'Libya Halkı Dış Müdahaleye Karşı'
Libya'daki krizin tarafları arasında imzalanan anlaşma gereği Fayiz es-Sirac başkanlığında kurulacak hükümetin, Libya halkının tutumu sebebiyle dış müdahale talebinde bulunma şansı olmayacağı belirtiliyor.
AA muhabirine Fas'ın Suheyrat kentinde imzalanan anlaşma sonucu kurulması kararlaştırılan hükümete ilişkin değerlendirmelerde bulunan siyasi analistler, Libya halkının ülkedeki krize ilişkin “dış çözümlerin” dayatılmasını reddetmesinin, Sirac başkanlığındaki uzlaşı hükümetinin ileride herhangi bir dış müdahale talep etmesi ihtimalini yok edeceği değerlendirmesinde bulundu.
Ulusal Genel Kongre (UGK) üyesi Abdulkadir Huveyli, Sirac’ın “Yabancı bir şahıs” tarafından tayin edildiğini hatırlatarak, Sirac başkanlığında kurulacak hükümetin, Libyalılar arasında sürdürülen diyalogdan uzaklaşmak anlamına geldiği ve ülkenin milli egemenliğini ihlal ettiği için başarılı olma ihtimalinin bulunmadığını ifade etti.
Birleşmiş Milletler’in (BM) kurulacak yeni ulusal hükümetin desteklenmesi yönündeki kararını uygulaması için parlamentonun baskı altında olduğunu kaydeden Huveyli, dış müdahaleye veya “dış güçlere” ait çözümlerin dayatılmasına karşı çıkan Libya halkının iradesi doğrultusunda parlamentonun söz konusu baskılara boyun eğmeyeceğini vurguladı.
Huveyli, Libya halkı arasında çatışma çıkartmayı hedefleyen her türlü dış müdahalenin Libya halkını birleştireceğine işaret ederek, “Leon-Kobler hükümeti” olarak adlandırdığı yapının ülkenin başkenti Trablus’a girmesinin, “savaşın, kargaşanın ve istikrarsızlığın Bingazi kentinden Trablus’a sıçrayacağı anlamı taşıdığını” söyledi.
- "Dış müdahale talebi olursa Libya hükümeti düşer"
Huveyli, medyada yer alan Libya’nın BM Daimi Temsilcisi İbrahim ed-Debbaşi’nin, “İtalya, ABD, İngiltere ve Fransa'nın Libya’da uygun siyasi şartların oluşması durumunda terör örgütü DAEŞ mevzilerine hava saldırısı düzenlemek istediği" şeklindeki açıklamaları ile "Sirac hükümetinin birinci görevinin, dış müdahale talep etmek ve Libya'ya uluslararası vesayetin dayatılması olacağı" yönündeki iddialara ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Huveyli, "Dış müdahale talebi olursa Libya hükümeti düşer. Çünkü Libya halkı dış müdahale konusunda çok hassas" dedi.
Güvenlik Konseyi'nin son kararını eleştiren ve kararın "Milli Genel Kongre ve Temsilciler Meclisinin krizin tek çözümü olarak gördüğü Libya diyaloğunu zayıflattığını" söyleyen Huveyli, MGK'nın, Ukayle Salih ve Nuri Ebu Sehmen arasındaki görüşmeden çıkan "Libyalıların kendi iradeleri dışındaki hiçbir çözümü tanımadıkları" sonucuna bağlı olduğunu vurguladı.
MGK'nın Libya halkının temellerini etkileyecek herhangi bir anlaşmayı reddettiğinin altını çizen Huveyli, bu konuda mücadele edeceklerini ve başarısız olması durumunda tüm yetkilerin devrimcilere devredileceğini belirtti.
Libyalı siyasi analist İsam ez-Zübeyr de Sirac'ın Libya'yı içinde bulunduğu krizden çıkartacak bir hükümet kurma şansının olmadığını ifade etti.
Zübeyr, "Berka, Fizan ve Trablus'tan 3'er olmak üzere 9 milletvekilinden oluşan Başkanlık Meclisi'nin bölgesel paylara dayanan esaslar üzerine kurulması sebebiyle, tıkanan konulara ilişkin bir uzlaşı formülünde ittifak etmesi mümkün değil. Söz konusu esasların asıl tehlikesi ise Libya'yı bölünmeye götürebilecek fedaral bölgelerin ilan edilmesinin hazırlığı mahiyetinde olmasıdır" şeklinde konuştu.
"Gelecek hükümet, Tunus'ta olacak bir idari ofis üzerinden ülkeyi yönetecek. Yani sürgün bir hükümet gibi. Bu, halkın kabul etmediği dayatma bir hükümet olacak" diyen Zübeyr, Sirac'ın Trablus'a varması üzerine yapılan gösteriye katılımın az olduğunu hatırlattı.
