Kurtuba Şiir Akşamları'nda Erdem Bayazıt Anıldı
Kurtuba Şiir Akşamları etkinliğinde, Erdem Bayazıt'ın şiirleri ve yaşamı konuşuldu.
Kurtuba Kitap Kafe'de gerçekleşen programda konuşan yazar Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt'ın "Sebep Ey" kitabı çıktığında onur duyduğunu dile getirerek, başarısını paylaştığını belirtti.
Kitapla ilgili ilk yazıyı da kendisinin yazdığını vurgulayan Özdenören, "72 yılında yazılan bir yazıydı. O zaman, belli bir partinin hükümranlığı alanında değildi. 'Bir Şairin Ünlemi' başlığıyla yazdım. Erdem Bayazıt'ın şiirinin bir ünlem şiiri olduğunu belirttim. İşaret parmağını sürekli sallayarak şiirini yazıyor" ifadelerini kullandı.
Rasim Özdenören, şair Bayazıt'ın "Kız Kulesi" şiirinin Türkçe'nin en güzel şiirlerinden birisi olduğunun altını çizerek, "Kız Kulesi şiirini devam ettirip bir risale haline getirecekti. Kendine göre dökümanları vardı. Erdem, hazırlanarak yazardı. Şiiri, ilhamı talep ederdi. Üsküdar Risalesi ile ilgili bir sürü kitap topladı ve okuyarak şiirini böyle oluşturdu" dedi.
Bütün dergilere abone olduğu için kendi evinin bir merkez olduğunu söyleyen, Özdenören, şunları aktardı:
"Güncel edebiyatı bizim evde izlerlerdi. Uzunoluk'taydı ev. Dergiler, masanın üzerinde olurdu. Erdem, bir bakışta hangi dergide hangi şiir olduğunu (bilerek), 'Bak burada mühim bir şiir var' derdi. Ezberlerdi o şiirleri. Sonra ezberlediği şiirleri, ilgi duyduğu kızın sokağında gür sesiyle okurdu. Ben ona şiir avcısı derdim. O da bana ayrıntı avcısı derdi. Erdem'in sesi davudi bir sesti. Diksiyonu da muntazamdır."
Nuri Pakdil'in Hamle Dergisi'nin üzerinde büyük etkisi olduğunu söyleyen Özdenören, "Liseye kayıt olurken Ömer Seyfettin'in bütün külliyatını ezberlemiştim. Falih Rıfkı, Memduh Şevket, Reşat Nuri gibi isimleri biliyordum. Liseye başlayınca Hamle dergisini aldım. Eve geldiğimde dergiyi okumaya başladım. Yurdaer Karpuzoğlu'nun bir hikayesi benim nevrimi döndürdü. Dili de bir başkaydı. Beni olağanüstü etkiledi. Üç, beş ay sonra hikaye yazmaya başladığımda ben de o tarzı benimsedim" diye konuştu.
- Aydoğan: "İyi şairler böyledir. Gelişim safhası göstermezler"
Yazar Mustafa Aydoğan ise Erdem Bayazıt’ın şiiriyle ilgili ilk ve son söyleşiyi yapanın kendisi olduğunu belirterek "Erdem Bayazıt, çok fazla birlikteliğim olmamasına rağmen, ilginç durumlar vesilesiyle üzerimde etkisi olan biri oldu" dedi.
Şair Bayazıt'ın bazı mısralarının kartpostallara girdiğini kaydeden Aydoğan, 40 yaşındaki bir şairin şiirinin kartpostallara konulmasının, onun millet nezdinde büyük bir itibar gördüğünün göstergesi olduğunun altını çizdi.
