Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanı Prof.Dr. Ayşen Gürcan Açıklaması
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan, Burdur programı kapsamında son olarak Bucak ilçesini ziyaret etti.
Bucaklı vatandaşlarla bir araya gelen Bakan Gürcan, memleketine olan sevgisini Mehmet Akif Ersoy’un sözleriyle dile getirdi. Mehmet Akif Ersoy’un Burdur için müstesna bir yere sahip olduğunu söyleyen Bakan Gürcan, “Bucak bir Ocak’tır. Hani milletvekilimiz, İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı dünyanın en güzel marşında dile getirdiği gibi: “Korkma Sönmez Bu Şafaklarda Yüzen Al Sancak, Sönmeden Yurdumun Üstündeki en son ocak.” İşte Anadolu’nun Ocak şehirlerinden biridir burası. Sevgi Ocağı, Muhabbet Ocağı, İman Ocağı… Tarih boyunca Burdurlu / Bucaklı bu Ocak’tan aldığı ateşi gittiği her yere taşımıştır. İşte o Kayıların, Oğuzların taşıdığı iman ve gönül ateşi Anadolu’dan Balkanlara İSLAM aydınlığını taşımıştır. Gönüller fethetmiştir. Bu coğrafya benim için çocukluğumun güzel, şirin, samimi, sıcak anılarının vahasıdır. Ruhumu ve şuurumu besleyen ana damardır. Burası büyük bir medeniyetin mirasını omuzlarında taşıyan coğrafyamızın tipik, karakteristik Anadolu Ocaklarından biridir. Mehmet Akif elbette Burdur için müstesna bir yere sahiptir. İstiklal Marşı şairidir. Çanakkale destanının müellifidir” dedi.
Konuşmasına Mehmet Akif’in sözleriyle devam eden Bakan Gürcan, yaşanan terör olaylarında hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet, yaralılara ise şifa dileklerinde bulundu.
Terör belasıyla Türkiye’nin yükselişini durdurmaya çalıştıklarını söyleyen Bakan Gürcan, “O hani der ya; “Tarih Tekerrürden ibarettir, derler. Hiç İbret alınsaydı. Eder miydi tarih Tekerrür?” Bizi yine terör belasıyla boğmaya, Türkiye’nin yükselişini durdurmaya çalışıyorlar. Türkiye maalesef on yıllardır iliğini kemiğini emen, gençlerin kanıyla beslenen bir terör belasıyla boğuşuyor. İnsan kaybımız büyük. Ekonomik kaybımız büyük. Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Bölgesinde bir huzur vahası gibi parlayan ülkemizin üzerine kan sıçratıyorlar. Biliyorsunuz geçen hafta sonu başkentimiz terörün korkunç yüzüyle bir kez daha irkildi. Haince bir saldırı silahsız, sivil vatandaşlarımızı bizden aldı. Geçen hafta ve daha öncesi terör saldırılarında hayatını yitiren vatandaşlarımız ve terörle mücadele de şehit olan kahraman vatan evlatlarına rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin tekrar başı sağ olsun. Milletin başı yere eğilmesin. Terör örgütleri hiç sevinmesin. Devletin de milletin de başı bu milletin iradesi ile dimdik yerindedir. Birlik ve beraberliğimize sahip çıkarak, Türkiye’yi büyütmeye, yükseltmeye ve zirvelere taşımaya kararlıyız. Hevesleri kursaklarında kalacak ama bu millet daha önce defaatle sokulduğu bu delikten artık zehirlenmez. Aynı oyuna gelmez. Gelmeyecek, gelmeyeceğiz. Terörün istediği kaostur, korkudur, istikrarı yok etmektir ve toplumsal bütünlüğü zedelemektir. Bu yüzden bu saldırıyı, hangi karanlık eller ve odaklar yapmış olursa olsun hedef; Birliğimiz, bütünlüğümüz ve istikrarımızdır. Birliğin zedelenmesi; İstikrarsızlıktır, kaostur. Yönetim boşluğudur. Milli birliğin ortadan kalkmasının oluşturacağı ortam, terörün arzu ettiği bataklıktan başka bir şey doğurmaz. Bizim kendimizi güvende hissetmeyip, kardeşlerimizle aramızı açmak istiyorlar. Bu milleti oluşturan Türkmen, Yörük, Kürt, Çerkez, Laz, Boşnak, Arnavut kim varsa, birbirimize güvenimizi muhabbetimizi ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Biliyorlar ki Çanakkale’de, Yemen’de, Sarıkamış’ta, İstiklal Harbinde yan yana düşmüş, son nefesinde eşini çocuklarını, ana - babasını birbirine emanet etmiş bu insanları bırakın yan yana şehit düşmeyi yan yana durmayacak duruma getirirsek kazanacağız hesabını yapıyorlar. Oysa bilmedikleri bizim bin yıllık beraberliğimizin derin kökleridir” dedi.
