GRAFİKLİ- Suudi Arabistan Liderliğindeki Koalisyon Güçleri
SANA - Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, Şii Ensarullah Hareketi'nin (Husiler) Yemen'deki ilerleyişini tam anlamıyla durduramamasına ve gücünü kıramamasına rağmen yaklaşık 8 aydır kara, hava ve denizden yürüttüğü askeri operasyonlarını sürdürüyor.
Koalisyon güçleri, 26 Mart'ta "Kararlılık Fırtınası" adı verilen hava harekatı başlatmıştı. Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi liderliğindeki yönetim, eski Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih yanlılarını ve Husileri "yönetime darbe" yapmakla suçlayarak, askeri müdahale çağrısı yapması üzerine başlatılan operasyonun 21 Nisan'da sona erdiği açıklanmış ve Yemen halkı için "Umuda Dönüş" operasyonunun başladığı duyurulmuştu.
Husilerin Yemen kentlerini ele geçirmesinden sonra BM Güvenlik Konseyi'nin 15 Nisan 2015 tarihinde çıkardığı ve Rusya'nın çekimser kaldığı 2216 sayılı karara göre "Yemen'in istikrar ve güvenliği için tehlike oluşturduğu ve barışı bozduğu" gerekçesiyle Husi lider Abdulmelik Husi ve diğer birçok liderin yurt dışına çıkışını yasaklamış ve mal varlıklarını dondurmuştu. Karar, Husilerin savaşı durdurmasını, şehirlerden çekilmesini ve tüm tarafların tekrar siyasi görüşmelere başlamasını öngörüyordu. Ayrıca Yemen'e yasal olmayan yollardan silah girişini engellemek için ülkeye gönderilen bütün yük gemilerinin ve kargo uçaklarının BM nezdinde kontrol edilmesi şart koşulmuştu.
Hadi yönetiminin müdahale çağrısı üzerine başlatılan askeri operasyonları durdurma amaçlı siyasi adımlar başarısız kaldı. Birleşmiş Milletler (BM), Yemen hükümeti ile çatışan taraflar arasındaki barış görüşmelerine yeniden başlanılması konusunda çaba sarfediyor.
BM, Yemen'deki meşru hükümetin talebi üzerine Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun gerçekleştiği müdahale kararına karşı çıkmamıştı. Sa'da ilindeki Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'ne (MSF) bağlı bir hastaneye düzenlendiği iddia edilen saldırının ardından Suudi Arabistan ve BM'den karşılıklı açıklamalar geldi. Riyad, hastanenin koalisyon güçleri tarafından hedef alındığı iddialarını yalanlarken, BM olaydan doğrudan koalisyon güçlerinin sorumlu olduğunu belirtti.
Koalisyon güçleri, mart ayında başlattıkları operasyonların sonucu olarak Aden, Lahic, Dali, Ebyen ve Şebve olmak üzere 5 güney kenti ve Marib'in büyük bir kısmını Husilerden geri aldı. Yeni hedefinin Taiz kenti olduğuna işaret edilen koalisyon güçlerinin Yemen'deki cephanelikleri, konuşlandıkları alanlar ve kayıplarına ilişkin bilgiler derlendi. Koalisyon güçlerini oluşturan ülkelerin can kayıpları medyada yer alan resmi açıklamalara dayandırıldı. Resmi açıklamalara göre koalisyon güçleri toplam 153 askerini kaybetti.
- Suudi Arabistan
Kararlılık Fırtınası Operasyonunu 26 Mart'ta başlatan Suudi Arabistan, koalisyona en çok mühimmat ve asker desteği veren ülke konumunda bulunuyor. Aynı zamanda, Yemen Cumhurbaşkanı Hadi, yardımcısı ve Başbakan Halid Bahhah ile hükümet üyeleri ve Ensarullah Hareketi karşıtı aşiret liderlerini ağırlayan Suudi Arabistan, 100 savaş uçağıyla operasyona katılıyor. Bunun yanı sıra 150 bin Suudi Arabistan askerinin Yemen sınırına konuşlandırıldığı açıklandı. Suudi Arabistan temmuz ayında Aden'e ve Marib'e kara kuvvetleri ve büyük miktarda askeri ekipman gönderdiği gibi Yemen'de bulunan özel kuvvetler için de Aden'de bir karargah inşa etti. Suudi Arabistan tarafından bu karargahın başına getirilen Albay Abdullah bin Sahban, Aden ve Babu'l-Mendeb'in kurtarılması için yürütülen operasyonları ve Taiz ile Marib'deki Halk Direnişi Güçlerine (HDG) verilen desteği kontrol etti.
