B20 Dijital Ekonomi Konferansı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, veri kullanımında güven olmazsa dijital ekonominin işlemeyeceğini belirterek, "Dünyada dijital ekonominin gelişimi, kişisel verilen korunmasına ilişkin karşılıklı güven ortamının tesisiyle olur. Bu vesileyle ülkemizde de Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun'un bir an önce yasalaşmasını bekliyoruz" dedi.
B20 Dijital Ekonomi Konferansı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin'in katılımıyla Swissotel'de başladı.
Etkinlikte konuşan Hisarcıklıoğlu, daha önce B20 kapsamında ele alınmamış bir konu olan dijital ekonomiyi masaya yatırdıklarını, bilgisayar, akıllı telefon ve tabletlerin artık yaşamın olmazsa olmazı olduğunu, internetsiz bir iş hayatının düşünülemez haline geldiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, 2005'te 1 milyar olan internet kullanıcı sayısının şu anda 3 milyarı aştığını hatırlatarak, 5 yıldan kısa bir sürede bu rakamın 4 milyara çıkacağını ancak halihazırda internete dünya nüfusunun yarıdan çoğunun hiç erişiminin olmadığını aktardı.
İnternete erişim oranının Afrika'da yüzde 13, en az gelişmiş ülkelerde ise yıl sonu itibarıyla yüzde 10'un altında kalacağını dile getiren Hisarcıklıoğlu, büyük bir çoğunluğun sohbet etmek için kullandığı internet üzerinden iş yapmanın yeni beceriler edinmeyi gerektirdiğini, internetin bir yandan yeni fırsatlar getirirken bir yandan da dünyada yeni uçurumlar oluşturduğunu anlattı.
- KOBİ'ler için tehlikeli uçurum
Hisarcıklıoğlu, en tehlikeli uçurumun KOBİ'ler için olduğunu ifade ederek, KOBİ'lerin büyümesinin temelinde inovasyona yönelik yatırımların bulunduğunu, bunun yolunun da dijital teknolojilerin etkin kullanımından geçtiğini, bu teknolojileri etkin kullanamayan KOBİ'lerin rekabet yarışında geride kalacağını belirtti.
Sadece KOBİ'lerin de değil tüm sanayi sektörünün bir yeniden yapılanma sürecinden geçtiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, fabrikalarda insanların yerini robotların almaya başlaması, makineler arası iletişimin ucuzlaması, 3 boyutlu yazıcıların yaygın kullanılması ve üretim süreçlerinin büyük veri teknolojileri ile kurgulanmaya başlanmasının rekabet yarışının kurallarını değiştirdiğini vurguladı.
Hisarcıklıoğlu, "Birinci ve İkinci Sanayi Devrimi'ne geç intibak eden gelişmekte olan ülkelerin zenginleşebilmeleri için bu yeni çağı yakalamaları gerekiyor. Aksi takdirde önümüzdeki dönemde zengin ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki gelir düzeyi farkı kapanmayacak, açılacaktır" diye konuştu.
- "Kişisel verilere ilişkin güven ortamı en önemli sorunlardan"
Hisarcıklıoğlu, dijital ekonominin yeni bir devrim ortaya çıkardığını belirterek, bu büyük değişimin sorunsuz yaşanmasının beklenemeyeceğini, bu dönüşümün en önemli sorunlarının başında "kişisel verilere ilişkin güven ortamının" geldiğini anlattı.
