'Avrupa, Sığınmacıları Pazarlık Malzemesi Yapmamalı'
İKV Yönetim Kurulu Başkanı Zeytinoğlu: "Teknik müzakere sürecine ilişkin konuların sığınmacı krizi ile mücadele konusunda Avrupa tarafından pazarlık malzemesi haline getirilmesi yanlış bir yaklaşım" "BM'nin raporuna göre bugün dünyada 60 milyonun üzerinde sığınmacı var. Bu demek ki her 122 kişiden 1'i sığınmacı veya yerinden edilmiş kişi" "Sığınmacı krizi ile mücadelede olduğu gibi terörle mücadele alanında da AB'nin Türkiye ile yakın iş birliğine girmesi çok önemli"
İKV'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye ile AB arasındaki sığınmacı müzakeresinde sona gelindi.
Taraflar arasında devam eden müzakereler sonrasında, sığınmacı krizi ile mücadelede kullanılmak üzere 3 milyar avro yardım, Türk vatandaşlarına yönelik vize serbestliği diyaloğunun hızlandırılması ile 5 başlığın müzakerelere açılması karşılığında Türkiye, sığınmacı krizi ile mücadelede aktif rol almayı kabul etti.
Zeytinoğlu, konuya yönelik yaptığı yazılı açıklamada, teknik müzakere sürecine ilişkin konuların sığınmacı krizi ile mücadele konusunda Avrupa tarafından pazarlık malzemesi haline getirilmesinin yanlış bir yaklaşım olduğunu dile getirdi.
50 yıldır Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerini yakından takip eden bir sivil toplum örgütü olarak sadece vize sorununun değil, Türkiye-AB üyelik müzakereleri sürecinin de sığınmacı krizi ile mücadele pazarlığında Avrupa tarafından koz olarak kullanılmasını doğru bulmadıklarını vurgulayan Zeytinoğlu, doğru ve adil işleyen üyelik müzakereleri sürecinde, başlıkların açılmasının veya aday ülke vatandaşlarına vizesiz seyahat imkanı tanınmasının sürecin doğası gereği olduğunu anımsattı.
Bugün gelinen noktada müzakere sürecinde çok daha önce açılması gereken başlıklar ve vatandaşların hak ettiği ancak kullanamadığı vizesiz seyahat imkanının Türkiye'nin sığınmacı krizi ile mücadelede daha aktif bir rol üstlenmesi ile sağlanabildiğine işaret eden Zeytinoğlu, "Burada sap ile samanının karıştırılmaması gerekir. Eğer müzakere süreci doğru ve adil şekilde işleseydi, zaten bu başlıklar açılır, vatandaşlarımız bugün AB üye ülkelerine vizesiz seyahat ediyor olurlardı" ifadelerini kullandı.
Bugün masada "enerji, yargı ve temel haklar, adalet, güvenlik ve özgürlük, dış güvenlik ve savunma politikaları ile ekonomik ve parasal politika" başlıklarının açılması olduğunu anımsatan Zeytinoğlu, şunları kaydetti:
"Hatırlayacaksınız uzun bir süredir hem Türkiye, hem de AB tarafında bu başlıkların açılması çağrısı yapılıyordu fakat bu çağrılar olumlu sonuçlanmamıştı. Ne değişti de bugün AB bu başlıkların müzakerelere açılmasına yeşil ışık yakıyor? AB'nin ne kadar yanlış bir Türkiye politikasına sahip olduğunu bir kere daha gördük. Geçtiğimiz 10 günde yaşanan gelişmeler ve sığınmacı pazarlığında varılan uzlaşının önümüzdeki dönemde Türkiye'nin AB üyelik sürecine ivme kazandırma ihtimali var. Hiç şüphesiz bu gelişmeler ülkemizin AB üyelik müzakereleri sürecinde eksikliğini uzun süredir gördüğümüz dinamizmi yeniden kazandırma potansiyeline sahip. İsterdik ki; bu dinamizm bu tür krizler vesilesiyle değil, tarafların birbirine olan ihtiyaçları aracılığıyla ve müzakereler çerçevesinde gelişseydi. Ancak bu yaşananlar bir kere daha AB'nin ne kadar yanlış bir Türkiye politikasına sahip olduğunu bizlere gösterdi."
- "Avrupa'nın sorunlarına Türkiye olmadan çözüm üretilemeyeceğini dile getiriyoruz"
Ayhan Zeytinoğlu, sığınmacı krizi ile her geçen gün daha fazla yüzleşmek zorunda olan Avrupa'nın bir kere daha çareyi Türkiye'de aradığını bildirdi.
