Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması

Kocaeli’de basın mensupları ile bir araya gelen Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, “Terör olayları nedeniyle Yüksekova, Nusaybin, Cizre güvensiz bölgeler haline geldi. Ama dün gördük ki başkent de güvensizmiş” dedi.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Kocaeli’de basın mensupları ile bir araya geldi. Toplantıya, BBP Genel Başkanı Destici ile birlikte, BBP MKYK Üyesi Serhat Duyar, BBP Kocaeli İl Başkanı Nihat Yıldız ve BBP Kocaeli Milletvekili adayları katıldı.

Toplantıda yaptığı konuşmasında dün Ankara’da yaşanan terör saldırısına değinen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Yüksekova, Nusaybin, Cizre kanton bölge ilan edildi. Bütün buralar güvensiz bölgeler haline geldi. Ama dün gördük ki başkentte güvensizmiş. Buna dün şahit olduk. İstemediğimiz bir şekilde Ankara’nın, başkentin göbeğinin de güvensiz olduğu gerçeğiyle yüzleştik” dedi.

Yaşanan terör olaylarını değerlendiren Destici şu ifadeleri kullandı:

“DANIŞMANIM PARÇALANAN İNSANLARIN ARASINDA KALDI”

“Ülkemiz dün tarihinin en büyük saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Bugüne kadar ülkemizde gerçekleşen hiçbir olayda bir defada bu kadar can kaybıyla, bu kadar yaralı insanımızla karşılaşmamıştık. Dün bu saldırıyı belki de ilk haber alan siyasi parti genel başkanı benim. Çünkü benim basın müşavirim Eskişehir’den gelip trenden indiği anda garın önünde bu patlama oldu. Saat 10’u 2 geçe beni aradı. Telefonu açtığımda müthiş bir panik içerisinde kendisi bana garın önünde büyük bir patlama olduğunu, insan uzuvlarının havada uçuştuğunu ve çok sayıda ölü ve yaralı olduğunun bilgisini verdi. Kendisi de çok büyük bir korku ve şaşkınlık içerisindeydi. Ben sakin olmasını ve kendisini güvenli bir yere almasını söyledim. Olayın bu boyutta olacağını o anda tahmin edememiştim. Daha az kayıpla karşılaşmayı ümit ediyorduk ama saatler geçtikçe olayın vahameti ve kaybın büyüklüğü ortaya çıktı. Öncelikle bu saldırıyı gerçekleştirenleri lanetliyoruz. Bu saldırıyı kınıyoruz. Terör ve şiddet kimden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın bunun karşısında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.”

“ANKARA’DA GÜVENSİZ BÖLGE OLMUŞ”

“Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgemizde PKK terör örgütü eylemlerine başlamış, adeta her gün canımızı yakıyordu. Her gün şehitlerle karşılaştığımız günler oldu. Cizre’nin Diyarbakır’ın mahallelerine girilemiyor. Yüksekova, Nusaybin, Cizre kanton bölge ilan edildi. Bütün buralar güvensiz bölgeler haline geldi. Ama dün gördük ki başkentte güvensizmiş. Buna dün şahit olduk. İstemediğimiz bir şekilde Ankara’nın, başkentin göbeğinin de güvensiz olduğu gerçeğiyle yüzleştik. Önemli olan orada bu eylemi gerçekleştirecek hainlerin, katillerin oraya kadar girmiş olması ve devleti yönetenlerin iktidar olanların da bunu önleyememiş olmasıdır.”

“ZAFİYET YOKSA BU YAŞANAN NE?”

“Elbette ki Sayın Başbakan da üzülmüştür hiç kimse bu hadiselerin yaşanmasını istemez. Ama onlar üzülme makamında oturmuyorlar. Onlar icra makamında oturuyorlar o yüzden öncelikli görevleri bu tür hadiseleri önlemek için gerekli adımları atmak olmalıdır. Bir zafiyet bir ihmal olmadığından bahsediyor ilgili bakanlar. Peki bunlar yoksa dün yaşanan nedir? Bir zafiyet, ihmal yoksa biz 95 insanımızı neden kaybettik? Bir zafiyetin, ihmalin olduğu açık. Sayın Başbakan ya da Türkiye’yi yönetenler öncelikle bir zafiyetin olduğunu kabul edecekler ve gereğini yapacaklar. Eğer zafiyet ve ihmal yok denilerek üzeri kapatılırsa, bundan sonra zafiyet ve ihmal yapanlar bunu yapmaya devam edecekler. Eğer bu iş oradaki iki canlı bombanın üzerine yüklenip üzeri kapatılacaksa yarın başka bir canlı bomba, öteki gün başka bir canlı bomba gelir. Önemli olan bunun gereğinin yapılması. Biz Sayın Başbakandan ve iktidardan bunun gereğini yapmasını bekliyoruz.”

“SALDIRI TÜM TÜRKİYE’YE YAPILMIŞTIR”

“Bu saldırı sadece oradaki insanlara değil Türkiye’nin tamamına yapılmıştır. Bize göre burada iktidarın özellikle çözüm sürecinde atmış olduğu adımlar. Bizim çözülme süreci dediğimiz süreç ve bununla birlikte yürütülen Suriye politikasının, Ortadoğu politikasının Türkiye bedelini ödüyor. Bu saldırıyı IŞİD gerçekleştirmiş olabilir, diğer terör örgütleri olabilir, Esad’ın desteklediği istihbarat grupları olabilir, başka küresel güçlerin desteklediği taşeron terör örgütleri olabilir. Elbette ki gün birlikte olma, teröre birlikte karşılık verme günüdür. Ama bunu yaparken gerçeklerin de söylenmesi lazım ki bir daha yanlış yapılmasın. Çünkü gerçeklerin üzeri örtülür ve bunun sorumluları hakkında gerekli işlemler yapılmazsa o zaman Türkiye daha da kötüye gider.”

“ŞEHİTLER İÇİN AYNI AÇIKLAMAYI YAPAMAYAN HDP İNANDIRICI DEĞİL”

“Tabii bu süreç içerisinde başta HDP temsilcileri olmak üzere bazı kesimlerin toplumu bölecek, toplumu ayrıştıracak ve hedef gösterir açıklamalarını da bizim kabul etmemiz mümkün değil. Bir kere onların açıklama yapmaya konuşmaya hiç hakları yok. Çünkü kandan, terörden beslendikten sonra bu tür açıklamaları yaptıklarında inandırıcı olmuyorlar. Eğer Dağlıca baskınında veya Iğdır’da sabah işe giden polislerimizi pusuya düşürüldüğünde aynı tepkiyi koysalardı hakları olurdu. Ama onlar burada taraftırlar. Bu yüzden hakları yoktur. Onlar kuruldukları günden bu yana kandan beslenmiş, terörle büyümüşlerdir. O yüzden onların burada konuşmaya hakkı yoktur. Barış ifadesi onların ağzına yakışmamaktadır. Onların tek amacı bundan siyasi rant sağlamaktır. Milletimizin de bunları görmesi lazım.”
Kaynak: İHA