Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu Açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "Yeni Türkiye nedir biliyor musunuz? Bu ülkede hiç kimsenin etnik kökeniyle, diniyle, inancıyla, mezhebiyle, kimliğiyle, cinsiyetiyle ayrılmadan bir ve beraber olarak 2023 hedeflerine, 2053 hedeflerine, 2071 hedeflerine ulaşacağı bir Türkiye'nin adıdır" dedi.
Soylu, AK Parti Yenimahalle İlçe Başkanlığı tarafından Demetevler'de düzenlenen İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.
Toplantıda yaptığı konuşmada 30 Mart yerel seçimlerinde ve cumhurbaşkanı seçiminde gösterdikleri mücadeleden dolayı vatandaşlara teşekkür eden Soylu, Türkiye'nin yaklaşık 1,5 yıl boyunca önemli bir dönemden geçtiğini söyledi.
AK Parti'nin, iktidarı süresince Türkiye'nin büyük hedeflere ulaşması konusundaki iradesini milletle buluşturmaya çalıştığını dile getiren Soylu, buna itiraz edenlerin olduğunu bildirdi. Soylu, şöyle devam etti:
"Karar vericinin millet olmamasını, belirleyicinin millet olmamasını bir şekilde ortaya koymaya çalıştılar. Gün oldu darbelerle, gün oldu darbe kurallarıyla bu ülkenin insanını terbiye etmeye çalıştılar. Bazen Ergenekonla, bazen Ayışığıyla, bazın Balyozla, bazen 2007'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden cumhurbaşkanını seçtirmemek için 367 safsatasıyla ve maskaralığıyla, bazen bir baktık ki Gezi olaylarıyla, bazen 17 ve 25 Aralık darbeleriyle bu ülkede millet iradesini hakim kılmamak için ellerinden geleni ortaya koymaya çalıştılar."
İki seçimde de milletin, AK Parti kadrolarının söylediklerine karşılık "Biz sizinle birlikteyiz" anlayışını ortaya koyduklarını anlatan Soylu, "12 yıldır AK Parti çok önemli adımlar attı. Tarih yazmadı, tarih okumadı yazanları okumadı. Bu kadrolar, bu güçlü kadrolar kendilerine yapılan bütün saldırılara rağmen bu ülkenin ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel zenginleşmesini ortaya koymaya çalıştı. Yine bir şeyi ifade etmeye çalışıyorum bunu baskıyla yapmadı, bunu entrikayla yapmadı, bunu hileyle yapmadı, bunu şaibeyle yapmadı bunu sadece ve sadece reyle yaptı, oyla yaptı, sandıkla yaptı, milletin güveniyle ve milli iradenin kendisiyle beraber yaptı" değerlendirmesinde bulundu.
"Yeni Türkiye" ifadesini sorgulayanlar ve "Yeni Türkiye nedir" sorusunu soranların bulunduğunu dile getiren Soylu, "Yeni Türkiye nedir biliyor musunuz? Bu ülkede hiç kimsenin etnik kökeniyle, diniyle, inancıyla, mezhebiyle, kimliğiyle, cinsiyetiyle ayrılmadan bir ve beraber olarak 2023 hedeflerine, 2053 hedeflerine, 2071 hedeflerine ulaşacağı bir Türkiye'nin adıdır" dedi.
Soylu, Musul'da bulunan rehinelerin Türkiye'ye getirilmesi sürecinde Türkiye'nin sabırla, metanetle beklediğini ve büyük devlet olmanın kararlılığıyla önemli bir faaliyeti meydana getirdiğini anlattı. Soylu, şunları söyledi:
"Bir evladımızın burnu kanamadan, bir çocuğumuzun kılına bir zarar gelmeden, halel gelmeden bu ülke orada belki de bizden daha zengin, daha müreffeh, daha güçlü devletlerin bile başaramayacağı bir organizasyon, bir operasyonla birlikte evlatlarımızı 77 milyon insanımızla 785 bin kilometrekare alanımızla ay yıldızlı bayrağımızla ve ezan-ı Muhammedimizle tekrar buluşturmuştur. İşte bu yeni Türkiye'dir, işte bu yeni Türkiye'nin kararlılığıdır."
