Tavuklara 'Kuşburnu' Takviyesi
Bilim adamları, yüksek rakım nedeniyle et tavukçuluğu yapılamayan Doğu Anadolu Bölgesi'nde kuşburnu kullanarak bu alandaki üretimin yolunu açtı.
Avrupa Birliği (AB) ülkelerine göre beyaz et tüketimde geride yer alan Türkiye'de, bölgeler arasında da üretim farklılığı yaşanıyor.
Ülkenin batı bölgesindeki illere nazaran daha az ve şoklanmış tavuk eti tüketen Doğu Anadolu Bölgesi, özellikle yaz aylarında şok zincirinin bozulması nedeniyle gıda zehirlenmeleriyle gündeme geliyor.
Sadece yumurta tavukçuluğunun yapıldığı bölgede, yüksek rakımın tavuklarda ortaya çıkardığı hastalığı yenmek ve bölgeyi et tavukçuluğu üretimine açmak isteyen YYÜ, uzun süren uğraşlar sonrası bölgede de et tavukçuluğu yapılabileceğini kanıtladı.
YYÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Ahmet Tekeli, AA muhabirine et tavukçuluğu konusunda yürüttüğü araştırma sonuçlarını anlattı.
Tekeli, gıda maddeleri üretimi bakımından Türkiye'nin kendi kendine yeterli bir ülke sayılabileceğini ancak halkın tamamının dengeli beslenebilmek için gerekli miktarda hayvansal proteini alamadığını ifade etti.
Rakımın ortaya çıkardığı "asites" hastalığı nedeniyle bölgede bugüne kadar et tavukçuluğu üretiminin yapılamadığını dile getiren Tekeli, şöyle konuştu:
"Karında sıvı birikmesiyle kendisini göstermektedir. Yumurtacı tavuk ırkları asitese karşı dirençlidir. Sorun daha çok hızlı büyüme gösteren broiler piliçlere aittir. Asites ilk olarak Güney Amerika'daki Peru'da, yüksek dağ eteklerinde kurulmuş broiler kümeslerinde görülmüş ve Peru hastalığı olarak adlandırılmıştır. Yüksek rakım, oksijen yetersizliğine bağlı olarak asites bir tetikleyicidir. 1990 ve 2000'li yıllarda yapılan birkaç çalışma ile Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüksek rakım ve asites sorunları nedeniyle broiler dediğimiz etlik piliç yetiştiriciliğinin uygun olmayacağı belirtilmiştir. Günümüz bilgi çağı, sürekli bir şeyler değişiyor ve sorunlar çözülebiliyor."
- "Kuşburnu" ile güzel sonuçlar alındı
Tekeli, kümesin bakımı, temizliği, havalandırılması, uygun ısı gibi yetiştiricilik sistemleri ve rasyonlarda yapılacak düzenlemelerin, hastalığı ortadan kaldırmasa da deniz seviyesindeki bölgelerde görülen seviyelere kadar indirmenin mümkün olduğunu belirtti.
Yaptıkları denemelerin bunu ortaya çıkardığını anlatan Tekeli, şöyle devam etti:
"Özellikle kuşburnu meyvesini broylerlerde vitamin C katkısı olarak kullandığımızda, soğuk stresini de elimine ettiğini gördük ve güzel sonuçlar aldık. Son çalışmamızda L-karnitin katkısının asites sendromunu önlemede önemli etkilerini gördük. 6. haftada ulaşacakları canlı ağırlığa 5. haftada gelerek hem besi süresini kısalttık hem de yüksek rakım nedeniyle meydana gelecek ölümlere fırsat vermeden hayvanlar kesilmiş oldu."
Çiftlikteki tavukları, organ ve et kalitesini ölçmek için kestiklerini, laboratuvarda incelemesini yaptıklarını da aktaran Tekeli, yapılan tüm araştırmaların bölgede et kalitesi yüksek, yağ oranı düşük ve çok sağlıklı et tavukçuluğu yapılabileceğini kanıtladığını söyledi.