"Veri dijital ekonomide adeta para kadar kıymetli. 'Paran kadar konuş diye bir söz' vardı, artık 'verin kadar konuş' diyorlar" diyen Hisarcıklıoğlu, kullanılan paraya güvenmeden ekonominin işlemediği gibi veri kullanımına ilişkin güven olmadan da dijital ekonominin işlemeyeceğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"Kişisel verilerin korunmasına ilişkin kurallar kullanıcıların hassasiyetlerini giderirken, inovasyonun da önünü kesmemelidir. Bu alanda iş dünyası ve devletlerin ortak çalışması gerekir. Tabii ki yasal çerçeveyi hazırlamak ve uygulamak devletlerin görevidir. Biz de iş dünyası olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Dünyada dijital ekonominin gelişiminin, kişisel verilen korunmasına ilişkin karşılıklı güven ortamının tesisi ile olacağının bilincindeyiz. Bu vesileyle ülkemizde de Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun'un bir an önce yasalaşmasını bekliyoruz. Dünya standartlarında bir kanunumuz olursa Türk şirketlerinin yurt dışında iş yapma maliyetleri de azalacaktır."
- Dijital ekonomiye ilişkin öneriler
B20 Görev Güçleri'nin yıl boyunca yaptıkları çalışmalarda dijital ekonomiye ilişkin önerilerini 6 başlık altında topladığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, önerilerin yer aldığı raporun, B20 Görev Güçleri'nden gelen tavsiyeleri bir araya getirdiğini ve gelecekte yapılacak çalışmalar için bir çerçeve oluşturduğunu aktardı.
Hisarcıklıoğlu, Çin Dönem Başkanlığı'ndaki B20'nin dijital ekonomi konusuna daha da güçlü bir şekilde eğilmesini beklediklerini kaydederek, yayınladıkları rapordaki dijital ekonomiye ilişkin tavsiyeleri şöyle sıraladı:
"Birinci olarak, küresel ölçekte iş yapmayı kolaylaştırmak için ülkeler arasında kişisel verilere dair mevzuatın uyumlu hale getirilmesini ve bu verilerin aktarımına yönelik kısıtlamalardan kaçınılmasını bekliyoruz. Kısıtlamalarla yeni iş modellerinin ortaya çıkmasının engellenmemesini bekliyoruz. Özellikle KOBİ'lerin önünü açan bulut bilişim gibi uygulamaların önünün kesilmemesini bekliyoruz. İkinci tavsiyemiz, dijital ekonomi için küresel ticaret sisteminin iyileştirilmesidir. E-ticaret ve diğer ticaret faaliyetleriyle iştigal eden KOBİ’lerin gümrüklerde yaşadıkları sorunlara çözüm bulunması gerekiyor. Üçüncü olarak, şirketlerin dijital ekonomiye erişimlerinin geliştirilmesi bizim için son derece önemli. Bu kapsamda B20 olarak, G20 hükümetlerine, G20 Büyüme Planlarına 5 yıl içinde herkese geniş bantlı ağ bağlantısı hedefi koymalarını öneriyoruz."
Hisarcıklıoğlu, dördüncü önerilerinin "insan sermayesinin gelişen dijital ekonomiye uyumlu hale getirilmesi" olduğunu dile getirerek, genç nesillerin bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (BTMM) becerilerinin dijital ekonomi için geliştirilmesi gerekliliğini vurguladı.
Beşinci önerilerinin dijital ekonomi için finansmana erişimi kapsadığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"Son yıllarda KOBİ'ler için dijital teknolojilerle yapılan kitlesel fonlama, kişiden kişiye kredi sağlama gibi yeni tip finansman kaynakları da ortaya çıktı. G20 hükümetlerinden beklentimiz, alternatif finansman kaynaklarının ortaya çıkmasına ve büyümesine, düzenlemelerin ve politikaların uyumlaştırılması suretiyle destek vermeleridir.
Son önerimiz ise herkesin hayatını çok kolaylaştıracak bir öneri, devlet süreçlerinin dijital hale getirilmesi. Kamu alımlarından gümrük işlemlerinin dijitalleştirilmesine kadar süreçlerin dijital ortama alınabilmesi çok önemli. Biz Türkiye'de bunun güzel örneklerini ortaya koymaya başladık. E-devlet sistemi bu örneklerin başında geliyor. Umuyoruz ki hem ülkemizde hem de tüm dünyada devlet süreçleri daha etkin biçimde dijitalleşir ve vatandaşların hayatı kolaylaşır."
