Marmara Denizi'nde 'Tuna Nehri' Endişesi
Marmara Bölgesi Belediye Başkanları 2’nci Marmara Denizi Sempozyumu’nda, Marmara Denizi’nin sorunlarını ele aldı. Sempozyumda konuşan Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Tuna Nehri’nin Marmara Denizi için bir risk unsuru olduğu konusunda endişeli olduklarını belirterek, 13 ülkeden uzmanın katılımıyla düzenlenecek olan çalıştayda nehirle ilgili değerlendirmelerde bulunacaklarını söyledi.
Marmara Bölgesi Belediye Başkanları, Marmara Denizi’nin sorunlarını ve geleceğini bu yıl Marmara Belediyeler Birliği tarafından 2’nci kez gerçekleştirilen Marmara Denizi Sempozyumu’nda masaya yatırdı. Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin ev sahipliğinde Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleştirilen sempozyuma, Beyoğlu Belediye Başkanı ve İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof Dr. Mustafa Öztürk ve Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak katıldı.
"MARMARA BÖLGESİ, TÜRKİYE’NİN LOKOMOTİF BÖLGESİ"
Sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada Marmara Bölgesi’nin Türkiye’nin lokomotif bölgesi olduğuna dikkat çeken Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, "Türkiye’nin yüzde 60’ından fazlası bu bölgede. Üretim bu bölgede olunca tabi ki kirlenme de başta bu bölgede oluyor. Böyle olunca da en çok görev de bu bölgemize düşüyor. Dünyada olduğu gibi güçlenen ülkeler çevreyi kirlettiler ve daha sonra da döndüler çevreyi temizlemeye başladılar. 25 yıl önce Avrupa’ya gittiğimde gerçekten şaşırmıştım. Çok büyük bir kirlilik vardı. Ancak yeni yeni temiz olmaya başladı.
Onlardan aldığımız deneyimlerle ülkemizi en güzel seviyeye getirmeyi amaçlıyoruz" dedi.
"TÜRKİYE GÜZEL BİR KONUMA GELDİ"
Çevre yönetimi konusunda Türkiye’nin her geçen gün daha iyi noktaya geldiğine vurgu yapan Altepe, "Artık güçlenen yerel yönetimler ve güçlenen bir Türkiye var. Her alana müdahale edebilen, denizde, karada, havada cihazları olan kurumlarla bunları hızlandırmak ve sonuca varmak durumundayız. Yakın zamanda Haliç nasıl temizlenecek deniliyordu. Şimdi çok daha büyük imkanlara sahibiz. Bu kirlilik sadece bizlerle sınırlı değil. Bizim dışımızdaki ülkelere de müdahale etmek ve onlarla birlikte hareket etmek durumundayız. Türkiye güzel bir konuma geldi. Bu konuda ne kadar söz etsek az, Allah nazardan saklasın diyoruz. Bu toplantılar artık boşa yapılan toplantılar değil. Hiçbir atık suyun denize doğrudan verilmemesi için tesis sayısı arttırıldı" diye konuştu.
"13 ÜLKE İLE TUNA NEHRİ’NİN RİSK DURUMU DEĞERLENDİRİLECEK"
Avrupa’da doğan ve Karadenize dökülen Tuna Nehri’nin de Marmara için tehdit unusuru konumunda olduğunu belirten Başkan Altepe konuşmasını şöyle sürdürdü: "Özellikle Almanya’da doğan ve yaklaşık 3 bin kilometre akarak Romanya’dan Karadeniz’e dökülen Tuna Nehri’nin de Marmara Denizi için bir risk unsuru olduğu konusunda endişeliyiz. Önümüzdeki aylarda Tuna Havzası’nda bulunan 13 ülkeden uzmanların da katılacağı, bu konuyu değerlendireceğimiz bir çalıştayın yapılacağını da buradan duyurmak istiyorum. Özellikle 13 ülkeyi bir araya getirmek ve Marmara Denizi’nin kirliliğinin büyük oranda oluştuğu Tuna Nehri, 13 ülke ve 80 şehrin burada kirliliğinin aktığı bir nehir. Bununla ilgili oradaki kurum ve kuruluşlarla diyalog halindeyiz."
