İl Genel Meclisinde Cumhurbaşkanlığı Tartışması

Toplantıya, Cumhurbaşkanlığı seçimleri damga vurdu. Meclis Başkanı Hasan Hüseyin Aytop, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili düşüncelerini net bir şekilde ortaya koyduğunu, bunun da herhangi bir sakınca içermediğini söyledi.


Gündem maddelerinin görüşüldüğü toplantıda, Cumhurbaşkanlığı seçimi için hasan Hüseyin Aytop’un yaptığı basın açıklaması konuşuldu. Gündem dışı söz alan CHP Grup Başkan Vekili Hicri Nalbant, geçtiğimiz günlerde basında çıkan açıklamayı desteklemediklerini söylerken MHP Grup Başkan Vekili Recep Cahit Özer ise “İl Genel Meclisi'nde AKP ile MHP arasında yapılan ittifak belki 5 yıl gider, belki 10 gün sonra bozulur. Ama hiçbirimiz genel siyasetin dışında insanlar değiliz. İnsanlarla her gün genel siyaset yapıyoruz. Genel siyasette de Başbakan, bakanlar kendi adlarını kullanarak siyasi düşüncelerini ve görüşlerini ifade edebiliyorlar. Ben, Çanakkale Belediye Başkanımız sayın Ülgür Gökhan'ın da görüşünü Belediye Başkanlığı sıfatını kullanarak açıklayabilmesi gerektiğine inanıyorum. Ben İl Genel Meclisi CHP Grup Başkan Vekili sayın Hicri Nalbant'ın da görüşlerini açık açık ifade edebilmesi gerektiğine inanıyorum. Ben de İl Genel Meclisi MHP Grup Başkan Vekili olarak adayımızın Ekmeleddin İhsanoğlu olduğunu ve bunun için çalışmamız gerektiğini her yerde dile getiriyorum. Bunun için meydan, meydan, miting miting ve köy köy dolaşacağım. Onun için İl Genel Meclis Başkanımız Hasan Hüseyin Aytop'un İl Genel Meclis Başkanı sıfatıyla yaptığı açıklama bana göre doğrudur. Bir sakınca olduğuna inanmıyorum” dedi.

AK Parti Grup Başkan vekili Ahmet Çiçek, “Önümüzdeki günlerde Türkiye’de çok önemli bir seçim yaşanacak ve bu seçim Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilki yaşatacak bize. Nedir bu ilk? Allah izin verirse bu seçimde biz ilk kez cumhurbaşkanımızı seçiceğiz ve bundan dolayı bu seçim bir ilk olarak öngörüldü.

Yeni cumhurbaşkanını halkoyuyla seçilmiş olmanın verdiği güçlü bir demokratik meşruluğa sahip olacaktır. Bu durumda Türkiye’nin bölünmüş toplumsal yapısı ve etnik-kültürel çoğulluğu karşısında demokratik meşruluğa sahip bir cumhurbaşkanın birleştirici bir figür olma şansı vardır. Daha özel olarak, toplumumuzun hali hazırda içinde bulunduğu gerilim ve hatta kutuplaşma ortamında, demokratik meşruluğu güçlü ve bütün toplumu kucaklamaya hazır bir cumhurbaşkanına Türkiye’nin hayati ihtiyacı var. Ben Sayın Nalbant’ı Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanına hakaret ettiği için esefle kınıyorum. Kendisini grubumuzdan özür dilemeye davet ediyorum” diye konuştu.

İl Genel Meclis Başkanı Hasan Hüseyin Aytop, “Ben İl Genel Meclisi'nin başkanıyım. Bu salonda yapacağım sevk ve idare etik olarak tarafsız olmamı gerektirir mi? Evet gerektirir. Ama benim İl Genel Meclisi Başkanı olmam, partimden istifa etmemi gerektirir mi? Gerektirmez. Benim bir siyasi partim var. Benim bir siyasi kimliğim var. Yani ben bu konuşmayı, ‘Hasan Hüseyin Aytop olarak bu açıklamayı yapıyorum’ deseydim bile siz bunu döndürüp dolaştırıp yine ‘Meclis Başkanı sıfatıyla bu açıklamayı yapamazsınız’ diyecektiniz. O yüzden ben bunu baştan çok net söyledim. Evet ben Hasan Hüseyin Aytop'um. Evet Meclis Başkanı olarak bu açıklamayı yaptım. Ama benim siyasi bir kimliğim var. Bu görevde bu siyasi kimliği taşımama engel değil. Yapıcı ve öz eleştirilere açık olduğumu da ifade etmek istiyorum” dedi.