Sanat Tarihçisi Ve Araştırmacı Yazar Uğurluel Açıklaması
"(Osmanlı dönemini konu alan bazı diziler) Manzara berbat. İsimleri değiştirseler hiç rahatsız olmayacağız ama isimler gerçek olup da bu safsatalar o insanlara yaşatılırsa, kusura bakmasınlar tabii ki bu işi protesto edeceğiz"
Sanat tarihçisi ve araştırmacı yazar Talha Uğurluel, Osmanlı dönemini konu alan bazı televizyon dizilerinin insanların zihinlerinde yanlış yargılara yol açtığını belirterek, "Manzara berbat. İsimleri değiştirseler hiç rahatsız olmayacağız ama isimler gerçek olup da bu safsatalar o insanlara yaşatılırsa, kusura bakmasınlar tabii ki bu işi protesto edeceğiz" dedi.
Uğurluel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı döneminin anlatıldığı bazı televizyon dizilerinde gerçek zaman dilimlerinin kullanıldığını ve olayların kronolojik sıralamayla ilerlediğini söyledi.
Bu dizilerin kahramanlarının yaşantılarının tarihi gerçeklerle örtüşmediğini vurgulayan Uğurluel, "Baktığınızda, kıyafetler uymuyor, oturmalar kalkmalar uymuyor. Bunları izlerken, 'Dekolteyle gezen babaannesi olanlar parmak kaldırsın' diye tweetler atılıyor. Türkiye'de Kösem Sultan dizisindeki kıyafetle gezen bir babaanne varsa gidip haber yapmak lazım. Bunlar böyle trajikomik şeyler" diye konuştu.
Uğurluel, söz konusu dizilerin, insanların tarihi yanlış algılamasına hatta nefretle anmasına yol açtığını vurguladı.
Tarihi gerçeklerin dışında kurgulanmış senaryoların, zihinlerde tahribata neden olduğunu dile getiren Uğurluel, şunları kaydetti:
"Hürrem Sultan artık 'Hürrem cadısı' olarak biliniyor. Muhteşem Yüzyıl'ın bıraktığı tahribat bu. Kanuni'nin orijinali muhteşem, dizide ise pasif. Paşaların çoğu kendini beğenmiş. Osmanlı'da böyle insanlar olabilir ama o dönemde böyle bir şey yok. Kösem Sultan dizisinin bir önceki dizi Muhteşem Yüzyıl'dan farkı yok. İlk bölümüne baktım yani beni hiç şaşırtmadılar. Akıncılar, Avrupa'dan güzel kız toplayan askerler olarak gösteriliyor. Yine gittiler, birilerini bulup geldiler. Tombaladan çıkan kızlarla şehzadeler hemen evlendiriliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Gerçekte bu kızlar yıllarca eğitim almış, yetiştirilmiş. Osman Gazi, Kur'an-ı Kerim'in karşısında 6 saat tazimle durmuş, sonra uyuklamış ve rüyasında göğsünden çınar çıkmıştır. Kösem Sultan'a baktım. Birinci Ahmed, Avrupalı bir kızın tablosuna, Anastasya'ya ağzının suyunu akıta akıta baktı, sonra uyudu, göğsünden çınar çıktı. Manzara berbat. İsimleri değiştirseler hiç rahatsız olmayacağız ama isimler gerçek olup da bu safsatalar o insanlara yaşatılırsa, kusura bakmasınlar tabii ki bu işi protesto edeceğiz."
Kaynak: AA
Uğurluel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı döneminin anlatıldığı bazı televizyon dizilerinde gerçek zaman dilimlerinin kullanıldığını ve olayların kronolojik sıralamayla ilerlediğini söyledi.
Bu dizilerin kahramanlarının yaşantılarının tarihi gerçeklerle örtüşmediğini vurgulayan Uğurluel, "Baktığınızda, kıyafetler uymuyor, oturmalar kalkmalar uymuyor. Bunları izlerken, 'Dekolteyle gezen babaannesi olanlar parmak kaldırsın' diye tweetler atılıyor. Türkiye'de Kösem Sultan dizisindeki kıyafetle gezen bir babaanne varsa gidip haber yapmak lazım. Bunlar böyle trajikomik şeyler" diye konuştu.
Uğurluel, söz konusu dizilerin, insanların tarihi yanlış algılamasına hatta nefretle anmasına yol açtığını vurguladı.
Tarihi gerçeklerin dışında kurgulanmış senaryoların, zihinlerde tahribata neden olduğunu dile getiren Uğurluel, şunları kaydetti:
"Hürrem Sultan artık 'Hürrem cadısı' olarak biliniyor. Muhteşem Yüzyıl'ın bıraktığı tahribat bu. Kanuni'nin orijinali muhteşem, dizide ise pasif. Paşaların çoğu kendini beğenmiş. Osmanlı'da böyle insanlar olabilir ama o dönemde böyle bir şey yok. Kösem Sultan dizisinin bir önceki dizi Muhteşem Yüzyıl'dan farkı yok. İlk bölümüne baktım yani beni hiç şaşırtmadılar. Akıncılar, Avrupa'dan güzel kız toplayan askerler olarak gösteriliyor. Yine gittiler, birilerini bulup geldiler. Tombaladan çıkan kızlarla şehzadeler hemen evlendiriliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Gerçekte bu kızlar yıllarca eğitim almış, yetiştirilmiş. Osman Gazi, Kur'an-ı Kerim'in karşısında 6 saat tazimle durmuş, sonra uyuklamış ve rüyasında göğsünden çınar çıkmıştır. Kösem Sultan'a baktım. Birinci Ahmed, Avrupalı bir kızın tablosuna, Anastasya'ya ağzının suyunu akıta akıta baktı, sonra uyudu, göğsünden çınar çıktı. Manzara berbat. İsimleri değiştirseler hiç rahatsız olmayacağız ama isimler gerçek olup da bu safsatalar o insanlara yaşatılırsa, kusura bakmasınlar tabii ki bu işi protesto edeceğiz."