Muş Şeker İş Sendikasından Taşeron Eleman Ve İşçilerin Kadro Talebi
Şeker İş Sendikası Muş İl Başkanı Fikret Sancar, taşeron elemanları ve geçici işçilerin sabırsızlıkla kadro beklediğini belirtti.
Seçimlerin huzur içerisinde atlatan halkın bundan sonra gözü ve dikkati verilen sözlerin gerçekleşme oranında olacağını belirten Şeker İş Sendikası Muş İl Başkanı Fikret Sancar, istenen istikrarın sağlandığını söyledi.
Halkın güçlü bir iktidar yetkisi verdiğini ifade eden Sancar, “Özellikle emek kesiminin beklentileri had safhadadır. Taşeron işçiliğinin artık son bulmalıdır. Değil asıl iş kamuda çalıştırılan taşeron elemanlarının tamamının kamuda istihdam edilerek asıl iş, yardımcı iş kavramlarının yok sayılması en adil yol olacaktır. Başbakanımızın asıl iş taşerona verilmeyecek sözü aynı zamanda kadro bekleyen geçici işçilerin çalışma sürelerinin uzatılacağı 6 ay sınırının iptal edileceği beyanları emek kesiminde memnuniyetle karşılanmıştır. Ancak yardımcı işlerde çalışan taşeron elemanlarına haksızlık olacağı göz ardı edilmemelidir” dedi.
Her vatandaşın geleceğe güvenle bakabileceği, hayatını ve geçimini devam ettirebileceği bir standartta iş ve ücrete sahip olma hakkı olduğunu kaydeden Sancar, "Taşeron elemanlarının geleceğe dair umutları yani iş güvencesi maalesef yoktur. Bu durum işte verimsizliğe de sebep olmaktadır. Örneğin devlet hastanemizde yemek hizmeti veren üyelerimizden kısıtlamaya gidilmek istenmektedir. Düşük bir ücretle de olsa ailelerinin geçimini temin edebilen bu insanlar bu karamsar durum tümünü iş kaybetme korkusu ve umutsuzluğa sevk etmiştir. Oysa sosyal devlet vatandaşın bu kaygısını gidermek için vardır ancak taşeron elemanı olduklarından muhatabın kim olacağı bir muammadır. Asgari ücretin 1300 TİLye çıkacak olması açıklanan açlık sınırı seviyesinde ise de bir kalemde yüksek bir artış olacaktır. Bunun net olarak işçinin cebine giren bekar bir çalışan için olmalıdır. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması işverene de yük getirmeyecektir. Malum olduğu üzere en yüksek vergiyi bordro mahkûmları ödemektedir” şeklinde söyledi.
Geçici işçilerin 180 gün sınırının kaldırılacağı Türk-İş ile hükümet arasında protokol altına alındığını ifade eden Sancar, “Başbakanımızın da kamuoyuna beyanları olmuştur ivedilikle meclise getirilmesi ve mecliste tüm geçici işçilerin en az dokuz ya da on ay çalışırlar ibaresi konmalıdır. O zaman belki emekli elemanlar yerine sanat okulu gençler ile takviye edilebilir. Elbette Ülkenin en önemli meselesi huzur ve refah ortamının sağlanmasıdır. Ancak çalışan kesimin verilen sözlerin gereği olarak ilgili yasa ve düzenlemelerin ivedilikle sağlanması hükümete olan güveni de artıracaktır. Hükümetin kurulması ile beraber meclisimizin de çalışmaya başlaması ile yapılacak yasa değişikliklerinin, emek sınıfının beklentilerinin karşılayabilir bir sonuç için taleplerimiz sayın vekillerimize de iletilecek destekleri istenecektir” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Halkın güçlü bir iktidar yetkisi verdiğini ifade eden Sancar, “Özellikle emek kesiminin beklentileri had safhadadır. Taşeron işçiliğinin artık son bulmalıdır. Değil asıl iş kamuda çalıştırılan taşeron elemanlarının tamamının kamuda istihdam edilerek asıl iş, yardımcı iş kavramlarının yok sayılması en adil yol olacaktır. Başbakanımızın asıl iş taşerona verilmeyecek sözü aynı zamanda kadro bekleyen geçici işçilerin çalışma sürelerinin uzatılacağı 6 ay sınırının iptal edileceği beyanları emek kesiminde memnuniyetle karşılanmıştır. Ancak yardımcı işlerde çalışan taşeron elemanlarına haksızlık olacağı göz ardı edilmemelidir” dedi.
Her vatandaşın geleceğe güvenle bakabileceği, hayatını ve geçimini devam ettirebileceği bir standartta iş ve ücrete sahip olma hakkı olduğunu kaydeden Sancar, "Taşeron elemanlarının geleceğe dair umutları yani iş güvencesi maalesef yoktur. Bu durum işte verimsizliğe de sebep olmaktadır. Örneğin devlet hastanemizde yemek hizmeti veren üyelerimizden kısıtlamaya gidilmek istenmektedir. Düşük bir ücretle de olsa ailelerinin geçimini temin edebilen bu insanlar bu karamsar durum tümünü iş kaybetme korkusu ve umutsuzluğa sevk etmiştir. Oysa sosyal devlet vatandaşın bu kaygısını gidermek için vardır ancak taşeron elemanı olduklarından muhatabın kim olacağı bir muammadır. Asgari ücretin 1300 TİLye çıkacak olması açıklanan açlık sınırı seviyesinde ise de bir kalemde yüksek bir artış olacaktır. Bunun net olarak işçinin cebine giren bekar bir çalışan için olmalıdır. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması işverene de yük getirmeyecektir. Malum olduğu üzere en yüksek vergiyi bordro mahkûmları ödemektedir” şeklinde söyledi.
Geçici işçilerin 180 gün sınırının kaldırılacağı Türk-İş ile hükümet arasında protokol altına alındığını ifade eden Sancar, “Başbakanımızın da kamuoyuna beyanları olmuştur ivedilikle meclise getirilmesi ve mecliste tüm geçici işçilerin en az dokuz ya da on ay çalışırlar ibaresi konmalıdır. O zaman belki emekli elemanlar yerine sanat okulu gençler ile takviye edilebilir. Elbette Ülkenin en önemli meselesi huzur ve refah ortamının sağlanmasıdır. Ancak çalışan kesimin verilen sözlerin gereği olarak ilgili yasa ve düzenlemelerin ivedilikle sağlanması hükümete olan güveni de artıracaktır. Hükümetin kurulması ile beraber meclisimizin de çalışmaya başlaması ile yapılacak yasa değişikliklerinin, emek sınıfının beklentilerinin karşılayabilir bir sonuç için taleplerimiz sayın vekillerimize de iletilecek destekleri istenecektir” şeklinde konuştu.