Aslan Otel Davasının Gerekçeli Kararı Açıklandı
Van'da 4 yıl önce meydana 5,6 büyüklüğündeki depremde yıkılan ve 11 kişinin yaşamını yitirdiği Aslan Otel'le ilgili davada mahkeme heyeti, gerekçeli kararı açıkladı. Sanıklar Ahmet ve Mahmut Arslan'ı son duruşmada 11 yıl 1 ay 10'ar gün hapse mahkum eden heyet, gerekçeli kararında, "Sanıkların herhangi bir hasar tespit çalışması yaptırmadan otele müşteri kabul ederek sergilemiş oldukları dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları ile maktullerin ölümüne neden oldukları kabul ve kanaatine varılmıştır" görüşüne yer verdi.
Van 2. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan kararda, yıkılan otelin enkazı altında kalanların "genel beden travmaları" ve "iç organ yaralanmaları"na bağlı olarak yaşamlarını yitirdiği belirtildi.
Yıkılan binayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, Van'da 23 Ekim 2011'de meydana gelen depremden sonra binada yapılan hasar tespiti ön incelemesinde binanın "sağlam" olduğunun belirtildiği vurgulanan kararda, "Dosyadaki belgelerden, bina taşıyıcı elemanların donatı detaylandırmasının yetersiz olduğu görülmektedir. Ön inceleme raporu rölövesi ile proje verilerine göre bodrum kat kolon sayısı ve yerleşim düzeni aynı görülmemektedir. Dosya kapsamında gönderilen beton numuneleri içinde standart dışı agregalar (benzer olmayan maddelerden oluşmuş bütün) belirlenmiştir" ifadelerine yer verildi.
- "İmar Kanunu esaslarına yeterince uyulmadığı görülmüştür"
Ön inceleme raporlarında binanın (bodrum+5) kattan oluştuğunun belirtildiği ifade edilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Buna göre binada proje dışı 2 kat daha görünmektedir. Proje dışı yapılan ek katların binalarda deprem güvenliği açısından son derece tehlike oluşturduğu bilinmektedir. Sonuç olarak, soruşturma dosyası üzerinden yapılan inceleme, değerlendirme ve elde edilen bulgularda, söz konusu binada projelendirme, yapım ve iş bitimi aşamalarında, Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik ve İmar Kanunu esaslarına yeterince uyulmadığı görülmüştür."
- "Bina gelişigüzel inşa edilmiş"
Söz konusu binanın yapım yılında statik projesi ve hesap raporları yapılmadan gelişigüzel inşa edildiğinin kaydedildiği gerekçeli kararda, "İnşaat ruhsatına göre 4 kat gözükmesine rağmen, 6 kat inşa edildiği, ilave 2 katın binaya fazladan yük yüklediği, donatı detaylandırmasının yetersiz olduğu, ilk depremde ayakta kalmasına rağmen ikinci depremde ve iki deprem arasındaki artçı şoklardan da etkilenerek yıkıldığı anlaşılmıştır" denildi.
Sanıkların, yargılamanın tüm aşamalarında depremden sonra AFAD görevlilerince hasar tespitinin yapıldığını ve görevlilerin kendilerine otelde sorun olmadığını beyan ettiklerini dile getirdiklerinin bildirildiği gerekçeli kararda, dosyada kim tarafından, hangi tarihte düzenlendiği belli olmayan ön hasar tespit raporuna göre otel binası için "sağlam" ibaresinin kullanıldığı yer aldı.
Gerekçeli kararda, şunlar belirtildi:
"Ülkemizde afet ve acil durumlar halinde yapılacak iş ve işlemleri, bu iş ve işlemlerle ilgili görevli olanları düzenleyen mevzuat incelendiğinde ön hasar tespit formunun yasal bir dayanağı olduğu tespit edilememiştir. Suç tarihinde AFAD müdürü olarak görev yapan tanığın alınan beyanında, ön hasar tespitinin depremin ardından mahallerin genel durumunun tespiti, iyileştirme faaliyetinin organize etmek için bir çalışma olduğunu, gözleme dayalı çalışma yürütüldüğünü beyan etmiştir. Dosya içinde mevcut ön hasar tespiti başlıklı AFAD tarafından gönderilen ve hangi personel tarafından hangi tarihte düzenlendiği belli olmayan, 7269 Sayılı Kanun'un 13. maddesine göre düzenlenmeyen, sadece ihtiyaç durumunun tespiti amacını taşıyan ön hasar tespit raporunun sanıkları sorumluluktan kurtarmayacağı açıktır."
- "Binanın hasar görerek yıkılabileceği öngörülebilir bir durum"
Sanıkların uzun süredir işlettikleri, imar mevzuatına aykırılıklar içerdiğini bildikleri oteli, 23 Ekim 2011'deki deprem sonrasında kamu kurumlarınca 7269 Sayılı Kanun'un 13. maddesine göre hasar tespiti yaptırmadan hizmete açtıkları vurgulanan kararda, binadaki eksikliklerin bilinmesine rağmen artçı depremlerin devam ettiği bir ortamda, "binanın hasar görerek yıkılabileceğinin" öngörülebilir bir durum olduğu kaydedildi.
Binada taşıyıcı elemanların uyumsuz, projelerinin eksik olduğu bildirilen gerekçeli kararda, "Sanıkların herhangi bir hasar tespit çalışması yaptırmadan otele müşteri kabul ederek sergilemiş oldukları dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları ile maktullerin ölümüne neden oldukları kabul ve kanaatine varılmıştır" ifadeleri kullanıldı.