- İş dünyasının internet kurallarına ilişkin beklentileri
Hisarcıklıoğlu, G20'nin dijital ekonomiyle alakasının bugüne kadar çok sınırlı kaldığından yakınarak, G7'nin bu konuda çok aktif olduğunu, G20'nin G7'yi yakalaması gerektiğini anlattı.
İnternetin, girişimciliğin önünü açtığını aktaran Hisarcıklıoğlu, bu nedenle internetin yönetişiminde kamu, özel sektör, sivil toplum ve kullanıcıların beraber rol almasının önemine işaret etti.
Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak internetle alakalı kurallarla ilgili beklentilerini ise şöyle sıraladı:
"Kurallar interneti kısıtlayan değil, internetin önünü açan bir rol üstlenmeli, hızlı, teknolojik gelişime ayak uydurabilecek şekilde sade ve esnek olmalı, özel sektörün görüşü alınarak konmalı, girişimcilere işini nasıl yapacağını dayatmamalı, sadece bir genel çerçeve çizmeli, kuralların devletler arasında uyumlu olmasına özen gösterilmelidir."
- Symes: "Kapsayıcı bir yaklaşım gerekli"
Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes de dijital ekonominin Türk ticari hayatında süratle yaygınlaşması gerektiğini söyledi.
Bilimsel ve teknolojik yeniliklerin önemini artırdığını belirten Symes, teknoloji alanındaki becerilerin önemini artırdığını kaydetti.
Symes, teknolojinin iş hayatına entegre olabilmesi için teknolojiyi benimsemiş iyi eğitimli kadroların önemine dikkati çekerek, "G20 ülkelerinin tamamında beklenen becerileri gösterebilecek çalışanlar için hükümetler gerekli adımları atmalı, daha iyi eğitim politikaları benimsenmeli ve iyi eğitimli kadrolar iş başına gelmelidir. İnanıyoruz ve umuyoruz ki G20 Başkanlığı'nı devralacak Çin de dijital ekonomi konusunu kapsayıcı bir şekilde ele alacaktır" ifadelerini de kullandı.
Kaynak: AA
Etkinlikte konuşan Hisarcıklıoğlu, daha önce B20 kapsamında ele alınmamış bir konu olan dijital ekonomiyi masaya yatırdıklarını, bilgisayar, akıllı telefon ve tabletlerin artık yaşamın olmazsa olmazı olduğunu, internetsiz bir iş hayatının düşünülemez haline geldiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, 2005'te 1 milyar olan internet kullanıcı sayısının şu anda 3 milyarı aştığını hatırlatarak, 5 yıldan kısa bir sürede bu rakamın 4 milyara çıkacağını ancak halihazırda internete dünya nüfusunun yarıdan çoğunun hiç erişiminin olmadığını aktardı.
İnternete erişim oranının Afrika'da yüzde 13, en az gelişmiş ülkelerde ise yıl sonu itibarıyla yüzde 10'un altında kalacağını dile getiren Hisarcıklıoğlu, büyük bir çoğunluğun sohbet etmek için kullandığı internet üzerinden iş yapmanın yeni beceriler edinmeyi gerektirdiğini, internetin bir yandan yeni fırsatlar getirirken bir yandan da dünyada yeni uçurumlar oluşturduğunu anlattı.
- KOBİ'ler için tehlikeli uçurum
Hisarcıklıoğlu, en tehlikeli uçurumun KOBİ'ler için olduğunu ifade ederek, KOBİ'lerin büyümesinin temelinde inovasyona yönelik yatırımların bulunduğunu, bunun yolunun da dijital teknolojilerin etkin kullanımından geçtiğini, bu teknolojileri etkin kullanamayan KOBİ'lerin rekabet yarışında geride kalacağını belirtti.
