Başbakan Davutoğlu Açıklaması (6)

Başbakan Ahmet Davutoğlu, terör operasyonları konusunda, "Silahları bırakacaklar ya da silahları biz onlara bıraktıracağız. Çatışmasızlık değil, mutlak anlamda silahsızlanma, devletin gücü dışında hiçbir silahlı gücün bu topraklarda yer almasını istemiyoruz" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Kanal 7'de yayınlanan "İskele Sancak Özel" programında gündeme dair soruları cevaplandırdı.

Davutoğlu, terör örgütüne yönelik gerçekleştirilen operasyonların devam edeceğine vurgu yaparak, silsile halindeki bir omurgayı tek tek kırdıklarını söyledi.

"Bu, terör tehdidi bitecek anlamına gelmez" diyen Davutoğlu, terör tehdidinden azade bir ülkenin olmadığını Paris, Londra, İspanya ve Amerika'nın da terör tehdidi ile karşı karşıya kaldığını belirtti.

Operasyonlar ile terör örgütünün irtibatlarının kırıldığını anlatan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bu strateji bugün itibarıyla başarıya ulaşmıştır. Bize başta 23 Temmuz'dan önce meydan okuyan, silahlı ayaklanma çağrısı yapan, '23 Temmuz'dan sonra bunun hesabı sorulacak' diye çarı yapanlar, şimdi hem kendileri hem de bir sürü kanalla 'çatışmasızlık' diyorlar. Değişik yerlerden geliyor bize çatışmazsızlık. Silahları bırakacaklar ya da silahları biz onlara bıraktıracağız. Çatışmasızlık değil mutlak anlamda silahsızlanma, devletin gücü dışında hiçbir silahlı gücün bu topraklarda yer almasını istemiyoruz."

-"HDP'liler iç savaş ve ayaklanma çağrısı yaptı"-

Davutoğlu, 7 Haziran'dan sonra HDP'lilerin iç savaş ve ayaklanma çağrısı yaptığını, Kandil'den sürekli savaş tehditleri geldiğini, iki polisin masum bir şekilde gece uyurken şehit edildiğini anımsatarak, "Allah aşkına biz operasyon yapar mıydık? Yapmaya ihtiyaç hisseder miydik? Niye yaptık? AK Parti'nin iktidar olmadığı 8 Haziran'da belliydi, niye biz 23 Temmuz'a kadar operasyon yapmadık. Biz mi Allah muhafaza kendi polisimizi öldürme talimatı verdik? Biz mi iç savaş çağrısı yapıp, karşılıklı oyun oynadık" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, terörle mücadele dersini 6-7 Ekim olaylarında aldığını ifade ederek, o gece uyamadan Bitlis'ten, Siirt'ten, Batman'dan 'şehir yanıyor' haberleri aldığını kaydetti. Her türlü tedbiri aldıklarını aktaran Davutoğlu, "Çözüm süreci işleyip silahları bıraksalardı o senaryoya da hazırdık. 2 Kasım'da da hazır olacağız" yorumunu yaptı.

Operasyon kararını nasıl verdiklerini de anlatan Davutoğlu, 23 Temmuz'da Genelkurmay Başkanı'nın kendisiyle görüşmeye geldiğini, o esnada dağ karakolunda bir askerin DAEŞ tarafından şehit edildiğini söyledi.

"İlk sorduğum soru (Hazır mısınız?)" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Gün bugündür. 'Ne yaptınız, bana rakam verin' dedim. 'Şehirlerde kaç kişi var? Ülkeyi huzursuzluğa boğabilecek kaç kişi var. Tamam, sizin hedefleriniz neresidir? Hava Kuvvetleri olarak Kuzey Irak'ta nereler var?' 'Şu barınaklar var. Şunları biliyoruz'. 'Suriye'de nereler var?' O gün saat 5'te kararlar alındı. Çok soğukkanlılıkla. 'Terör değerlendirmesi yapıldı' dendi. Sayın Cumhurbaşkanımızı aradım 'Şu tedbirleri düşünüyoruz, bu geceden itibaren başlıyoruz' dedim. 'Hayırlı olsun' dedi ve o gece başladı. Eğer biz ihmal etmiş olsaydık, bunu söyleyenlere söylüyorum, o gece o operasyon yapılabilir miydi?"

-"Rusya Hama'da sivilleri öldürdü"-

Rusya'nın Suriye'de gerçekleştirdiği hava operasyonlarını da değerlendiren Davutoğlu, Esad'ın bütün katliamlarına sessiz kalan Rusya'nın tek taraflı olarak dışarıdan bir müdahale ile Hama'da, Humus'ta sivilleri öldürdüğünü söyledi. Rusya'nın, Türkiye'ye DAEŞ'e karşı operasyon yapacakları şeklinde bildirimde bulunduğu aktaran Davutoğlu, Moskova ve New York'ta Putin'le yaptığı görüşmelerde de aynı şekilde konunun gündeme geldiğini ifade etti.

Davutoğlu, Dışişleri Bakanı'nın da New York'ta Putin'le görüşme yaptığını, kendisinin bilgi aldığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise Putin'le telefonla görüştüğünü belirterek, "Herkesle görüşüyoruz. Suriye'de sivillere yönelik her operasyon DAEŞ'in güç kazanmasına sebebiyet verir. Burada uluslararası toplumun büyük vebalı var" dedi.

İran ve Rusya'nın, Suriye'ye yabancı müdahalelere karşı olduklarını söylediğini aktaran Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rusya'nın ya da İran'ın, Suriye ile yerli bir ilişkisi mi var? Suriye'ye en fazla yakın olan biziz. Biz dahi ne kadar dikkatli bir politika takip ettik, yani ulusal çıkarlarımız zedelendiği yerde müdahale ettik. Rusya'nın ya da İran'ın, Suriye ile ulusal çıkar anlamında, bu anlamda bir şeyi yok. Defalarca söyledik, 'bir insani konularda, iki teröre karşı mücadelede, üç savaş suçlarında anlaşalım'. Şunu veya bunu desteklememiz önemli değil. Esad istiyorsa savaşı, onu da cezalandıralım, muhalefet yapıyorsa onu da DAEŞ yapıyorsa onu da. Esad'a karşı da tavır koyan, DAEŞ'e karşı da tavır koyan bir tek biz varız. Birileri DAEŞ'e karşı tavır koyuyor sadece, birileri Esad'a karşı, biz ikisine de karşı tavır koyduk, koyuyoruz. DAEŞ'e de ilk darbeyi 2013 yılında biz vurduk, daha DAEŞ ortada yokken. Dolayısıyla Türkiye ilkeli bir tutum takındı, bunu da sürdürecek."

(Sürecek)

Kaynak: AA