AK Parti MKYK Üyesi Soylu Açıklaması
AK Parti MKYK Üyesi ve Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu, "Kimse bize rağmen ne sınırlarımızın içinde ne de sınırlarımızın yakınında herhangi bir ameliyat yapamaz. Buna müsaade etmeyiz" dedi.
Soylu, Sürmene ilçesindeki bir restoranda muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve partililerin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada, 7 Haziran seçiminin ardından yaşanan sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Süleyman Soylu, "Türkiye'de boşluk, belirsizlik arayanlar, tek başına iktidarın yoksunluğundan fırsat elde etmeye çalışanlar, ülkenin ekonomik dengesini bozmak için gayret saf etmeye çalıştılar, terör olayını devreye soktular" diye konuştu.
Milletin Ankara'da yaşanan terör olayı ile sarsıldığını ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin istikrarını, huzurunu bozmak, Türkiye'nin geleceğine ait ideallerini ve hedeflerini ortadan kaldırabilmek, güvenini sarsmak için nasıl gerçekleştiğini hep beraber yaşadık, gördük. İnsanların nasıl gözü dönmüş biçimde katledildiklerine maalesef içimiz parçalanarak şahit olduk. Yapmak istedikleri, Türkiye'yi kendi iç meseleleriyle uğraştırmak, sınırlarının içine kapatmak, yönetilemez hale getirmek, eski Türkiye'de olduğu gibi yine kendilerinin idare edebileceği, Türkiye'yi oligarşik medya, sermaye ve bürokrasi üzerinden yönetmeye çalışan anlayışın devam etmesini sağlayabilmek."
Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"1960 darbesinde, 1971 muhtırasında, 1980 darbesinde, 28 Şubat öncesinde bunda defalarca başarılı oldular. Gezi olaylarını, 17-25 Aralık darbesini, 6-7 Ekim olaylarını bunun için yaptılar. Türkiye'nin bu demokratik yürüyüşünü, ekonomik yükselmesini engellemek için ellerinden gelen bütün gayreti gösterdiler. Türkiye huzura, istikrara ne kadar kararlı şekilde sahip çıkmışsa, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne, Türkiye içinde de hemen sınırları dışında ameliyat yapmaya çalışanlara da aynı kararlılıkla karşı durdu. 'Geçici hükümetmiş' diye bakmadı. Türkiye aklıyla, gelecek aklıyla baktı ve risk almaktan hiçbir zaman kaçınmadı. Nasıl 13 yılda demokrasinin tehlikeye düşürüldüğü zamanlarda en önemli demokratik hamleleri yapmışsa yine hem demokrasinin hem milli birlik ve beraberliğimizin sıkıntıya düşürülmek istendiği zamanda hemen operasyonlarına başladı."
- "Türkiye bugün güçlüdür, kuvvetlidir, kudretlidir"
Türkiye'nin, eski Türkiye olmadığına vurgu yapan Soylu, "Türkiye bugün güçlüdür, kuvvetlidir, kudretlidir. Türkiye'nin başlattığı mücadele, bedeli ne olursa olsun Türkiye'nin içinde ve dışında bulunan PKK'yı yok etmeye, silahlarını yedi kat yerin dibine gömünceye kadar bu mücadeleyi devam ettirmeye Türkiye Cumhuriyeti'nin ahdi vardır, milletimizin iradesi vardır. Hiç kimsenin bundan endişesi olmasın" ifadelerini kullandı.
Soylu, demokrasiyi yükseltmek, Türkiye'nin istikrar, barış ve demokrasi adası olmasını sağlayabilmek için dün ne yaptılarsa yarın daha hızlısını, ilerisini yapma konusunda iradelerini ortaya koyacaklarını kaydetti.
Türkiye'nin Suriye politikası hakkında da açıklamalarda bulunan Soylu, "Eğer biz Suriye'den 2,5 milyon insanı Türkiye'de kabul etmemiş olsaydık, Akdeniz ve Ege Denizi'nde boğulan on binlerce, yüz binlerce, milyonlarca insan olacaktı. Vahşetten kaçıyorlar, insanlık trajedisinden kaçıyorlar. Çocuklarının ölmesinden, eşlerinin namusuna göz dikilmesinden kaçarak ölüm pahasına denizlere hem de ilkel araçlarla kendilerini atıyorlar. 60 bine yakınını ölmek üzereyken, büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kaldıkları sırada denizlerden topladık" dedi.