Van'da 9 Kasım 2011'de meydana gelen depremde yıkılan ve 11 kişinin hayatını kaybettiği Aslan Oteli'nin ortakları Ahmet ve Mahmut Arslan, Haziran ayında yapılan duruşmada "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 11 yıl 1 ay 10'ar gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların 3 yıl boyunca otel işletmeciliği yapmasını da yasaklamıştı.
Kaynak: AA
Yıkılan binayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, Van'da 23 Ekim 2011'de meydana gelen depremden sonra binada yapılan hasar tespiti ön incelemesinde binanın "sağlam" olduğunun belirtildiği vurgulanan kararda, "Dosyadaki belgelerden, bina taşıyıcı elemanların donatı detaylandırmasının yetersiz olduğu görülmektedir. Ön inceleme raporu rölövesi ile proje verilerine göre bodrum kat kolon sayısı ve yerleşim düzeni aynı görülmemektedir. Dosya kapsamında gönderilen beton numuneleri içinde standart dışı agregalar (benzer olmayan maddelerden oluşmuş bütün) belirlenmiştir" ifadelerine yer verildi.
- "İmar Kanunu esaslarına yeterince uyulmadığı görülmüştür"
Ön inceleme raporlarında binanın (bodrum+5) kattan oluştuğunun belirtildiği ifade edilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Buna göre binada proje dışı 2 kat daha görünmektedir. Proje dışı yapılan ek katların binalarda deprem güvenliği açısından son derece tehlike oluşturduğu bilinmektedir. Sonuç olarak, soruşturma dosyası üzerinden yapılan inceleme, değerlendirme ve elde edilen bulgularda, söz konusu binada projelendirme, yapım ve iş bitimi aşamalarında, Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik ve İmar Kanunu esaslarına yeterince uyulmadığı görülmüştür."
- "Bina gelişigüzel inşa edilmiş"
Söz konusu binanın yapım yılında statik projesi ve hesap raporları yapılmadan gelişigüzel inşa edildiğinin kaydedildiği gerekçeli kararda, "İnşaat ruhsatına göre 4 kat gözükmesine rağmen, 6 kat inşa edildiği, ilave 2 katın binaya fazladan yük yüklediği, donatı detaylandırmasının yetersiz olduğu, ilk depremde ayakta kalmasına rağmen ikinci depremde ve iki deprem arasındaki artçı şoklardan da etkilenerek yıkıldığı anlaşılmıştır" denildi.
Sanıkların, yargılamanın tüm aşamalarında depremden sonra AFAD görevlilerince hasar tespitinin yapıldığını ve görevlilerin kendilerine otelde sorun olmadığını beyan ettiklerini dile getirdiklerinin bildirildiği gerekçeli kararda, dosyada kim tarafından, hangi tarihte düzenlendiği belli olmayan ön hasar tespit raporuna göre otel binası için "sağlam" ibaresinin kullanıldığı yer aldı.
Gerekçeli kararda, şunlar belirtildi:
"Ülkemizde afet ve acil durumlar halinde yapılacak iş ve işlemleri, bu iş ve işlemlerle ilgili görevli olanları düzenleyen mevzuat incelendiğinde ön hasar tespit formunun yasal bir dayanağı olduğu tespit edilememiştir. Suç tarihinde AFAD müdürü olarak görev yapan tanığın alınan beyanında, ön hasar tespitinin depremin ardından mahallerin genel durumunun tespiti, iyileştirme faaliyetinin organize etmek için bir çalışma olduğunu, gözleme dayalı çalışma yürütüldüğünü beyan etmiştir. Dosya içinde mevcut ön hasar tespiti başlıklı AFAD tarafından gönderilen ve hangi personel tarafından hangi tarihte düzenlendiği belli olmayan, 7269 Sayılı Kanun'un 13. maddesine göre düzenlenmeyen, sadece ihtiyaç durumunun tespiti amacını taşıyan ön hasar tespit raporunun sanıkları sorumluluktan kurtarmayacağı açıktır."
- "Binanın hasar görerek yıkılabileceği öngörülebilir bir durum"
Sanıkların uzun süredir işlettikleri, imar mevzuatına aykırılıklar içerdiğini bildikleri oteli, 23 Ekim 2011'deki deprem sonrasında kamu kurumlarınca 7269 Sayılı Kanun'un 13. maddesine göre hasar tespiti yaptırmadan hizmete açtıkları vurgulanan kararda, binadaki eksikliklerin bilinmesine rağmen artçı depremlerin devam ettiği bir ortamda, "binanın hasar görerek yıkılabileceğinin" öngörülebilir bir durum olduğu kaydedildi.
Binada taşıyıcı elemanların uyumsuz, projelerinin eksik olduğu bildirilen gerekçeli kararda, "Sanıkların herhangi bir hasar tespit çalışması yaptırmadan otele müşteri kabul ederek sergilemiş oldukları dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları ile maktullerin ölümüne neden oldukları kabul ve kanaatine varılmıştır" ifadeleri kullanıldı.
Van'da 9 Kasım 2011'de meydana gelen depremde yıkılan ve 11 kişinin hayatını kaybettiği Aslan Oteli'nin ortakları Ahmet ve Mahmut Arslan, Haziran ayında yapılan duruşmada "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 11 yıl 1 ay 10'ar gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların 3 yıl boyunca otel işletmeciliği yapmasını da yasaklamıştı.