'Ergenekon' Davasının Temyiz Duruşması
Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yapılan Ergenekon davasının temyiz incelemesinin ilk gününde Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un da aralarında bulunduğu bazı sanıklar savunmalarını tamamladı. Yarınki duruşma eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un savunmasıyla başlayacak.
Yargıtay Konferans Salonundaki duruşmaya, Başbuğ, Tolon, Perinçek ile Dursun Çiçek, Sinan Aygün, Fatih Hilmioğlu, Veli Küçük, Yalçın Küçük, Mustafa Balbay'ın aralarında bulunduğu bazı sanıklar, sanık yakınları ve avukatlar katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda söz alan Tuncay Özkan'ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, soruşturma ve kovuşturma sırasında yaşadıkları "usulsüzlükleri" anlattı.
Silivri'de bir spor salonunda değil, cezaevi içinde yargılama yapıldığını ifade eden Çörtoğlu, "Hukuk devletiyim diyen bir ülkede yargılama cezaevi içinde yapılıyordu, Hitler Almanyası'ndaki yargılamalar gibi" diye konuştu.
Yaşadıkları hukuksuzlukların saymakla bitmeyeceğini ifade eden Çörtoğlu, bunları Türkiye'ye anlattıklarını, Yargıtay heyetine de anlatacaklarını söyledi.
Tarafsız, adil olduğuna inandıkları bir heyet önünde dertlerini anlatmaya çalıştıklarını belirten Çörtoğlu, yargılamanın başından beri Tuncay Özkan'ın, hangi fiil ya da eyleminin cebir ve şiddet içerdiğini ısrarla sorduklarını, bunun gerekçeli kararda dahi yer almadığını vurguladı.
Çörtoğlu, müvekkili hakkındaki hükmün esastan bozulmasını istedi.
- "Türkiye, karanlık bir hukuk döneminin içerisinden geçti"
Avukat Hüseyin Ersöz de Türkiye'nin Silivri'de görülen yargılamalar ve bununla bağlantılı bir çok yargılama sürecinde karanlık bir hukuk döneminin içerisinden geçtiğini söyledi.
Bu dönemde belki de kazanamayacaklarını bilerek en azından müvekkillerinin sesini duyurmak, halkın vicdanında beraat ettirmek amacıyla mücadele ettiklerini belirten Ersöz, "Bütün sürecin sonunda müvekkillerimin artık kamuoyu vicdanında beraat ettiklerini düşünüyorum" dedi.
Ersöz, iddianamenin, ne kadar çarpık savlarla karşı karşıya olduklarını gösterdiğini dile getirerek, kapatılan özel yetkili mahkemelere gerekçeli karar yazmaları için verilen 15 günlük sürenin kesin olduğuna ilişkin görüşlerini ve bu görüşleri destekleyen akademisyen çalışmalarını heyetle paylaştı.
- "Yargılama sürecinden geçmedik, yargıla-ma sürecinden geçtik"
Alaettin Sevim'in avukatı Murat Ergün, konuşmasına dava sürecinde hayatını kaybedenleri saygı ve rahmetle anarak başladı.
Ergün, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil'in, sabah yaptığı konuşmada "uzun bir yargılama sürecinin ardından dosyanın Yargıtaya geldiğini" söylediğini belirterek, "Düzeltme yapıyorum, biz yargılama sürecinden geçmedik, yargıla-ma sürecinden geçtik. Biz adil yargılanmadık, adi yargılandık Avukat olarak biz de sanıkların uğradığı her haksızlığa uğradık" dedi.
Heyetin vereceği karara bugün yapacağı konuşmanın etki edeceğini düşünmediğini belirten Ergün, "Buraya o sebeple gelmedim. Buraya, yapılan hukuksuzluklar, Cumhuriyet'e yapılan saldırılar karşısında yaşadıklarımızı tarihe not düşmek için geldim. Bunları Sayın heyetinizin huzurunda dile getirerek, sizlerin de birinci elden bilgi sahibi olmanız için geldim. Burada bozmayı değil, yokluğun tespitini istiyorum" diye konuştu
Söz alan Alaettin Sevim de Gölcük'te ele geçirildiği iddia edilen 5 No'lu hard disk nedeniyle suçlandığını, bu hard diskin sahte olduğunun tespit edildiğini bildirdi.
