'Poyrazköy'de Ele Geçirilen Mühimmat' Davası
İSTANBUL - "Kafes eylem planı", "Amirallere suikast", "Gölcük'te ele geçirilen belgeler" ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) yöneticileri hakkındaki iddialara ilişkin dosyaların birleştirildiği 84 sanıklı "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davasında öğleden sonra karar açıklanacak.
Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce sanık sayısının fazla olması nedeniyle Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu'nda yapılan duruşmaya, emekli koramiraller Kadir Sağdıç ve Ahmet Feyyaz Öğütçü, Yarbay Ercan Kireçtepe ve Binbaşı Levent Bektaş'ın da aralarında bulunduğu 70 tutuksuz sanık katıldı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Selçuk Kaya, Cumhuriyet Savcısı Sezai Öztürk'ün mütalaasını 18 Eylül'de, celse arasında dava dosyasına sunduğunu söyledi.
Mütalaayı okuyan Kaya, esas hakkındaki savunmaların alınacağını, son sözlerin sorulacağını ifade ederek, yetişmesi halinde karar vereceklerini kaydetti.
Duruşmada daha sonra sanık avukatlarının mütalaaya ilişkin beyanları alındı.
ÇYDD'nin avukatı Hüseyin Karataş, "Bu sahteciler ve hukuk tanımaz kişilere bir yerde teşekkür ediyorum. Hukuka aykırı delili dosyaya koydular. Dosyada sanık olmayan Türkan Saylan'ın, avukatı Hüseyin Karataş ile yaptığı konuşmaları deliller arasına koydular. Bu konuşmaları istesem bir daha yapma imkanına sahip değilim. Konuşma kayıtlarının tarafıma verilmesini talep ediyorum" dedi.
Bir kısım sanıkların avukatı Kemal Yener Saraçoğlu da bu davanın, delillerin sahte olmasına rağmen devam ettiğini belirterek, "Müvekkillerimizin uğradığı zararlar doğrultusunda tazminat haklarının bildirilmesini ve bu sahteciliği yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ederiz" diye konuştu.
Sanıklardan Behçet Altıntaş'ın avukatı Kemal Timur'un yanlışlıkla "Savcının mütalaasına katılıyor ve tüm sanıkların cezalandırılmasını istiyoruz" şeklindeki sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Bunun üzerine Başkan Selçuk Kaya, "Biz yanlış söylediğinizi anladık" dedi.
Duruşmada, söz alan diğer sanık avukatları da savcının mütalaasına katıldıklarını belirterek, müvekkillerinin beraatlerini istedi.
- Sanıklara son sözleri soruldu
Duruşmada, daha sonra sanıklara mütalaaya ilişkin diyecekleri ve son sözleri soruldu.
Sanık Halime Filiz, "Ülkemin her köşesindeki çocuklar okula gidebilsin, okula gitmeyen kız çocuğu kalmasın, diye çalıştım. Bahsedilen suçların hiç birini işlemedim. Beraatımı istiyorum" dedi.
Fatma Nur Gerçel, suçlamaların hiç birini kabul etmediğini ifade ederek, beraatını talep etti.
Sanık Ömer Sadun Okyaltırık, adaletin bugün tecelli ediyor olmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Hiç bir hesaplaşma Türkiye'de Atatürk'ün sevgisinin yerini almasın, diyorum ve beraatımı talep ediyorum" şeklinde konuştu.
- "Beraat talep etmiyorum"
Sanıklardan emekli Albay Ali Türkşen, "Ben hangi eylemi yaptım da kanunda yeri olmadığından bahisle beraatım isteniyor. Bunu anlamadım" diyerek, hiç bir eylemde bulunmadığını, komplo üzerine yargılandığını savundu.
Bu şekilde beraat etmek istemediğini belirten Türkşen, şöyle devam etti:
"Ayrıca beraat da talep etmiyorum sizden. Bu gördüğünüz deliler karşısında, bu dosya karşısında en ufak bir şüphe varsa, bana ceza verin. Takdiriniz neyse onu istiyorum. Savcının mütalaasını bu şekilde yorumluyorum. Bu davada bir çok heyet gördük. 2010'da ilk duruşma yapıldı. Ama siz bir seferde konuya vakıf oldunuz. 5 sene boyunca etimizle, tırnağımızla kazıya kazıya sahteciliği ortaya koymak istedik. Kimseyi inandıramadık. Bu davada 5 senedir yanlışları görmeyen hakimler hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Sağlığımız, sinirimiz, her şeyimiz gitti. Silah arkadaşımız Ali Tatar ve Sadettin Doğan bu davadaki komplocular yüzünden burada değiller."