"HAYAT KAYNAĞI SU GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE CAN ÇEKİŞİYOR"
Marmara Denizi’nin sorunlarının ele alındığı sempozyumu çok faydalı bulduğunu belirten Beyoğlu Belediye Başkanı ve İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Misbah Demircan, "Hayatın kaynağı suyun uzayda bulunması alternatif bir dünya hayalimizi diri tutuyor. Hayatın kaynağı su, gözümüzün önünde can çekişiyor, isyan ediyor. Marmara Belediyeler Birliği’nin temel varlık sebebi tam da bu. Hayatımız kadar değerli ve önemli olan bu konuyu Marmara Denizi çevresinde yerel yönetim ve akademi ile ele alan bu sempozyumun yaptığımız en önemli işlerden biri olduğunu düşünüyorum. ’Su gibi aziz ol’ diyen atalarımız da hayatımızın mucizesi ile de ilişki düzeyini belirlemişlerdir. Marmara, Akdeniz, Ege, Karadeniz gibi bölgelerimizin adlarını kıyısı olduğu denizden alması suya tutkumuzun en açık örneğidir" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE, DÜNYADA MAVİ BAYRAK SIRALAMASINDA 2’NCİ SIRADA"
Marmara Denizi’ndeki temizlik hakkında bilgiler veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise, "Sularımızın daha kaliteli hale gelmesi için hep birlikte çalışmalar yapmaktayız. Bu kapsamda özellikle 1990 yılından bu yana denizlerimizde oluşan deniz ve kıyı yönetimi stratejilerinin belirlenmesinde 241 noktada 40’ı aşkın parametre yılda iki defa izleniyor. Marmara Denizi’nde ise 59 noktada bu izlemeler bütün verileriyle birlikte yürütülmektedir. Marmara Bölgesi’nde bin 112 plaj bulunuyor. Bunların yüzde 98’i yüzme suyu kalitesine sahiptir. 905 plajımız ise mükemmel seviyededir. Temiz denizlerimizin bir göstergesi olarak mavi bayrak alan 436’a marina sayımız 122’ye çıkmıştır. Mavi bayrak sıralamasında dünyada 2’nci sıraya yükseldik. Hedefimiz önümüzdeki zamanlarda bunu ilk sıraya çıkarmaktır" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
"MARMARA BÖLGESİ, TÜRKİYE’NİN LOKOMOTİF BÖLGESİ"
Sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada Marmara Bölgesi’nin Türkiye’nin lokomotif bölgesi olduğuna dikkat çeken Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, "Türkiye’nin yüzde 60’ından fazlası bu bölgede. Üretim bu bölgede olunca tabi ki kirlenme de başta bu bölgede oluyor. Böyle olunca da en çok görev de bu bölgemize düşüyor. Dünyada olduğu gibi güçlenen ülkeler çevreyi kirlettiler ve daha sonra da döndüler çevreyi temizlemeye başladılar. 25 yıl önce Avrupa’ya gittiğimde gerçekten şaşırmıştım. Çok büyük bir kirlilik vardı. Ancak yeni yeni temiz olmaya başladı.
Onlardan aldığımız deneyimlerle ülkemizi en güzel seviyeye getirmeyi amaçlıyoruz" dedi.
"TÜRKİYE GÜZEL BİR KONUMA GELDİ"
Çevre yönetimi konusunda Türkiye’nin her geçen gün daha iyi noktaya geldiğine vurgu yapan Altepe, "Artık güçlenen yerel yönetimler ve güçlenen bir Türkiye var. Her alana müdahale edebilen, denizde, karada, havada cihazları olan kurumlarla bunları hızlandırmak ve sonuca varmak durumundayız. Yakın zamanda Haliç nasıl temizlenecek deniliyordu. Şimdi çok daha büyük imkanlara sahibiz. Bu kirlilik sadece bizlerle sınırlı değil. Bizim dışımızdaki ülkelere de müdahale etmek ve onlarla birlikte hareket etmek durumundayız. Türkiye güzel bir konuma geldi. Bu konuda ne kadar söz etsek az, Allah nazardan saklasın diyoruz. Bu toplantılar artık boşa yapılan toplantılar değil. Hiçbir atık suyun denize doğrudan verilmemesi için tesis sayısı arttırıldı" diye konuştu.
