İstanbul'da 'Cahide Sonku Müzikali' Sahnelendi
Türk sinemasının ilk kadın yönetmeni ve ilk yıldızı Cahide Sonku'nun hayat öyküsünü anlatan Cahide Sonku Müzikali sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Kemal Başar'ın genel sanat yönetmenliğini yaptığı, Gökhan Erarslan'ın senaristi olduğu müzikal, Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi'nde sahnelendi.
Tiyatro Keyfi organizasyonuyla sahnelenen gösteri öncesi AA muhabirine konuşan oyuncu Nilüfer Açıkalın, "Cahide Sonku karakterini canlandırmak benim için yazgısal bir şey" dedi.
Cahide Sonku'nun çocukluğunun en dramatik oyuncularından biri olduğunu kaydeden Açıkalın, "Cahide Sonku ailemin içerisinde ismi çok geçen bir hanım. Çok küçük yaşlardan beri, onun yükselişi, yıldız oluşu, özellikle düşmüş olduğu konusundaki bir sürü söylentiye şahit oldum. Bu söylentiler olurken de hep Cahide Sonku'nun yanında yer alan bir ailenin içinde olduğumun farkındaydım. Çünkü Cahide Sonku'yu o kadar çok seviyorlardı ki düşmüş olduğu söz konusu edildiğinde ki bu ilgi çekici bir şey, bir yıldızın birdenbire düşmüş olması. Ailemin 'altın çamura da düşse altınlığından, değerinden bir şey kaybetmez' lafları kulaklarımda oldu" diye konuştu.
Açıkalın, ailesinin sanatsever bir aile olduğuna değinerek, çocukluğundan beri muhakkak haftada bir tiyatroya, sinemaya gittiğini, özellikle Devlet Tiyatrosu ve Şehir Tiyatroları'nda birçok oyun izlediğini söyledi.
"Aslında beni ilk sahneye çıkaran Nejat Uygur'dur" diyen Açıkalın, "O kadar küçüktüm ki hayal meyal seyirciyi hatırlıyorum, en önde babamın kucağında oturuyordum. Sahnede herkesin güldüğü o adam beni babamdan kucağına istedi. Babam da beni onun kucağına verdi. Hafızamdaki görüntü şu, Nejat Uygur'ın kucağındayım, bakıyorum şaşkınlıkla ve kafamı çeviriyorum seyirciyi görüyorum" ifadelerini kullandı.
Açıkalın, Cahide Sonku'yu çocukluğundan beri düşündüğünü belirterek, kaleme aldığı kitaplarda sıra dışı konuları ele aldığını, özellikle bilinçli bir tercih yaparak kaybedenlerin çok ilgisini çektiğini vurguladı.
Nilüfer Açıkalın, 6 yıl süren ve eve kapandığı öykü yazma sürecinde karikatürist Gökhan Dabak'la da 40 şarkı yaptığını kaydederek, şu bilgileri aktardı:
"Birlikte yaptığımız şarkıları dinleyicilere ulaştırmak için hiçbir şey yapmadık. Bir hale girmiştik ve o hali yaşıyorduk. Ben 'hayatta olan olması gerekendir' diye düşünen bir insanım. Hayat insana biraz daha tevekkülü öğretiyor. Daha bir ruh dinginliğini öğretiyor, akılla beraber o da gelişiyor ve hiçbir şeyi zorlamadıkçı, zaten senin önüne gelmesi gereken geliyor."
- "Oynasa oynasa Nilüfer oynar diye düşünmüş"
Açıkalın, şarkıları yorumlamaya başladığı sırada, kendisine şarkıcı demekten çekindiğine dikkati çekerek, "Şarkılarımı oyunculuğumla birlikte okuduğum için içim rahattı. Bana biraz terbiyeyi fazla kaçırmışlar verirken, biraz alçakgönüllülüğüm fazladan. Şarkıcıyım diye çıkamam ben. Oysa Mimar Sinan Üniversitesi mezunuyum, şan eğitim var ama oyuncu olarak şarkıları yorumluyor olmak beni sahnede rahat ettiren bir şey oldu" dedi.