"Halife Hafter liderliğindeki "Onur Operasyonu Koalisyonunun" Mısır ve Birleşik Arap Emirliklerinin geniş desteği ile askeri operasyon yürütmesi üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen uluslararası toplumun, koalisyonun başarılı olması yönündeki beklentisine şaşırdığını kaydeden Zübeyr, koalisyonun halen Bingazi'nin tüm mahallelerine giremediğini ifade etti.
- "BM'nin, krizin taraflarından olan bir ismi, hükümet başkanı olarak dayatma hakkı yok"
"Libya'da taraflar arasındaki diyaloğu başarısızlığa uğratmak için çaba sarf eden uluslararası toplumun, Libya halkına yönelik haksız tutumundan" duyduğu esefi dile getiren Zubeyr, BM Libya temsilcisinin, fesh edilmiş parlamentoya üye olmayan, dolayısıyla krizin taraflarından olan bir ismi, hükümet başkanı olarak dayatma hakkı bulunmadığını ifade etti.
Trablus merkezli Milli Genel Kongre'ye (MGK) bağlı Fecr-i Libya (Libya Şafağı) güçleri komutanlarından Ebu Mustafa ez-Zeridi de Sirac hükümetini kabul etmediklerini söyledi.
Zeridi, "Sirac hükümetine yönelik tavrımız, halkın hükümete karşı olumsuz tepkisi nedeniyledir. Trablus, Zliten, Misrata, Sabrata, Zaviye ve Bingazi'de geçen hafta hükümeti protesto gösterileri düzenlendi. Orta ve Batı bölgesi devrimcileri de geçen perşembe Libya halkının taleplerini ifade etmeyen bu hükümetin oluşumuna karşı kararlar aldığını açıkladı" diye konuştu.
"Sirac hükümetine destek ya da terör örgütleriyle mücadele için dış müdahale" ihtimalini uzak gördüğünü belirten Zeridi, "Dış müdahale için, güçlü, gerçek, silahlı ve etkili güçlerin desteği gerekiyor. Özellikle Batılı güçlerin, Halife Hafter liderliğindeki "Onur Operasyonu Koalisyonunun" dayatılması konusundaki başarısızlığının ardından da bu, kolay bir iş olmayacak" dedi.
Zeridi, yabancı güçlerin itimat edebileceği "Onur Operasyonu Koalisyonuna" alternatif bulma ihtimalini ise "zor ancak imkansız değil" şeklinde değerlendirdi.
Fecr-i Libya güçlerinin Libya'daki siyasi gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Zeridi, terörle mücadele konusunda kararlı olduklarını ifade ederek, "güçlü bir devletin varlığını" şart koştu.
Kaynak: AA
Ulusal Genel Kongre (UGK) üyesi Abdulkadir Huveyli, Sirac’ın “Yabancı bir şahıs” tarafından tayin edildiğini hatırlatarak, Sirac başkanlığında kurulacak hükümetin, Libyalılar arasında sürdürülen diyalogdan uzaklaşmak anlamına geldiği ve ülkenin milli egemenliğini ihlal ettiği için başarılı olma ihtimalinin bulunmadığını ifade etti.
Birleşmiş Milletler’in (BM) kurulacak yeni ulusal hükümetin desteklenmesi yönündeki kararını uygulaması için parlamentonun baskı altında olduğunu kaydeden Huveyli, dış müdahaleye veya “dış güçlere” ait çözümlerin dayatılmasına karşı çıkan Libya halkının iradesi doğrultusunda parlamentonun söz konusu baskılara boyun eğmeyeceğini vurguladı.
Huveyli, Libya halkı arasında çatışma çıkartmayı hedefleyen her türlü dış müdahalenin Libya halkını birleştireceğine işaret ederek, “Leon-Kobler hükümeti” olarak adlandırdığı yapının ülkenin başkenti Trablus’a girmesinin, “savaşın, kargaşanın ve istikrarsızlığın Bingazi kentinden Trablus’a sıçrayacağı anlamı taşıdığını” söyledi.
- "Dış müdahale talebi olursa Libya hükümeti düşer"
Huveyli, medyada yer alan Libya’nın BM Daimi Temsilcisi İbrahim ed-Debbaşi’nin, “İtalya, ABD, İngiltere ve Fransa'nın Libya’da uygun siyasi şartların oluşması durumunda terör örgütü DAEŞ mevzilerine hava saldırısı düzenlemek istediği" şeklindeki açıklamaları ile "Sirac hükümetinin birinci görevinin, dış müdahale talep etmek ve Libya'ya uluslararası vesayetin dayatılması olacağı" yönündeki iddialara ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Huveyli, "Dış müdahale talebi olursa Libya hükümeti düşer. Çünkü Libya halkı dış müdahale konusunda çok hassas" dedi.
