Kanser Hastası Müzik Öğretmeni Hayata Müzikle Tutundu
Müzik öğretmeni 41 yaşındaki Özlem Ebru Demirer, kanser hastalığını, tedavinin yanı sıra müzikle uğraşıp moralini yüksek tutarak yendi.
Antalya İsmet İnönü Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi'nde müzik öğretmenliği yapan Demirer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2013'te meme kanseri olduğunu öğrendiğini ve bir yıl boyunca kemoterapi ve radyoterapi aldığını anlattı.
Müzik öğretmeni olduğu için yıllarca müzik ve sanatla iç içe yaşadığını belirten Demirer, "Bu hastalığa yakalandığımı öğrendiğimde başıma bir felaketin geldiğini ve biriktirdiğim bütün bilgi ve tecrübelerin gereksiz olduğunu düşündüm" dedi.
- "Hayatın bir yerinden tutunmak gerekiyormuş"
Hastalığının ilk zamanlarında hayata ve sanata küstüğünü dile getiren Demirer, "Doktorlarım, sanatı bırakmamam için çok ısrar ettiler ve iyi ki de ısrar etmişler. Bu hastalıkla müzik yaparak mücadele ettim" dedi.
Doktoru Doç. Dr. Hasan Mutlu ile kanser hastası ve hastalığı yenen kişilerden bir koro kurduklarını anlatan Demirer, koroda Türk sanat ve halk müziğinden eserler seslendirdiklerini aktardı. Demirer, "Bir şekilde hayatın bir yerinden tutunmak gerekiyormuş, bunun en büyük ilacı buymuş. Ben de müzikle bulduğum moralle hayata yeniden sarılarak hastalığımı yendim" diye konuştu.
- "Onkoloji sanatsız olmaz"
Akdeniz Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Mutlu da kanser hastalarına müzik ve resim terapisi uyguladıklarını anlattı.
Tıbbi onkolojide zor bir hasta grubuna hizmet verdiklerine değinen Mutlu, sanatsal faaliyetlerle güncel tedavinin motivasyonunu artırdıklarını vurguladı. Mutlu, şunları kaydetti:
"Hastalarımız, kemoterapi alırken resim yapsın, koromuzla beraber türküler söylesin, cam sanatı, ebru sanatı yapsın istedik. Burada hastalarımız, kemoterapi alırken resim yapıyorlar veya koroda şarkı söyleyenleri dinliyorlar. Hastalarımıza onkolojinin konuşulmadığı bir ortam oluşturuyoruz. Biz, sadece masanın öbür tarafından hekimlik yapmıyoruz ve biliyoruz ki onkoloji sanatsız olmaz."
Kaynak: AA
Müzik öğretmeni olduğu için yıllarca müzik ve sanatla iç içe yaşadığını belirten Demirer, "Bu hastalığa yakalandığımı öğrendiğimde başıma bir felaketin geldiğini ve biriktirdiğim bütün bilgi ve tecrübelerin gereksiz olduğunu düşündüm" dedi.
- "Hayatın bir yerinden tutunmak gerekiyormuş"
Hastalığının ilk zamanlarında hayata ve sanata küstüğünü dile getiren Demirer, "Doktorlarım, sanatı bırakmamam için çok ısrar ettiler ve iyi ki de ısrar etmişler. Bu hastalıkla müzik yaparak mücadele ettim" dedi.
Doktoru Doç. Dr. Hasan Mutlu ile kanser hastası ve hastalığı yenen kişilerden bir koro kurduklarını anlatan Demirer, koroda Türk sanat ve halk müziğinden eserler seslendirdiklerini aktardı. Demirer, "Bir şekilde hayatın bir yerinden tutunmak gerekiyormuş, bunun en büyük ilacı buymuş. Ben de müzikle bulduğum moralle hayata yeniden sarılarak hastalığımı yendim" diye konuştu.
- "Onkoloji sanatsız olmaz"
Akdeniz Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Mutlu da kanser hastalarına müzik ve resim terapisi uyguladıklarını anlattı.
Tıbbi onkolojide zor bir hasta grubuna hizmet verdiklerine değinen Mutlu, sanatsal faaliyetlerle güncel tedavinin motivasyonunu artırdıklarını vurguladı. Mutlu, şunları kaydetti:
"Hastalarımız, kemoterapi alırken resim yapsın, koromuzla beraber türküler söylesin, cam sanatı, ebru sanatı yapsın istedik. Burada hastalarımız, kemoterapi alırken resim yapıyorlar veya koroda şarkı söyleyenleri dinliyorlar. Hastalarımıza onkolojinin konuşulmadığı bir ortam oluşturuyoruz. Biz, sadece masanın öbür tarafından hekimlik yapmıyoruz ve biliyoruz ki onkoloji sanatsız olmaz."