Sadece KOBİ'lerin de değil tüm sanayi sektörünün bir yeniden yapılanma sürecinden geçtiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, fabrikalarda insanların yerini robotların almaya başlaması, makineler arası iletişimin ucuzlaması, 3 boyutlu yazıcıların yaygın kullanılması ve üretim süreçlerinin büyük veri teknolojileri ile kurgulanmaya başlanmasının rekabet yarışının kurallarını değiştirdiğini vurguladı.
Hisarcıklıoğlu, "Birinci ve İkinci Sanayi Devrimi'ne geç intibak eden gelişmekte olan ülkelerin zenginleşebilmeleri için bu yeni çağı yakalamaları gerekiyor. Aksi takdirde önümüzdeki dönemde zengin ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki gelir düzeyi farkı kapanmayacak, açılacaktır" diye konuştu.
- "Kişisel verilere ilişkin güven ortamı en önemli sorunlardan"
Hisarcıklıoğlu, dijital ekonominin yeni bir devrim ortaya çıkardığını belirterek, bu büyük değişimin sorunsuz yaşanmasının beklenemeyeceğini, bu dönüşümün en önemli sorunlarının başında "kişisel verilere ilişkin güven ortamının" geldiğini anlattı.
"Veri dijital ekonomide adeta para kadar kıymetli. 'Paran kadar konuş diye bir söz' vardı, artık 'verin kadar konuş' diyorlar" diyen Hisarcıklıoğlu, kullanılan paraya güvenmeden ekonominin işlemediği gibi veri kullanımına ilişkin güven olmadan da dijital ekonominin işlemeyeceğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"Kişisel verilerin korunmasına ilişkin kurallar kullanıcıların hassasiyetlerini giderirken, inovasyonun da önünü kesmemelidir. Bu alanda iş dünyası ve devletlerin ortak çalışması gerekir. Tabii ki yasal çerçeveyi hazırlamak ve uygulamak devletlerin görevidir. Biz de iş dünyası olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Dünyada dijital ekonominin gelişiminin, kişisel verilen korunmasına ilişkin karşılıklı güven ortamının tesisi ile olacağının bilincindeyiz. Bu vesileyle ülkemizde de Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun'un bir an önce yasalaşmasını bekliyoruz. Dünya standartlarında bir kanunumuz olursa Türk şirketlerinin yurt dışında iş yapma maliyetleri de azalacaktır."
- Dijital ekonomiye ilişkin öneriler
B20 Görev Güçleri'nin yıl boyunca yaptıkları çalışmalarda dijital ekonomiye ilişkin önerilerini 6 başlık altında topladığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, önerilerin yer aldığı raporun, B20 Görev Güçleri'nden gelen tavsiyeleri bir araya getirdiğini ve gelecekte yapılacak çalışmalar için bir çerçeve oluşturduğunu aktardı.
Hisarcıklıoğlu, Çin Dönem Başkanlığı'ndaki B20'nin dijital ekonomi konusuna daha da güçlü bir şekilde eğilmesini beklediklerini kaydederek, yayınladıkları rapordaki dijital ekonomiye ilişkin tavsiyeleri şöyle sıraladı:
"Birinci olarak, küresel ölçekte iş yapmayı kolaylaştırmak için ülkeler arasında kişisel verilere dair mevzuatın uyumlu hale getirilmesini ve bu verilerin aktarımına yönelik kısıtlamalardan kaçınılmasını bekliyoruz. Kısıtlamalarla yeni iş modellerinin ortaya çıkmasının engellenmemesini bekliyoruz. Özellikle KOBİ'lerin önünü açan bulut bilişim gibi uygulamaların önünün kesilmemesini bekliyoruz. İkinci tavsiyemiz, dijital ekonomi için küresel ticaret sisteminin iyileştirilmesidir. E-ticaret ve diğer ticaret faaliyetleriyle iştigal eden KOBİ’lerin gümrüklerde yaşadıkları sorunlara çözüm bulunması gerekiyor. Üçüncü olarak, şirketlerin dijital ekonomiye erişimlerinin geliştirilmesi bizim için son derece önemli. Bu kapsamda B20 olarak, G20 hükümetlerine, G20 Büyüme Planlarına 5 yıl içinde herkese geniş bantlı ağ bağlantısı hedefi koymalarını öneriyoruz."