"O günleri hatırlayın" ifadesini kullanan Soylu, rehinelerle ilgili "cumhurbaşkanı seçimi öncesinde bir şov yapmak için onu orada tutturuyorlar" diye hükümeti suçlayanların olduğunu anımsattı.
Soylu, "Bizim anlayışımız, suçlayanları bir bir hatırlayın. İnsan canı üzerinden, canımız üzerinden siyaset yapanları, o siyaset yaparak AK Parti'ye kara çalmaya çalışanları bir bir hatırlamanızı istiyorum. Ama bunların hiçbirisine aldırış etmeden, şükürler olsun ki hem de bunu bir iç siyaset malzemesi haline getirmeden bunun Türkiye'nin bütünlüğünün, Türkiye'nin esenliğinin ve Türkiye'nin kudretinin ve Türkiye'nin gücünün bir timsali olarak ortaya koyarak bir anlayışı sergiledik. Bu yeni Türkiye'nin en önemli bir anlayışını sergiledik. İşte bu yeni Türkiye'nin en önemli süreçlerinden bir tanesidir" ifadelerini kullandı.
-"Türkiye kucak açmak zorunda olan bir ülkedir"
Kobani'den 130 bini aşkın insanın IŞİD baskısı sonrası can havliyle Türkiye sınırına geldiğini hatırlatan Soylu, şunları söyledi:
"Ne yapmalıydık yani, sırtımızı mı dönmeliydik. Ne yapmalıydık yani, bir şekilde orada karşı karşıya kalınan can meselesini görmezden mi gelmeliydik. Hayır. Türkiye bugün nasıl güçlü, nasıl kuvvetli, nasıl ayakları üzerinde duran bir ülke olduğunu bir kez daha ifade etmiş ve ortaya koymuştur ve Türkiye orada vefa anlayışıyla birlikte kim gelirse gelsin, hangi mezhepten olursa olsun, hangi dine mensup olursa olsun, cinsiyeti ne olursa olsun sadece ve sadece 'sizin ülkeniz içerisinde hayatımı garanti altına almak istiyorum' diyen herkese kucak açan bir ülkedir, kucak açmak zorunda olan bir ülkedir."
Sınır bölgesinde de tefrika çıkarmaya çalışanlar olduğunu, gelen Kürtleri "almayacaklar" şeklinde bir fesat yayılmaya çalışıldığını dile getiren Soylu, "Üç gün içerisinde 130 bin insana 'Hayır siz yalnız değilsiniz, çaresiz değilsiniz, kimsesiz değilsiniz.' Biz 450-500 yıl bir sancak altında aynı toprak bütünlüğü içerisinde, aynı millet anlayışında yaşadık, onlara da sahip çıktık. İşte bugün bütün dünya şu sözü hem de haykırarak söylüyor, 'İyi ki Türkiye var, iyi ki Türkiye gibi güçlü bir ülke var, iyi ki Türkiye gibi kuvvetli bir ülke var, iyi ki Türkiye gibi ayakları üzerinde duran bir ülke var'" dedi.
-"Başörtüsü siyaset malzemesi yapılmayacak"
Türkiye'nin yarınlarını ihtilafları üzerinden yönetmeye çalışanlara son günlerde en güzel cevapların verildiğini ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
"Birlik içinde, beraberlik içerisinde bu ülkede kimsenin dini, kimsenin inancı, kimsenin kimliği, kimsenin mezhebi sözkonusu olamayacağı gibi buradan haykırıyoruz, kimsenin de başörtüsü bu saatten sonra sözkonusu olmayacak, tartışılmayacak, siyaset malzemesi yapılmayacak. Okullarımızda verilen kararla açılan özgürlük alanının en temel değerlerinden bir tanesi budur. Birbirimizin değerleri üzerinden bir tartışma yapmayacağız, zengin Türkiye üzerinden bir tartışma yapacağız, ilerleyen Türkiye üzerinden bir tartışma yapacağız, yükselen Türkiye üzerinden bir tartışma yapacağız, başı göğe değecek kadar onurlu yaşayan insanların üzerinden bir tartışma yapacağız."
