Bin Yıllık Türk Yurdu Açıklaması Bayırbucak
Suriyeli Türkmen tarihçi Usame Solak, Ortadoğu'nun Avrupa'ya açılan en yakın noktası Bayırbucak Türkmen bölgesinin Selçuklular döneminden bu yana çok stratejik bir konumda olduğunu belirtti.
Suriye Türkmen Meclisi Hatay Şube Başkanı da olan tarihçi Solak, Esed rejimi ve Rus jetlerinin yoğun bombardımanı altındaki Bayırbucak Türkmen bölgesinin tarihteki yerine ilişkin AA muhabirine bilgi verdi.
Selçukluların ilk döneminden itibaren Türkmenlerin Bayırbucak Türkmen bölgesine yerleşmeye başladığını aktaran Solak, "O dönemler, hac yollarının korunması amacıyla Türkmenler bu bölgelere gönderildi. Bu göç Osmanlı İmparatorluğu döneminde Anadolu'nun çeşitli kentlerinden gönderilen ailelerle parça parça devam etti. Ortadoğu'nun Avrupa'ya açılan en yakın noktası Bayırbucak Türkmen bölgesi, Selçuklular döneminden bu yana oldukça stratejik bir konumdadır" dedi.
- "Türkiye'ye bağlanması için mücadele verildi"
Solak, Osmanlı'nın son günlerine kadar Hatay'ın Yayladağı ilçesiyle Bayırbucak Türkmen bölgesinin tek parça olduğunu vurgulayarak, Bayırbucak'ın da Yayladağı gibi Türkiye içerisinde kalması için yoğun mücadele verildiğini kaydetti.
"Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, köylerimizin Türkiye içerisinde kalması için Atatürk'ün bölgemize gelip halka görüştüğü biliniyor" diyen Solak, şöyle konuştu:
"Türkmen köylerinde bir süre kaldığı ve ileri gelenlerle irtibat kurduğu söylenir. Zaten kız kardeşi Makbule hanım da uzun süre Bayırbucak Türkmen bölgesine gelip gitmiş, ailelerimizle sıkı ilişkiler kurmuştur. Buna birçok Türkmen de şahit olmuştur. Ancak, her şeye rağmen Hatay Devleti kurulduğunda Bayırbucak, Yayladağı'ndan ayrılarak Suriye'de kalmıştır."
- Bayır ve Bucak
Suriye'de kalan Türkmen topraklarının "Bayır" kısmının Yayladağı'nın güneyindeki dağlık alan olduğunu bildiren Solak, "Bucak" kısmının da Türkiye sınırlarındaki Keldağ'ın (Cebel Akra) eteklerinden Lazkiye merkezine kadar sahil hattında yer aldığını belirtti.
Solak, son nüfus sayımına göre Bayırbucak Türkmen bölgesinde 271 bin Türkmen yaşadığına değinerek, şöyle devam etti:
"Bu bölgede, içerisinde belde ve köylerin de olduğu 97 yerleşim yeri var. Ayrıca, bu rakama dahil olmayan çok sayıda mezra da bulunur. Bayır bölgesindeki insanlar, geçimlerini genellikle hayvancılık ve tarım üzerine sağlarlardı. Bucak tarafında ise hem tarım hem de sahil turizmi gelirleri vardı. Halkın okuma oranı 2000'li yıllara kadar oldukça düşükken, son yıllarda oldukça artış göstermişti. Ayrıca birçok Türkmen, sanayi bölgelerinde işçi olarak çalışırdı. Bayırbucak Türkmenlerinin tamamı, Türkçeyi unutmamıştır. Hatta orta yaş üstü insanlar, halen Arapça bilmemektedir."
- Devrim hareketine katılma
Suriye'de devrim hareketinin 2011 Mart ayında başladığını hatırlatan Solak, Bayırbucak Türkmenlerinin ilk olarak açıktan silahlı mücadeleye girmediğini anlattı.
Solak, yaklaşık bir yıl sonra Bayır bölgesinde de çatışmaların başladığına işaret ederek, şunları söyledi:
"İlk çatışmalar sonrası kısa sürede muhalifler, Bayır kısmının büyük bölümüne sahip oldu. Sonra, günden güne Bayır'ın tamamınında kontrolü sağladı. Bu mücadeleye rejim tarafındaki Bucak bölgesinden kaçan birçok Türkmen katıldı. Zaman zaman Türkmenler, Bucak bölgesine doğru ilerleme kaydetseler de burayı koruyamayarak geri çekildiler. Şu an, Bayır kısmı muhaliflerin, Bucak kısmı ise rejimin kontrolündedir ve mücadele devam ediyor. Lazkiye kırsalındaki toplam 271 bin Türkmen'den yarısı ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Bunlardan kimisi Türkiye'deki kamplara ve şehirlere yerleşirken kimisi Suriye'de çeşitli bölgelere göç etti."
