KOBİ'ler İçin İslami Finans İmkanlarının Artırılması Konferansı

İSTANBUL - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, bankaların risk analizleri daha önce yalnızca mali tablolar üzerinde yapılırken, Basel uygulamalarıyla birlikte yakın zamanda şirketlerin yönetim sistemi, çalışanları, çalışanların yetkinlikleri, kullanılan programlar, kurumsallaşma ve yönetim kademelerinin durumu gibi yönetsel bilgilerin de KOBİ'lerin kredi notlarını ve kredi maliyetlerini belirleyeceğini söyledi.

Akben, Dünya Bankası, İslam Kakınma Bankası ve Hazine Müsteşarlığı'nca G20 Türkiye ajandası kapsamında Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) ev sahipliğinde düzenlenen "KOBİ'ler için İslami Finans İmkanlarının Artırılması" başlıklı konferansta konuştu.

Konferansı ikinci gününde açlış konuşması yapan Akben, dış finansman imkanından yararlanmayan işletmelerin büyümelerinin daha uzun zaman alabildiğini kaydetti.

Bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından verilen kredilerin toplam tutarının Haziran 2015 itibarıyla 1 trilyon 639 milyar lira iken, KOBİ'lere sağlanan kredi tutarının ise 429 milyar lira olduğu bilgisini veren Akben, "Yani KOBİ'lere sağlanan finansman tutarının toplam krediler içerisindeki payı yüzde 26 seviyesinde. Bu oran düşük kaldı" şeklinde konuştu.

Akben, KOBİ üstü işletmelerin uzun vadeli kredilerinin payı daha yüksekken, KOBİ'lerin kullandığı kredilerin çoğunun kısa vadeli olduğunu belirterek, "Son yıllarda KOBİ'lere kullandırılan kredilerde önemli gelişmeler sağlanmasına rağmen, reel sektör içindeki payları dikkate alındığında KOBİ'lere sağlanan finansmanın artırılması gerektiği ortada" dedi.

KOBİ'lerin finansmana erişimlerinde karşılaştıkları sorunların başında teminat yetersizliğinin geldiğini aktaran Akben, bu işletmelerin varlık yapılarına bakıldığında menkul varlıkların ağırlıkta olduğunu, bu varlıkların ise teminat göstermede etkin şekilde kullanılamadığının bilindiğini dile getirdi.

Bu işletmelerin varlığa dayalı finansman imkanı sağlayan alternatif kurumlardan faydalanabilmesinin desteklenmesinin önem arz ettiğini vurgulayan Akben, sözlerine şöyle devam etti:

"Çoğunlukla kendi kısıtlı finansal imkanları ile faaliyette bulunan KOBİ'ler ekonomik çalkantılardan en fazla etkilenen kesimlerin başında gelmekte, üretim ve satış rakamları konjonktürel dalgalanmalara karşı kırılganlık taşımaktadır. Bununla birlikte dünyadaki ve ülkemizdeki tecrübelerden de çok iyi biliyoruz ki, ekonomik veya finansal bir istikrarsızlık durumunda finansal kuruluşlardan KOBİ'lere sağlanan finansman kaynakları da hızlı bir şekilde kesilmekte, yaşanan darboğaz KOBİ'leri iki yönden olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla ülke ekonomisi için önemleri tartışılmaz olan KOBİ'lere yönelik istikrarlı bir finansal desteği devreye sokmamız; KOBİ'leri yarı yolda bırakmayacak, uzun vadeli finansman yöntemlerini geliştirmemiz ve hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu noktada hem bankacılık sektörünün, hem de katılım bankalarının KOBİ'ler için geliştirebileceği uzun vadeli alternatif finansman modellerinin değerlendirilmesi yararlı olacaktır."

- "KOBİ'lerin finansal kuruluşlardan sağladığı finansmanın yüzde 8'i katılım bankalarından"

BDDK Başkanı Akben, Türkiye'de halihazırda biri kamu sermayeli olmak üzere toplam 5 katılım bankası bulunduğunu, bu bankaların aktif büyüklüğünün bankacılık sektörünün yüzde 5'ini oluşturduğunu söyledi.

Katılım bankalarının Haziran 2015 itibarıyla toplam bin 28 şube ve 16 bin 705 personelle hizmet verdiğini, bankacılık sektörü toplam kredilerinin yüzde 5'inin katılım bankaları tarafından kullandırılan fonlardan oluştuğu bilgisini veren Akben, "KOBİ'lerin finansal kuruluşlardan sağladığı finansmanın yüzde 8'i de katılım bankalarının plasmanlarından oluşmaktadır" dedi.

