Antik Harika 20 Yıl Sonra Yeniden Kazılacak
Antik çağın en önemli anıtsal yapıları arasında olan ve 7 harika arasında gösterilen Artemis Tapınağı'nda kazılar tekrar başlıyor.
Efes Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Sabine Ladstatter, AA muhabirine yaptığı açıklamada, antik kent içinde bu yıl kazı çalışmalarının 4 bölgede yoğunlaşacağını, Efes'in geçmişini tarih öncesi döneme götüren Çukuriçi Höyük, Meryem Ana Kilisesi'nin güney bölümündeki geç antik döneme ait yerleşim alanı ve bir Türk Hamamı'nda başlatılan kazıların yanı sıra arkeoloji dünyasında en fazla merak edilen alanlardan biri olan Artemis Tapınağı'nda da çalışmaların başlayacağını söyledi.
Ortaya çıkarıldığı 19'uncu yüzyıldan bu yana kesintili olarak kazısı yapılan Artemis Tapınağı ile ilgili çok sayıda bilgi ve bulgunun ortaya konduğunu ancak bunların derlenmesi için bir süredir çalışma yürütüldüğünü anlatan Ladstatter, tapınakla ilgili kitabın yayınlanması ile birlikte yeni bir kazı programı hazırlandığını ifade etti.
En son kazısı 20 yıl önce yapılan Artemis Tapınağı'nda bayramdan sonra yeniden çalışmalara başlanacağını belirten Ladstatter, "Artemis Tapınağı kazısı bizim için çok önemli ve heyecan verici bir kazı olacak. Bu kazılarda döneme ilişkin tahmine dayalı bilgileri kesinleştirebileceğimiz bulgulara ulaşacağımızı umut ediyoruz. Örneğin tapınağın etrafında bir stoa var mıydı veya literatürde bahsedildiği gibi ama kesin olarak bilmediğimiz Artemis Tapınak alanında bir kilise var mıydı?' gibi sorulara yanıt arayacağız" dedi.
Tarihi açıdan büyük öneme sahip olmasına rağmen tapınağın bulunduğu alanda bir-iki mermer parçasından başka bir şey görülemediğini anlatan Ladstatter, tapınağın bulunduğu alanda yer altı suyu seviyesinin yüksek olması nedeniyle kazı yapmanın kolay olmadığını ifade etti.
Bu yılın az yağışlı geçmesinin arkeolojik açıdan avantaj yarattığına işaret eden Ladstatter, "Bu yıl çok şanslıyız çünkü taban suyu çekildi. Normalde ancak pompalarla kazı yapabildiğimiz bu alanda daha hızlı aşama kaydedebileceğiz. Yağışların başlayacağı sezona kadar çalışmayı düşünüyoruz. Bu yıl özellikle tapınakta Roma dönemine ilişkin kalıntılara ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.
Efes'in dünyanın en bilinen kazı alanları arasında yer aldığını, Artemis Tapınağı'nın da popülaritesinin olmasına rağmen kazı alanının çok fazla ziyaretçiyi çekmediğini anlatan Ladstatter, "Kazıların ilerlemesine paralel olarak Efes Müze Müdürlüğü ile birlikte bir ziyaretçi düzenlemesi düşünülebilir. Alanda günümüzde tapınağa ait görülebilir durumdaki kalıntılar az olduğundan öncelikle alanın ve yapının ziyaretçilere anlatılması ve açıklanması gerekecektir. Bu da ziyaretçiler için yapılabilecek düzenleme kapsamında bilgilendirme panoları, görseller ve yapıyı anlatmaya yönelik veriler kullanılarak gerçekleştirilebilir" diye konuştu.
- Futbol sahası büyüklüğündeydi
Efes Müzesi'nin eski baş arkeoloğu Cengiz İçten ise Artemis Tapınağı kazılarının uzun süredir beklendiğini, kazılarda önemli eserlere ulaşılabileceğini ifade etti.
M.Ö. 550 civarında tamamlandığı tahmin edilen Artemis Tapınağı'nın devasa bir yapıt olduğunu, tamamen mermerden yapılmış olması nedeniyle çok etkileyici bir yapı olduğunun tahmin edildiğini anlatan İçten, "Yaklaşık bir futbol sahası büyüklüğündeki bir alan üzerinde 18 metre yüksekliğinde dev mermer sütunlar üzerine kurulu bir tapınak düşünün. Bu yapıt o dönemin muhteşem binalarından biriydi. Ancak zaman içinde Hristiyanlığın yükselişiyle bu mabet, etkisini kaybetti. Tapınakta kullanılan sütunların da yeni yapılan binalarda kullanıldığı tahmin ediliyor" dedi.