Hisarcıklıoğlu, dördüncü önerilerinin "insan sermayesinin gelişen dijital ekonomiye uyumlu hale getirilmesi" olduğunu dile getirerek, genç nesillerin bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (BTMM) becerilerinin dijital ekonomi için geliştirilmesi gerekliliğini vurguladı.
Beşinci önerilerinin dijital ekonomi için finansmana erişimi kapsadığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"Son yıllarda KOBİ'ler için dijital teknolojilerle yapılan kitlesel fonlama, kişiden kişiye kredi sağlama gibi yeni tip finansman kaynakları da ortaya çıktı. G20 hükümetlerinden beklentimiz, alternatif finansman kaynaklarının ortaya çıkmasına ve büyümesine, düzenlemelerin ve politikaların uyumlaştırılması suretiyle destek vermeleridir.
Son önerimiz ise herkesin hayatını çok kolaylaştıracak bir öneri, devlet süreçlerinin dijital hale getirilmesi. Kamu alımlarından gümrük işlemlerinin dijitalleştirilmesine kadar süreçlerin dijital ortama alınabilmesi çok önemli. Biz Türkiye'de bunun güzel örneklerini ortaya koymaya başladık. E-devlet sistemi bu örneklerin başında geliyor. Umuyoruz ki hem ülkemizde hem de tüm dünyada devlet süreçleri daha etkin biçimde dijitalleşir ve vatandaşların hayatı kolaylaşır."
- İş dünyasının internet kurallarına ilişkin beklentileri
Hisarcıklıoğlu, G20'nin dijital ekonomiyle alakasının bugüne kadar çok sınırlı kaldığından yakınarak, G7'nin bu konuda çok aktif olduğunu, G20'nin G7'yi yakalaması gerektiğini anlattı.
İnternetin, girişimciliğin önünü açtığını aktaran Hisarcıklıoğlu, bu nedenle internetin yönetişiminde kamu, özel sektör, sivil toplum ve kullanıcıların beraber rol almasının önemine işaret etti.
Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak internetle alakalı kurallarla ilgili beklentilerini ise şöyle sıraladı:
"Kurallar interneti kısıtlayan değil, internetin önünü açan bir rol üstlenmeli, hızlı, teknolojik gelişime ayak uydurabilecek şekilde sade ve esnek olmalı, özel sektörün görüşü alınarak konmalı, girişimcilere işini nasıl yapacağını dayatmamalı, sadece bir genel çerçeve çizmeli, kuralların devletler arasında uyumlu olmasına özen gösterilmelidir."
- Symes: "Kapsayıcı bir yaklaşım gerekli"
Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes de dijital ekonominin Türk ticari hayatında süratle yaygınlaşması gerektiğini söyledi.
Bilimsel ve teknolojik yeniliklerin önemini artırdığını belirten Symes, teknoloji alanındaki becerilerin önemini artırdığını kaydetti.
Symes, teknolojinin iş hayatına entegre olabilmesi için teknolojiyi benimsemiş iyi eğitimli kadroların önemine dikkati çekerek, "G20 ülkelerinin tamamında beklenen becerileri gösterebilecek çalışanlar için hükümetler gerekli adımları atmalı, daha iyi eğitim politikaları benimsenmeli ve iyi eğitimli kadrolar iş başına gelmelidir. İnanıyoruz ve umuyoruz ki G20 Başkanlığı'nı devralacak Çin de dijital ekonomi konusunu kapsayıcı bir şekilde ele alacaktır" ifadelerini de kullandı.