Güvenlik Konseyi'nin son kararını eleştiren ve kararın "Milli Genel Kongre ve Temsilciler Meclisinin krizin tek çözümü olarak gördüğü Libya diyaloğunu zayıflattığını" söyleyen Huveyli, MGK'nın, Ukayle Salih ve Nuri Ebu Sehmen arasındaki görüşmeden çıkan "Libyalıların kendi iradeleri dışındaki hiçbir çözümü tanımadıkları" sonucuna bağlı olduğunu vurguladı.
MGK'nın Libya halkının temellerini etkileyecek herhangi bir anlaşmayı reddettiğinin altını çizen Huveyli, bu konuda mücadele edeceklerini ve başarısız olması durumunda tüm yetkilerin devrimcilere devredileceğini belirtti.
Libyalı siyasi analist İsam ez-Zübeyr de Sirac'ın Libya'yı içinde bulunduğu krizden çıkartacak bir hükümet kurma şansının olmadığını ifade etti.
Zübeyr, "Berka, Fizan ve Trablus'tan 3'er olmak üzere 9 milletvekilinden oluşan Başkanlık Meclisi'nin bölgesel paylara dayanan esaslar üzerine kurulması sebebiyle, tıkanan konulara ilişkin bir uzlaşı formülünde ittifak etmesi mümkün değil. Söz konusu esasların asıl tehlikesi ise Libya'yı bölünmeye götürebilecek fedaral bölgelerin ilan edilmesinin hazırlığı mahiyetinde olmasıdır" şeklinde konuştu.
"Gelecek hükümet, Tunus'ta olacak bir idari ofis üzerinden ülkeyi yönetecek. Yani sürgün bir hükümet gibi. Bu, halkın kabul etmediği dayatma bir hükümet olacak" diyen Zübeyr, Sirac'ın Trablus'a varması üzerine yapılan gösteriye katılımın az olduğunu hatırlattı.
"Halife Hafter liderliğindeki "Onur Operasyonu Koalisyonunun" Mısır ve Birleşik Arap Emirliklerinin geniş desteği ile askeri operasyon yürütmesi üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen uluslararası toplumun, koalisyonun başarılı olması yönündeki beklentisine şaşırdığını kaydeden Zübeyr, koalisyonun halen Bingazi'nin tüm mahallelerine giremediğini ifade etti.
- "BM'nin, krizin taraflarından olan bir ismi, hükümet başkanı olarak dayatma hakkı yok"
"Libya'da taraflar arasındaki diyaloğu başarısızlığa uğratmak için çaba sarf eden uluslararası toplumun, Libya halkına yönelik haksız tutumundan" duyduğu esefi dile getiren Zubeyr, BM Libya temsilcisinin, fesh edilmiş parlamentoya üye olmayan, dolayısıyla krizin taraflarından olan bir ismi, hükümet başkanı olarak dayatma hakkı bulunmadığını ifade etti.
Trablus merkezli Milli Genel Kongre'ye (MGK) bağlı Fecr-i Libya (Libya Şafağı) güçleri komutanlarından Ebu Mustafa ez-Zeridi de Sirac hükümetini kabul etmediklerini söyledi.
Zeridi, "Sirac hükümetine yönelik tavrımız, halkın hükümete karşı olumsuz tepkisi nedeniyledir. Trablus, Zliten, Misrata, Sabrata, Zaviye ve Bingazi'de geçen hafta hükümeti protesto gösterileri düzenlendi. Orta ve Batı bölgesi devrimcileri de geçen perşembe Libya halkının taleplerini ifade etmeyen bu hükümetin oluşumuna karşı kararlar aldığını açıkladı" diye konuştu.
"Sirac hükümetine destek ya da terör örgütleriyle mücadele için dış müdahale" ihtimalini uzak gördüğünü belirten Zeridi, "Dış müdahale için, güçlü, gerçek, silahlı ve etkili güçlerin desteği gerekiyor. Özellikle Batılı güçlerin, Halife Hafter liderliğindeki "Onur Operasyonu Koalisyonunun" dayatılması konusundaki başarısızlığının ardından da bu, kolay bir iş olmayacak" dedi.
Zeridi, yabancı güçlerin itimat edebileceği "Onur Operasyonu Koalisyonuna" alternatif bulma ihtimalini ise "zor ancak imkansız değil" şeklinde değerlendirdi.
Fecr-i Libya güçlerinin Libya'daki siyasi gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Zeridi, terörle mücadele konusunda kararlı olduklarını ifade ederek, "güçlü bir devletin varlığını" şart koştu.