Mısır'da 'Yeni Devrim' Beklentileri

Mısırlı uzmanlar, 3 Temmuz 2013'teki askeri darbe sonrasındaki siyasi uygulamalar ile ekonomide esen olumsuz havanın yeni bir devrime zemin hazırladığı görüşünde birleşiyor.

AA muhabirine konuşan muhalif Devrim Konseyi Başkanı Meha Azzam, ülkedeki yolsuzluğu ön plana çıkararak, "Devletin pek çok kurumunda hakim olan yolsuzluk, ülkenin, ekonomi, eğitim ve güvenlik alanında yaşadığı başarısızlıkların temel sebebi" dedi.

Siyasi reform ve devlet kurumlarının ıslah edilmesi yönünde gerçek bir istek ve plan olmadan Mısır halkının onurlu ve müreffeh hayat talebini gerçekleştirmenin imkansız olduğunun altını çizen Meha, "Bütün planlar, Mısır halkının her gün yaşadığı sıkıntıları daha da artıracak, ekonomi ve kalkınma alanında gerilemeye neden olacak şekilde tasarlanıyor" ifadesini kullandı.

-"Mısır, 1952'deki devrimden bu yana askeri rejimle yönetiliyor"

Azzam, "Yıllardır askeri rejim yönetimlerinin oluşturduğu korku engelinin aşılmasını sağlayan 25 Ocak devrimi, yeni rejim için büyük tehlike oluşturuyor. Mısır'daki mevcut rejim tüm imkanlarını kullanarak, yeniden bu engeli oluşturmaya çalışıyor" diye konuştu.

Eski Halk Meclisi üyesi Cemal Haşmet de hükümetin 25 Ocak devriminde ayaklanan halkın isteklerini gerçekleştirmede başarısız olmasının yönetimi güç kullanarak "gasp etmiş" olmasından kaynaklandığını savundu.

Haşmet sözlerine şöyle devam etti:

"Yönetimi gasp eden bu kişiler, Mısır halkını susmak ya da muhalif olmak arasında bir seçime zorladı. Bu durum, halkın tepkisine neden oldu ve sessiz kitleleri harekete geçirmeye sevk etti."

"Mısır, 1952'deki devrimden bu yana askeri rejimle yönetiliyor. Bu durum, Mısır'ın ordusu olan bir devlet değil, devleti olan bir ordu olduğu ilkesi üzerine kurulu kırılgan bir yapının oluşmasına neden oldu" diyen Haşmet, tahakküm zihniyetinin hakim olduğu bu rejimin 90 milyonu aşan nüfusuyla Mısır halkının onurlu yaşam isteklerini karşılayamayacağını vurguladı.

- "Sisi rejimi, halkı ikiye böldü"

Askeri darbeyle görevinden alınan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi dönemi Hukuk İşleri ve Parlamento'dan Sorumlu Devlet Bakanı Muhammed Mahsub ise askeri cunta rejiminin yönettiği ve yolsuzluk üzerine kurulu bir ekonominin kalkınamayacağı görüşünü savundu.

Mahsub, "cunta hükümetinin", halkı Mursi'yi destekleyenlerin temsil ettiği terör grubu ile Sisi ve onu destekleyenlerin oluşturduğu "kurtulmuşlar" grubu olarak böldüğüne dikkati çekerek, "Mısır'da, yeni bir devrim oluşması için tüm unsurlar mevcut, 25 Ocak devriminin yıl dönümünde yeni bir halk hareketinin başlayacağını umuyorum" dedi.

Mısırlı akademisyen Eşref Devabe, ülke ekonomisinde uygulanan politikalara dikkati çekerek, "Orduya, ABD ve diğer yabancı ülkelerdeki büyük şirketlerle ortaklık kurmasına imkan tanıyan yeni imtiyazlar verildi. Özel sektörün tamamen saf dışı bırakılmasına neden olan bu uygulama, ekonominin tamamen askeriyenin kontrolüne verilmesi anlamına geliyor" ifadesini kullandı.

Ekonominin kötü idare edildiğini savunan Devabe,  "Örneğin Yeni Süveyş Kanalı projesi, ekonomik faydası düşünülmeden ve etüt edilmeksizin gerçekleştirildi. Maliyeti büyük ancak faydası az bir proje oldu. Yeni kanalın açılmasından bu yana kanalın gelirleri Ağustos ayında yüzde 9,4, Eylül'de 3,3, Ekim ayında ise yüzde 7 oranında düştü" diye konuştu.

Devabe, Mısır hükümetinin, darbenin ardından tarım arazilerinin ıslah edilmesi, 1 milyon konut inşa edilmesi gibi vaatlerde bulunduğunu ancak şu ana kadar bu projelerden hiçbirinin hayata geçirilmediği belirtti.

Kaynak: AA