Aksu Açıklaması
Muğlalı sinema yönetmeni Yüksel Aksu, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sinema Topluluğunun davetlisi olarak üniversitede öğrencilerle sinema üzerine sohbet yaptı.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde, Yüksel Aksu’nun son filmi Efeköy Entelköye Karşı filmini seyrettikten sonra, öğrenciler Yüksel Aksu ile filmleri ve sinema anlayışıyla ilgili olarak sorular sordu.
Öğrencilerin sorusu üzerine, sinemada vahşi kapitalizm eleştirisi yaptığını; belki bunun bir kaç film daha devam edeceğini belirten Aksu, filmlerindeki Muğla ağzı kullanımı konusunda da, “Bu bir şive komedisi tercihi değil; kaybolmaya yüz tutan ağız zenginliğimizin kayda geçmesi gayretidir. Ben komedi olsun diye değil, akademik bir endişeyle ağız taklidi yapıyorum filmlerimde. 12. Yüzyıldan kalan nazal n sesini korumak, akademik bir tavırdır” dedi.
Bir başka soru üzerine, “Kasaba sineması” kavramını ortaya atan Aksu, Anadolu zenginliğinin sinemaya aktarılması gerektiğini ve bunun da kasabaları yaşayan kuşaklarca yapılacağını belirterek, metropol sinemasının bunu yapamayacağını; çünkü onlarda, kasabalılığın iğreti duracağını, samimi olunamayacağını söyledi.
Kendi sinemasının da sadece kasaba sineması olmadığını, her iki filminde de büyük sermaye ve sanayinin taşra sermayesi ve gücü ile olan mücadelesini, yani metropol-kasaba gerilimini anlattığını ifade eden Aksu, dünyaya açılmayıp lokal kalmanın da çözüm olmadığını söyledi.
Bu yaz çekeceği ama çekmediği filmi ile ilgili bir soru üzerine Aksu, yeni filminde Ramazan ayı ve Gazoz etrafında bir taşra Ramazanını, Türk Müslümanlığının hoşgörü zeminindeki olayları anlatacağını söyledi.
Kaynak: İHA
Öğrencilerin sorusu üzerine, sinemada vahşi kapitalizm eleştirisi yaptığını; belki bunun bir kaç film daha devam edeceğini belirten Aksu, filmlerindeki Muğla ağzı kullanımı konusunda da, “Bu bir şive komedisi tercihi değil; kaybolmaya yüz tutan ağız zenginliğimizin kayda geçmesi gayretidir. Ben komedi olsun diye değil, akademik bir endişeyle ağız taklidi yapıyorum filmlerimde. 12. Yüzyıldan kalan nazal n sesini korumak, akademik bir tavırdır” dedi.
Bir başka soru üzerine, “Kasaba sineması” kavramını ortaya atan Aksu, Anadolu zenginliğinin sinemaya aktarılması gerektiğini ve bunun da kasabaları yaşayan kuşaklarca yapılacağını belirterek, metropol sinemasının bunu yapamayacağını; çünkü onlarda, kasabalılığın iğreti duracağını, samimi olunamayacağını söyledi.
Kendi sinemasının da sadece kasaba sineması olmadığını, her iki filminde de büyük sermaye ve sanayinin taşra sermayesi ve gücü ile olan mücadelesini, yani metropol-kasaba gerilimini anlattığını ifade eden Aksu, dünyaya açılmayıp lokal kalmanın da çözüm olmadığını söyledi.
Bu yaz çekeceği ama çekmediği filmi ile ilgili bir soru üzerine Aksu, yeni filminde Ramazan ayı ve Gazoz etrafında bir taşra Ramazanını, Türk Müslümanlığının hoşgörü zeminindeki olayları anlatacağını söyledi.