“SİLAH ÇEKEN SİLAHLA, SÖZ EDEN SÖZLE”
Türkiye’nin terör belasından mutlaka kurtulacağını söyleyen Bakan Gürcan, terörü sevgiyle yeneceklerini ifade etti.
Omuz omuza sevgiyle terörle mücadele edileceğini dile getiren Bakan Gürcan, “Terör belasını hiç şüpheniz olmasın yeneceğiz. Herkes anladığı dilden cevabını alacak. Silah çeken silahla, söz eden sözle. Ama terörle mücadelenin en büyüğü sevgiyle olur. İnsanı seveceğiz, birbirimize güveneceğiz, omuz omuza vereceğiz. Hamdolsun bizim sevgi pınarlarımız sağlam. Mevlana, Hacı Bektaş, Şeyh Edebali, Ahmet Yesevi, Hacı Bayram Veli, Yunus Emre, Karacaoğlan… Bitmez bizim Ocağı gönül ateşiyle besleyenler. Her biri derya, her biri sevgi seli… Bizim kardeşliğimiz, sevgimiz, bu terör belasını da, silahları da toprağı gömmeye yeter” diye konuştu.
Şiddetin, kaosun olduğu yerde ticaretin yapılamayacağı ve kalkınmanın sağlanamayacağının altını çizen Bakan Gürcan, “Burası bir Ocak dedik ya… Biz kardeşlik bayrağını yukarda tutacağız. O bayrak, bizi millet yapan en büyük değerdir.O muhabbet bayrağı da en çok bu Ocağa, Bucak’a, Burdur’a bize yakışır. Biliyorsunuz buralar ticareti ile ünlü tarih boyu. incir bazarı yani. Ticaret için huzur, güven önemlidir. İşte bizim huzurumuzu bozmak, toplumsal güvenimizi yaralamak istiyorlar. Neden? Çünkü, huzurun olmadığı, güvenliğin olmadığı yere yatırım gelmez, mal ve hizmet ulaşmaz. O zaman da ticaret olmaz. Yani Bazar işlemez. Şiddetin, kaosun, baskı ve tehdidin olduğu yerde ne Bazar kurulur, ne de ticaret yapılır. Yol olacak ki, güvenlik olacak ki ticaret olsun. Yatırım olsun. Yatırım olacak ki istihdam olsun. İnsanlar evine ekmek götürebilsin. Refah artsın. Eğitim, sanat, yaşam standardı yükselsin. Eğer bunlar olmaz ise göç olur. Sefalet olur. Ama kalkınma olmaz” dedi.
“TÜRK İLE KÜRDÜ AYIRMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ”
Türk ile Kürt diye Türkiye’yi ayrıştırmak istediklerini dile getiren Bakan Gürcan, kimsenin buna gücünün yetmeyeceğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti milletinin mayasının sağlam olduğunu vurgulayan Bakan Gürcan, “Unuttukları bir şey var ki o da bu milletin mayasıdır. Bu milletin mayası sağlam. O mayada Peygamberimizin duası var. Kürt ile Türk’ü ayıracaklarmış. Buna güçleri yetmez.
Türk ile Kürt’te ki bu peygamber sevgisi oldukça birliğimizi kimse bozamaz. Bizi bölemezler. Muhabbetimizi arttıracağız. OCAĞI’mızı hep harlı, diri tutacağız. Bu aziz millete, mazluma sahip çıkan, Müslüman kardeşine kol kanat geren Türkiye’ye hainlik edenler, kendi kin ve nefret denizlerinde kaybolacaklar. Merhamet galip gelecek, anaların feryadı göğü tutarken, ağıtları arşı titretirken, kandan ve kaostan beslenenler muhakkak kaybedecekler. Bu millete düşmanlık eden iflah olmaz.
