Suriye Türkmen Meclisi Üyelerinden Suriye Ve Türkmen Gerçeği

Süleyman Demirel Üniversitesi’nde düzenlenen panele katılan Suriye Türkmen Meclisi üyeleri, Suriye ve Bayırbucak Türkmenleriyle ilgili düşüncelerini paylaştı.

Suriye Türkmen Meclisi Üyelerinden Suriye Ve Türkmen Gerçeği
Süleyman Demirel Üniversitesi Türk Dünyası ve Akraba Toplulukları Kulübü tarafından "Ortadoğu’da Türkmen Varlığı" başlıklı panel düzenlendi.

Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele, Suriye Türkmen Meclisi Genel Sekreteri Dr. Emin Bozoğlan ile Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet Türkhan ve Nidal Öztürk konuşmacı olarak katıldı.

Suriye’de 3 buçuk milyon Türkmen nüfusunun bulunduğunu belirten Suriye Türkmen Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet Türkhan, bunların 2 milyonunun Türkçeyi unuttuklarını söyledi.



Suriye’nin tamamında Türkmen varlığı bulunduğunu kaydeden Türkhan, Bayırbucak’ta 350 bin Türkmen yaşadığını söyledi.

Baas rejiminin baskılarıyla Türkmenlerin siyasallaşmasının önüne geçildiğini kaydeden Türkhan, "Suriye Türkmenleri siyasallaşma çalışmaları Suriye dışında gerçekleşti. Bu çabaların merkezi de Türkiye olmuştur. Suriye Türkmenleri Meclis çatısı altında toplandı ve nüfusun dağıldığı bölgelere göre delegeler oluşturuldu. Bu bizim için büyük bir tecrübe" dedi.

"BAYIRBUCAK DÜŞERSE HATAY’IN GÜVENLİĞİ TEHLİKEYE DÜŞER"

Yürütme Kurulu Üyesi Nidal Öztürk de savaşın en çok mağdur olanlarının Türkmenler olduğunu özellikle Bayırbucak’ta bu durumun çok fazla olduğunu belirterek "Suriye Türkmenleri çapraz ateş altındadır. Son bir aydır gündeme gelen Bayırbucak Türkmenleri’nin yaşadığı bölge düşerse Türkiye’nin sınırı korunmayacak Hatay’ın güvenliği tehlike altına girecektir" dedi.

Türkmen Meclisi Genel Sekreteri Dr. Emin Bozoğlan da Bayırbucak’ta Türkmenlerden başka nüfus bulunmadığına dikkat çekerek, "Buranın stratejisi Türkiye’nin milli sınırı açısından önemli . Bu bölge Türkmen karakterinden koparılırsa Türkiye için sorunsuz olan bir bölge sorunlu hale gelecek. Türkiye’nin Ortadoğu ile bağlantısı zayıflayacaktır. 30 Eylül’den itibaren Rusya’nın bu bölgeyi bombalamasıyla sıkıntıya girdik. 1 Ocak’tan itibaren BM dayatmasıyla ateşkese gidilebilir ama rejim ordusu ve Rusya’nın bombardımanı arttı. Çünkü kim nerede toprağa sahipse orada söz sahibi olacak diye bilinen bir durumdayız" ifadelerini kaydetti.

"IŞİD’İN ORADA GÖLGESİ DAHİ YOK"

Bayırbucak’ın stratejik açısından çok önemli olduğunu belirten Bozoğlan, "Suriye rejiminin vizyonu, büyümek istediği alan Hatay olduğu için burası Türkiye’yi yakından ilgilendirmektedir. Hafız Esad Suriye’ye ihtilalle geldi. 69 yıldan bu yana Suriye bir ordu yönetimiyle idare ediliyor. Seçimler yapılıyordu. Ama oylama açık oy kapalı tasnifle oluyordu. Kendisi gibi düşünmeyen Suriye halkını ötekileştirdi. Rejimin insanları zulme tabi tutması 2011’e kadar devam etti. Batı Esad’ı bir koz, Suriye’yi de bir laboratuvar olarak kullandı. Rusya ile anlaşmalı olduğunu düşünüyoruz. Hepsi uygulama sahasında farklı hareket ediyorlar. Rusya IŞİD, bahanesiyle Bayırbucak’ı vuruyor. Halbuki Bayırbucak’da IŞİD’in gölgesi dahi yoktur. Amerika ve koalisyon güçleri PYD’ye bir koridor açmak, Türkiye’yi sıkıntılı hale getirmek, İsrail’i daha rahat hale getirmek amacı taşımaktadır" diye konuştu.

Düşmanlarının zalimler olduğunu söyleyen Bozoğlan, batının kendisine küresel hakimiyet alanı sağlamak için bu savaşta mücadelesini sürdürdüğünü ifade ederek şöyle konuştu:

"Türkmenler bu savaşta en mağdur durumda. Bu savaştan çıkardığımız 3 olumlu şey. Bunlardan birincisi Suriye Türkmen Meclisi kurulmuş ve kuruluş uzun ömürlü olacaktır. İkincisi Suriye’deki Türkmenler çok dağınıktı. Bu olaylar birbirimize olan desteği sağladı. Üçüncü bir kazançta , Irak ve Suriye’deki Türkmenler ile Türkiye’nin kaderinin bir olduğu anlaşılmıştır"
Kaynak: İHA