Aydoğan, Erdem Bayazıt'ın bir şair olarak kelime ile olan ilişkisinin ilk şiirlerinde de mevcut olduğunu aktararak, şu bilgileri verdi:
"Başlangıç noktasında, şiiri bilen şairlerdir. İyi bir kumaş ilk metreden belli olur. Erdem Bayazıt'ın şiirinin ilk metresiyle son metresi arasında fark yoktur. Zirveden başlamak gibi. Bunun en büyük delili, 1966'da yazdığı 'Gün Doğacak' şiiridir. Bu ilk şiirlerinden birisi. İyi şairler böyledir. Gelişim safhası göstermez, iyi olanın en başından başlarlar. 17-18 yaşında yazmış oldukları şiirlerle, sonraki 40 yaşının da ipuçlarını verirler."
Bayazıt'ın yeteneğine de değinen Aydoğan, "Şairler, hangi düşünceye sahip olduklarıyla değil de bir takım imajlarla zihinlerde yer alıyor" ifadelerine yer verdi.
Mustafa Aydoğan, "Yedi Güzel Adam"ın Türkiye'de bir edebi dönüşüm yaşattığını dile getirerek, "Yeryüzü bana mescit kılındı mısrası, Bayazıt'ın şiir dünyasını açan bir mısradır. Cahit Zarifoğlu ve Erdem Bayazıt Kur'an'dan, hadisten beslenirler " diye konuştu.
Yedi Güzel Adam'ın sürekli birlikte olduklarını fakat birbirlerinin şiirlerinde benzerlik olmadığına dikkati çeken Aydoğan, şöyle devam etti:
"Herkes kendi şiirini inşa ediyor. Dil anlamında da birbirlerine benzerlikleri yoktur. Erdem Bayazıt'ın şiiri yalındır, artistik değildir. Yedi güzel adamın gençliğinde şöhret bulmuş şiir, bir taraftan Orhan Veli, bir taraftan Necip Fazıl şiiridir. Her kuşak, ilk karşılaştığı kuşaktan etkilenir. Biz 'İkinci Yeni' ile karşılaştık ama ilginçtir, bu kuşak Necip Fazıl'dan etkilenmemiştir. Sezai Karakoç'tan etkilenmişlerdir ama bu çok az görünür şiirlerinde. Sezai Karakoç'un şiiri, bir yol gösterici anlamında yedi güzel adamın şiirlerinde yer etmiştir."
Kaynak: AA
Kitapla ilgili ilk yazıyı da kendisinin yazdığını vurgulayan Özdenören, "72 yılında yazılan bir yazıydı. O zaman, belli bir partinin hükümranlığı alanında değildi. 'Bir Şairin Ünlemi' başlığıyla yazdım. Erdem Bayazıt'ın şiirinin bir ünlem şiiri olduğunu belirttim. İşaret parmağını sürekli sallayarak şiirini yazıyor" ifadelerini kullandı.
Rasim Özdenören, şair Bayazıt'ın "Kız Kulesi" şiirinin Türkçe'nin en güzel şiirlerinden birisi olduğunun altını çizerek, "Kız Kulesi şiirini devam ettirip bir risale haline getirecekti. Kendine göre dökümanları vardı. Erdem, hazırlanarak yazardı. Şiiri, ilhamı talep ederdi. Üsküdar Risalesi ile ilgili bir sürü kitap topladı ve okuyarak şiirini böyle oluşturdu" dedi.
Bütün dergilere abone olduğu için kendi evinin bir merkez olduğunu söyleyen, Özdenören, şunları aktardı:
"Güncel edebiyatı bizim evde izlerlerdi. Uzunoluk'taydı ev. Dergiler, masanın üzerinde olurdu. Erdem, bir bakışta hangi dergide hangi şiir olduğunu (bilerek), 'Bak burada mühim bir şiir var' derdi. Ezberlerdi o şiirleri. Sonra ezberlediği şiirleri, ilgi duyduğu kızın sokağında gür sesiyle okurdu. Ben ona şiir avcısı derdim. O da bana ayrıntı avcısı derdi. Erdem'in sesi davudi bir sesti. Diksiyonu da muntazamdır."