"13 ÜLKE İLE TUNA NEHRİ’NİN RİSK DURUMU DEĞERLENDİRİLECEK"
Avrupa’da doğan ve Karadenize dökülen Tuna Nehri’nin de Marmara için tehdit unusuru konumunda olduğunu belirten Başkan Altepe konuşmasını şöyle sürdürdü: "Özellikle Almanya’da doğan ve yaklaşık 3 bin kilometre akarak Romanya’dan Karadeniz’e dökülen Tuna Nehri’nin de Marmara Denizi için bir risk unsuru olduğu konusunda endişeliyiz. Önümüzdeki aylarda Tuna Havzası’nda bulunan 13 ülkeden uzmanların da katılacağı, bu konuyu değerlendireceğimiz bir çalıştayın yapılacağını da buradan duyurmak istiyorum. Özellikle 13 ülkeyi bir araya getirmek ve Marmara Denizi’nin kirliliğinin büyük oranda oluştuğu Tuna Nehri, 13 ülke ve 80 şehrin burada kirliliğinin aktığı bir nehir. Bununla ilgili oradaki kurum ve kuruluşlarla diyalog halindeyiz."
"HAYAT KAYNAĞI SU GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE CAN ÇEKİŞİYOR"
Marmara Denizi’nin sorunlarının ele alındığı sempozyumu çok faydalı bulduğunu belirten Beyoğlu Belediye Başkanı ve İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Misbah Demircan, "Hayatın kaynağı suyun uzayda bulunması alternatif bir dünya hayalimizi diri tutuyor. Hayatın kaynağı su, gözümüzün önünde can çekişiyor, isyan ediyor. Marmara Belediyeler Birliği’nin temel varlık sebebi tam da bu. Hayatımız kadar değerli ve önemli olan bu konuyu Marmara Denizi çevresinde yerel yönetim ve akademi ile ele alan bu sempozyumun yaptığımız en önemli işlerden biri olduğunu düşünüyorum. ’Su gibi aziz ol’ diyen atalarımız da hayatımızın mucizesi ile de ilişki düzeyini belirlemişlerdir. Marmara, Akdeniz, Ege, Karadeniz gibi bölgelerimizin adlarını kıyısı olduğu denizden alması suya tutkumuzun en açık örneğidir" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE, DÜNYADA MAVİ BAYRAK SIRALAMASINDA 2’NCİ SIRADA"
Marmara Denizi’ndeki temizlik hakkında bilgiler veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise, "Sularımızın daha kaliteli hale gelmesi için hep birlikte çalışmalar yapmaktayız. Bu kapsamda özellikle 1990 yılından bu yana denizlerimizde oluşan deniz ve kıyı yönetimi stratejilerinin belirlenmesinde 241 noktada 40’ı aşkın parametre yılda iki defa izleniyor. Marmara Denizi’nde ise 59 noktada bu izlemeler bütün verileriyle birlikte yürütülmektedir. Marmara Bölgesi’nde bin 112 plaj bulunuyor. Bunların yüzde 98’i yüzme suyu kalitesine sahiptir. 905 plajımız ise mükemmel seviyededir. Temiz denizlerimizin bir göstergesi olarak mavi bayrak alan 436’a marina sayımız 122’ye çıkmıştır. Mavi bayrak sıralamasında dünyada 2’nci sıraya yükseldik. Hedefimiz önümüzdeki zamanlarda bunu ilk sıraya çıkarmaktır" şeklinde konuştu.