Ziraat Katılım Bankası haricinde sisteme yeni bir katılım bankasının girmediği bu dönemde elde edilen büyüme rakamları başarılı olsa da Türkiye'nin İslami finans alanında kaydettiği gelişme ve geldiği noktanın dünyadaki benzer örnekler ile kıyaslandığında henüz arzu edilen seviyede olmadığını vurgulayan Akben, aynı değerlendirmenin katılım bankalarınca KOBİ'lere sağlanan fonlar açısından da geçerli olduğunu dile getirdi.

KOBİ'lerin büyümesi için katılım bankaları ne kadar önemliyse, katılım bankacılığının gelişmesi için de KOBİ'lerin o derece önem arz ettiğini anlatan Akben, "Zira  katılım bankaları faizsiz finansman ilkelerinin yanı sıra mal finansmanı veya finansal kiralama gibi faizsiz finans ürünleri itibarıyla, KOBİ'lerin finansmanına oldukça uygun bir altyapıya sahiptirler" değerlendirmesinde bulundu.

Konvansiyonel bankalar toplam kredilerinin yüzde 24'ünü KOBİ'lere kullandırırken, katılım bankalarında bu oranın yüzde 40 olduğunu vurgulayan Akben, yani KOBİ'lerin büyük destekçisinin katılım bankaları olduğunu gördüklerini, diğer bankalardan da bu alanda önemli bir mesafe kat etmelerini beklediklerini ifade etti.

Kar zarar ortaklığı projelerinin katılım bankalarınca yeterince desteklenmediğinin bilindiğini, hatta bankaların kendi danışma kurullarınca da eleştirildiğine işaret eden Akben, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu nedenle kar zarar ortaklığı şeklindeki finansman faaliyetlerinin geliştirilmesi için hem katılım bankalarına hem de KOBİ'lere görev düşüyor. Katılım bankaları tarafından mikro ölçekli ve yeni kurulan KOBİ'lere yönelik finansal destek sağlanması özel bir önem taşıyor. Ekonomik gelişmemiz açısından, yüksek ivme potansiyeli taşıyan bu tür girişimlerin finansmanında katılım bankalarının öncülük yapması büyük yararlar sağlayacaktır. Konvansiyonel finansın çekingen davrandığı söz konusu müşteri grubunda katılım bankaları kendilerine ciddi bir rekabet avantajı sağlamanın yanı sıra önemli bir misyonu da üstlenmiş olacaklar, ayrıca toplum nezdindeki itibarlarına olumlu katkı sağlayacaklardır."

- "Kurumsallaşmaya yönelik çabalar KOBİ'ler için kaçınılmaz "

Akben, kurumsallaşmaya yönelik çabaların KOBİ'ler için artık kaçınılmaz hale geldiğini belirterek, "Nitekim bankaların risk analizleri daha önce yalnızca mali tablolar üzerinde yapılmakta iken, Basel uygulamalarıyla birlikte çok yakın zamanda şirketlerin yönetim sistemi, çalışanları, çalışanların yetkinlikleri, kullanılan programlar, kurumsallaşma ve yönetim kademelerinin durumu gibi yönetsel bilgiler de KOBİ'lerin kredi notlarını ve kredi maliyetlerini belirleyecek" dedi.

KOBİ'lerin İslami finansla desteklenmesi kapsamında katkısı olabilecek diğer bir tarafın KOSGEB olduğuna işaret eden Akben, BDDK olarak KOSGEB'le ortak çalışmalar yürütme konusunda oldukça istekli olduklarını söyledi.

Özellikle KOSGEB tarafından hazırlanan ve temmuzda yürürlüğe giren 2015-2018 KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı çalışmalarında çeşitli eylem planı önerileri ile katkı sunulmaya çalıştıklarını anlatan Akben, organize sanayi bölgelerinde KOBİ Bankacılığının yaygınlaştırılmasını teminen şube harçlarının azaltılması, menkul teminat sicilinin oluşturulması, KOBİ'lerin finansman sorunlarının tespitine yönelik saha araştırılması yapılması, KOBİ'lere yönelik banka dışı finansal kurumların sundukları hizmetlerin yaygınlaştırılması ve tanıtılmasına yönelik etkinliklerin düzenlenmesi gibi önerilerinin söz konusu eylem planları içinde dikkate alındığını kaydetti.

