Kılıçdaroğlu'nun kurultay konuşmasından satır başları

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni genel başkanın seçileceği 18. Olağanüstü Kurultay'da konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun kurultay konuşmasından satır başları
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP 18. Olağanüstü kurtultayında partililere seslendi.
Cumhuriyet Halk Partisi
Kendisinden önce konuşan diğer başkan adayı İnce'nin 'parti sağa kayıyor' eleştirisine yanıt veren Kılıçdaroğlu, Atatürkçülük eleştirileriyle ilgili de sert ifadeler kullandı.

Kılıçdaroğlu, 'Elitizmi reddediyorum ben. Ben bir Cumhuriyet çocuğuyum. Dersimli Kemal'im ben. Devrimci Kemal'im ben' dedi.

'SAĞA KAYMA YOK'
Sözlerine 'uzun uzun konuşmayacağım' diyerek başlayan Kılıçdaroğlu, CHP sağa kayıyor' eleştirsine şu yanıtı verdi:'' Solcuları sevmiyorsun, sağcıları seviyorsun' diyorlar. Biz sağa kaymadık, CHP tarihi misyonunun gereği nerede durduysa orada durmaya devam edecektir. Sormak istiyorum: Hangi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Gezmiş'in mezarını ziyaret etti. Üç fidana sahip çıktım ben, onların mezarına gidip karanfil bıraktım ben. Bizim devrimciliğimiz kağıttan devrimcilik değil bizim devrimciliğimiz yürek ister, yürek.'

'HER KİMLİĞE SAYGI'
Kılıçdaroğlu konuşmasına, 'Her kimliğe inanca saygı duyacağız. Bu sağa kaymak değildir. Hiçbir zaman insanlar arasında ayrım yapmadım. Bütün dünya dinlesin, sağcı solcu ayrımı yapmadan bütün insanları seviyorum. bizim anlayışımıza göre iktidar olduğumuzda sadece solculara değil, bütün insanlara hizmet edeceğiz. Benim anlayışım budur. Camide, kilisede, havrada, cemevinde nerede ibadet yaparsa yapsın, insanları seveceğiz, belediye başkanlarına talimat verdim, bütün ibadet yerlerini tertemiz yapın diye' şeklinde devam etti.

'BU SAĞA KAYMAK DEĞİLDİR'

''Kimliğe ve inanca sahip çıkmak, saygı göstermek sağa kaymak değildir' diyen Kılıçdaroğlu, 'Her kimliğe, her inanca saygı duyacağız, bu bizim görevimizdir. Açıkça söylüyorum, ben sağcı solcu ayrımı yapmadan bütün insanlarımı seviyorum' diye konuştu.

YEREL YÖNETİM ÖZERKLİK ŞARTI
Kılıçdaroğlu, 'Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı'nda söylüyorum, CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğim' sözleri de dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında verdiği diğer mesajlar şöyle:

'Sosyal demokratlar eskiden sadece paylaşmaktan söz ederdi, şimdi önce üreteceğiz sonra paylaşacağız diyoruz. Herkesin işyi, evi arabası olsun. Bunu söylediğimiz için mi sağcı olduk?Birileri yılbaşını arkadaşlarıyla kutlarken, bu arkadaşınız CHP Genel Başkanı olarak Soma'da yerin yüzlerce metre altında madencilerle kutladı. Taşeronlaşmayı Türkiye'nin gündemine getiren kim? CHP iktidarında kamuda taşeron işçilik olmayacaktır, herkes sendikalı işi olacaktır.Esnaf, CHP'ye genelde mesafelidir, ama biz bu mesafeyi kapatmayı niyetliyiz.Esnaf kardeşlerimize şunu da söylüyorum, nasıl işçi işini kaybeder, işsizlik sigortasından gelir desteği alırsa, işini kaybeden esnaf kardeşimizi de aynı olanağı sağlayacağız...'

Mazotun 1.5 lira olacağı sözünü verdiğini, aile sigortası vaadinde bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bu projeler üzerinde yeni çalışmalar yaptıklarını ve yakında açıklayacaklaırnı söyledi.

'RAKI SOFRASINDA KONUŞAN ADAM İSTEMİYORUM'

'CHP'ye 'elitist bir parti' diyorlar. Elit olmak ayrı, elitist olmak ayrı. Seçkinlere saygım vardır. Ama elitist olanlar var. Rakı sofralarında Türkiye'yi kurtarırlar. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil... Her şey genel başkandan beklenmez, proje üreteceğiz, adam gibi çalışacağız' diyen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

'Ben Dersimli Kemal'i, elitizmi reddediyorum. İnsanıma aşığım ben, siyasetten sadece bir şey bekliyorum; bu millete hizmet etmek... Dersim'in küçük bir köyünde doğdum. 7 kardeşiz. Annem ve en büyük ablam okuma yazma bilmez. İçlerinde üniversiteye giden tek kişi benim. Ben cumhuriyet çocuğuyum. Haram lokma yemedim, hep helelin peşinde oldum. Halkıma hizmet etmeyi namuslu bir görev bildim. Benim kitabımda kul hakkı yemek, hırsızlık yoktur...'