Katılımcılara "Rusya'nın Suriye'de ne işi var" sorusunu yönelten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, bugün ayaklarının üzerinde duran ve dünyanın bütün mağdur ve mazlum milletlerinin adalet ve hakkaniyet beklediği ve dünyada hiç kimsenin sesi çıkmadığı noktada, 'dünya 5'den büyüktür' diye bir iddiayı ortaya koyan anlayışı gerçekleştiren bir Türkiye'dir. Hiç kimse bundan sonra yanlış bir hesabın içinde olmasın. Kimse bize rağmen ne sınırlarımızın içinde ne de sınırlarımızın yakınında herhangi bir ameliyat yapamaz. Buna müsaade etmeyiz."
Kimsenin Türkiye'yi hesaba katmadan bir anlayış içinde olamayacağına işaret eden Soylu, "Bize onu yapmaya çalıştılar. Biz hemen altımızda PYD'nin, YPG'nin, terör örgütlerinin önemli şekilde orada devletçik kurma çabasını gördüğümüz zaman, 'buna müsaade etmeyiz' diye bütün dünyaya haykırdık. O andan itibaren terörü devreye soktular. Etrafımızı çerçevelemeye, Türkiye'nin nefes almasını engellemeye çalışanlara karşı şunu söylüyoruz; biz bütün coğrafyamızla ve Anadolu topraklarıyla beraber soluklanmaya, nefes almaya, büyümeye, ilerlemeye, zengin, özgür ve hür bir Türkiye'nin oluşmasına bütün kararlılığımızla ve irademizle devam edeceğiz" diye konuştu.
1 Kasım'da sadece iktidarın seçilmeyeceğini belirten Soylu, şunları söyledi:
"1 Kasım aynı zamanda memleket meselesidir, millet meselesidir. Bunu hep beraber çözelim, bu duyguyla beraber olalım. AK Parti için yetki verdiğiniz tüm milletvekillerimizle, teşkilatlarımızla, belediye başkanlarımızla beraber, 4 yılın her saniyesinde milletimize hizmetin peşinde olacağız. 1 Kasım, Türkiye'ye oyun, tuzak kuranlara karşı demokrasi dersinin verileceği, yeniden bir tarihin yazılacağı gündür. Bu konuda bize destek olun, güç ve kuvvet verin."
Kaynak: AA
Süleyman Soylu, "Türkiye'de boşluk, belirsizlik arayanlar, tek başına iktidarın yoksunluğundan fırsat elde etmeye çalışanlar, ülkenin ekonomik dengesini bozmak için gayret saf etmeye çalıştılar, terör olayını devreye soktular" diye konuştu.
Milletin Ankara'da yaşanan terör olayı ile sarsıldığını ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin istikrarını, huzurunu bozmak, Türkiye'nin geleceğine ait ideallerini ve hedeflerini ortadan kaldırabilmek, güvenini sarsmak için nasıl gerçekleştiğini hep beraber yaşadık, gördük. İnsanların nasıl gözü dönmüş biçimde katledildiklerine maalesef içimiz parçalanarak şahit olduk. Yapmak istedikleri, Türkiye'yi kendi iç meseleleriyle uğraştırmak, sınırlarının içine kapatmak, yönetilemez hale getirmek, eski Türkiye'de olduğu gibi yine kendilerinin idare edebileceği, Türkiye'yi oligarşik medya, sermaye ve bürokrasi üzerinden yönetmeye çalışan anlayışın devam etmesini sağlayabilmek."
Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"1960 darbesinde, 1971 muhtırasında, 1980 darbesinde, 28 Şubat öncesinde bunda defalarca başarılı oldular. Gezi olaylarını, 17-25 Aralık darbesini, 6-7 Ekim olaylarını bunun için yaptılar. Türkiye'nin bu demokratik yürüyüşünü, ekonomik yükselmesini engellemek için ellerinden gelen bütün gayreti gösterdiler. Türkiye huzura, istikrara ne kadar kararlı şekilde sahip çıkmışsa, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne, Türkiye içinde de hemen sınırları dışında ameliyat yapmaya çalışanlara da aynı kararlılıkla karşı durdu. 'Geçici hükümetmiş' diye bakmadı. Türkiye aklıyla, gelecek aklıyla baktı ve risk almaktan hiçbir zaman kaçınmadı. Nasıl 13 yılda demokrasinin tehlikeye düşürüldüğü zamanlarda en önemli demokratik hamleleri yapmışsa yine hem demokrasinin hem milli birlik ve beraberliğimizin sıkıntıya düşürülmek istendiği zamanda hemen operasyonlarına başladı."