"O paralelciler söylüyor, 'Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırım gelmiyor' diye söylüyorlar" ifadesini kullanan Soylu, 2002 yılında Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırım miktarının 14 milyar dolar olduğunu, bu yatırımın Türkiye'de demokrasi, huzur ve istikrar olduğu için on kat artarak 145 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Soylu, "İşte bu yeni Türkiye'nin en temel ifadelerinden bir tanesidir. Ne yaparlarsa yapsınlar çatlasınlar da patlasınlar Çanakkale'de boğaz köprüsünü de yapacağız, üçüncü boğaz köprüsünü de yapıyoruz, üçüncü havalimanını da yapıyoruz, kendi arabamızı da yapacağız, kendi uçağımızı da yapacağız, kendi istihbarat uydumuzu da yapacağız" dedi.
"Ne yaptığımızı, ne ortaya koyduğumuzu biliyoruz" diyen Soylu, "Güçlü Türkiye'yi, öncü Türkiye'yi, müreffeh Türkiye'yi ve zengin Türkiye'yi hep beraber 2023 yılına taşıyacağız. Türkiye'nin son 12 yılda ortaya koyduğu başarıların en temel sebeplerinden bir tanesi milletin belirleyici unsur olmasıdır ve millet bu belirleyici unsur olmasına hep birlikte devam edecektir. AK Parti vesayeti değil, oligarşik bürokrasiyi değil, oligarşik sermayeyi değil milleti belirleyici unsur haline getirmiştir. Bugün eğer kuvvetli bir demokrasi devrimi yaşıyorsak bunun en temel sebeplerinden birisi odur" diye konuştu.
-"Biz mağdurları ve mazlumları çıkardık Çankaya Köşkü'ne"
Türkiye'nin 10 Ağustos'ta seçimini yaptığını ve Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanı seçtiğini anımsatan Soylu, şöyle devam etti:
"Biz yaptığımız işin ne olduğunu biliyoruz. Biz biliyoruz ki biz sadece, Çankaya Köşkü'ne 10 Ağustos tarihinde verdiğimiz oylarla birlikte Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı çıkarmadık, bu toprağın bütün değerlerini çıkardık, bu toprağın bütün medeniyet anlayışını çıkardık. Biz Çankaya Köşkü'ne 10 Ağustos tarihinde, 1071 yılında şu Anadolu topraklarını bize açan Sultan Alparslan'ı çıkardık, biz Ertuğrul Gazi'yi çıkardık, biz Osman Gazi'yi çıkardık, biz Kanuni Sultan Süleyman'ı çıkardık, biz Fatih Sultan Mehmet Han'ı çıkardık, biz Abdülhamit'i çıkardık, biz Abdülmecit'i çıkardık, biz Gazi Mustafa Kemal'i çıkardık. Biz biliyoruz ki merhum başvekilimiz Adnan Menderes'i çıkardık, biz rahmetli Özal'ı çıkardık, biz rahmetli Erbakan'ı çıkardık. Biz mağdurları ve mazlumları çıkardık Çankaya Köşkü'ne."
Zorlandıklarında dertlerini anlatmak için millete gittiklerini ve milletin de Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık darbe girişimlerine rağmen kendilerinin yanında yer aldığını anlatan Soylu, "Millete taahhüt ettik, 'bu ülkede çözüm sürecini başarıya ulaştıracağız' dedik, millete taahhüt ettik 'paralel yapının kökünü kazıyacağız, devlet içerisinde devlet olmayacak' dedik. Millete taahhüt ettik 'büyük hedefler ortaya koyuyoruz, bu büyük hedefleri gerçekleştireceğiz' dedik" diye konuştu.
Soylu, 2015 seçimlerinin millete verdikleri sözleri yeniden kuvvetlendirecekleri bir seçim olacağını belirterek, o saate kadar AK Parti teşkilatlarında seferberlik hali olduğunu söyledi.
AK Parti'nin 1960 ve 1980 darbe anayasalarını sivil bir anayasayla değiştirmek istediğini, bunu yerine getirebilmek içinde en az 330 milletvekiline ihtiyaçları olduğunu hatırlatan Soylu, "İşte bunu istiyoruz biz. Çok çalışacağız, çok gayret göstereceğiz, yorulmak nedir bilmeyeceğiz ve Türkiye'de yeni anayasayı bu milletle, bu milletin bizden istediği yeni anayasayı buluşturacağız" diye konuştu.