Halbuki, kendilerinin Avrupa'nın sorunlarına Türkiye'siz çözüm üretilemeyeceğini sürekli dile getirdiklerini anımsatan Zeytinoğlu, sığınmacı krizinin de bunun en güncel ve en somut örneği olduğunu kaydetti.
Brüksel'de dün saatler süren liderler zirvesi sonrasında AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'ın uzlaşıyı "tam bir başarı" olarak nitelendirdiğine dikkati çeken Zeytinoğlu, "Evet, Avrupa istediğini almayı başardı. Son ana kadar elinde tuttuğu kozları ileriye sürerek amacına ulaştı ancak 50 yılı aşkın bir maziye sahip Türkiye-Avrupa ilişkileri açısından bunu bir başarı olarak adlandırmak zor" değerlendirmesinde bulundu.
BM'nin bir raporuna göre bugün dünyada 60 milyonun üzerinde sığınmacı olduğunu aktaran Zeytinoğlu'nun açıklamada şu görüşlerine de yer verildi:
"Bu demek ki her 122 kişiden 1'i sığınmacı veya yerinden edilmiş kişi. Bu kişiler bir ülke olsaydı, dünyanın en kalabalık 24'üncü ülkesini oluşturacaklardı. Dolayısıyla bugün coğrafyamızda karşı karşıya olduğumuz sorun, sadece Türkiye'nin veya AB'nin sorunu değil küresel bir sorun. Bu küresel soruna küresel çözüm üretmek gerekir. Bunun için de öncelikle insanların vatanlarını terk etmek zorunda kaldığı ülkelerdeki istikrarsızlığın ortadan kaldırılması lazım. Önümüzdeki ay Antalya'da G20 Liderler Zirvesi gerçekleştirilecek. Dünya nüfusunun yüzde 67'sini, küresel ekonominin ise yüzde 85'ini yöneten ülkelerin liderleri bir araya gelecek. Ümit ediyorum ki, G20 Liderler Zirvesi'nde giderek daha yakıcı bir hal almaya devam eden sığınmacı sorunu da ciddi şekilde ele alınır ve dünya liderleri sadece mali yardımın ötesinde çözüm üretmek için gerekli iradeyi gösterir."
- "Pazarlıkta ele alınan vize muafiyeti vizelerin kalktığı anlamına gelmiyor"
Zeytinoğlu, pazarlıkta ele alınan vize muafiyetinin vizelerin kalktığı anlamına gelmediğini bildirdi.
Türkiye'nin AB ile neredeyse 10 yıl boyunca müzakere ettiği Geri Kabul Anlaşması'nı Aralık 2013'te imzaladığını belirten Zeytinoğlu, söz konusu anlaşma ile tarafların haksız vize uygulamasının nihai çözümüne yönelik yepyeni bir maceraya yelken açtığını dile getirdi.
Kriterlerin belirlendiğini ve Türkiye'nin bu kriterlere uyumu doğrultusunda bir yol haritası oluşturulduğuna dikkati çeken Zeytinoğlu, şimdi söylenenin bu sürecin hızlandırılacağı olduğunu ifade etti. Vize serbestliği diyaloğunun başlamasının üzerinden neredeyse iki yıl geçtiğini ama herhangi bir değişiklik olmadığına işaret eden Zeytinoğlu, "Eğer Avrupa Türkiye'ye süreci hızlandırmayı vaat ediyorsa, bunun mutlaka kayda geçirilmesi, takip edilmesi ve samimi şekilde uygulanması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Varılan uzlaşının Türkiye ile AB arasında sığınmacı krizi ile mücadelede yakın iş birliği getireceğini anlatan Zeytinoğlu'nun açıklamada şu görüşlerine de yer verildi:
"Başta terör olmak üzere diğer alanlarda da AB ile iş birliklerinin artırılması gerek. Önümüzdeki dönemde mali yardımın ötesinde, sığınmacı krizi ile mücadelede AB, üye ülkeler ve Avrupalı kurumlar ile daha yakın bir işbirliği içinde olacak ama bu iş birliğinin sadece bu alanla sınırlı kalmaması gerekiyor. Sığınmacı krizi ile mücadelede olduğu gibi terörle mücadele alanında da AB'nin Türkiye ile yakın iş birliğine girmesi çok önemli. Bu çerçevede kimi AB üyesi ülkelerin terör örgütlerine verdikleri desteği acilen sonlandırmaları, hem taraflar arasındaki samimiyet ve güven, hem de sorunlu ülkelerdeki istikrarsızlığın sona erdirilmesi için kritik bir öneme sahip."