- "Denizaltıcıyım, uzun süre dar yerlerde yaşadım, hapisler bana koymadı"
Savcılığın iddianamesinde, "İrticayla Eylem Planı" yerine, "İlticayla Eylem Planı" yazıldığını belirten Sevim, şunları kaydetti:
"Bir ekip tarafından hazırlanmış, bazıları çok da bilgili değil. 'İltica' ile 'irtica' arasındaki farkı bile bilemiyorlar. Böyle bir yanlışı yapmışlar. Bir savcı iddianameyi yazarken 30'dan fazla yerde 'iltica' yazar mı? İçimi yakan şey, millet ve devlete hizmet ettim. 'Milleti yıkma planı' dediler, benden bu millete hiç bir zaman zarar gelmez, yine de gelmez. Sizden yalnızca bir bir şey talep ediyorum, ben denizaltıcıyım, uzun süre çok dar yerlerde yaşadım, hapisler bana çok koymadı. Ama iki çocuğum var. Büyük oğlum yargılama sürecinde 8 yaşındaydı, bana 'Baba umarım bir gün dünya tersine döner ve o zaman seni yargılayan hakimler yargılanır' diye mektup yazdı. Ben çocuklarımın Türk adaletine yönelik böyle bir imajla büyümelerini istemiyorum. Lütfen Türk adaleti konusundaki imajlarını düzeltin."
- Alparslan Arslan için tahliye talebi
Alparslan Arslan'ın avukatı Hüseyin Ayık ise müvekkilinin tutuklu geçirdiği sürenin 9 yıl 5 ayı bulduğunu belirterek, yürürlükteki yasalara göre tutukluluk süresinin 5 yılı geçemeyeceğini, bunun Anayasa Mahkemesi kararlarında da açık olduğunu söyledi.
Yargılamaya etki edecek herhangi bir durum kalmadığını, müvekkilinin kaçarak yargılamayı sürüncemede bırakmasının da mümkün olmadığını savunan Ayık, "Daha fazla ceza alan sanıklar dahi 5 yıl dolmadan tahliye edilmişlerdir" dedi.
Ayık, daha önce tahliye taleplerinde bulunduklarını ancak bununla ilgili hiçbir işlem yapılmadığını ifade ederek, müvekkilinin ivedilikle tahliye edilmesini istedi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil, bugünkü savunmaların sona erdiğini belirterek, duruşmaya yarın, öncelik talebinde bulunan İlker Başbuğ'un savunmasıyla devam edileceğini, ardından isim sırasına göre savunmaların yapılacağını kaydetti.
Kaynak: AA
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda söz alan Tuncay Özkan'ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, soruşturma ve kovuşturma sırasında yaşadıkları "usulsüzlükleri" anlattı.
Silivri'de bir spor salonunda değil, cezaevi içinde yargılama yapıldığını ifade eden Çörtoğlu, "Hukuk devletiyim diyen bir ülkede yargılama cezaevi içinde yapılıyordu, Hitler Almanyası'ndaki yargılamalar gibi" diye konuştu.
Yaşadıkları hukuksuzlukların saymakla bitmeyeceğini ifade eden Çörtoğlu, bunları Türkiye'ye anlattıklarını, Yargıtay heyetine de anlatacaklarını söyledi.
Tarafsız, adil olduğuna inandıkları bir heyet önünde dertlerini anlatmaya çalıştıklarını belirten Çörtoğlu, yargılamanın başından beri Tuncay Özkan'ın, hangi fiil ya da eyleminin cebir ve şiddet içerdiğini ısrarla sorduklarını, bunun gerekçeli kararda dahi yer almadığını vurguladı.
Çörtoğlu, müvekkili hakkındaki hükmün esastan bozulmasını istedi.
- "Türkiye, karanlık bir hukuk döneminin içerisinden geçti"
Avukat Hüseyin Ersöz de Türkiye'nin Silivri'de görülen yargılamalar ve bununla bağlantılı bir çok yargılama sürecinde karanlık bir hukuk döneminin içerisinden geçtiğini söyledi.
Bu dönemde belki de kazanamayacaklarını bilerek en azından müvekkillerinin sesini duyurmak, halkın vicdanında beraat ettirmek amacıyla mücadele ettiklerini belirten Ersöz, "Bütün sürecin sonunda müvekkillerimin artık kamuoyu vicdanında beraat ettiklerini düşünüyorum" dedi.