Nuri Pakdil'in Hamle Dergisi'nin üzerinde büyük etkisi olduğunu söyleyen Özdenören, "Liseye kayıt olurken Ömer Seyfettin'in bütün külliyatını ezberlemiştim. Falih Rıfkı, Memduh Şevket, Reşat Nuri gibi isimleri biliyordum. Liseye başlayınca Hamle dergisini aldım. Eve geldiğimde dergiyi okumaya başladım. Yurdaer Karpuzoğlu'nun bir hikayesi benim nevrimi döndürdü. Dili de bir başkaydı. Beni olağanüstü etkiledi. Üç, beş ay sonra hikaye yazmaya başladığımda ben de o tarzı benimsedim" diye konuştu.
- Aydoğan: "İyi şairler böyledir. Gelişim safhası göstermezler"
Yazar Mustafa Aydoğan ise Erdem Bayazıt’ın şiiriyle ilgili ilk ve son söyleşiyi yapanın kendisi olduğunu belirterek "Erdem Bayazıt, çok fazla birlikteliğim olmamasına rağmen, ilginç durumlar vesilesiyle üzerimde etkisi olan biri oldu" dedi.
Şair Bayazıt'ın bazı mısralarının kartpostallara girdiğini kaydeden Aydoğan, 40 yaşındaki bir şairin şiirinin kartpostallara konulmasının, onun millet nezdinde büyük bir itibar gördüğünün göstergesi olduğunun altını çizdi.
Aydoğan, Erdem Bayazıt'ın bir şair olarak kelime ile olan ilişkisinin ilk şiirlerinde de mevcut olduğunu aktararak, şu bilgileri verdi:
"Başlangıç noktasında, şiiri bilen şairlerdir. İyi bir kumaş ilk metreden belli olur. Erdem Bayazıt'ın şiirinin ilk metresiyle son metresi arasında fark yoktur. Zirveden başlamak gibi. Bunun en büyük delili, 1966'da yazdığı 'Gün Doğacak' şiiridir. Bu ilk şiirlerinden birisi. İyi şairler böyledir. Gelişim safhası göstermez, iyi olanın en başından başlarlar. 17-18 yaşında yazmış oldukları şiirlerle, sonraki 40 yaşının da ipuçlarını verirler."
Bayazıt'ın yeteneğine de değinen Aydoğan, "Şairler, hangi düşünceye sahip olduklarıyla değil de bir takım imajlarla zihinlerde yer alıyor" ifadelerine yer verdi.
Mustafa Aydoğan, "Yedi Güzel Adam"ın Türkiye'de bir edebi dönüşüm yaşattığını dile getirerek, "Yeryüzü bana mescit kılındı mısrası, Bayazıt'ın şiir dünyasını açan bir mısradır. Cahit Zarifoğlu ve Erdem Bayazıt Kur'an'dan, hadisten beslenirler " diye konuştu.
Yedi Güzel Adam'ın sürekli birlikte olduklarını fakat birbirlerinin şiirlerinde benzerlik olmadığına dikkati çeken Aydoğan, şöyle devam etti:
"Herkes kendi şiirini inşa ediyor. Dil anlamında da birbirlerine benzerlikleri yoktur. Erdem Bayazıt'ın şiiri yalındır, artistik değildir. Yedi güzel adamın gençliğinde şöhret bulmuş şiir, bir taraftan Orhan Veli, bir taraftan Necip Fazıl şiiridir. Her kuşak, ilk karşılaştığı kuşaktan etkilenir. Biz 'İkinci Yeni' ile karşılaştık ama ilginçtir, bu kuşak Necip Fazıl'dan etkilenmemiştir. Sezai Karakoç'tan etkilenmişlerdir ama bu çok az görünür şiirlerinde. Sezai Karakoç'un şiiri, bir yol gösterici anlamında yedi güzel adamın şiirlerinde yer etmiştir."