Bu sırada, duruşma salonunda bulunan Ali Tatar'ın yakınlarından biri "Ali'nin katilleri hesap versin. Burada da mahşerde de bitmeyecek bunun hesabı" şeklinde bağırdı.
Sanık Mustafa Namık Kemal Boya, davada ölenlerin yanında kendisinin de avukatını kaybettiğini, avukat Cengiz Kayıtmazer'ın davanın sonucunu göremeden vefat ettiğini söyledi.
Emekli Binbaşı Levent Bektaş, yargılama sürecinin 6 yıl önce başladığını belirterek, "22 Nisan 2009 sabahı İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde başlayan bu hukuki maceranın yakın bir zamanda sona ereceğini hep beraber yaşayacağız. O gün benimle beraber tutuklanan 5 arkadaş ne söylediysek hep arkasında olduk. Bu nedenle yapmadığımız suçlarla itham edildiğimiz ve 5 yıl yattığımız ceza süresince ben kendi adıma vatan sağolsun diyorum. Beraatımı talep etmiyorum, sayın mahkemenin takdirine bırakıyorum" ifadesini kullandı.
Sanık Dora Sunguray da "Geciken adaletin adalet olmadığına inandığım için herhangi bir talebim yoktur" dedi.
- "Bu dava maddi ve manevi büyük kayıplara neden oldu"
Emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü, "Düzmece bir planda ismimin olması nedeniyle 5 yıldır yargılanıyorum. Hukuka aykırı hiç bir eylemim olmadı. İddianame kanunsuz hazırlandı. Benim hiç bir eylemim olmamıştır. Bu dava maddi ve manevi büyük kayıplara neden oldu. Bu kumpası kuran tüm şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyorum" diye konuştu.
Emekli Koramiral Kadir Sağdıç, şu ana kadar olmayan, sahte delillerle yargılandıklarını belirterek, "Bu sürecin sonucunda bizler ve ailelerimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti telafisi olmayan maddi ve manevi zararlara maruz kaldı. Bu kumpasa vesile olan, desteği olan ve fiilen yer alan bütün kumpasçılarla ilgili suç duyurusunda bulunulmasını istiyorum. Kendimle ilgili takdir mahkemenindir" dedi.
Eski ÇEV Genel Başkanı Gülseven Yaşer ise "Bu acılı ve adaletsiz sürecin bir daha yaşanmaması umuduyla beraatımı istiyorum" diye konuştu.
Söz verilen diğer sanıklar da beraatlarını istedi.
Mahkeme heyeti kararını açıklamak üzere duruşmaya 13.30'a kadar ara verdi.
Kaynak: AA
Mahkeme Heyeti Başkanı Selçuk Kaya, Cumhuriyet Savcısı Sezai Öztürk'ün mütalaasını 18 Eylül'de, celse arasında dava dosyasına sunduğunu söyledi.
Mütalaayı okuyan Kaya, esas hakkındaki savunmaların alınacağını, son sözlerin sorulacağını ifade ederek, yetişmesi halinde karar vereceklerini kaydetti.
Duruşmada daha sonra sanık avukatlarının mütalaaya ilişkin beyanları alındı.
ÇYDD'nin avukatı Hüseyin Karataş, "Bu sahteciler ve hukuk tanımaz kişilere bir yerde teşekkür ediyorum. Hukuka aykırı delili dosyaya koydular. Dosyada sanık olmayan Türkan Saylan'ın, avukatı Hüseyin Karataş ile yaptığı konuşmaları deliller arasına koydular. Bu konuşmaları istesem bir daha yapma imkanına sahip değilim. Konuşma kayıtlarının tarafıma verilmesini talep ediyorum" dedi.
Bir kısım sanıkların avukatı Kemal Yener Saraçoğlu da bu davanın, delillerin sahte olmasına rağmen devam ettiğini belirterek, "Müvekkillerimizin uğradığı zararlar doğrultusunda tazminat haklarının bildirilmesini ve bu sahteciliği yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ederiz" diye konuştu.
Sanıklardan Behçet Altıntaş'ın avukatı Kemal Timur'un yanlışlıkla "Savcının mütalaasına katılıyor ve tüm sanıkların cezalandırılmasını istiyoruz" şeklindeki sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Bunun üzerine Başkan Selçuk Kaya, "Biz yanlış söylediğinizi anladık" dedi.
Duruşmada, söz alan diğer sanık avukatları da savcının mütalaasına katıldıklarını belirterek, müvekkillerinin beraatlerini istedi.