Kaynak: AA
Toplantıda yaptığı konuşmada 30 Mart yerel seçimlerinde ve cumhurbaşkanı seçiminde gösterdikleri mücadeleden dolayı vatandaşlara teşekkür eden Soylu, Türkiye'nin yaklaşık 1,5 yıl boyunca önemli bir dönemden geçtiğini söyledi.
AK Parti'nin, iktidarı süresince Türkiye'nin büyük hedeflere ulaşması konusundaki iradesini milletle buluşturmaya çalıştığını dile getiren Soylu, buna itiraz edenlerin olduğunu bildirdi. Soylu, şöyle devam etti:
"Karar vericinin millet olmamasını, belirleyicinin millet olmamasını bir şekilde ortaya koymaya çalıştılar. Gün oldu darbelerle, gün oldu darbe kurallarıyla bu ülkenin insanını terbiye etmeye çalıştılar. Bazen Ergenekonla, bazen Ayışığıyla, bazın Balyozla, bazen 2007'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden cumhurbaşkanını seçtirmemek için 367 safsatasıyla ve maskaralığıyla, bazen bir baktık ki Gezi olaylarıyla, bazen 17 ve 25 Aralık darbeleriyle bu ülkede millet iradesini hakim kılmamak için ellerinden geleni ortaya koymaya çalıştılar."
İki seçimde de milletin, AK Parti kadrolarının söylediklerine karşılık "Biz sizinle birlikteyiz" anlayışını ortaya koyduklarını anlatan Soylu, "12 yıldır AK Parti çok önemli adımlar attı. Tarih yazmadı, tarih okumadı yazanları okumadı. Bu kadrolar, bu güçlü kadrolar kendilerine yapılan bütün saldırılara rağmen bu ülkenin ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel zenginleşmesini ortaya koymaya çalıştı. Yine bir şeyi ifade etmeye çalışıyorum bunu baskıyla yapmadı, bunu entrikayla yapmadı, bunu hileyle yapmadı, bunu şaibeyle yapmadı bunu sadece ve sadece reyle yaptı, oyla yaptı, sandıkla yaptı, milletin güveniyle ve milli iradenin kendisiyle beraber yaptı" değerlendirmesinde bulundu.
"Yeni Türkiye" ifadesini sorgulayanlar ve "Yeni Türkiye nedir" sorusunu soranların bulunduğunu dile getiren Soylu, "Yeni Türkiye nedir biliyor musunuz? Bu ülkede hiç kimsenin etnik kökeniyle, diniyle, inancıyla, mezhebiyle, kimliğiyle, cinsiyetiyle ayrılmadan bir ve beraber olarak 2023 hedeflerine, 2053 hedeflerine, 2071 hedeflerine ulaşacağı bir Türkiye'nin adıdır" dedi.
Soylu, Musul'da bulunan rehinelerin Türkiye'ye getirilmesi sürecinde Türkiye'nin sabırla, metanetle beklediğini ve büyük devlet olmanın kararlılığıyla önemli bir faaliyeti meydana getirdiğini anlattı. Soylu, şunları söyledi:
"Bir evladımızın burnu kanamadan, bir çocuğumuzun kılına bir zarar gelmeden, halel gelmeden bu ülke orada belki de bizden daha zengin, daha müreffeh, daha güçlü devletlerin bile başaramayacağı bir organizasyon, bir operasyonla birlikte evlatlarımızı 77 milyon insanımızla 785 bin kilometrekare alanımızla ay yıldızlı bayrağımızla ve ezan-ı Muhammedimizle tekrar buluşturmuştur. İşte bu yeni Türkiye'dir, işte bu yeni Türkiye'nin kararlılığıdır."
"O günleri hatırlayın" ifadesini kullanan Soylu, rehinelerle ilgili "cumhurbaşkanı seçimi öncesinde bir şov yapmak için onu orada tutturuyorlar" diye hükümeti suçlayanların olduğunu anımsattı.