Kendisini dinleyen Kemal Başar'ın Cahide Sonku oyununu yazdırmaya karar verdiğini aktaran Açıkalın, "Oynasa oynasa Nilüfer oynar diye düşünmüş ki babam da öyle diyor. 'Cahide Sonku kendisini senin oynadığını görseydi çok mutlu olurdu' diyor. En başta söylediğim yazgısal bağ budur" diye konuştu.
Açıkalın müzikalin ilk andan itibaren çok güzel tepkiler aldığını söyleyerek, şu bilgileri verdi:
"Bu canla başla çalışılarak yapılmış ve çok doğru sahnelenmiş bir eser ve gerçekten zamanında dorukta bir yıldız olup da, daha sonra kendi bilinciyle, kendi asiliği, dikbaşlılığı ile ve kimseye eyvallah dememesiyle ve canı ne isterse onu yapmasıyla, bütün kırgınlıklarıyla, hüzünleriyle, Cahide Sonku hani o en tepede görünüyor ya kadın aslında kimbilir ne yaşıyor, o çok çok önemli. Beni asıl ilgilendiren o oldu. Bir kadın olarak beni kalbimden vuran şey o oldu. Üstelik sanat dünyasının içinden bir kadın. Bunları sahnede hakkıyla sergilediğimizi düşünüyorum. Seyirci sevecek."
Yaşamı ve yaptıklarıyla bir döneme damgasını vurmuş olan Türkiye'nin ilk kadın sinema yönetmeni ve yapımcısı, birçok tiyatro oyunu ve sinema filminin başrol oyuncusu Cahide Sonku'nun yaşamını konu edinen müzikal, Tiyatro Keyfi tarafından haftada bir gün Borusan Oto Dolmabahçe Sahnesi'nde sahneleniyor. Oyun öncesi, ressam Nazan Dizen tarafından oyuna özel hazırlanan Cahide Sonku'nun yağlıboya tabloları izleyicinin beğenisine sunuluyor.
Oyun, 4 Aralık'ta da İzmir Uluslararası Festivali'nin açılış oyunu olarak sahnelenecek.
Kaynak: AA
Tiyatro Keyfi organizasyonuyla sahnelenen gösteri öncesi AA muhabirine konuşan oyuncu Nilüfer Açıkalın, "Cahide Sonku karakterini canlandırmak benim için yazgısal bir şey" dedi.
Cahide Sonku'nun çocukluğunun en dramatik oyuncularından biri olduğunu kaydeden Açıkalın, "Cahide Sonku ailemin içerisinde ismi çok geçen bir hanım. Çok küçük yaşlardan beri, onun yükselişi, yıldız oluşu, özellikle düşmüş olduğu konusundaki bir sürü söylentiye şahit oldum. Bu söylentiler olurken de hep Cahide Sonku'nun yanında yer alan bir ailenin içinde olduğumun farkındaydım. Çünkü Cahide Sonku'yu o kadar çok seviyorlardı ki düşmüş olduğu söz konusu edildiğinde ki bu ilgi çekici bir şey, bir yıldızın birdenbire düşmüş olması. Ailemin 'altın çamura da düşse altınlığından, değerinden bir şey kaybetmez' lafları kulaklarımda oldu" diye konuştu.
Açıkalın, ailesinin sanatsever bir aile olduğuna değinerek, çocukluğundan beri muhakkak haftada bir tiyatroya, sinemaya gittiğini, özellikle Devlet Tiyatrosu ve Şehir Tiyatroları'nda birçok oyun izlediğini söyledi.
"Aslında beni ilk sahneye çıkaran Nejat Uygur'dur" diyen Açıkalın, "O kadar küçüktüm ki hayal meyal seyirciyi hatırlıyorum, en önde babamın kucağında oturuyordum. Sahnede herkesin güldüğü o adam beni babamdan kucağına istedi. Babam da beni onun kucağına verdi. Hafızamdaki görüntü şu, Nejat Uygur'ın kucağındayım, bakıyorum şaşkınlıkla ve kafamı çeviriyorum seyirciyi görüyorum" ifadelerini kullandı.
