Ramazanda Beslenmeye Dikkat
Trabzon Halk Sağlığı Müdürü Köksal Hamzaoğlu, ramazanda öğünlerin sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra bir ile 1,5 saat arayla iki ara öğün şeklinde düzenlenmesi gerektiğini bildirdi.
Hamzaoğlu, Ramazan ayının sıcak yaz günlerine rastlaması nedeniyle oruç tutanların sağlıklarına daha fazla önem vermeleri gerektiğini belirtti.
Ramazanda iftar ve sahur menüleri konusunda daha dikkatli davranılması gerektiğini ifade eden Hamzaoğlu, şöyle devam etti:
"Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Sıcaklıkların etkisiyle artan terlemeyle birlikte yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı sonucu bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilmektedir. Vücuttaki su oranının yeterli düzeyde tutulması hayati önem taşıdığından vücuttan kaybolan suyun mutlaka geri alınması zorunludur. Günde ortalama en az 2 ile 2,5 litre su içmeye, bununla birlikte ramazan ayında sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda ve sebze suları gibi sıvıları da tüketmeye özen gösterilmelidir."
Hamzaoğlu, Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ramazanda öğünler sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra 1 ile 1,5 saat arayla iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Susama hissi duyulmasa bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine sütlü tatlılar veya meyve tatlıları tercih edilmelidir."
Yemeklerin hızlı değil yavaş ve iyice çiğnenerek yenilmesi gerektiğine de dikkati çeken Hamzaoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Tek seferde büyük porsiyonlar yerine iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir. İftar yemeğinden hemen sonra dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır. Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır. Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir."
Kaynak: AA
Ramazanda iftar ve sahur menüleri konusunda daha dikkatli davranılması gerektiğini ifade eden Hamzaoğlu, şöyle devam etti:
"Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Sıcaklıkların etkisiyle artan terlemeyle birlikte yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı sonucu bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilmektedir. Vücuttaki su oranının yeterli düzeyde tutulması hayati önem taşıdığından vücuttan kaybolan suyun mutlaka geri alınması zorunludur. Günde ortalama en az 2 ile 2,5 litre su içmeye, bununla birlikte ramazan ayında sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda ve sebze suları gibi sıvıları da tüketmeye özen gösterilmelidir."
Hamzaoğlu, Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ramazanda öğünler sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra 1 ile 1,5 saat arayla iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Susama hissi duyulmasa bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine sütlü tatlılar veya meyve tatlıları tercih edilmelidir."
Yemeklerin hızlı değil yavaş ve iyice çiğnenerek yenilmesi gerektiğine de dikkati çeken Hamzaoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Tek seferde büyük porsiyonlar yerine iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir. İftar yemeğinden hemen sonra dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır. Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır. Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir."