Eski Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması
"Benim kamudaki israftan bahsetmemi, filan yerlere bir mesaj olarak algılamaya çalışanlar varsa boşuna emek sarf ediyorlar. Biz, doğruları söyleme gayreti içerisindeyiz, elbette ülkemizde bu anlamda yapılan çok hayırlı hizmetleri de yakinen biliyoruz"
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Benim kamudaki israftan bahsetmemi, filan yerlere bir mesaj olarak algılamaya çalışanlar varsa, boşuna emek sarf ediyorlar. Biz, doğruları söyleme gayreti içerisindeyiz, elbette ülkemizde bu anlamda yapılan çok hayırlı hizmetleri de yakinen biliyoruz" dedi.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Sakarya Temsilciliğince Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Kamu Kesiminde İsraf ve Önlenmesi Yolları" konulu konferansa katılan Bülent Arınç, burada konferans vereceğini öğrenen birilerinin bir web sitesinde bir şeyler yazdığını belirtti.
"Ola ki birileri benim buraya niçin, ne amaçla geldiğimi, neler konuşacağımı çok merak ediyor" ifadelerini kullanan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu meraklarını izale etmek bakımından başta birkaç cümle söyleyeyim ki sonuna kadar bekleyip üzülmesinler. Burada kimseyi kızdıracak hiçbir söz söylemeyeceğim. AK Parti aleyhinde bir siyasi konuşma yapmayacağım. Çünkü israf konusu, bir partinin binasına sığacak kadar küçük bir şey değildir. Bence herkesi ilgilendiren, ulusal bir konudur. İsraf kötüdür, tasarruf iyidir."
Bir ülkeyi ayakta tutacak olan şeylerin, israftan uzaklaşmak olduğunu vurgulayan Bülent Arınç, şunları söyledi:
"Bir evi ayakta tutan, bir insanın geçimini temin eden şey, yokluk, kıtlık ve darlık görmemesi için uyması gereken prensipler neyse biz bunları yüzyıllar boyu takip ediyor ve bizi var eden sebeplerin başında biliyoruz. Dolayısıyla, israfın kötü olduğunu herkes söyler, ben 'iyidir' diyeni duymadım. Ama savurganlığın bazen yolsuzluklarla birlikte anıldığını, aralarında nüans farkı olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Yolsuzlukta kötüdür, israf da kötüdür. Biz, kötü olan şeylere elbette karşı oluruz, onları yapmamaya çalışırız, onlar hakkında bir mücadele yürütülüyorsa bu mücadeleyi de hep birlikte yürütmeye gayret ederiz."
Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu konuda geçmişten bu yana kendi özel hayatımdan TBMM Başkanlığım dönemine, Başbakan Yardımcılığı dönemine kadar israfla mücadeleye addetmiş bir insan olarak biliniyorum. Adım, 'tasarrufçu başkana' çıkmıştı, bundan da hiç yüksünmedim. Bu bakımdan benim kamudaki israftan bahsetmemi, filan yerlere bir mesaj olarak algılamaya çalışanlar varsa boşuna emek sarf ediyorlar. Biz, doğruları söyleme gayreti içerisindeyiz, elbette ülkemizde bu anlamda yapılan çok hayırlı hizmetleri de yakinen biliyoruz. Hatta ben hükümetteyken, 25 dönüşüm programını uzun süre çalışarak Kalkınma Bakanlığıyla ortaya çıkarmış ve geçen yılın sonunda aralıkta öncelikli dönüşüm programları eylem planlarını hazırlayarak hem Resmi Gazete'de ilan etmiş hem de kamu yoluyla paylaşmıştık. Dolayısıyla ondan önceki hükumetlerin de son hükümetimizin de israfla mücadele konusunda fevkalade büyük bir çaba içerisinde olduğunu önceden söylemeliyim. Bu bir vatanseverliktir, bu ülkeyi seven insanların da yapabileceği işlerin başında gelmektedir."
Bülent Arınç, israfın olmaması durumunda insanların çok rahatlıkla geçinebileceğini belirterek, daha çok hayır, hasenat yaparak başkalarının sorunlarıyla ilgilenebileceğini kaydetti.
Kamudaki israfın şüphesiz hükümetlerin ve bürokrasinin muhatabı olduğu bir konu olduğuna işaret eden Arınç, "Ve biraz daha bununla mücadele kolaydır. Hükümetimiz, israfla mücadele ve tasarrufa yönelme konusunu acil bir eylem planıyla ortaya koymuşsa 'hükümet bu konuda kararlıdır' dersiniz. Bürokraside de herkes üzerine düşeni yaparsa mesele kalmaz. Oysa bireysel israfla mücadele, bir eğitim konusu, bir inanç konusu, bizzat malzemesi insan olan bir meseleyi karşımıza getiriyor" diye konuştu.
Kamudaki israfla mücadelenin aslında sanıldığı kadar kolay olmadığını vurgulayan Arınç, şöyle dedi:
"Çünkü o mücadeleyi yapacak olan da nihayetinde insandır. İnanmazsa ne kadar genelge gönderirseniz gönderin, yapmaz. Yine bildiğini yapar. İnsanlar yaşadıkları gibi inanmaya, yaşadıkları gibi elbette bu işi sürdürmeye niyetlilerse sizin genelgeleriniz çoğu zaman kar etmez. Bu sefer de başka şeyler yaparlar, yine amacınıza ulaşamazsınız."
Öte yandan, Bülent Arınç'ın konuşmasını tamamlamasının ardından, bir öğrenci tarafından protesto edilmek istendi. Öğrenci salonda bulunan görevlilerce uzaklaştırıldı.
