Sandal Bedesteni Restore Edildi
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce, Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilen Kapalıçarşı'nın ilk bedesteni olma özelliği taşıyan 554 yıllık Sandal Bedesteni, aslına uygun onarıldı.
İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Mürsel Sarı, Sandal Bedesteni'nin restorasyon sürecine ilişkin AA muhabirine bilgi verdi.
Sandal Bedesteni'nin, Fatih Sultan Mehmet döneminde 1461'de inşa edildiğini, Kapalıçarşı'da yapılan ilk bedesten olma özelliği taşıdığını belirten Sarı, bedestenlerin kumaşların ve pahalı eşyaların satıldığı mekanlar olduğunu anlattı.
Bedestenin ismini, içinde satılan "sandal" adı verilen kumaştan aldığını vurgulayan Sarı, şu bilgileri verdi:
"İstanbul'da 3 bedesten vardır. Birisi Galata Bedesteni, diğerleri de Kapalıçarşı'da bulunan Büyük ve Küçük bedestenler. Burası Büyük Bedesten olarak bilinen yerdir. Burası 12 fil ayağı üzerine 20 kubbe oluşturulan, dört tarafı duvarla çevrili, 3'ü çarşı içine, biri de dışarıya açılan 4 kapısı bulunan bir bedestendir. Bedestenler, Osmanlı'da 13. yüzyıldan itibaren ticaretin yapılmasını kolaylaştırıcı mekanlar olarak işlev görmüştür, halen de İstanbul'da, Edirne'de, Bursa'da, Kayseri'de birçok yerde halen bu ticari fonksiyonlarını devam ettirmektedirler. Bedestenler eskiden borsa, banka binaları gibi işlev görmekteydi. Bir bölükbaşının nezaretinde dua edilerek açılmakta, yine dua edilerek kapatılmaktaydı. Buranın 12 kişiden oluşan muhafızı vardı. Buralar güvenilir yerlerdi. Bedestenlerin mahzenlerine de vatandaşlar mühürlü sandıklar içerisine değerli eşyalarını yediemin olarak bırakıyorlardı."
Mürsel Sarı, Sandal Bedesteni'nin 19. yüzyıla kadar bedesten faaliyetini devam ettirdiğini belirterek, yerli dokumacılığın azalmasıyla işlevini yitiren bedestenin 1912'lerden 1980'e kadar haraç-mezat satım mahali olarak kullanıldığını anlattı.
Sarı, sonraki yıllarda 70 civarında esnafın faaliyet gösterdiği bedestene zaman içinde tarihi özelliğine uygun olmayan müdahaleler yapıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bedesten, kiraların tahsilinde problemler yaşanınca 2013'te uzun süreli kiralama modeliyle ihale edildi. 2 yılda buranın tahliyesi sağlanamadı. Kira sözleşmeleri uzatılmayan esnaf buradan çıkmayınca işgalci durumuna düştü. Esnafın tahliyesi ancak bu nisanda gerçekleşebildi. 7 ayda kurul onaylı projeyle bilimsel heyetin danışmanlığında restorasyon gerçekleştirilerek, Sandal Bedesteni'ne ömür katılmış oldu. İnşallah uzun yıllar istanbul'un, ticaret erbabının, turistlerin hizmetinde olacak nezih bir mekan oldu."
Uzun süreli ihalenin ardından Sandal Bedesteni'nin kirasında da artış sağlandığını bildiren Sarı, "Aylık 200-250 bin lira kira alınmaktayken, 2013 yılından beri 855 bin lira aylık kiramız var. 3 yılın sonunda işletmeye açıldıktan sonra burası 1 milyon 350 bin lira kira getirecek. Önceki ile kıyaslandığında 5-6 misline yakın bir fiyat farkı var" diye konuştu.
Osmanlı'dan günümüze intikal eden vakıfları "uzun süreli sistem" olarak tanımlayan Sarı, vakıfların, gelecek nesillere aktarılması gereken bir medeniyet olduğunu söyledi.
Mürsel Sarı, restorasyona ilişkin "Bunlara doğru müdahale etmezsek yaşatamayız. Restorasyonla eklentiler, bölmeler kaldırıldı. Eser çimento katkılı sıvalardan arındırıldı. Horasan sıva yapıldı. Mikroenjeksiyon kumlama yöntemiyle gerek fil ayakları gerekse duvarlar, kubbeler, kemerler temizlendi. Giriş kapıları temizlendi. Kapılar üzerindeki bezemeler yeniden ihya edildi" bilgilerini verdi.
İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Mürsel Sarı, vakıfların her birinin ayrı gayesi olduğunu vurgulayarak, buradan elde edilen geliri, vakfedenlerin gayesi doğrultusunda harcadıklarını anlattı.
Öğrencilere burs verdiklerini, fakirlere, muhtaçlara kuru gıda yardımı yaptıklarını, Eyüp'teki imarethanede her gün 2 bin kişiye sıcak yemek dağıttıklarını ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin birçok yerindeki restorasyon faaliyetlerinde kullandıklarını belirten Sarı, "Bunlar bize atamızdan miras değil, gelecek nesillere aktırılması gereken emanettir titizliği ile çalışmalarını yürütüyoruz" dedi.