Gözlemciler Suudi Arabistan'ın, koalisyonun liderliğini üstlenerek büyük kazanımlar elde ettiğini ifade ediyor. Bu sayede Suudi Arabistan'ın uçaklarını ve pilotlarını test etme imkanı bulduğu, artık en büyük Arap donanmasına sahip olan ülkenin deniz kuvvetlerini güçlendirdiği belirtiliyor. Ülkenin Yemen operasyonu nedeniyle milyarlarca dolar harcadığı, 84 askerini kaybettiği, 2'sinin Husilerin elinde esir, 4'ünün ise kayıp olduğu bilgileri yer alıyor.
- Birleşik Arap Emirlikleri
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), koalisyonda yer alan ikinci büyük güç konumunda bulunuyor. BAE basınına göre Yemen'deki operasyona 30 savaş uçağıyla destek veren ülke, Aden ve Marib'i kurtarmak için düzenlenen kara operasyonuna da katıldı.
BAE'nin Aden'de ve Marib'de konuşlanan askerleri için komutanlıkları bulunuyor. Her ne kadar koalisyon, Husi Ensarullah Hareketi ve devrik Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih taraftarlarına karşı mücadele etse de Yemen'in Abu Dabi Büyükelçisi olan ve hükümet tarafından görevinden alınan Ali Abdullah Salih'in oğlu Ahmed Ali Abdullah Salih BAE'de yaşıyor.
Yeniden güvenliğin temin edilmesi için Aden'i destekleyen BAE, bu savaşa katılmasının faturasını ağır ödedi. Yemen'de 63 BAE askeri hayatını kaybetti.
- Bahreyn
Bahreyn, Marib'de konuşlanan kara birliklerinin yanı sıra koalisyonda 15 savaş uçağıyla yer alıyor. Marib'in Safir bölgesindeki askeri karargaha Tochka tipi balistik füze atılması sonucu 5 Bahreyn askeri hayatını kaybetmişti.
Bahreyn'in de Suudi Arabistan'ın 2011 yılında ülkedeki yönetim karşıtı gösterileri bastırılması için modern donanıma sahip askeri birlik gönderme suretiyle yaptığı yardımın karşılığını vermeye çalıştığı yorumu yapılıyor.
- Kuveyt
Kuveyt koalisyona 15 savaş uçağıyla katıldığını açıkladı. Ancak koalisyondaki rolünü hafifletti. Bununla beraber sebebi bilinmese de koalisyondaki üyeliğinin askıya alındığı yönünde yorumlar yapılıyor. Kuveyt, koalisyondaki diğer ülkelerden farklı olarak, özel veya resmi basın yayın organlarıyla operasyonun gidişatına ilişkin bilgi paylaşmıyor. Basında yalnızca sivillere yönelik insani yardımlara yer veriliyor.
- Katar
Operasyonun ilk aylarında 10 savaş uçağıyla koalisyona katılan Katar, daha sonra Yemen'in doğusundaki Marib kentine kara kuvvetleri gönderdi. Katar'ın, Marib ve Cevf sınırlarında bin askeri ile roketatarları bulunuyor.
- Mısır
Operasyonun başında 16 savaş uçağı, 4 gemiyle koalisyona katılacağını açıklayan Mısır, daha sonra kara kuvvetlerinden Aden'e 700 asker gönderdiği yönünde çıkan haberleri yalanladı. Mısır'ın mevcut durumda koalisyon ile beraber olup olmadığı hakkında resmi açıklama yok.
- Sudan
Koalisyona 3 savaş uçağıyla katılan Sudan, Hadi'nin geçen ay Hartum ziyareti sırasında kara kuvvetlerinin Yemen'e gönderilmesi yönünde karar aldı. Hartum'un 6 bin asker göndereceğini kaydeden raporlar bu askerlerin özellikle Taiz ve İbb kentlerinin kurtarılmasında etkin rol alacakları kaydediliyor. Şu ana kadar Aden limanına ulaşan ve Aden'deki güvenlik operasyonlarında etkin rol almaya başlayan asker sayısının bin civarında olduğu belirtiliyor.
- Fas
Fas, koalisyon güçlerine F-16 tipi 6 savaş uçağıyla katılıyor. Husiler geçen Haziran ayında Suudi Arabistan sınırındaki Sada kentinde Fas hava kuvvetlerine ait savaş uçağını düşürdüklerini, pilotunun da öldüğünü duyurmuştu. Husilerle iyi ilişkileri bulunan BM eski Yemen temsilcisi Cemal bin Ömer'in girişimleriyle hayatını kaybeden pilotun naaşı alınabilmişti.
- Ürdün
Koalisyon güçlerinin 8 ay önce yaptıkları açıklamaya göre, Ürdün 6 savaş uçağıyla operasyona katılıyor. Yemen Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Yemen Başbakanı Behhah'ın Amman ziyaretlerinde kara güçleri talep etmesine rağmen Ürdün'ün sadece Yemen askerlerine askeri eğitim vermeyi kabul ettiği belirtiliyor.
