Kula'nın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 92. Yıl Dönümü
Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç, Irak ve Suriye'deki iç karışıklıktan kaçarak Türkiye'ye sığınan mültecilere ilişkin, "Türkiye olarak hiçbir zaman kapımızı bu insanların yüzüne kapatmadık, şu anda kapatmıyoruz" dedi.
Valilikten yapılan açıklamaya göre, Vali Kıraç, Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Fuat Oktay, ülkelerindeki iç karışıklık nedeniyle Türkiye'ye gelen sığınmacıların sorunlarının çözümü için bir araya geldi.
Valilik Toplantı Salonu'ndaki toplantıda konuşan Vali Kıraç, kentteki Yezidi ve Suriyelilerin sorunlarının çözümü için bir ekip oluşturulduğunu söyledi.
Kıraç, Vali Yardımcısı Ahmet Günaydın başkanlığındaki ekibin ilk günden itibaren sığınmacıların sıkıntılarının giderilmesi için belli tespitler yapmaya çalıştıklarını bildirdi.
"Şu ana kadar 6 binin üzerinde Suriye'den, 4 binin üzerinde de Irak'tan gelen kardeşimiz var" diyen Vali Kıraç, şunları söyledi:
"Savaş mağduru, ülkelerinde eziyet gören bu insanlar, ülkelerini, topraklarını terk ederek ölümle kucak kucağa çocuklarıyla bir kaçış yaşamaktalar. Tabi biz Türkiye olarak hiçbir zaman kapımızı bu insanların yüzüne kapatmadık, şu anda kapatmıyoruz. Bir taraftan bu hizmetleri verirken diğer taraftan da bu insanların ülkelerini, kimliklerini, yaşam ve geleceğe dair umutlarını da kaybetmemeleri için özen göstermemiz gerekiyor."
- "İş birliği ile bu sorunu aşabiliriz"
Büyükşehir Belediye Başkanı Kışanak da Suriye'den gelen mültecilerden çok azının çalıştığını ve bir kısmının kendi işini kurduğunu belirterek, yaklaşık 5 bin kişinin de yapılan yardımlarla ayakta kalabildiklerini söyledi.
Kışanak, sığınmacıların ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli istismarlara maruz kaldıkları bilgisinin kendilerine ulaştığını anlattı.
Irak'ta yaşanan çatışmalardan dolayı Yezidilerin 8 Ağustos'tan bu yana kente gelmeye başladıklarını ifade eden Kışanak, şunları kaydetti:
"Bizler de belediyemizin Sümerpark'taki Sosyal Yaşam Alanı'nda var olan imkanları bu vatandaşlarımıza sunmaya gayret ettik. Kayapınar, Bağlar ve Yenişehir ilçelerimizin de katkılarını almaya başladık. Diyarbakır Yenişehir Belediyesi Fidanlığı ve Sosyal Tesisleri'ni onlara tahsis ettik. Şu anda elimizdeki verilere göre Irak'tan 4 bin 383 kişi kentimizde bulunmaktalar. Gerçekten büyük bir insanlık dramıyla karşı karşıyayız. Bu konuda merkezi hükümetin yereldeki birimleri ve yerel birimleri iş bölümü yaparak bu sorunun üstesinden gelebilirler. Sorun büyük sıkıntı fazla ama iş birliği halinde bu sorunların üstesinden gelebiliriz. İş birliği yaparak bu sıkıntıları atlatacağımıza inanıyorum."
- "22 kampta, 220 bin vatandaşımızı ağırlıyoruz"
AFAD Başkanı Oktay da kentte yapılan özverili çalışmalar için ilgililere teşekkür ettiğini ve Türkiye olarak bu olayların yabancısı olmadıklarını ifade etti.
Suriye'den dolayı bir tecrübe kazandıklarını kaydeden Oktay, şöyle dedi:
"Bugün itibariyle bu sayı 1 milyon 360 bin olarak belirlenmiştir. 2011 Nisan ayında Hatay'da başlayan süreç sonrasında bugün itibariyle 22'ye ulaşan kamp sayısı ve 220 bin vatandaşımız bu kamplarda ağırlanıyor. Irak'tan gelen ve sayıları şu anda 26 bini bulan Yezidi vatandaşlarımızın durumuna bakacak olursak, özellikle Şırnak'ta büyük bir yoğunluk bulunmakta. Diyarbakır'da da sürekli artan bir şekilde devam ediyor. Aslında nüfusa oranla baktığımızda Diyarbakır'daki problem çokta büyük değil. Bir defaya mahsus çözümler bulabiliriz ancak kalıcı bir çözüme ihtiyacımız var. Bu nedenle bizler de sorunları yerelden dinleyip kalıcı çözüm bulmak için buraya geldik."
Toplantının ardından Vali Kıraç, Kışanak ve Oktay, Yezidi sığınmacıların bulunduğu Diyarbakır Yenişehir Belediyesi Fidanlığı ve Sosyal Tesisleri'nde incelemelerde bulundu.
Umut'un bakımını 6 yıldan beri sürdüren koruyucu anne Gülsüm Kabadayı, Umut'un Alanya Devlet Hastanesi'nde robogait adlı rehabilitasyon cihazıyla tedavisine başlandığını söyledi.
Umut'un tedavi sürecinin iyi gittiğini kaydeden Kabadayı, "Samsun'da bir özel rehabilitasyon merkezindeki 8 aylık tedavi oldukça faydalı geçti. Şimdi de Alanya Devlet Hastanesinde robogait adlı rehabilitasyon cihazıyla tedavisine başlandı. Tedavi süreci sonunda daha da iyi olacağına inanıyorum" dedi.
Cihazın Antalya'da olmadığını ifade eden Kabadayı, tedavi süresince Alanya'da kalmak zorunda olduklarını belirtti.
Tedavi için Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in kendilerine araç tahsis ederek buraya gönderdiğini ifade eden Kabadayı, "Umut'un buradaki fizik tedavisinin tamamlanması gerekiyor. Bu konuda herkesin desteğini bekliyoruz. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da bize çok yardımcı oluyor" diye konuştu.
Umut'un tedavisi için hastaneye gelen Alanya Rus Dili Konuşanlar İşbirliği ve Dayanışma Derneği Başkanı Anjelika Anzhela ise cihazın Türkiye'de çok az yerde bulunduğunu vurguladı.
Robogait sayesinde Umut'un yürümeye başlamasını umut ettiklerini dile getiren Anzhela, şöyle konuştu:
"Ona Rusça sevgi dolu sözler söylediğimizde bize gülerek tepki verdi. Rusya veya eski Sovyetler Birliği ülkelerinden olabileceğini düşünüyoruz. Burada yaşayan yerleşik Ruslar, Umut'u yalnız bırakmayacak."
Antalya'da 2008 yılında geçirdiği trafik kazası sonrası Rus genç, Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde tedavi altına alınmıştı. Aynı hastanede bir yakınına refakat eden Gülsüm Kabadayı ise geçirdiği trafik kazası sonucu hastanenin yoğun bakım servisinde kalan ve adı bile bilinmeyen gençle ilgilenmişti. Gence yaklaşık 2 ay gönüllü olarak bakan Kabadayı, vücudunun hiçbir yeri tutmayan, bilinci kapalı olan ve ismini "Umut" koyduğu Rus genci evine götürerek ona bakmıştı.