Emniyet Müdürünün Avukatı Açıklaması ''Bu Usulle Abdullah Öcalan Bile Çıkartılır''
İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen operasyonda, gözaltında bulunan İzmir eski İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay’ın Avukatı Melih Dikaya, bir il emniyet müdürü hiçbir zaman doğrudan yapılan operasyonlara dahil olmadığını belirterek; "Ali Bilkay’a yapılan suçlamaları tamamı alakasız çünkü, Ali bey daha önce 3 ilde emniyet müdürlüğü yapmış. Bu atamaları 3 farklı bakan tarafından yapılmıştır. Hukuk kendi emsallerinden beslenir. Hukuksuzluk eğer hukuk olursa hukuk dediğimiz mecra tamamen yolundan çıkmış olur. İronik bir örnek vereyim; Bugün Abdullah Öcalan’ı dahi çıkartırsınız. Şunu dersiniz; Kenya’dan getiren ekibin görevlendirme yazısı var mıydı? Şayet böyle bir yazı yok ise ya da bu atlanmış ise dolayısıyla bebek katilini dahi yapılan operasyon çökmüş olur’’ dedi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, muvazzaf askerlerin arasında bulunduğu tamamı tutuksuz yargılanan 357 kişi hakkında, 2013 yılında "Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" suçlamasıyla açılan davada yargılananların şikayeti üzerine soruşturma başlattı. Harekete geçen polis, dün sabah İzmir merkezli 18 ilde eş zamanlı operasyon yaparak, aralarında vali, vali yardımcısı, emniyet müdürleri ve mülkiye müfettişlerinin de olduğu 57 kişiden 46 kişiyi gözaltına aldı. Bugün arasında merkez valisi de olan 2 şüpheli kendi emniyete gelip teslim oldu.
Öte yandan ifadesi tamamlanan 1 şüpheli savcının talimatı ile serbest bırakıldı. İfadesi alınmayan şüphelilerin sorgulamalarının devam ettiği bildirildi.
Gözaltında bulunan İzmir eski İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay’ın avukatı Melih Dikaya, emniyet çıkışı açıklama yaptı. Dün itibariyle Ali Bilkay’ın ifade verdiğini belirten Dikaya; "Müvekkilimin İzmir İl Emniyet Müdürü olması nedeniyle atılı suçlara bizatihi karışmış olması zaten işin doğasına aykırı. Şöyle ki; bir il emniyet müdürü hiçbir zaman doğrudan yapılan operasyonlara dahil olmaz. Sürece ilişkin bir katkısı olmaz. İl emniyet müdürleri sadece operasyonlardan bir gün önce haberdar olunur ve alınması gereken önlemler o da şudur; eğer takviye kolluk personeli gerekiyorsa buna ilişkin görevlendirme yapar. Suçlamalar kamuoyunda anılan bütün dosyalarda sabit, hepsi kopyala yapıştır yöntemiyle yapılan; terör örgütü üyesi olmak, sahte belge üretmek, delilleri yok etmek ve karartmak, özel hayatın güvenliğini ihlal gibi. Yani kamuoyunda bildiğimiz klasik suçlar’’ dedi.
Ali Bilkay’a yapılan suçlamaların tamamının alakasız olduğunu belirten Avukat Melih Dikaya; "Ali bey daha önce 3 ilde emniyet müdürlüğü yapmış. Sırasıyla Afyon, Sakarya ve İzmir. Bu atamaları da 3 farklı bakan tarafından yapılmış. Muammer Güler, Beşir Atalay ve İdris Naim Şahin, kendisini bizzat il emniyet müdürü olarak görevlendirmiş. Burada savcı talimatıyla yapılan bir operasyon var ve il emniyet müdürü olarak Ali Bilkay sadece İzmir polis teşkilatının başındaki kişi. Yani doğrudan bir operasyona müdahale etmesi söz konusu değil. Görevinin kimyasına ruhuna aykırı bir şey bu’’ diye konuştu.
BU YÖNTEMLE ABDULLAH ÖCALAN’I DAHİ ÇIKARIRSINIZ
Hukukun kendi emsallerinden beslendiğini ifade eden Dikaya; şunları söyledi: "Hukuksuzluk eğer hukuk olursa hukuk dediğimiz mecra tamamen yolundan çıkmış olur. Bu ne demek, siz bugün bu yöntemle operasyonları zorlama yoluyla itibarsızlaştırıp ana dosyaları çökertmeye çalışırsanız bugün ironik bir örnek vereyim; Abdullah Öcalan’ı dahi çıkartırsınız. Şunu dersiniz; Kenya’dan getiren ekibin görevlendirme yazısı var mıydı? Şayet böyle bir yazı yok ise ya da bu atlanmış ise dolayısıyla bebek katiline dahi yapılan operasyon çökmüş olur. Önceki operasyonlarda ve şuan ki operasyonlarda yapılan bu. Birilerine itibarını iade etmek, birilerinin dosyasından beraat kararını çıkartılmak için başlangıçta yapılan operasyon çökertilmeye çalışılıyor. Bunu eğer yol edinirsek, hukuksuzluk hukukun kendisi haline gelmiş olur.’’