Bu millete düşmanlık eden, edene sahip çıkan bedbaht olur. Milli İradeye saygı duymayanlar bu ülkeye kötülük etmektedir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında kendini tüm dünyaya ve Türkiye düşmanlarına en net şekilde kendini gösteren milli irade, Davos’ta “One Munite”
Mısır’da Rabia, Teröre Başkomutan olarak kendini göstermektedir. Milletimiz buna çok güzel bir isim verdi. Millet; sağlam irade diyor. sağlam irade… O sağlam irade ile millet kararlılıkla yürümeye devam ediyor. Asıl Kürt düşmanı, Türk düşmanı, bu milletin birliğine kastedenler ise gerçekleri perdelemeye çalışanlardır. Kürt’ü terörle bir tutanlar, Türk’ü tarihinden, dininden, kültüründen, medeniyetinden uzaklaştırmaya çalışanlardır. Bizim dinimizde insanları silahla, tehditle korkutmak yok, Bizim dinimizde herkesi insan olarak kabul etmek var. Biz insanları yaradılışta eşimiz, ya dakardeşimiz olarak görürüz. Onun için bizde ayrımcılık, baskı, terör yok. Dünyadaki esas savaş İslam’la diğerleri arasında değil yada Hıristiyanlarla-Müslümanlar arasında, doğuyla-batı arasında falan değil, bundan sonra dünyadaki savaş mücadele barış ve düzen yanlılarıyla savaş ve çatışma yanlıları arasında olacaktır. Dünya’nın her ülkesinde çatışmadan yana olanlar var, barıştan yana olanlar var. Biz bir medeniyet, insanlık ve diriliş mücadelesi veriyoruz. Ama çok şükür bu ülke 150 yıllık derin uykusundan uyandı. Yeni Türkiye dediğimiz şey bu derin uykudan uyanışın bir başlangıcıdır. Yolumuza devam edeceğiz. Kim nerede çelme takmaya çalışırsa çalışsın, kim hangi ihanet içinde olursa olsun Biz Yolumuza Devam Edeceğiz. Demokrasi, hukuk ve sağlam irade ile tüm engelleri aşacak, yolumuza devam edeceğiz. Her çelme takanın düştüğümüzü sandığı yerden bismillah çekerek ve yeni bir aşk, şevk ile yolumuza devam edeceğiz. Allah’a emanet olun” şeklinde konuştu.
Bucak Belediye Başkanı Süleyman Mutlu, Bakan Gürcan’a konuşmasından sonra mermer taşlarından işlenmiş portresini hediye etti. Bakan Gürcan, mermer portresiyle basına poz verdi.
Kaynak: İHA
Konuşmasına Mehmet Akif’in sözleriyle devam eden Bakan Gürcan, yaşanan terör olaylarında hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet, yaralılara ise şifa dileklerinde bulundu.