Arınç da bunun üzerine "8-10 kişi bunu yapar, bunlar kadroludurlar ve seyyardırlar. Gittiğim her yere gelirler, eksik olmasınlar. Onlar gelince benim için daha keyifli oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bu arada, konferans salonu önünde de Bülent Arınç'ı protesto eden 6 öğrenci, polis ekiplerince gözaltına alındı.
Kaynak: AA
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Sakarya Temsilciliğince Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Kamu Kesiminde İsraf ve Önlenmesi Yolları" konulu konferansa katılan Bülent Arınç, burada konferans vereceğini öğrenen birilerinin bir web sitesinde bir şeyler yazdığını belirtti.
"Ola ki birileri benim buraya niçin, ne amaçla geldiğimi, neler konuşacağımı çok merak ediyor" ifadelerini kullanan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu meraklarını izale etmek bakımından başta birkaç cümle söyleyeyim ki sonuna kadar bekleyip üzülmesinler. Burada kimseyi kızdıracak hiçbir söz söylemeyeceğim. AK Parti aleyhinde bir siyasi konuşma yapmayacağım. Çünkü israf konusu, bir partinin binasına sığacak kadar küçük bir şey değildir. Bence herkesi ilgilendiren, ulusal bir konudur. İsraf kötüdür, tasarruf iyidir."
Bir ülkeyi ayakta tutacak olan şeylerin, israftan uzaklaşmak olduğunu vurgulayan Bülent Arınç, şunları söyledi:
"Bir evi ayakta tutan, bir insanın geçimini temin eden şey, yokluk, kıtlık ve darlık görmemesi için uyması gereken prensipler neyse biz bunları yüzyıllar boyu takip ediyor ve bizi var eden sebeplerin başında biliyoruz. Dolayısıyla, israfın kötü olduğunu herkes söyler, ben 'iyidir' diyeni duymadım. Ama savurganlığın bazen yolsuzluklarla birlikte anıldığını, aralarında nüans farkı olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Yolsuzlukta kötüdür, israf da kötüdür. Biz, kötü olan şeylere elbette karşı oluruz, onları yapmamaya çalışırız, onlar hakkında bir mücadele yürütülüyorsa bu mücadeleyi de hep birlikte yürütmeye gayret ederiz."
Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu konuda geçmişten bu yana kendi özel hayatımdan TBMM Başkanlığım dönemine, Başbakan Yardımcılığı dönemine kadar israfla mücadeleye addetmiş bir insan olarak biliniyorum. Adım, 'tasarrufçu başkana' çıkmıştı, bundan da hiç yüksünmedim. Bu bakımdan benim kamudaki israftan bahsetmemi, filan yerlere bir mesaj olarak algılamaya çalışanlar varsa boşuna emek sarf ediyorlar. Biz, doğruları söyleme gayreti içerisindeyiz, elbette ülkemizde bu anlamda yapılan çok hayırlı hizmetleri de yakinen biliyoruz. Hatta ben hükümetteyken, 25 dönüşüm programını uzun süre çalışarak Kalkınma Bakanlığıyla ortaya çıkarmış ve geçen yılın sonunda aralıkta öncelikli dönüşüm programları eylem planlarını hazırlayarak hem Resmi Gazete'de ilan etmiş hem de kamu yoluyla paylaşmıştık. Dolayısıyla ondan önceki hükumetlerin de son hükümetimizin de israfla mücadele konusunda fevkalade büyük bir çaba içerisinde olduğunu önceden söylemeliyim. Bu bir vatanseverliktir, bu ülkeyi seven insanların da yapabileceği işlerin başında gelmektedir."
Bülent Arınç, israfın olmaması durumunda insanların çok rahatlıkla geçinebileceğini belirterek, daha çok hayır, hasenat yaparak başkalarının sorunlarıyla ilgilenebileceğini kaydetti.
Kamudaki israfın şüphesiz hükümetlerin ve bürokrasinin muhatabı olduğu bir konu olduğuna işaret eden Arınç, "Ve biraz daha bununla mücadele kolaydır. Hükümetimiz, israfla mücadele ve tasarrufa yönelme konusunu acil bir eylem planıyla ortaya koymuşsa 'hükümet bu konuda kararlıdır' dersiniz. Bürokraside de herkes üzerine düşeni yaparsa mesele kalmaz. Oysa bireysel israfla mücadele, bir eğitim konusu, bir inanç konusu, bizzat malzemesi insan olan bir meseleyi karşımıza getiriyor" diye konuştu.
Kamudaki israfla mücadelenin aslında sanıldığı kadar kolay olmadığını vurgulayan Arınç, şöyle dedi:
"Çünkü o mücadeleyi yapacak olan da nihayetinde insandır. İnanmazsa ne kadar genelge gönderirseniz gönderin, yapmaz. Yine bildiğini yapar. İnsanlar yaşadıkları gibi inanmaya, yaşadıkları gibi elbette bu işi sürdürmeye niyetlilerse sizin genelgeleriniz çoğu zaman kar etmez. Bu sefer de başka şeyler yaparlar, yine amacınıza ulaşamazsınız."
Öte yandan, Bülent Arınç'ın konuşmasını tamamlamasının ardından, bir öğrenci tarafından protesto edilmek istendi. Öğrenci salonda bulunan görevlilerce uzaklaştırıldı.
Arınç da bunun üzerine "8-10 kişi bunu yapar, bunlar kadroludurlar ve seyyardırlar. Gittiğim her yere gelirler, eksik olmasınlar. Onlar gelince benim için daha keyifli oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bu arada, konferans salonu önünde de Bülent Arınç'ı protesto eden 6 öğrenci, polis ekiplerince gözaltına alındı.