- Rus saldırıları
Rus jetlerinin 30 Eylül'de Suriye'ye destek vermesiyle bölgenin yoğun saldırı almaya başladığının altını çizen Solak, son 2 ayda köylerin tamamının hedef alındığını ve 8 bine yakın Türkmen'in sınırdaki güvenli noktalarla Türkiye'ye kaçtığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Selçukluların ilk döneminden itibaren Türkmenlerin Bayırbucak Türkmen bölgesine yerleşmeye başladığını aktaran Solak, "O dönemler, hac yollarının korunması amacıyla Türkmenler bu bölgelere gönderildi. Bu göç Osmanlı İmparatorluğu döneminde Anadolu'nun çeşitli kentlerinden gönderilen ailelerle parça parça devam etti. Ortadoğu'nun Avrupa'ya açılan en yakın noktası Bayırbucak Türkmen bölgesi, Selçuklular döneminden bu yana oldukça stratejik bir konumdadır" dedi.
- "Türkiye'ye bağlanması için mücadele verildi"
Solak, Osmanlı'nın son günlerine kadar Hatay'ın Yayladağı ilçesiyle Bayırbucak Türkmen bölgesinin tek parça olduğunu vurgulayarak, Bayırbucak'ın da Yayladağı gibi Türkiye içerisinde kalması için yoğun mücadele verildiğini kaydetti.
"Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, köylerimizin Türkiye içerisinde kalması için Atatürk'ün bölgemize gelip halka görüştüğü biliniyor" diyen Solak, şöyle konuştu:
"Türkmen köylerinde bir süre kaldığı ve ileri gelenlerle irtibat kurduğu söylenir. Zaten kız kardeşi Makbule hanım da uzun süre Bayırbucak Türkmen bölgesine gelip gitmiş, ailelerimizle sıkı ilişkiler kurmuştur. Buna birçok Türkmen de şahit olmuştur. Ancak, her şeye rağmen Hatay Devleti kurulduğunda Bayırbucak, Yayladağı'ndan ayrılarak Suriye'de kalmıştır."
- Bayır ve Bucak
Suriye'de kalan Türkmen topraklarının "Bayır" kısmının Yayladağı'nın güneyindeki dağlık alan olduğunu bildiren Solak, "Bucak" kısmının da Türkiye sınırlarındaki Keldağ'ın (Cebel Akra) eteklerinden Lazkiye merkezine kadar sahil hattında yer aldığını belirtti.
Solak, son nüfus sayımına göre Bayırbucak Türkmen bölgesinde 271 bin Türkmen yaşadığına değinerek, şöyle devam etti:
"Bu bölgede, içerisinde belde ve köylerin de olduğu 97 yerleşim yeri var. Ayrıca, bu rakama dahil olmayan çok sayıda mezra da bulunur. Bayır bölgesindeki insanlar, geçimlerini genellikle hayvancılık ve tarım üzerine sağlarlardı. Bucak tarafında ise hem tarım hem de sahil turizmi gelirleri vardı. Halkın okuma oranı 2000'li yıllara kadar oldukça düşükken, son yıllarda oldukça artış göstermişti. Ayrıca birçok Türkmen, sanayi bölgelerinde işçi olarak çalışırdı. Bayırbucak Türkmenlerinin tamamı, Türkçeyi unutmamıştır. Hatta orta yaş üstü insanlar, halen Arapça bilmemektedir."
- Devrim hareketine katılma
Suriye'de devrim hareketinin 2011 Mart ayında başladığını hatırlatan Solak, Bayırbucak Türkmenlerinin ilk olarak açıktan silahlı mücadeleye girmediğini anlattı.
Solak, yaklaşık bir yıl sonra Bayır bölgesinde de çatışmaların başladığına işaret ederek, şunları söyledi:
"İlk çatışmalar sonrası kısa sürede muhalifler, Bayır kısmının büyük bölümüne sahip oldu. Sonra, günden güne Bayır'ın tamamınında kontrolü sağladı. Bu mücadeleye rejim tarafındaki Bucak bölgesinden kaçan birçok Türkmen katıldı. Zaman zaman Türkmenler, Bucak bölgesine doğru ilerleme kaydetseler de burayı koruyamayarak geri çekildiler. Şu an, Bayır kısmı muhaliflerin, Bucak kısmı ise rejimin kontrolündedir ve mücadele devam ediyor. Lazkiye kırsalındaki toplam 271 bin Türkmen'den yarısı ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Bunlardan kimisi Türkiye'deki kamplara ve şehirlere yerleşirken kimisi Suriye'de çeşitli bölgelere göç etti."
- Rus saldırıları
Rus jetlerinin 30 Eylül'de Suriye'ye destek vermesiyle bölgenin yoğun saldırı almaya başladığının altını çizen Solak, son 2 ayda köylerin tamamının hedef alındığını ve 8 bine yakın Türkmen'in sınırdaki güvenli noktalarla Türkiye'ye kaçtığını sözlerine ekledi.