Et tavuğu üretimi için bölgenin artık rakımı düşük bölgelerden farkının kalmadığını vurgulayan Tekeli, bölgeye gelmeyi düşünen yatırımcılara da gerek duydukları araştırma desteğini de verebileceklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Ülkenin batı bölgesindeki illere nazaran daha az ve şoklanmış tavuk eti tüketen Doğu Anadolu Bölgesi, özellikle yaz aylarında şok zincirinin bozulması nedeniyle gıda zehirlenmeleriyle gündeme geliyor.
Sadece yumurta tavukçuluğunun yapıldığı bölgede, yüksek rakımın tavuklarda ortaya çıkardığı hastalığı yenmek ve bölgeyi et tavukçuluğu üretimine açmak isteyen YYÜ, uzun süren uğraşlar sonrası bölgede de et tavukçuluğu yapılabileceğini kanıtladı.
YYÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Ahmet Tekeli, AA muhabirine et tavukçuluğu konusunda yürüttüğü araştırma sonuçlarını anlattı.
Tekeli, gıda maddeleri üretimi bakımından Türkiye'nin kendi kendine yeterli bir ülke sayılabileceğini ancak halkın tamamının dengeli beslenebilmek için gerekli miktarda hayvansal proteini alamadığını ifade etti.
Rakımın ortaya çıkardığı "asites" hastalığı nedeniyle bölgede bugüne kadar et tavukçuluğu üretiminin yapılamadığını dile getiren Tekeli, şöyle konuştu:
"Karında sıvı birikmesiyle kendisini göstermektedir. Yumurtacı tavuk ırkları asitese karşı dirençlidir. Sorun daha çok hızlı büyüme gösteren broiler piliçlere aittir. Asites ilk olarak Güney Amerika'daki Peru'da, yüksek dağ eteklerinde kurulmuş broiler kümeslerinde görülmüş ve Peru hastalığı olarak adlandırılmıştır. Yüksek rakım, oksijen yetersizliğine bağlı olarak asites bir tetikleyicidir. 1990 ve 2000'li yıllarda yapılan birkaç çalışma ile Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüksek rakım ve asites sorunları nedeniyle broiler dediğimiz etlik piliç yetiştiriciliğinin uygun olmayacağı belirtilmiştir. Günümüz bilgi çağı, sürekli bir şeyler değişiyor ve sorunlar çözülebiliyor."
- "Kuşburnu" ile güzel sonuçlar alındı
Tekeli, kümesin bakımı, temizliği, havalandırılması, uygun ısı gibi yetiştiricilik sistemleri ve rasyonlarda yapılacak düzenlemelerin, hastalığı ortadan kaldırmasa da deniz seviyesindeki bölgelerde görülen seviyelere kadar indirmenin mümkün olduğunu belirtti.
Yaptıkları denemelerin bunu ortaya çıkardığını anlatan Tekeli, şöyle devam etti:
"Özellikle kuşburnu meyvesini broylerlerde vitamin C katkısı olarak kullandığımızda, soğuk stresini de elimine ettiğini gördük ve güzel sonuçlar aldık. Son çalışmamızda L-karnitin katkısının asites sendromunu önlemede önemli etkilerini gördük. 6. haftada ulaşacakları canlı ağırlığa 5. haftada gelerek hem besi süresini kısalttık hem de yüksek rakım nedeniyle meydana gelecek ölümlere fırsat vermeden hayvanlar kesilmiş oldu."
Çiftlikteki tavukları, organ ve et kalitesini ölçmek için kestiklerini, laboratuvarda incelemesini yaptıklarını da aktaran Tekeli, yapılan tüm araştırmaların bölgede et kalitesi yüksek, yağ oranı düşük ve çok sağlıklı et tavukçuluğu yapılabileceğini kanıtladığını söyledi.
Et tavuğu üretimi için bölgenin artık rakımı düşük bölgelerden farkının kalmadığını vurgulayan Tekeli, bölgeye gelmeyi düşünen yatırımcılara da gerek duydukları araştırma desteğini de verebileceklerini sözlerine ekledi.