı.
Ailelerin tehlikeli yolculuğu yaklaşık 10 gün önce Havice ilçesindeki Dibat köyünden başladı. DAEŞ'ten kurtulmak isteyen aileler köyden gece geç saatlerde çıkıp, militanlar ve Peşmerge güçlerinin arasındaki bölgede uzun süre beklemek zorunda kaldı. Daha sonra Peşmerge tarafından geçişlerine izin verilen aileler, Kerkük'ün 20 kilometre güneyindeki Mektep Halit noktasına ve daha sonra Tobzava köyüne vardı.
Salahaddinli Mani Sait, "Çocuklarımla birlikte Havice ilçesine bağlı Dibat köyünde bekliyorduk. Hayat şartları her geçen gün daha da zorlaşmaya başladı. Ciddi bir şekilde elektrik ve su sıkıntısı yaşanıyordu. Bir ara yiyecek temin edemez olduk. Orada geçici bir şekilde kaldığımızdan dolayı herhangi bir gelirimiz de yoktu. Şartlarımız daha da zorlaşınca Peşmergelerin kontrolündeki bölgelere kaçmaya karar verdik. Bizim için zor bir karardı ancak başka bir çaremiz yoktu. DAEŞ terörü insanlara yaşama fırsatı vermiyor" dedi.
Kaçma kararının verilmesinden sonra gece yola çıktıklarını aktaran Sait, "Yaklaşık 6 saat boyunca yürüyerek DAEŞ ve Peşmerge'nin arasındaki bölgeye ulaştık. Burası çok güvenli bir yer değildi. Yaklaşık 10 gün boyunca burada kaldık çünkü yetkililer Kerkük'e geçişimize izin vermediler. Daha sonra Peşmerge güçleri bizi karşıladı. Şu anda kendimizi güvende hissediyoruz" diye konuştu.
DAEŞ'in elinden kaçan Madi Halaf ise (46) yol boyunca yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti:
"Terör örgütü DAEŞ, Salahaddin'i işgal etti. Her şeyi arkamızda bırakarak, hafif taşınılabilir eşyaları alarak yola koyulduk. Yaklaşık 10 aydır sadece bu eşyalarla idare ettik. DAEŞ her şeyimize el koyup bizi perişan bir hale getirdi. Bir an önce bölgelerimizin kurtarılıp, evlerimize dönmek istiyoruz. Bu zor günümüzde bize destek olan herkese teşekkür ediyorum.''
Kaynak: AA
AA muhabirinin bölgedeki ailelerden edindiği bilgilere göre, Salahaddin ilinden kaçan, aylardır Havice ilçesinde beklemeye mecbur bırakılan çoğu kadın ve çocuktan oluşan yaklaşık 140 kişi, dün gece Kerkük'e 15 kilometre mesafedeki Tobzava köyüne ulaştı.
Ailelerin tehlikeli yolculuğu yaklaşık 10 gün önce Havice ilçesindeki Dibat köyünden başladı. DAEŞ'ten kurtulmak isteyen aileler köyden gece geç saatlerde çıkıp, militanlar ve Peşmerge güçlerinin arasındaki bölgede uzun süre beklemek zorunda kaldı. Daha sonra Peşmerge tarafından geçişlerine izin verilen aileler, Kerkük'ün 20 kilometre güneyindeki Mektep Halit noktasına ve daha sonra Tobzava köyüne vardı.
Salahaddinli Mani Sait, "Çocuklarımla birlikte Havice ilçesine bağlı Dibat köyünde bekliyorduk. Hayat şartları her geçen gün daha da zorlaşmaya başladı. Ciddi bir şekilde elektrik ve su sıkıntısı yaşanıyordu. Bir ara yiyecek temin edemez olduk. Orada geçici bir şekilde kaldığımızdan dolayı herhangi bir gelirimiz de yoktu. Şartlarımız daha da zorlaşınca Peşmergelerin kontrolündeki bölgelere kaçmaya karar verdik. Bizim için zor bir karardı ancak başka bir çaremiz yoktu. DAEŞ terörü insanlara yaşama fırsatı vermiyor" dedi.
Kaçma kararının verilmesinden sonra gece yola çıktıklarını aktaran Sait, "Yaklaşık 6 saat boyunca yürüyerek DAEŞ ve Peşmerge'nin arasındaki bölgeye ulaştık. Burası çok güvenli bir yer değildi. Yaklaşık 10 gün boyunca burada kaldık çünkü yetkililer Kerkük'e geçişimize izin vermediler. Daha sonra Peşmerge güçleri bizi karşıladı. Şu anda kendimizi güvende hissediyoruz" diye konuştu.
DAEŞ'in elinden kaçan Madi Halaf ise (46) yol boyunca yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti:
"Terör örgütü DAEŞ, Salahaddin'i işgal etti. Her şeyi arkamızda bırakarak, hafif taşınılabilir eşyaları alarak yola koyulduk. Yaklaşık 10 aydır sadece bu eşyalarla idare ettik. DAEŞ her şeyimize el koyup bizi perişan bir hale getirdi. Bir an önce bölgelerimizin kurtarılıp, evlerimize dönmek istiyoruz. Bu zor günümüzde bize destek olan herkese teşekkür ediyorum.''