Katılım bankalarının öz kaynağa dayalı KOBİ finansmanında elini rahatlatacak önemli bir mekanizmanın da Kredi Garanti Fonu (KGF) olduğuna dikkati çeken Akben, KGF'nin kullanımında önemli bir paya sahip olan katılım bankalarının elde ettikleri iş hacmini ve müşteri potansiyelini öz kaynak finansmanına kanalize etmelerinin mümkün olduğunu dile getirdi.

KGF'nin henüz devreye sokmadığı kar zarar ortaklığı işlemlerine yönelik garanti sistemini hayata geçirmesinin ve belirli bir fon büyüklüğünü bu alana tahsis etmesinin sağlayacağı katkının oldukça önemli olduğunu vurgulayan Akben, şunları kaydetti:

"BDDK olarak özellikle teminat sorunu yaşayan KOBİ'ler için KGF'nin çok önemli bir misyonu olduğuna ve sektör içindeki etkinliğinin arttırılması gerektiğine inanıyoruz. KGF'nin çalışma sisteminin yeniden düzenlenmesi yolunda bir hamle başlatmış durumdayız. Yine bu anlamda KGF tarafından verilen teminatların niteliğini yükseltici mevzuat değişikliği yapılmış olup, bu değişikliğin KOBİ finansmanına olumlu katkı yapması beklenmektedir. KOBİ'lerin finansman imkanlarının arttırılması konusunun yalnızca katılım bankalarınca değil, kalkınma ve yatırım bankalarımız tarafından da desteklenmesi büyük önem arz ediyor. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde Türkiye Kalkınma Bankası tarafından kar zarar ortaklığına yönelik faaliyet genişlemesine gidilmesi, Türkiye İhracat kalkınma Bankası tarafından yurt dışından KOBİ'lere yönelik kredilere aracılıkta bulunulması, İller Bankası tarafından altyapı yatırımlarına destek sağlanması şeklinde gelişmeler beklemekteyiz."

- "KOBİ'lere iyi imkanlar sağlanması yönünde çalışmalar yapılması gerek"

Akben, Türkiye Kalkınma Bankası'nın kredi verdiği müşteri sayısının yeterli olmadığını söyledi.

Buralarda bir faaliyet genişlemesine, bir alan genişlemesine ihtiyaç olduğunu gördüklerini belirten Akben, çünkü bu kuruluşlarının Hazine desteği ile gerek Dünya Bankası'ndan, gerekse diğer kuruluşlardan daha ucuz fonlar bulabildiğini kaydetti.

Akben, maliyeti düşük fonlara ulaşım açısından buralarda daha etkin bir çalışma yapılması ve KOBİ'lere iyi imkanlar sağlanması yönünde çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı.

Kredi kartı taksit sayısında sınırlamaya gittiklerini anımsatan Akben, burada önemli olan şeyin bireylerin borçlanmasını azaltmak ve burada oluşacak kaynağın KOBİ'lere transferini sağlamak olduğunu dile getirdi.

"Gördüğümüz kadarıyla orada başarılı olundu" diyen Akben, buna benzer düzenlemeler ile KOBİ'lerin finansmana ulaşmasını sağlayacak tedbirler üzerindeki çalışmalarını bundan sonra da yapacaklarını sözlerine ekledi.

"KOBİ'ler için İslami Finans İmkanlarının Artırılması" konferansının açılışı dün TÜMSİAD TÜMEXPO programı ile birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Bankası Yönetici Direktörü ve Finans Direktörü (CFO) Bertrand Badre, İslam Kalkınma Bankası Başkanı Ahmed Muhammed Ali el-Medeni, Dünya Bankası Kıdemli Direktörü Gloria Grandolini ve TÜMSİAD Başkanı Yaşar Doğan tarafından gerçekleştirildi.

Konferansta iki gün boyunca Dünya Bankası'ndan, Dünya KOBİ Forumu'ndan, İslam Kalkınma Bankası'ndan, uluslararası kuruluşlardan ve akademisyenlerden üst düzey temsilciler, KOBİ'lerin finansa erişiminin artırılması için İslami finans araçlarının ne şekilde kullanılabileceği ve bu doğrultuda ne tür düzenlemelerin ve yapısal çerçevelerin kurgulanması gerektiğine ilişkin sunumlar yaptı.

Kaynak: AA