Tapınağın İzmir Aydın demiryolu hattını yapan mühendis John Turtle Wood tarafından 1860 yılında farkedildiğini, o dönemde sütunların yükseldiği ayakların üzerindeki eşsiz kabartmaların da bulunduğu bir çok parçanın yurtdışına kaçırıldığını anımsatan İçten, bugün bu eserlerden bazılarının British Museum'da sergilendiğine dikkati çekti.
Halen tapınağın yerini belirlemek üzere dikilmiş bir sütun ve duvar parçaları dışında bir kalıntının bulunmadığı tapınak alanının turistlerini ilgisini çekebilecek düzeyde olmadığını ifade eden İçten, burada devam edecek kazılarda yeni yapıtlara ulaşılması halinde tapınağın turistik cazibeye sahip olabileceğine işaret etti.
- Artemis Tapınağı
Selçuk'ta Efes Antik Kenti sınırları dışında, İsabey Camisi yakınlarında kalıntıları bulunan Artemis Tapınağı tarihte Diana Tapınağı olarak da biliniyordu. Tarih içinde bir çok kez yıkılıp yeniden yapıldığı tahmin edilen tapınağın ilk olarak kim tarafından inşa edildiği bilinmiyor. Ancak dünyanın 7 harikası arasına giren tapınağın M.Ö 550 yılında Lidya Kralı Croesus tarafından yaptırıldığı ve 120 yılda tamamlanabildiği tahmin ediliyor.
Devasa tapınağa ilişkin bilgilerin büyük bölümü ise tarihçi Plynus'un anlattıklarına dayanıyor. Plynus'a göre tapınak, 115 metre uzunluğunda 55 metre genişliğindeydi ve 18 metre yüksekliğinde 127 kolon üzerine kuruluydu. Tamamı mermer olan ve döneminin en değerli heykel ve kabartmalarıyla süslenen yapının aynı zamanda banka olarak da kullanıldığı tahmin ediliyor. M.S. 262'de Got akınları sırasında yıkılan tapınak Hristiyanlığın yükselişiyle eski önemini kaybetti. Daha sonraki dönemlerde, sütunları diğer binaların yapımında kullanılması nedeniyle tapınaktan bugüne ancak bir sütun ve duvar parçaları kaldı.
Kaynak: AA
Ortaya çıkarıldığı 19'uncu yüzyıldan bu yana kesintili olarak kazısı yapılan Artemis Tapınağı ile ilgili çok sayıda bilgi ve bulgunun ortaya konduğunu ancak bunların derlenmesi için bir süredir çalışma yürütüldüğünü anlatan Ladstatter, tapınakla ilgili kitabın yayınlanması ile birlikte yeni bir kazı programı hazırlandığını ifade etti.
En son kazısı 20 yıl önce yapılan Artemis Tapınağı'nda bayramdan sonra yeniden çalışmalara başlanacağını belirten Ladstatter, "Artemis Tapınağı kazısı bizim için çok önemli ve heyecan verici bir kazı olacak. Bu kazılarda döneme ilişkin tahmine dayalı bilgileri kesinleştirebileceğimiz bulgulara ulaşacağımızı umut ediyoruz. Örneğin tapınağın etrafında bir stoa var mıydı veya literatürde bahsedildiği gibi ama kesin olarak bilmediğimiz Artemis Tapınak alanında bir kilise var mıydı?' gibi sorulara yanıt arayacağız" dedi.
Tarihi açıdan büyük öneme sahip olmasına rağmen tapınağın bulunduğu alanda bir-iki mermer parçasından başka bir şey görülemediğini anlatan Ladstatter, tapınağın bulunduğu alanda yer altı suyu seviyesinin yüksek olması nedeniyle kazı yapmanın kolay olmadığını ifade etti.
Bu yılın az yağışlı geçmesinin arkeolojik açıdan avantaj yarattığına işaret eden Ladstatter, "Bu yıl çok şanslıyız çünkü taban suyu çekildi. Normalde ancak pompalarla kazı yapabildiğimiz bu alanda daha hızlı aşama kaydedebileceğiz. Yağışların başlayacağı sezona kadar çalışmayı düşünüyoruz. Bu yıl özellikle tapınakta Roma dönemine ilişkin kalıntılara ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.