- "Türkiye bugün güçlüdür, kuvvetlidir, kudretlidir"
Türkiye'nin, eski Türkiye olmadığına vurgu yapan Soylu, "Türkiye bugün güçlüdür, kuvvetlidir, kudretlidir. Türkiye'nin başlattığı mücadele, bedeli ne olursa olsun Türkiye'nin içinde ve dışında bulunan PKK'yı yok etmeye, silahlarını yedi kat yerin dibine gömünceye kadar bu mücadeleyi devam ettirmeye Türkiye Cumhuriyeti'nin ahdi vardır, milletimizin iradesi vardır. Hiç kimsenin bundan endişesi olmasın" ifadelerini kullandı.
Soylu, demokrasiyi yükseltmek, Türkiye'nin istikrar, barış ve demokrasi adası olmasını sağlayabilmek için dün ne yaptılarsa yarın daha hızlısını, ilerisini yapma konusunda iradelerini ortaya koyacaklarını kaydetti.
Türkiye'nin Suriye politikası hakkında da açıklamalarda bulunan Soylu, "Eğer biz Suriye'den 2,5 milyon insanı Türkiye'de kabul etmemiş olsaydık, Akdeniz ve Ege Denizi'nde boğulan on binlerce, yüz binlerce, milyonlarca insan olacaktı. Vahşetten kaçıyorlar, insanlık trajedisinden kaçıyorlar. Çocuklarının ölmesinden, eşlerinin namusuna göz dikilmesinden kaçarak ölüm pahasına denizlere hem de ilkel araçlarla kendilerini atıyorlar. 60 bine yakınını ölmek üzereyken, büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kaldıkları sırada denizlerden topladık" dedi.
Katılımcılara "Rusya'nın Suriye'de ne işi var" sorusunu yönelten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, bugün ayaklarının üzerinde duran ve dünyanın bütün mağdur ve mazlum milletlerinin adalet ve hakkaniyet beklediği ve dünyada hiç kimsenin sesi çıkmadığı noktada, 'dünya 5'den büyüktür' diye bir iddiayı ortaya koyan anlayışı gerçekleştiren bir Türkiye'dir. Hiç kimse bundan sonra yanlış bir hesabın içinde olmasın. Kimse bize rağmen ne sınırlarımızın içinde ne de sınırlarımızın yakınında herhangi bir ameliyat yapamaz. Buna müsaade etmeyiz."
Kimsenin Türkiye'yi hesaba katmadan bir anlayış içinde olamayacağına işaret eden Soylu, "Bize onu yapmaya çalıştılar. Biz hemen altımızda PYD'nin, YPG'nin, terör örgütlerinin önemli şekilde orada devletçik kurma çabasını gördüğümüz zaman, 'buna müsaade etmeyiz' diye bütün dünyaya haykırdık. O andan itibaren terörü devreye soktular. Etrafımızı çerçevelemeye, Türkiye'nin nefes almasını engellemeye çalışanlara karşı şunu söylüyoruz; biz bütün coğrafyamızla ve Anadolu topraklarıyla beraber soluklanmaya, nefes almaya, büyümeye, ilerlemeye, zengin, özgür ve hür bir Türkiye'nin oluşmasına bütün kararlılığımızla ve irademizle devam edeceğiz" diye konuştu.
1 Kasım'da sadece iktidarın seçilmeyeceğini belirten Soylu, şunları söyledi:
"1 Kasım aynı zamanda memleket meselesidir, millet meselesidir. Bunu hep beraber çözelim, bu duyguyla beraber olalım. AK Parti için yetki verdiğiniz tüm milletvekillerimizle, teşkilatlarımızla, belediye başkanlarımızla beraber, 4 yılın her saniyesinde milletimize hizmetin peşinde olacağız. 1 Kasım, Türkiye'ye oyun, tuzak kuranlara karşı demokrasi dersinin verileceği, yeniden bir tarihin yazılacağı gündür. Bu konuda bize destek olun, güç ve kuvvet verin."