Açıkalın, Cahide Sonku'yu çocukluğundan beri düşündüğünü belirterek, kaleme aldığı kitaplarda sıra dışı konuları ele aldığını, özellikle bilinçli bir tercih yaparak kaybedenlerin çok ilgisini çektiğini vurguladı.
Nilüfer Açıkalın, 6 yıl süren ve eve kapandığı öykü yazma sürecinde karikatürist Gökhan Dabak'la da 40 şarkı yaptığını kaydederek, şu bilgileri aktardı:
"Birlikte yaptığımız şarkıları dinleyicilere ulaştırmak için hiçbir şey yapmadık. Bir hale girmiştik ve o hali yaşıyorduk. Ben 'hayatta olan olması gerekendir' diye düşünen bir insanım. Hayat insana biraz daha tevekkülü öğretiyor. Daha bir ruh dinginliğini öğretiyor, akılla beraber o da gelişiyor ve hiçbir şeyi zorlamadıkçı, zaten senin önüne gelmesi gereken geliyor."
- "Oynasa oynasa Nilüfer oynar diye düşünmüş"
Açıkalın, şarkıları yorumlamaya başladığı sırada, kendisine şarkıcı demekten çekindiğine dikkati çekerek, "Şarkılarımı oyunculuğumla birlikte okuduğum için içim rahattı. Bana biraz terbiyeyi fazla kaçırmışlar verirken, biraz alçakgönüllülüğüm fazladan. Şarkıcıyım diye çıkamam ben. Oysa Mimar Sinan Üniversitesi mezunuyum, şan eğitim var ama oyuncu olarak şarkıları yorumluyor olmak beni sahnede rahat ettiren bir şey oldu" dedi.
Kendisini dinleyen Kemal Başar'ın Cahide Sonku oyununu yazdırmaya karar verdiğini aktaran Açıkalın, "Oynasa oynasa Nilüfer oynar diye düşünmüş ki babam da öyle diyor. 'Cahide Sonku kendisini senin oynadığını görseydi çok mutlu olurdu' diyor. En başta söylediğim yazgısal bağ budur" diye konuştu.
Açıkalın müzikalin ilk andan itibaren çok güzel tepkiler aldığını söyleyerek, şu bilgileri verdi:
"Bu canla başla çalışılarak yapılmış ve çok doğru sahnelenmiş bir eser ve gerçekten zamanında dorukta bir yıldız olup da, daha sonra kendi bilinciyle, kendi asiliği, dikbaşlılığı ile ve kimseye eyvallah dememesiyle ve canı ne isterse onu yapmasıyla, bütün kırgınlıklarıyla, hüzünleriyle, Cahide Sonku hani o en tepede görünüyor ya kadın aslında kimbilir ne yaşıyor, o çok çok önemli. Beni asıl ilgilendiren o oldu. Bir kadın olarak beni kalbimden vuran şey o oldu. Üstelik sanat dünyasının içinden bir kadın. Bunları sahnede hakkıyla sergilediğimizi düşünüyorum. Seyirci sevecek."
Yaşamı ve yaptıklarıyla bir döneme damgasını vurmuş olan Türkiye'nin ilk kadın sinema yönetmeni ve yapımcısı, birçok tiyatro oyunu ve sinema filminin başrol oyuncusu Cahide Sonku'nun yaşamını konu edinen müzikal, Tiyatro Keyfi tarafından haftada bir gün Borusan Oto Dolmabahçe Sahnesi'nde sahneleniyor. Oyun öncesi, ressam Nazan Dizen tarafından oyuna özel hazırlanan Cahide Sonku'nun yağlıboya tabloları izleyicinin beğenisine sunuluyor.
Oyun, 4 Aralık'ta da İzmir Uluslararası Festivali'nin açılış oyunu olarak sahnelenecek.