Mürsel Sarı, Sandal Bedesteni'nin, ihaleyi 20 yıllığına kazanan şirket tarafından kuruldan alınan karar doğrultusunda, yeme-içme mekanı, dükkan, müzayede salonu olarak kullanılacağını bildirdi.
Kaynak: AA
Sandal Bedesteni'nin, Fatih Sultan Mehmet döneminde 1461'de inşa edildiğini, Kapalıçarşı'da yapılan ilk bedesten olma özelliği taşıdığını belirten Sarı, bedestenlerin kumaşların ve pahalı eşyaların satıldığı mekanlar olduğunu anlattı.
Bedestenin ismini, içinde satılan "sandal" adı verilen kumaştan aldığını vurgulayan Sarı, şu bilgileri verdi:
"İstanbul'da 3 bedesten vardır. Birisi Galata Bedesteni, diğerleri de Kapalıçarşı'da bulunan Büyük ve Küçük bedestenler. Burası Büyük Bedesten olarak bilinen yerdir. Burası 12 fil ayağı üzerine 20 kubbe oluşturulan, dört tarafı duvarla çevrili, 3'ü çarşı içine, biri de dışarıya açılan 4 kapısı bulunan bir bedestendir. Bedestenler, Osmanlı'da 13. yüzyıldan itibaren ticaretin yapılmasını kolaylaştırıcı mekanlar olarak işlev görmüştür, halen de İstanbul'da, Edirne'de, Bursa'da, Kayseri'de birçok yerde halen bu ticari fonksiyonlarını devam ettirmektedirler. Bedestenler eskiden borsa, banka binaları gibi işlev görmekteydi. Bir bölükbaşının nezaretinde dua edilerek açılmakta, yine dua edilerek kapatılmaktaydı. Buranın 12 kişiden oluşan muhafızı vardı. Buralar güvenilir yerlerdi. Bedestenlerin mahzenlerine de vatandaşlar mühürlü sandıklar içerisine değerli eşyalarını yediemin olarak bırakıyorlardı."
Mürsel Sarı, Sandal Bedesteni'nin 19. yüzyıla kadar bedesten faaliyetini devam ettirdiğini belirterek, yerli dokumacılığın azalmasıyla işlevini yitiren bedestenin 1912'lerden 1980'e kadar haraç-mezat satım mahali olarak kullanıldığını anlattı.
Sarı, sonraki yıllarda 70 civarında esnafın faaliyet gösterdiği bedestene zaman içinde tarihi özelliğine uygun olmayan müdahaleler yapıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bedesten, kiraların tahsilinde problemler yaşanınca 2013'te uzun süreli kiralama modeliyle ihale edildi. 2 yılda buranın tahliyesi sağlanamadı. Kira sözleşmeleri uzatılmayan esnaf buradan çıkmayınca işgalci durumuna düştü. Esnafın tahliyesi ancak bu nisanda gerçekleşebildi. 7 ayda kurul onaylı projeyle bilimsel heyetin danışmanlığında restorasyon gerçekleştirilerek, Sandal Bedesteni'ne ömür katılmış oldu. İnşallah uzun yıllar istanbul'un, ticaret erbabının, turistlerin hizmetinde olacak nezih bir mekan oldu."
Uzun süreli ihalenin ardından Sandal Bedesteni'nin kirasında da artış sağlandığını bildiren Sarı, "Aylık 200-250 bin lira kira alınmaktayken, 2013 yılından beri 855 bin lira aylık kiramız var. 3 yılın sonunda işletmeye açıldıktan sonra burası 1 milyon 350 bin lira kira getirecek. Önceki ile kıyaslandığında 5-6 misline yakın bir fiyat farkı var" diye konuştu.
Osmanlı'dan günümüze intikal eden vakıfları "uzun süreli sistem" olarak tanımlayan Sarı, vakıfların, gelecek nesillere aktarılması gereken bir medeniyet olduğunu söyledi.
Mürsel Sarı, restorasyona ilişkin "Bunlara doğru müdahale etmezsek yaşatamayız. Restorasyonla eklentiler, bölmeler kaldırıldı. Eser çimento katkılı sıvalardan arındırıldı. Horasan sıva yapıldı. Mikroenjeksiyon kumlama yöntemiyle gerek fil ayakları gerekse duvarlar, kubbeler, kemerler temizlendi. Giriş kapıları temizlendi. Kapılar üzerindeki bezemeler yeniden ihya edildi" bilgilerini verdi.
İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Mürsel Sarı, vakıfların her birinin ayrı gayesi olduğunu vurgulayarak, buradan elde edilen geliri, vakfedenlerin gayesi doğrultusunda harcadıklarını anlattı.
Öğrencilere burs verdiklerini, fakirlere, muhtaçlara kuru gıda yardımı yaptıklarını, Eyüp'teki imarethanede her gün 2 bin kişiye sıcak yemek dağıttıklarını ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin birçok yerindeki restorasyon faaliyetlerinde kullandıklarını belirten Sarı, "Bunlar bize atamızdan miras değil, gelecek nesillere aktırılması gereken emanettir titizliği ile çalışmalarını yürütüyoruz" dedi.
Mürsel Sarı, Sandal Bedesteni'nin, ihaleyi 20 yıllığına kazanan şirket tarafından kuruldan alınan karar doğrultusunda, yeme-içme mekanı, dükkan, müzayede salonu olarak kullanılacağını bildirdi.
