İstanbul Hoca Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı Erdoğan Aslıyüce,

Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi konferans salonunda gerçekleşen anlatımda, Osmanlı Devleti kuruluşu ve Ahi Evran’ın devleti kurma yolunda ki bilinmeyenler anlatıldı.

Kırşehir Kent Konseyi tarafından organize edilen programda konuşan Hoca Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı Erdogan Aslıyüce, “Dünyada 1 milyar 700 milyon Müslüman var. Şüphesiz ki 27. Ahilik Haftası münasebeti ile Türk Dilinin Başkenti Kırşehir’de olmaktan mutluyum. Degerli ilim adamları biz Anadolu coğrafyasına 1071’de gelmedik. Oğuzhan Denildiği zaman herkes destan mantilatilesi ile başlıyor. Osmanlı Devletinin kuruluş kararının alınmasının fişeği diyebileceğimiz hadise 12005 yılından başlamak gerekir. M.S. 508 yılında Sabirler Anadoluya hakim olur. 1071’den önce kazanılan Pasinler savaşı vardır. Anadolu da çeşitli kavimler yaşamışlardır. Anadolu da bizler medeniyet oluşturduk” dedi.

KIRŞEHİR VE BABA İLYAS
Erdoğan Aslıyüce, Kırşehir’in tarihte ki rolünü anlattı. Aslıyüce, “Mengücük oğlu Muzaffereddin Kögonya’yı Er-Tokuş Bey’e teslim etmesi üzerine Aleaddin keykubat Kırşehir’i ikta olarak veren mensuru ve hilat gönderdi. Kırşehir’in kültür ve uygarlık alanında yer alması Melik Muxafferüddin’in şahsiyeti ve temelini attığı medrese ile başlanmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti Kuruluşundan 20 yıl sonra haçlı seferleri varlığını devam ettirebilmek için mücadele etme mecburiyetinde kalmış bu mücadele toprak için toprağa düşmüş bütün şehitler haçlı güruhu tarafından kebap yapılarak yenmiştir. Selçuklu Devletini 14 ayda bataklığa sürükleyen Sadettin Köpek’in bütün devlet adamlarını yok etmesi sonucunda çıkan Babailer isyanı ve 1243 Kösedağ Savaşının öncesi ve sonrası anadoluyu perişan etmiştir” şeklinde konuştu.

AHİ EVRAN KIRŞEHİR’E
Ahi Evran’ın Kırşehir’e gelişini anlatan Aslıyüce, “Konya’da Şems-i Tebrizi’nin öldürülmesinden sonra Mevlana Celaleddin’in oğlu Alaeddin Çelebi ile ile Ahi Evran Kırşehir Emiri bulunan Seyfyd-din Tuğrul’un korunmasına gönderilir.

Ahi Evran’ın ve çevresinin Kırşehir’de sınırlı da olsa himaye edildiğini ve Ahilerin Kırşehir’de güçlendiklerini görmekteyiz. Ancak bu faaliyetlerin arasında Kayseri’de ki kadar güçlü ve çok yönlü olmadığını söylenebilir” ifadelerini kullandı.