Soylu, "Bizim anlayışımız, suçlayanları bir bir hatırlayın. İnsan canı üzerinden, canımız üzerinden siyaset yapanları, o siyaset yaparak AK Parti'ye kara çalmaya çalışanları bir bir hatırlamanızı istiyorum. Ama bunların hiçbirisine aldırış etmeden, şükürler olsun ki hem de bunu bir iç siyaset malzemesi haline getirmeden bunun Türkiye'nin bütünlüğünün, Türkiye'nin esenliğinin ve Türkiye'nin kudretinin ve Türkiye'nin gücünün bir timsali olarak ortaya koyarak bir anlayışı sergiledik. Bu yeni Türkiye'nin en önemli bir anlayışını sergiledik. İşte bu yeni Türkiye'nin en önemli süreçlerinden bir tanesidir" ifadelerini kullandı.
-"Türkiye kucak açmak zorunda olan bir ülkedir"
Kobani'den 130 bini aşkın insanın IŞİD baskısı sonrası can havliyle Türkiye sınırına geldiğini hatırlatan Soylu, şunları söyledi:
"Ne yapmalıydık yani, sırtımızı mı dönmeliydik. Ne yapmalıydık yani, bir şekilde orada karşı karşıya kalınan can meselesini görmezden mi gelmeliydik. Hayır. Türkiye bugün nasıl güçlü, nasıl kuvvetli, nasıl ayakları üzerinde duran bir ülke olduğunu bir kez daha ifade etmiş ve ortaya koymuştur ve Türkiye orada vefa anlayışıyla birlikte kim gelirse gelsin, hangi mezhepten olursa olsun, hangi dine mensup olursa olsun, cinsiyeti ne olursa olsun sadece ve sadece 'sizin ülkeniz içerisinde hayatımı garanti altına almak istiyorum' diyen herkese kucak açan bir ülkedir, kucak açmak zorunda olan bir ülkedir."
Sınır bölgesinde de tefrika çıkarmaya çalışanlar olduğunu, gelen Kürtleri "almayacaklar" şeklinde bir fesat yayılmaya çalışıldığını dile getiren Soylu, "Üç gün içerisinde 130 bin insana 'Hayır siz yalnız değilsiniz, çaresiz değilsiniz, kimsesiz değilsiniz.' Biz 450-500 yıl bir sancak altında aynı toprak bütünlüğü içerisinde, aynı millet anlayışında yaşadık, onlara da sahip çıktık. İşte bugün bütün dünya şu sözü hem de haykırarak söylüyor, 'İyi ki Türkiye var, iyi ki Türkiye gibi güçlü bir ülke var, iyi ki Türkiye gibi kuvvetli bir ülke var, iyi ki Türkiye gibi ayakları üzerinde duran bir ülke var'" dedi.
-"Başörtüsü siyaset malzemesi yapılmayacak"
Türkiye'nin yarınlarını ihtilafları üzerinden yönetmeye çalışanlara son günlerde en güzel cevapların verildiğini ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
"Birlik içinde, beraberlik içerisinde bu ülkede kimsenin dini, kimsenin inancı, kimsenin kimliği, kimsenin mezhebi sözkonusu olamayacağı gibi buradan haykırıyoruz, kimsenin de başörtüsü bu saatten sonra sözkonusu olmayacak, tartışılmayacak, siyaset malzemesi yapılmayacak. Okullarımızda verilen kararla açılan özgürlük alanının en temel değerlerinden bir tanesi budur. Birbirimizin değerleri üzerinden bir tartışma yapmayacağız, zengin Türkiye üzerinden bir tartışma yapacağız, ilerleyen Türkiye üzerinden bir tartışma yapacağız, yükselen Türkiye üzerinden bir tartışma yapacağız, başı göğe değecek kadar onurlu yaşayan insanların üzerinden bir tartışma yapacağız."