Efes'in dünyanın en bilinen kazı alanları arasında yer aldığını, Artemis Tapınağı'nın da popülaritesinin olmasına rağmen kazı alanının çok fazla ziyaretçiyi çekmediğini anlatan Ladstatter, "Kazıların ilerlemesine paralel olarak Efes Müze Müdürlüğü ile birlikte bir ziyaretçi düzenlemesi düşünülebilir. Alanda günümüzde tapınağa ait görülebilir durumdaki kalıntılar az olduğundan öncelikle alanın ve yapının ziyaretçilere anlatılması ve açıklanması gerekecektir. Bu da ziyaretçiler için yapılabilecek düzenleme kapsamında bilgilendirme panoları, görseller ve yapıyı anlatmaya yönelik veriler kullanılarak gerçekleştirilebilir" diye konuştu.
- Futbol sahası büyüklüğündeydi
Efes Müzesi'nin eski baş arkeoloğu Cengiz İçten ise Artemis Tapınağı kazılarının uzun süredir beklendiğini, kazılarda önemli eserlere ulaşılabileceğini ifade etti.
M.Ö. 550 civarında tamamlandığı tahmin edilen Artemis Tapınağı'nın devasa bir yapıt olduğunu, tamamen mermerden yapılmış olması nedeniyle çok etkileyici bir yapı olduğunun tahmin edildiğini anlatan İçten, "Yaklaşık bir futbol sahası büyüklüğündeki bir alan üzerinde 18 metre yüksekliğinde dev mermer sütunlar üzerine kurulu bir tapınak düşünün. Bu yapıt o dönemin muhteşem binalarından biriydi. Ancak zaman içinde Hristiyanlığın yükselişiyle bu mabet, etkisini kaybetti. Tapınakta kullanılan sütunların da yeni yapılan binalarda kullanıldığı tahmin ediliyor" dedi.
Tapınağın İzmir Aydın demiryolu hattını yapan mühendis John Turtle Wood tarafından 1860 yılında farkedildiğini, o dönemde sütunların yükseldiği ayakların üzerindeki eşsiz kabartmaların da bulunduğu bir çok parçanın yurtdışına kaçırıldığını anımsatan İçten, bugün bu eserlerden bazılarının British Museum'da sergilendiğine dikkati çekti.
Halen tapınağın yerini belirlemek üzere dikilmiş bir sütun ve duvar parçaları dışında bir kalıntının bulunmadığı tapınak alanının turistlerini ilgisini çekebilecek düzeyde olmadığını ifade eden İçten, burada devam edecek kazılarda yeni yapıtlara ulaşılması halinde tapınağın turistik cazibeye sahip olabileceğine işaret etti.
- Artemis Tapınağı
Selçuk'ta Efes Antik Kenti sınırları dışında, İsabey Camisi yakınlarında kalıntıları bulunan Artemis Tapınağı tarihte Diana Tapınağı olarak da biliniyordu. Tarih içinde bir çok kez yıkılıp yeniden yapıldığı tahmin edilen tapınağın ilk olarak kim tarafından inşa edildiği bilinmiyor. Ancak dünyanın 7 harikası arasına giren tapınağın M.Ö 550 yılında Lidya Kralı Croesus tarafından yaptırıldığı ve 120 yılda tamamlanabildiği tahmin ediliyor.
Devasa tapınağa ilişkin bilgilerin büyük bölümü ise tarihçi Plynus'un anlattıklarına dayanıyor. Plynus'a göre tapınak, 115 metre uzunluğunda 55 metre genişliğindeydi ve 18 metre yüksekliğinde 127 kolon üzerine kuruluydu. Tamamı mermer olan ve döneminin en değerli heykel ve kabartmalarıyla süslenen yapının aynı zamanda banka olarak da kullanıldığı tahmin ediliyor. M.S. 262'de Got akınları sırasında yıkılan tapınak Hristiyanlığın yükselişiyle eski önemini kaybetti. Daha sonraki dönemlerde, sütunları diğer binaların yapımında kullanılması nedeniyle tapınaktan bugüne ancak bir sütun ve duvar parçaları kaldı.