ALİ BİLKAY OPERASYONUN BAŞINDA VE SONUNDA YOKTU, DİĞER İL EMNİYET MÜDÜRÜ NEDEN ALINMADI
Emniyetteki sorgulamayı anlatan Avukat Dikaya; "Tamamen resmi yayınlanan bir takım yayın kaynaklarına ilişkin aboneliği sorgulandı. Bu bahsedilen kaynaklar halen yayında. Bunlar bilinen gazete ve dergiler. Bu tür dergilere gazetelere abone olup olunmadığı soruldu. Toplu halde bir yemek yeme organizasyonu olup olmadığı yolunda soru soruluyor. Bir şekilde sorularla dahi gözaltındaki şüpheliler üzerinde algı oluşturulmaya çalışılıyor. Sorular tamamen yönlendirmeyle hazırlanmış. Ali Bilkay açısından bunlar cevaplandırılmayacak şeyler değil. Bahsedilen operasyon 2010 yılında başlamış Ali bey ise operasyon başladıktan bir buçuk yıl sonra göreve başlamış. Operasyonun başlangıç ve sonuç kısmına baktığımız zaman, neredeyse 4’te üçünde yok. Peki 4’te üçünde olan il emniyet müdürü neden yargılanmıyor. Bu operasyonu başlatan, sürdüren, olgunlaştıran ve nihayet icra aşamasına getiren il emniyet müdürü yargılanmıyor.’’
Kaynak: İHA
Öte yandan ifadesi tamamlanan 1 şüpheli savcının talimatı ile serbest bırakıldı. İfadesi alınmayan şüphelilerin sorgulamalarının devam ettiği bildirildi.
Gözaltında bulunan İzmir eski İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay’ın avukatı Melih Dikaya, emniyet çıkışı açıklama yaptı. Dün itibariyle Ali Bilkay’ın ifade verdiğini belirten Dikaya; "Müvekkilimin İzmir İl Emniyet Müdürü olması nedeniyle atılı suçlara bizatihi karışmış olması zaten işin doğasına aykırı. Şöyle ki; bir il emniyet müdürü hiçbir zaman doğrudan yapılan operasyonlara dahil olmaz. Sürece ilişkin bir katkısı olmaz. İl emniyet müdürleri sadece operasyonlardan bir gün önce haberdar olunur ve alınması gereken önlemler o da şudur; eğer takviye kolluk personeli gerekiyorsa buna ilişkin görevlendirme yapar. Suçlamalar kamuoyunda anılan bütün dosyalarda sabit, hepsi kopyala yapıştır yöntemiyle yapılan; terör örgütü üyesi olmak, sahte belge üretmek, delilleri yok etmek ve karartmak, özel hayatın güvenliğini ihlal gibi. Yani kamuoyunda bildiğimiz klasik suçlar’’ dedi.
Ali Bilkay’a yapılan suçlamaların tamamının alakasız olduğunu belirten Avukat Melih Dikaya; "Ali bey daha önce 3 ilde emniyet müdürlüğü yapmış. Sırasıyla Afyon, Sakarya ve İzmir. Bu atamaları da 3 farklı bakan tarafından yapılmış. Muammer Güler, Beşir Atalay ve İdris Naim Şahin, kendisini bizzat il emniyet müdürü olarak görevlendirmiş. Burada savcı talimatıyla yapılan bir operasyon var ve il emniyet müdürü olarak Ali Bilkay sadece İzmir polis teşkilatının başındaki kişi. Yani doğrudan bir operasyona müdahale etmesi söz konusu değil. Görevinin kimyasına ruhuna aykırı bir şey bu’’ diye konuştu.
BU YÖNTEMLE ABDULLAH ÖCALAN’I DAHİ ÇIKARIRSINIZ
Hukukun kendi emsallerinden beslendiğini ifade eden Dikaya; şunları söyledi: "Hukuksuzluk eğer hukuk olursa hukuk dediğimiz mecra tamamen yolundan çıkmış olur. Bu ne demek, siz bugün bu yöntemle operasyonları zorlama yoluyla itibarsızlaştırıp ana dosyaları çökertmeye çalışırsanız bugün ironik bir örnek vereyim; Abdullah Öcalan’ı dahi çıkartırsınız. Şunu dersiniz; Kenya’dan getiren ekibin görevlendirme yazısı var mıydı? Şayet böyle bir yazı yok ise ya da bu atlanmış ise dolayısıyla bebek katiline dahi yapılan operasyon çökmüş olur. Önceki operasyonlarda ve şuan ki operasyonlarda yapılan bu. Birilerine itibarını iade etmek, birilerinin dosyasından beraat kararını çıkartılmak için başlangıçta yapılan operasyon çökertilmeye çalışılıyor. Bunu eğer yol edinirsek, hukuksuzluk hukukun kendisi haline gelmiş olur.’’
ALİ BİLKAY OPERASYONUN BAŞINDA VE SONUNDA YOKTU, DİĞER İL EMNİYET MÜDÜRÜ NEDEN ALINMADI
Emniyetteki sorgulamayı anlatan Avukat Dikaya; "Tamamen resmi yayınlanan bir takım yayın kaynaklarına ilişkin aboneliği sorgulandı. Bu bahsedilen kaynaklar halen yayında. Bunlar bilinen gazete ve dergiler. Bu tür dergilere gazetelere abone olup olunmadığı soruldu. Toplu halde bir yemek yeme organizasyonu olup olmadığı yolunda soru soruluyor. Bir şekilde sorularla dahi gözaltındaki şüpheliler üzerinde algı oluşturulmaya çalışılıyor. Sorular tamamen yönlendirmeyle hazırlanmış. Ali Bilkay açısından bunlar cevaplandırılmayacak şeyler değil. Bahsedilen operasyon 2010 yılında başlamış Ali bey ise operasyon başladıktan bir buçuk yıl sonra göreve başlamış. Operasyonun başlangıç ve sonuç kısmına baktığımız zaman, neredeyse 4’te üçünde yok. Peki 4’te üçünde olan il emniyet müdürü neden yargılanmıyor. Bu operasyonu başlatan, sürdüren, olgunlaştıran ve nihayet icra aşamasına getiren il emniyet müdürü yargılanmıyor.’’