Ersöz, iddianamenin, ne kadar çarpık savlarla karşı karşıya olduklarını gösterdiğini dile getirerek, kapatılan özel yetkili mahkemelere gerekçeli karar yazmaları için verilen 15 günlük sürenin kesin olduğuna ilişkin görüşlerini ve bu görüşleri destekleyen akademisyen çalışmalarını heyetle paylaştı.
- "Yargılama sürecinden geçmedik, yargıla-ma sürecinden geçtik"
Alaettin Sevim'in avukatı Murat Ergün, konuşmasına dava sürecinde hayatını kaybedenleri saygı ve rahmetle anarak başladı.
Ergün, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil'in, sabah yaptığı konuşmada "uzun bir yargılama sürecinin ardından dosyanın Yargıtaya geldiğini" söylediğini belirterek, "Düzeltme yapıyorum, biz yargılama sürecinden geçmedik, yargıla-ma sürecinden geçtik. Biz adil yargılanmadık, adi yargılandık Avukat olarak biz de sanıkların uğradığı her haksızlığa uğradık" dedi.
Heyetin vereceği karara bugün yapacağı konuşmanın etki edeceğini düşünmediğini belirten Ergün, "Buraya o sebeple gelmedim. Buraya, yapılan hukuksuzluklar, Cumhuriyet'e yapılan saldırılar karşısında yaşadıklarımızı tarihe not düşmek için geldim. Bunları Sayın heyetinizin huzurunda dile getirerek, sizlerin de birinci elden bilgi sahibi olmanız için geldim. Burada bozmayı değil, yokluğun tespitini istiyorum" diye konuştu
Söz alan Alaettin Sevim de Gölcük'te ele geçirildiği iddia edilen 5 No'lu hard disk nedeniyle suçlandığını, bu hard diskin sahte olduğunun tespit edildiğini bildirdi.
- "Denizaltıcıyım, uzun süre dar yerlerde yaşadım, hapisler bana koymadı"
Savcılığın iddianamesinde, "İrticayla Eylem Planı" yerine, "İlticayla Eylem Planı" yazıldığını belirten Sevim, şunları kaydetti:
"Bir ekip tarafından hazırlanmış, bazıları çok da bilgili değil. 'İltica' ile 'irtica' arasındaki farkı bile bilemiyorlar. Böyle bir yanlışı yapmışlar. Bir savcı iddianameyi yazarken 30'dan fazla yerde 'iltica' yazar mı? İçimi yakan şey, millet ve devlete hizmet ettim. 'Milleti yıkma planı' dediler, benden bu millete hiç bir zaman zarar gelmez, yine de gelmez. Sizden yalnızca bir bir şey talep ediyorum, ben denizaltıcıyım, uzun süre çok dar yerlerde yaşadım, hapisler bana çok koymadı. Ama iki çocuğum var. Büyük oğlum yargılama sürecinde 8 yaşındaydı, bana 'Baba umarım bir gün dünya tersine döner ve o zaman seni yargılayan hakimler yargılanır' diye mektup yazdı. Ben çocuklarımın Türk adaletine yönelik böyle bir imajla büyümelerini istemiyorum. Lütfen Türk adaleti konusundaki imajlarını düzeltin."
- Alparslan Arslan için tahliye talebi
Alparslan Arslan'ın avukatı Hüseyin Ayık ise müvekkilinin tutuklu geçirdiği sürenin 9 yıl 5 ayı bulduğunu belirterek, yürürlükteki yasalara göre tutukluluk süresinin 5 yılı geçemeyeceğini, bunun Anayasa Mahkemesi kararlarında da açık olduğunu söyledi.
Yargılamaya etki edecek herhangi bir durum kalmadığını, müvekkilinin kaçarak yargılamayı sürüncemede bırakmasının da mümkün olmadığını savunan Ayık, "Daha fazla ceza alan sanıklar dahi 5 yıl dolmadan tahliye edilmişlerdir" dedi.
Ayık, daha önce tahliye taleplerinde bulunduklarını ancak bununla ilgili hiçbir işlem yapılmadığını ifade ederek, müvekkilinin ivedilikle tahliye edilmesini istedi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil, bugünkü savunmaların sona erdiğini belirterek, duruşmaya yarın, öncelik talebinde bulunan İlker Başbuğ'un savunmasıyla devam edileceğini, ardından isim sırasına göre savunmaların yapılacağını kaydetti.