Terör belasıyla Türkiye’nin yükselişini durdurmaya çalıştıklarını söyleyen Bakan Gürcan, “O hani der ya; “Tarih Tekerrürden ibarettir, derler. Hiç İbret alınsaydı. Eder miydi tarih Tekerrür?” Bizi yine terör belasıyla boğmaya, Türkiye’nin yükselişini durdurmaya çalışıyorlar. Türkiye maalesef on yıllardır iliğini kemiğini emen, gençlerin kanıyla beslenen bir terör belasıyla boğuşuyor. İnsan kaybımız büyük. Ekonomik kaybımız büyük. Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Bölgesinde bir huzur vahası gibi parlayan ülkemizin üzerine kan sıçratıyorlar. Biliyorsunuz geçen hafta sonu başkentimiz terörün korkunç yüzüyle bir kez daha irkildi. Haince bir saldırı silahsız, sivil vatandaşlarımızı bizden aldı. Geçen hafta ve daha öncesi terör saldırılarında hayatını yitiren vatandaşlarımız ve terörle mücadele de şehit olan kahraman vatan evlatlarına rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin tekrar başı sağ olsun. Milletin başı yere eğilmesin. Terör örgütleri hiç sevinmesin. Devletin de milletin de başı bu milletin iradesi ile dimdik yerindedir. Birlik ve beraberliğimize sahip çıkarak, Türkiye’yi büyütmeye, yükseltmeye ve zirvelere taşımaya kararlıyız. Hevesleri kursaklarında kalacak ama bu millet daha önce defaatle sokulduğu bu delikten artık zehirlenmez. Aynı oyuna gelmez. Gelmeyecek, gelmeyeceğiz. Terörün istediği kaostur, korkudur, istikrarı yok etmektir ve toplumsal bütünlüğü zedelemektir. Bu yüzden bu saldırıyı, hangi karanlık eller ve odaklar yapmış olursa olsun hedef; Birliğimiz, bütünlüğümüz ve istikrarımızdır. Birliğin zedelenmesi; İstikrarsızlıktır, kaostur. Yönetim boşluğudur. Milli birliğin ortadan kalkmasının oluşturacağı ortam, terörün arzu ettiği bataklıktan başka bir şey doğurmaz. Bizim kendimizi güvende hissetmeyip, kardeşlerimizle aramızı açmak istiyorlar. Bu milleti oluşturan Türkmen, Yörük, Kürt, Çerkez, Laz, Boşnak, Arnavut kim varsa, birbirimize güvenimizi muhabbetimizi ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Biliyorlar ki Çanakkale’de, Yemen’de, Sarıkamış’ta, İstiklal Harbinde yan yana düşmüş, son nefesinde eşini çocuklarını, ana - babasını birbirine emanet etmiş bu insanları bırakın yan yana şehit düşmeyi yan yana durmayacak duruma getirirsek kazanacağız hesabını yapıyorlar. Oysa bilmedikleri bizim bin yıllık beraberliğimizin derin kökleridir” dedi.
“SİLAH ÇEKEN SİLAHLA, SÖZ EDEN SÖZLE”
Türkiye’nin terör belasından mutlaka kurtulacağını söyleyen Bakan Gürcan, terörü sevgiyle yeneceklerini ifade etti.
Omuz omuza sevgiyle terörle mücadele edileceğini dile getiren Bakan Gürcan, “Terör belasını hiç şüpheniz olmasın yeneceğiz. Herkes anladığı dilden cevabını alacak. Silah çeken silahla, söz eden sözle. Ama terörle mücadelenin en büyüğü sevgiyle olur. İnsanı seveceğiz, birbirimize güveneceğiz, omuz omuza vereceğiz. Hamdolsun bizim sevgi pınarlarımız sağlam. Mevlana, Hacı Bektaş, Şeyh Edebali, Ahmet Yesevi, Hacı Bayram Veli, Yunus Emre, Karacaoğlan… Bitmez bizim Ocağı gönül ateşiyle besleyenler. Her biri derya, her biri sevgi seli… Bizim kardeşliğimiz, sevgimiz, bu terör belasını da, silahları da toprağı gömmeye yeter” diye konuştu.
Şiddetin, kaosun olduğu yerde ticaretin yapılamayacağı ve kalkınmanın sağlanamayacağının altını çizen Bakan Gürcan, “Burası bir Ocak dedik ya… Biz kardeşlik bayrağını yukarda tutacağız. O bayrak, bizi millet yapan en büyük değerdir.O muhabbet bayrağı da en çok bu Ocağa, Bucak’a, Burdur’a bize yakışır. Biliyorsunuz buralar ticareti ile ünlü tarih boyu. incir bazarı yani. Ticaret için huzur, güven önemlidir. İşte bizim huzurumuzu bozmak, toplumsal güvenimizi yaralamak istiyorlar. Neden? Çünkü, huzurun olmadığı, güvenliğin olmadığı yere yatırım gelmez, mal ve hizmet ulaşmaz. O zaman da ticaret olmaz. Yani Bazar işlemez. Şiddetin, kaosun, baskı ve tehdidin olduğu yerde ne Bazar kurulur, ne de ticaret yapılır. Yol olacak ki, güvenlik olacak ki ticaret olsun. Yatırım olsun. Yatırım olacak ki istihdam olsun. İnsanlar evine ekmek götürebilsin. Refah artsın. Eğitim, sanat, yaşam standardı yükselsin. Eğer bunlar olmaz ise göç olur. Sefalet olur. Ama kalkınma olmaz” dedi.