- Moritanya
Husiler ve Ali Abdullah Salih karşıtı koalisyon güçlerine katılan ancak resmi olarak hangi alanda destek verdiğini açıklamayan Moritanya'nın, Suudi Arabistan tarafından geçen ay kara kuvvetlerini Marib kentine göndermeye ikna edildiği belirtiliyor. Ne var ki savaşa fiili olarak katılıp katılmadığı bilinmiyor.
Kaynak: AA
Husilerin Yemen kentlerini ele geçirmesinden sonra BM Güvenlik Konseyi'nin 15 Nisan 2015 tarihinde çıkardığı ve Rusya'nın çekimser kaldığı 2216 sayılı karara göre "Yemen'in istikrar ve güvenliği için tehlike oluşturduğu ve barışı bozduğu" gerekçesiyle Husi lider Abdulmelik Husi ve diğer birçok liderin yurt dışına çıkışını yasaklamış ve mal varlıklarını dondurmuştu. Karar, Husilerin savaşı durdurmasını, şehirlerden çekilmesini ve tüm tarafların tekrar siyasi görüşmelere başlamasını öngörüyordu. Ayrıca Yemen'e yasal olmayan yollardan silah girişini engellemek için ülkeye gönderilen bütün yük gemilerinin ve kargo uçaklarının BM nezdinde kontrol edilmesi şart koşulmuştu.
Hadi yönetiminin müdahale çağrısı üzerine başlatılan askeri operasyonları durdurma amaçlı siyasi adımlar başarısız kaldı. Birleşmiş Milletler (BM), Yemen hükümeti ile çatışan taraflar arasındaki barış görüşmelerine yeniden başlanılması konusunda çaba sarfediyor.
BM, Yemen'deki meşru hükümetin talebi üzerine Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun gerçekleştiği müdahale kararına karşı çıkmamıştı. Sa'da ilindeki Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'ne (MSF) bağlı bir hastaneye düzenlendiği iddia edilen saldırının ardından Suudi Arabistan ve BM'den karşılıklı açıklamalar geldi. Riyad, hastanenin koalisyon güçleri tarafından hedef alındığı iddialarını yalanlarken, BM olaydan doğrudan koalisyon güçlerinin sorumlu olduğunu belirtti.
Koalisyon güçleri, mart ayında başlattıkları operasyonların sonucu olarak Aden, Lahic, Dali, Ebyen ve Şebve olmak üzere 5 güney kenti ve Marib'in büyük bir kısmını Husilerden geri aldı. Yeni hedefinin Taiz kenti olduğuna işaret edilen koalisyon güçlerinin Yemen'deki cephanelikleri, konuşlandıkları alanlar ve kayıplarına ilişkin bilgiler derlendi. Koalisyon güçlerini oluşturan ülkelerin can kayıpları medyada yer alan resmi açıklamalara dayandırıldı. Resmi açıklamalara göre koalisyon güçleri toplam 153 askerini kaybetti.
- Suudi Arabistan
Kararlılık Fırtınası Operasyonunu 26 Mart'ta başlatan Suudi Arabistan, koalisyona en çok mühimmat ve asker desteği veren ülke konumunda bulunuyor. Aynı zamanda, Yemen Cumhurbaşkanı Hadi, yardımcısı ve Başbakan Halid Bahhah ile hükümet üyeleri ve Ensarullah Hareketi karşıtı aşiret liderlerini ağırlayan Suudi Arabistan, 100 savaş uçağıyla operasyona katılıyor. Bunun yanı sıra 150 bin Suudi Arabistan askerinin Yemen sınırına konuşlandırıldığı açıklandı. Suudi Arabistan temmuz ayında Aden'e ve Marib'e kara kuvvetleri ve büyük miktarda askeri ekipman gönderdiği gibi Yemen'de bulunan özel kuvvetler için de Aden'de bir karargah inşa etti. Suudi Arabistan tarafından bu karargahın başına getirilen Albay Abdullah bin Sahban, Aden ve Babu'l-Mendeb'in kurtarılması için yürütülen operasyonları ve Taiz ile Marib'deki Halk Direnişi Güçlerine (HDG) verilen desteği kontrol etti.
Gözlemciler Suudi Arabistan'ın, koalisyonun liderliğini üstlenerek büyük kazanımlar elde ettiğini ifade ediyor. Bu sayede Suudi Arabistan'ın uçaklarını ve pilotlarını test etme imkanı bulduğu, artık en büyük Arap donanmasına sahip olan ülkenin deniz kuvvetlerini güçlendirdiği belirtiliyor. Ülkenin Yemen operasyonu nedeniyle milyarlarca dolar harcadığı, 84 askerini kaybettiği, 2'sinin Husilerin elinde esir, 4'ünün ise kayıp olduğu bilgileri yer alıyor.