- Sanıklara son sözleri soruldu
Duruşmada, daha sonra sanıklara mütalaaya ilişkin diyecekleri ve son sözleri soruldu.
Sanık Halime Filiz, "Ülkemin her köşesindeki çocuklar okula gidebilsin, okula gitmeyen kız çocuğu kalmasın, diye çalıştım. Bahsedilen suçların hiç birini işlemedim. Beraatımı istiyorum" dedi.
Fatma Nur Gerçel, suçlamaların hiç birini kabul etmediğini ifade ederek, beraatını talep etti.
Sanık Ömer Sadun Okyaltırık, adaletin bugün tecelli ediyor olmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Hiç bir hesaplaşma Türkiye'de Atatürk'ün sevgisinin yerini almasın, diyorum ve beraatımı talep ediyorum" şeklinde konuştu.
- "Beraat talep etmiyorum"
Sanıklardan emekli Albay Ali Türkşen, "Ben hangi eylemi yaptım da kanunda yeri olmadığından bahisle beraatım isteniyor. Bunu anlamadım" diyerek, hiç bir eylemde bulunmadığını, komplo üzerine yargılandığını savundu.
Bu şekilde beraat etmek istemediğini belirten Türkşen, şöyle devam etti:
"Ayrıca beraat da talep etmiyorum sizden. Bu gördüğünüz deliler karşısında, bu dosya karşısında en ufak bir şüphe varsa, bana ceza verin. Takdiriniz neyse onu istiyorum. Savcının mütalaasını bu şekilde yorumluyorum. Bu davada bir çok heyet gördük. 2010'da ilk duruşma yapıldı. Ama siz bir seferde konuya vakıf oldunuz. 5 sene boyunca etimizle, tırnağımızla kazıya kazıya sahteciliği ortaya koymak istedik. Kimseyi inandıramadık. Bu davada 5 senedir yanlışları görmeyen hakimler hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Sağlığımız, sinirimiz, her şeyimiz gitti. Silah arkadaşımız Ali Tatar ve Sadettin Doğan bu davadaki komplocular yüzünden burada değiller."
Bu sırada, duruşma salonunda bulunan Ali Tatar'ın yakınlarından biri "Ali'nin katilleri hesap versin. Burada da mahşerde de bitmeyecek bunun hesabı" şeklinde bağırdı.
Sanık Mustafa Namık Kemal Boya, davada ölenlerin yanında kendisinin de avukatını kaybettiğini, avukat Cengiz Kayıtmazer'ın davanın sonucunu göremeden vefat ettiğini söyledi.
Emekli Binbaşı Levent Bektaş, yargılama sürecinin 6 yıl önce başladığını belirterek, "22 Nisan 2009 sabahı İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde başlayan bu hukuki maceranın yakın bir zamanda sona ereceğini hep beraber yaşayacağız. O gün benimle beraber tutuklanan 5 arkadaş ne söylediysek hep arkasında olduk. Bu nedenle yapmadığımız suçlarla itham edildiğimiz ve 5 yıl yattığımız ceza süresince ben kendi adıma vatan sağolsun diyorum. Beraatımı talep etmiyorum, sayın mahkemenin takdirine bırakıyorum" ifadesini kullandı.
Sanık Dora Sunguray da "Geciken adaletin adalet olmadığına inandığım için herhangi bir talebim yoktur" dedi.
- "Bu dava maddi ve manevi büyük kayıplara neden oldu"
Emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü, "Düzmece bir planda ismimin olması nedeniyle 5 yıldır yargılanıyorum. Hukuka aykırı hiç bir eylemim olmadı. İddianame kanunsuz hazırlandı. Benim hiç bir eylemim olmamıştır. Bu dava maddi ve manevi büyük kayıplara neden oldu. Bu kumpası kuran tüm şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyorum" diye konuştu.
Emekli Koramiral Kadir Sağdıç, şu ana kadar olmayan, sahte delillerle yargılandıklarını belirterek, "Bu sürecin sonucunda bizler ve ailelerimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti telafisi olmayan maddi ve manevi zararlara maruz kaldı. Bu kumpasa vesile olan, desteği olan ve fiilen yer alan bütün kumpasçılarla ilgili suç duyurusunda bulunulmasını istiyorum. Kendimle ilgili takdir mahkemenindir" dedi.
Eski ÇEV Genel Başkanı Gülseven Yaşer ise "Bu acılı ve adaletsiz sürecin bir daha yaşanmaması umuduyla beraatımı istiyorum" diye konuştu.
Söz verilen diğer sanıklar da beraatlarını istedi.
Mahkeme heyeti kararını açıklamak üzere duruşmaya 13.30'a kadar ara verdi.