"O paralelciler söylüyor, 'Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırım gelmiyor' diye söylüyorlar" ifadesini kullanan Soylu, 2002 yılında Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırım miktarının 14 milyar dolar olduğunu, bu yatırımın Türkiye'de demokrasi, huzur ve istikrar olduğu için on kat artarak 145 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Soylu, "İşte bu yeni Türkiye'nin en temel ifadelerinden bir tanesidir. Ne yaparlarsa yapsınlar çatlasınlar da patlasınlar Çanakkale'de boğaz köprüsünü de yapacağız, üçüncü boğaz köprüsünü de yapıyoruz, üçüncü havalimanını da yapıyoruz, kendi arabamızı da yapacağız, kendi uçağımızı da yapacağız, kendi istihbarat uydumuzu da yapacağız" dedi.
"Ne yaptığımızı, ne ortaya koyduğumuzu biliyoruz" diyen Soylu, "Güçlü Türkiye'yi, öncü Türkiye'yi, müreffeh Türkiye'yi ve zengin Türkiye'yi hep beraber 2023 yılına taşıyacağız. Türkiye'nin son 12 yılda ortaya koyduğu başarıların en temel sebeplerinden bir tanesi milletin belirleyici unsur olmasıdır ve millet bu belirleyici unsur olmasına hep birlikte devam edecektir. AK Parti vesayeti değil, oligarşik bürokrasiyi değil, oligarşik sermayeyi değil milleti belirleyici unsur haline getirmiştir. Bugün eğer kuvvetli bir demokrasi devrimi yaşıyorsak bunun en temel sebeplerinden birisi odur" diye konuştu.
-"Biz mağdurları ve mazlumları çıkardık Çankaya Köşkü'ne"
Türkiye'nin 10 Ağustos'ta seçimini yaptığını ve Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanı seçtiğini anımsatan Soylu, şöyle devam etti:
"Biz yaptığımız işin ne olduğunu biliyoruz. Biz biliyoruz ki biz sadece, Çankaya Köşkü'ne 10 Ağustos tarihinde verdiğimiz oylarla birlikte Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı çıkarmadık, bu toprağın bütün değerlerini çıkardık, bu toprağın bütün medeniyet anlayışını çıkardık. Biz Çankaya Köşkü'ne 10 Ağustos tarihinde, 1071 yılında şu Anadolu topraklarını bize açan Sultan Alparslan'ı çıkardık, biz Ertuğrul Gazi'yi çıkardık, biz Osman Gazi'yi çıkardık, biz Kanuni Sultan Süleyman'ı çıkardık, biz Fatih Sultan Mehmet Han'ı çıkardık, biz Abdülhamit'i çıkardık, biz Abdülmecit'i çıkardık, biz Gazi Mustafa Kemal'i çıkardık. Biz biliyoruz ki merhum başvekilimiz Adnan Menderes'i çıkardık, biz rahmetli Özal'ı çıkardık, biz rahmetli Erbakan'ı çıkardık. Biz mağdurları ve mazlumları çıkardık Çankaya Köşkü'ne."
Zorlandıklarında dertlerini anlatmak için millete gittiklerini ve milletin de Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık darbe girişimlerine rağmen kendilerinin yanında yer aldığını anlatan Soylu, "Millete taahhüt ettik, 'bu ülkede çözüm sürecini başarıya ulaştıracağız' dedik, millete taahhüt ettik 'paralel yapının kökünü kazıyacağız, devlet içerisinde devlet olmayacak' dedik. Millete taahhüt ettik 'büyük hedefler ortaya koyuyoruz, bu büyük hedefleri gerçekleştireceğiz' dedik" diye konuştu.
Soylu, 2015 seçimlerinin millete verdikleri sözleri yeniden kuvvetlendirecekleri bir seçim olacağını belirterek, o saate kadar AK Parti teşkilatlarında seferberlik hali olduğunu söyledi.
AK Parti'nin 1960 ve 1980 darbe anayasalarını sivil bir anayasayla değiştirmek istediğini, bunu yerine getirebilmek içinde en az 330 milletvekiline ihtiyaçları olduğunu hatırlatan Soylu, "İşte bunu istiyoruz biz. Çok çalışacağız, çok gayret göstereceğiz, yorulmak nedir bilmeyeceğiz ve Türkiye'de yeni anayasayı bu milletle, bu milletin bizden istediği yeni anayasayı buluşturacağız" diye konuştu.