- Birleşik Arap Emirlikleri
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), koalisyonda yer alan ikinci büyük güç konumunda bulunuyor. BAE basınına göre Yemen'deki operasyona 30 savaş uçağıyla destek veren ülke, Aden ve Marib'i kurtarmak için düzenlenen kara operasyonuna da katıldı.
BAE'nin Aden'de ve Marib'de konuşlanan askerleri için komutanlıkları bulunuyor. Her ne kadar koalisyon, Husi Ensarullah Hareketi ve devrik Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih taraftarlarına karşı mücadele etse de Yemen'in Abu Dabi Büyükelçisi olan ve hükümet tarafından görevinden alınan Ali Abdullah Salih'in oğlu Ahmed Ali Abdullah Salih BAE'de yaşıyor.
Yeniden güvenliğin temin edilmesi için Aden'i destekleyen BAE, bu savaşa katılmasının faturasını ağır ödedi. Yemen'de 63 BAE askeri hayatını kaybetti.
- Bahreyn
Bahreyn, Marib'de konuşlanan kara birliklerinin yanı sıra koalisyonda 15 savaş uçağıyla yer alıyor. Marib'in Safir bölgesindeki askeri karargaha Tochka tipi balistik füze atılması sonucu 5 Bahreyn askeri hayatını kaybetmişti.
Bahreyn'in de Suudi Arabistan'ın 2011 yılında ülkedeki yönetim karşıtı gösterileri bastırılması için modern donanıma sahip askeri birlik gönderme suretiyle yaptığı yardımın karşılığını vermeye çalıştığı yorumu yapılıyor.
- Kuveyt
Kuveyt koalisyona 15 savaş uçağıyla katıldığını açıkladı. Ancak koalisyondaki rolünü hafifletti. Bununla beraber sebebi bilinmese de koalisyondaki üyeliğinin askıya alındığı yönünde yorumlar yapılıyor. Kuveyt, koalisyondaki diğer ülkelerden farklı olarak, özel veya resmi basın yayın organlarıyla operasyonun gidişatına ilişkin bilgi paylaşmıyor. Basında yalnızca sivillere yönelik insani yardımlara yer veriliyor.
- Katar
Operasyonun ilk aylarında 10 savaş uçağıyla koalisyona katılan Katar, daha sonra Yemen'in doğusundaki Marib kentine kara kuvvetleri gönderdi. Katar'ın, Marib ve Cevf sınırlarında bin askeri ile roketatarları bulunuyor.
- Mısır
Operasyonun başında 16 savaş uçağı, 4 gemiyle koalisyona katılacağını açıklayan Mısır, daha sonra kara kuvvetlerinden Aden'e 700 asker gönderdiği yönünde çıkan haberleri yalanladı. Mısır'ın mevcut durumda koalisyon ile beraber olup olmadığı hakkında resmi açıklama yok.
- Sudan
Koalisyona 3 savaş uçağıyla katılan Sudan, Hadi'nin geçen ay Hartum ziyareti sırasında kara kuvvetlerinin Yemen'e gönderilmesi yönünde karar aldı. Hartum'un 6 bin asker göndereceğini kaydeden raporlar bu askerlerin özellikle Taiz ve İbb kentlerinin kurtarılmasında etkin rol alacakları kaydediliyor. Şu ana kadar Aden limanına ulaşan ve Aden'deki güvenlik operasyonlarında etkin rol almaya başlayan asker sayısının bin civarında olduğu belirtiliyor.
- Fas
Fas, koalisyon güçlerine F-16 tipi 6 savaş uçağıyla katılıyor. Husiler geçen Haziran ayında Suudi Arabistan sınırındaki Sada kentinde Fas hava kuvvetlerine ait savaş uçağını düşürdüklerini, pilotunun da öldüğünü duyurmuştu. Husilerle iyi ilişkileri bulunan BM eski Yemen temsilcisi Cemal bin Ömer'in girişimleriyle hayatını kaybeden pilotun naaşı alınabilmişti.
- Ürdün
Koalisyon güçlerinin 8 ay önce yaptıkları açıklamaya göre, Ürdün 6 savaş uçağıyla operasyona katılıyor. Yemen Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Yemen Başbakanı Behhah'ın Amman ziyaretlerinde kara güçleri talep etmesine rağmen Ürdün'ün sadece Yemen askerlerine askeri eğitim vermeyi kabul ettiği belirtiliyor.
- Moritanya
Husiler ve Ali Abdullah Salih karşıtı koalisyon güçlerine katılan ancak resmi olarak hangi alanda destek verdiğini açıklamayan Moritanya'nın, Suudi Arabistan tarafından geçen ay kara kuvvetlerini Marib kentine göndermeye ikna edildiği belirtiliyor. Ne var ki savaşa fiili olarak katılıp katılmadığı bilinmiyor.