“TÜRK İLE KÜRDÜ AYIRMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ”
Türk ile Kürt diye Türkiye’yi ayrıştırmak istediklerini dile getiren Bakan Gürcan, kimsenin buna gücünün yetmeyeceğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti milletinin mayasının sağlam olduğunu vurgulayan Bakan Gürcan, “Unuttukları bir şey var ki o da bu milletin mayasıdır. Bu milletin mayası sağlam. O mayada Peygamberimizin duası var. Kürt ile Türk’ü ayıracaklarmış. Buna güçleri yetmez.
Türk ile Kürt’te ki bu peygamber sevgisi oldukça birliğimizi kimse bozamaz. Bizi bölemezler. Muhabbetimizi arttıracağız. OCAĞI’mızı hep harlı, diri tutacağız. Bu aziz millete, mazluma sahip çıkan, Müslüman kardeşine kol kanat geren Türkiye’ye hainlik edenler, kendi kin ve nefret denizlerinde kaybolacaklar. Merhamet galip gelecek, anaların feryadı göğü tutarken, ağıtları arşı titretirken, kandan ve kaostan beslenenler muhakkak kaybedecekler. Bu millete düşmanlık eden iflah olmaz.
Bu millete düşmanlık eden, edene sahip çıkan bedbaht olur. Milli İradeye saygı duymayanlar bu ülkeye kötülük etmektedir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında kendini tüm dünyaya ve Türkiye düşmanlarına en net şekilde kendini gösteren milli irade, Davos’ta “One Munite”
Mısır’da Rabia, Teröre Başkomutan olarak kendini göstermektedir. Milletimiz buna çok güzel bir isim verdi. Millet; sağlam irade diyor. sağlam irade… O sağlam irade ile millet kararlılıkla yürümeye devam ediyor. Asıl Kürt düşmanı, Türk düşmanı, bu milletin birliğine kastedenler ise gerçekleri perdelemeye çalışanlardır. Kürt’ü terörle bir tutanlar, Türk’ü tarihinden, dininden, kültüründen, medeniyetinden uzaklaştırmaya çalışanlardır. Bizim dinimizde insanları silahla, tehditle korkutmak yok, Bizim dinimizde herkesi insan olarak kabul etmek var. Biz insanları yaradılışta eşimiz, ya dakardeşimiz olarak görürüz. Onun için bizde ayrımcılık, baskı, terör yok. Dünyadaki esas savaş İslam’la diğerleri arasında değil yada Hıristiyanlarla-Müslümanlar arasında, doğuyla-batı arasında falan değil, bundan sonra dünyadaki savaş mücadele barış ve düzen yanlılarıyla savaş ve çatışma yanlıları arasında olacaktır. Dünya’nın her ülkesinde çatışmadan yana olanlar var, barıştan yana olanlar var. Biz bir medeniyet, insanlık ve diriliş mücadelesi veriyoruz. Ama çok şükür bu ülke 150 yıllık derin uykusundan uyandı. Yeni Türkiye dediğimiz şey bu derin uykudan uyanışın bir başlangıcıdır. Yolumuza devam edeceğiz. Kim nerede çelme takmaya çalışırsa çalışsın, kim hangi ihanet içinde olursa olsun Biz Yolumuza Devam Edeceğiz. Demokrasi, hukuk ve sağlam irade ile tüm engelleri aşacak, yolumuza devam edeceğiz. Her çelme takanın düştüğümüzü sandığı yerden bismillah çekerek ve yeni bir aşk, şevk ile yolumuza devam edeceğiz. Allah’a emanet olun” şeklinde konuştu.
Bucak Belediye Başkanı Süleyman Mutlu, Bakan Gürcan’a konuşmasından sonra mermer taşlarından işlenmiş portresini hediye etti. Bakan Gürcan, mermer portresiyle basına poz verdi.