Aihm'nin Nedim Şener ve Ahmet Şık Hakkındaki Kararı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'nin, şikayet başvurusu haklı bulunan gazeteci Nedim Şener'e 20 bin avro, Ahmet Şık'a ise 10 bin avro maddi tazminat ödemesini kararlaştırdı.
AİHM'nin gerekçeli kararında, Ergenekon davasında yargılanan iki gazetecinin bir yılı aşan uzun tutukluluk süresinin insan hakları ihlali teşkil ettiğine hükmetti. Mahkeme, Şener'e 20 bin avro, Şık'a 10 bin avro tazminat ödenmesine karar verdi.
Şık ve Şener'in, Türkiye'de kamunun yargıya güveninin azaltılması amacıyla karalama kampanyası uygulamak suçundan yargılandığını hatırlatan AİHM, gazetecilerin bu suçlamadan yargılanamayacağı yorumunu yaptı.
AİHM kararında, gazetecilerin, yazdıkları kitaplar gerçeği yansıtmasa bile terör örgütüne yardım suçundan yargılanamayacakları bildirildi.
Gazetecilere yönelik suçlamalara dayanak olan belge ve bilgisayar kayıtlarının, başka kişilerin evlerine yapılan baskında ele geçirildiğine dikkati çeken AİHM, gazetecilerin ve avukatlarının bu suçlamalara temel olan belgeleri ayrıntılı bir şekilde görmelerine izin verilmemesinin de insan hakları ihlali teşkil ettiği değerlendirmesinde bulundu.
Gerekçeli kararında, yeterli delil olmadan uzun süre tutukluluk süresinin kabul edilemez olduğunu belirten AİHM, devlet organlarıyla ilgili incelemeler ve yorum yapan araştırmacı gazetecilerin bu kadar uzun tutuklu kalmasının oto sansüre yol açacağını ve demokratik toplum için gerekli bir uygulama olmadığını ifade etti.
AİHM, bu yüzden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10| maddesinin de ihlal edildiğine hükmetti.
Kaynak: AA
Şık ve Şener'in, Türkiye'de kamunun yargıya güveninin azaltılması amacıyla karalama kampanyası uygulamak suçundan yargılandığını hatırlatan AİHM, gazetecilerin bu suçlamadan yargılanamayacağı yorumunu yaptı.
AİHM kararında, gazetecilerin, yazdıkları kitaplar gerçeği yansıtmasa bile terör örgütüne yardım suçundan yargılanamayacakları bildirildi.
Gazetecilere yönelik suçlamalara dayanak olan belge ve bilgisayar kayıtlarının, başka kişilerin evlerine yapılan baskında ele geçirildiğine dikkati çeken AİHM, gazetecilerin ve avukatlarının bu suçlamalara temel olan belgeleri ayrıntılı bir şekilde görmelerine izin verilmemesinin de insan hakları ihlali teşkil ettiği değerlendirmesinde bulundu.
Gerekçeli kararında, yeterli delil olmadan uzun süre tutukluluk süresinin kabul edilemez olduğunu belirten AİHM, devlet organlarıyla ilgili incelemeler ve yorum yapan araştırmacı gazetecilerin bu kadar uzun tutuklu kalmasının oto sansüre yol açacağını ve demokratik toplum için gerekli bir uygulama olmadığını ifade etti.
AİHM, bu yüzden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10| maddesinin de ihlal edildiğine hükmetti.