'DÜNE KADAR SUSTUM AMA...'

'Kemal Kılıçdaroğlu, seçildikten sonra baskıcı olmaya başladı' eleştirilerine değinen Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: 'Kimse bana demokratlık dersi vermesin, kimse de kusura bakmasın, demokrasinin ne olduğunu bilirim, disiplinin de ne olduğunu bilirim. Düne kadar sustum doğru ama sabah mikrofonu gören koşa koşa gidip CHP'yi eleştirirse kimse kusura bakmasın buna izin vermeyeceğim. Eğer benim genel başkanlığım döneminde o tüzük değişikliği olmasaydı yeni bir genel başkan adayı çıkamazdı.'

'BİZ O ATATÜRKÇÜLERDEN DEĞİLİZ'
'Biz demokrasiden yanayız. Ama demokrasi kaos demek değildir. Bir siyasi partiye üye olduktan sonra o siyasi partinin kurallarına uyarsınız artık. Sizi o kurallar bağlar. Ya bağlanırsınız veya ayrılırsınız. Arada başka seçenek yok' şeklinde konuşan Kılıçdaroğlu, sözü Atatürkçlüğe getirdi:

'Ben Kenan Evren Atatürkçüsü değilim. Ben gardrop Atatürkçüsü de değilim. Diyorki, 'ben Atatürkçüyüm partide bana yer vermediniz' Kişiye özel Atatürkçülük mü olur? Otur masa maşına Atatürk edebiyatı yap, biz o Atatürkçülerden değiliz...'

Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:

'Özgürlük ve bağımsızlığı savunmaktır Atatürkçülük.'CHP sağa kayıyor sözünü' ben merkezli sol anlayış söyletiyor. 'Ben varsam CHP var, yoksam yok' diye düşünüyorlar, CHP kimsenin tekelinde değil.Parti ağalarını sileceğim, demokrasiyi madem ki bu ülkeye biz getirdik partiye de getireceğim.CHP geçmişiyle yüzleşemez diyorlar niye yüzleşmeyelim? Geçmişimizle gurur duyuyoruz. İlk kez anaya mahkemesinmi telaffuz eden, hukukun üstünlüğünden söz edeniz, korkmayacağız.Yoksukluk edebiyatıyla solculuk olmaz. Ben daha fazla yoksulum, ben solcuyum, yok öyle birşey. Halkıma açık çağrıda bulunuyorum, sen oy versende vermesen de senin hakkını savunuyorum ben.

SON SÖZLERİNDE SÖZ VERDİ
'Bir iki noktaya daha değinip, sözlerime nokta koyacağım' diyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

'Demokrasisi gelişmeyen ülke asla büyüyemez. 2012 verilerine göre dünyada 7 milyar nüfus var. Bu nüfusun sadece yüzde 11.3 demokrasisi gelişmiş ülkelerde yaşıyor ve buralarda gelir 30 ila 60 bin dolar arasında. Geriye kalanlar ise gelişmemiş, yoksul ya da gelişmekte olan ülkelerde yapıyor. Biz o gelişmiş ülkeler sınıfına girmek istiyoruz. İŞte o yüzden özgürklük ve demokrasi diyoruz.

İktidara bölünmüşlükle değil örgütsel bütünlükle, tek adamcılıka değil uyum içinde çalışan inançlı kişilerle gidebiliriz. Biz bu dinamizmi harekete geçirebilirsek iktidar uzağımızda değil. Bunu yapmak için çalışmak zorundayız. Bu birlikten, aynı şeyleri seslendirmekten geçer. Biri ayrı, öbürü ayrı telden çalmayacak. Buna izin vermeyeceğim. Böyle demokrasi olmaz. Demokrasi; beraber ve ortak ses çıkarmaktır. Ayrı ses çıkaranların gidecekleri yerler vardır.

Bu kurultay asla tasviye kurultayı değil. Bundan yana değilim, birlikten yanayım. Ama, karar çıkar ve onaylanırsa, kimsenin onun aleyhine konuşmasına izin vermeyecim... Kavgaya da izin vermeyeceğim; açıkça söylüyorum. Bunu burada ifade edeyim de, kimse 'neden bunu yaptın' demesin.

Daha fazla çalşışıp daha fazla mücadele edeceğiz; Söz veriyorum. Güzel, aydınlık, özgürlükçü, zengin, sorunu olmayan ve tüm etnik kimliklerinden gurur duyulan bir Türkiye için çalışıp mücadele edeceğim. Sözüm söz!