Taş Kömürünün Bulunuşunun 186. Yıl Dönümü
Taş kömürünün bulunuşunun 186. yıl dönümü dolayısıyla Ereğli ilçesindeki Uzun Mehmet Anıtı önünde tören düzenlendi.
Törende konuşan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, kömür kazarak ülkenin sanayileşmesine hizmet ettiklerini söyledi.
Türkiye'nin büyüyüp güçlendiğini ancak 1980-1990 sonrasında uygulanan yanlış ekonomik politikalar sonucu Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Zonguldak'ın büyük zarar gördüğünü, buna rağmen ayakta olduklarını savunan Demirci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölgenin, TTK ve Türkiye'nin ihtiyaçları ortadadır. TTK'nın bugün 14 bin olan norm kadroya göre 5 bin işçi açığı bulunuyor. 5 milyon ton üretim kapasitesine sahip TTK, bugün tarihinin en az işçisiyle en düşük üretimini yapıyor. Oysa ülkemizin yıllık taş kömürü ihtiyacı 25 milyon tondur. Ülkemiz her yıl milyarlarca dolarını taş kömürünün ithalatı için dışarıya veriyor. Bölgemizde bir milyar tonun üzerinde kömür rezervimiz bulunuyor. İşçi açıklarının giderilmesi durumunda üretimin arttırılacağını, TTK'nın zararının, dışarıya gidecek dövizin azaltılacağını, bölgede önemli bir istihdam sağlanacağını ve ekonominin canlandırılacağını her platformda anlatıyoruz.
Türkiye'nin kömüre ve dövize, işsiz gençlerimizin işe ihtiyaç duyduğu bir dönemde üretimin arttırılabilmesi için öncelikle kuruma acilen işçi alınması gerekiyor. TTK'nın talebi olan 3 bin 200 işçi derhal alınmalı ve çalışan işçi sayısı norm kadro düzeyine çıkarılmalıdır."
Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal da taş kömürünün bölgeye istihdam sağladığını, kente kimlik kazandırdığını kaydetti.
- "Maden şehitlerinin yakınlarına kamuda istihdam sağlanmasını istiyoruz"
Ereğli Kömür Havzası Amelebirliği Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığı Armutçuk Şube Başkanı Çetin Yiğit de pek çok "maden şehidi" yakınının zorlu yaşam mücadelesine devam ettiğini anlattı.
Maden şehitleri için çok daha fazla beklenti içinde olduklarını vurgulayan Yiğit, şunları dile getirdi:
"Sadece törenlerde andık. Bu, bizler için acı bir durum. Bu şekilde maden şehitlerini anmak bize yakışmıyor. Soma Yasası çıktığında Soma'daki maden şehitlerinin yakınlarına kamuda iş imkanı sağlandı. Oradaki kardeşlerimiz için güzel bir durum. Soma Yasası çıkarken, Zonguldak maden şehitlerinin yakınlarını dahil ettiremedik. Yetkililere sesleniyoruz, ülke genelindeki tüm maden şehitlerinin yakınlarına kamuda istihdam sağlanmasını istiyoruz. Bu, bizim boynumuzun borcu."
Tören, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye girenlere ödül verilmesiyle sona erdi.
- Uzun Mehmet'in kömürü buluş öyküsü
1820-1829 yıllarında geçen öyküde, kömürün bulunuşu şöyle anlatılır:
"Uzun Mehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Askerliğini bahriye eri olarak yapan Uzun Mehmet'e terhis olurken, subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir. Uzun Mehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzun Mehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir. Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir.
Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzun Mehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür. Padişah İkinci Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek, Uzun Mehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu, 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer. Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzun Mehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a fen heyetine gitmek için yola çıkan Uzun Mehmet'i, Leblebici Hanı'nda öldürtür."
Kaynak: AA
Türkiye'nin büyüyüp güçlendiğini ancak 1980-1990 sonrasında uygulanan yanlış ekonomik politikalar sonucu Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Zonguldak'ın büyük zarar gördüğünü, buna rağmen ayakta olduklarını savunan Demirci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölgenin, TTK ve Türkiye'nin ihtiyaçları ortadadır. TTK'nın bugün 14 bin olan norm kadroya göre 5 bin işçi açığı bulunuyor. 5 milyon ton üretim kapasitesine sahip TTK, bugün tarihinin en az işçisiyle en düşük üretimini yapıyor. Oysa ülkemizin yıllık taş kömürü ihtiyacı 25 milyon tondur. Ülkemiz her yıl milyarlarca dolarını taş kömürünün ithalatı için dışarıya veriyor. Bölgemizde bir milyar tonun üzerinde kömür rezervimiz bulunuyor. İşçi açıklarının giderilmesi durumunda üretimin arttırılacağını, TTK'nın zararının, dışarıya gidecek dövizin azaltılacağını, bölgede önemli bir istihdam sağlanacağını ve ekonominin canlandırılacağını her platformda anlatıyoruz.
Türkiye'nin kömüre ve dövize, işsiz gençlerimizin işe ihtiyaç duyduğu bir dönemde üretimin arttırılabilmesi için öncelikle kuruma acilen işçi alınması gerekiyor. TTK'nın talebi olan 3 bin 200 işçi derhal alınmalı ve çalışan işçi sayısı norm kadro düzeyine çıkarılmalıdır."
Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal da taş kömürünün bölgeye istihdam sağladığını, kente kimlik kazandırdığını kaydetti.
- "Maden şehitlerinin yakınlarına kamuda istihdam sağlanmasını istiyoruz"
Ereğli Kömür Havzası Amelebirliği Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığı Armutçuk Şube Başkanı Çetin Yiğit de pek çok "maden şehidi" yakınının zorlu yaşam mücadelesine devam ettiğini anlattı.
Maden şehitleri için çok daha fazla beklenti içinde olduklarını vurgulayan Yiğit, şunları dile getirdi:
"Sadece törenlerde andık. Bu, bizler için acı bir durum. Bu şekilde maden şehitlerini anmak bize yakışmıyor. Soma Yasası çıktığında Soma'daki maden şehitlerinin yakınlarına kamuda iş imkanı sağlandı. Oradaki kardeşlerimiz için güzel bir durum. Soma Yasası çıkarken, Zonguldak maden şehitlerinin yakınlarını dahil ettiremedik. Yetkililere sesleniyoruz, ülke genelindeki tüm maden şehitlerinin yakınlarına kamuda istihdam sağlanmasını istiyoruz. Bu, bizim boynumuzun borcu."
Tören, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye girenlere ödül verilmesiyle sona erdi.
- Uzun Mehmet'in kömürü buluş öyküsü
1820-1829 yıllarında geçen öyküde, kömürün bulunuşu şöyle anlatılır:
"Uzun Mehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Askerliğini bahriye eri olarak yapan Uzun Mehmet'e terhis olurken, subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir. Uzun Mehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzun Mehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir. Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir.
Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzun Mehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür. Padişah İkinci Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek, Uzun Mehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu, 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer. Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzun Mehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a fen heyetine gitmek için yola çıkan Uzun Mehmet'i, Leblebici Hanı'nda öldürtür."