UÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroşirürji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yılmazlar Açıklaması
"Yüksek tansiyon mutlaka kontrol altına alınmalıdır. Tüm damarlar üzerinde ağır basınca neden olmaktadır"
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroşirürji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selçuk Yılmazlar, "Yüksek tansiyon mutlaka kontrol altına alınmalıdır. Tüm damarlar üzerinde ağır basınca neden olmaktadır" dedi.
Prof. Dr. Yılmazlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yüksek tansiyonun yalnız beyni değil, vücuttaki tüm damarları olumsuz etkilediğini belirterek, yüksek tansiyonun mutlaka kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.
Bu rahatsızlığın, hastanın birçok organına tedavisi mümkün olmayacak derecede zarar verdiğini belirten Yılmazlar, şunları kaydetti:
"Yüksek tansiyon tüm damarlar üzerinde ağır basınca neden olmaktadır. Kalbi de etkiliyor beyni de diğer organları da. Bu nedenle bir şekilde bu meselenin halledilmesi gerekiyor. Diyetle önce düzeltmek gerekiyor. Eğer diyetle düzelmeyen bir durum söz konusuysa, intraarteriyel basıncın, yani damar içindeki basıncın, çok yüksek tolere edilemez seviyelere ulaşması durumunda ilaçlarla düşürmek gerekiyor. Gerekirse bir ilaç gerekirse iki ilaç. İlaçların yetmediği durumda ameliyatları dahi var. Yani beyin damarı, beyin sapının belli bir yerine yan taraftan bası yapıyor ve esansiyel hipertansiyona neden oluyor. Onu ameliyatla o basıyı ortadan kaldırma yöntemleri var ama günümüzde pek sık kullanılmıyor bu yöntem."
Yılmazlar, yüksek tansiyonun en büyük ve kalıcı zararı beyne verdiğini, beyin kanaması sonucu insanların büyük sıkıntılar çektiğini belirtti.
Prof. Dr. Selçuk Yılmazlar, yüksek tansiyon belirtilerinin baş dönmesi, baş ağrısı, kalp ağrısı, kulak çınlaması, nefes darlığı, çift veya bulanık görme, burun kanamaları ve düzensiz kalp atışları olduğunu, bu gibi belirtiler hisseden kişilerin mutlaka kalp damar ünitesi bulunan bir hastaneye başvurması gerektiğini ifade etti.
Kaynak: AA
Prof. Dr. Yılmazlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yüksek tansiyonun yalnız beyni değil, vücuttaki tüm damarları olumsuz etkilediğini belirterek, yüksek tansiyonun mutlaka kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.
Bu rahatsızlığın, hastanın birçok organına tedavisi mümkün olmayacak derecede zarar verdiğini belirten Yılmazlar, şunları kaydetti:
"Yüksek tansiyon tüm damarlar üzerinde ağır basınca neden olmaktadır. Kalbi de etkiliyor beyni de diğer organları da. Bu nedenle bir şekilde bu meselenin halledilmesi gerekiyor. Diyetle önce düzeltmek gerekiyor. Eğer diyetle düzelmeyen bir durum söz konusuysa, intraarteriyel basıncın, yani damar içindeki basıncın, çok yüksek tolere edilemez seviyelere ulaşması durumunda ilaçlarla düşürmek gerekiyor. Gerekirse bir ilaç gerekirse iki ilaç. İlaçların yetmediği durumda ameliyatları dahi var. Yani beyin damarı, beyin sapının belli bir yerine yan taraftan bası yapıyor ve esansiyel hipertansiyona neden oluyor. Onu ameliyatla o basıyı ortadan kaldırma yöntemleri var ama günümüzde pek sık kullanılmıyor bu yöntem."
Yılmazlar, yüksek tansiyonun en büyük ve kalıcı zararı beyne verdiğini, beyin kanaması sonucu insanların büyük sıkıntılar çektiğini belirtti.
Prof. Dr. Selçuk Yılmazlar, yüksek tansiyon belirtilerinin baş dönmesi, baş ağrısı, kalp ağrısı, kulak çınlaması, nefes darlığı, çift veya bulanık görme, burun kanamaları ve düzensiz kalp atışları olduğunu, bu gibi belirtiler hisseden kişilerin mutlaka kalp damar ünitesi bulunan bir hastaneye başvurması gerektiğini ifade etti.