Oruç Tutmayı Zorlaştıran 3 Hastalık
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Özgür, ramazan ayında hekime sorulmadan oruç tutulmaması gereken başlıca 3 hastalığın reflü, ülser ve karaciğer olduğunu bildirdi.
Özgür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanın yaz aylarına denk gelmesinden dolayı açlık sürelerinin uzadığını söyledi.
Ramazanın yaz aylarına denk gelmesinden dolayı aç kalma süresinin de arttığını bu nedenle sağlıklı kişilerin dahi zorlandığını belirten Özgür, "Bazı hastalıkları bulunanların oruç tutup tutamayacağını doktoruna sorması gerekiyor. Ramazan ayında hekime sorulmadan oruç tutulmaması gereken başlıca 3 hastalık reflü, ülser ve karaciğerdir" dedi.
Uzun süre aç kaldıktan sonra iftarda fazla miktarda ve hızlı yemek yenmesinin karın içi basıncını arttırarak reflüye neden olduğunu ifade eden Özgür, reflü hastalarına sahurda ve iftarda yağlı ve ağır yemekler tüketmemesi, yemek yedikten sonra ise hemen yatmamaları tavsiyesinde bulundu.
Yağlı ve tuzlu gıdaların reflü hastalarını olumsuz etkileyebileceğini dile getiren Özgür, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu gıdalar gün içinde daha çok susamaya neden olacaktır. Karbonhidrat açısından zengin hamur tatlıları, kurabiyeler, yağlı hamur tatlıları boş enerji alınmasına neden olacak ve kişi kısa sürede acıkacaktır. İftar ve sahurda tuz içeriği yüksek turşu, salamura besinler, yağ ve tuz oranı yüksek pastırma, sucuk gibi besinler, şeker oranı ve kalorisi yüksek kurabiyeler, hamur tatlıları gibi besinlerden bu dönem boyunca uzak durulması gerekmektedir."
Özgür, ayrıca reflü hastalarının iftarda kafeinden ve sigaradan da kaçınarak bol sıvı almaları ve hazmı kolay lifli gıdaları tercih etmeleri gerektiğine dikkati çekti.
- "Ülser hastaları sahurda ve iftarda diyetlerine dikkat etmeli"
Ülser tanısı yeni konmuş ve tedaviye başlamış hastaların en az 15 gün oruç tutmaması gerektiğini söyleyen Özgür, "Tedavi sonrası mide ağrısı kaybolan ülser hastaları tedavi altında oruç tutabilirler ancak sahurda ve iftarda diyetlerine dikkat etmeleri gerekiyor. Önceden ülser tanısı konmuş ve tedaviyle ülseri iyileşmiş hastaların da oruç tutmasında sakınca yoktur. Ülser kalıcı bir hastalık değildir ve tedavi ile tam düzelme olmaktadır" dedi.
Özgür, Ramazan'da ülser hastalarının ağrı kesici kullanımına da dikkat etmesi gerektiğini belirterek, "Mide için oldukça zararlı olan bu ilaçlar doktor önerisi olmadan kullanılmamalıdır. Bu ilaçların kullanımı oruç sırasında mide kanaması ve delinmesine neden olabilir" diye konuştu.
Karaciğer yağlanmasının, karaciğer hücrelerinde normalden fazla yağ toplanması nedeniyle ortaya çıkan tablo olduğunu ifade eden Özgür, şunları kaydetti:
"Ramazan ayı süresince uzun süre aç kalınmasına rağmen iftarda ve sahurda yenilen yüksek kalorili hamur işleri ve tatlılar nedeniyle kilo kontrolü zorlaşır. Aşırı kalori tüketimi, yanlış ve dengesiz beslenme, yağ ve karbonhidrat tüketimindeki artış, rafine ürünler, doğal olmayan besinler ve hareketsiz yaşamla ortaya çıkan şişmanlık tablosu karaciğer yağlanmasının en sık nedenidir. Şişmanlıkla beraber karaciğerde yağ birikmesi kaçınılmaz olur. Yağ önce karaciğer hücrelerinin içinde birikirken zamanla birikim artmakta ve karaciğerde büyüme söz konusu olmaktadır."
Prof. Dr. Özgür, özellikle kronik karaciğer hastalığı olan insanların oruç tutarken mutlaka hekime başvurması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Ramazanın yaz aylarına denk gelmesinden dolayı aç kalma süresinin de arttığını bu nedenle sağlıklı kişilerin dahi zorlandığını belirten Özgür, "Bazı hastalıkları bulunanların oruç tutup tutamayacağını doktoruna sorması gerekiyor. Ramazan ayında hekime sorulmadan oruç tutulmaması gereken başlıca 3 hastalık reflü, ülser ve karaciğerdir" dedi.
Uzun süre aç kaldıktan sonra iftarda fazla miktarda ve hızlı yemek yenmesinin karın içi basıncını arttırarak reflüye neden olduğunu ifade eden Özgür, reflü hastalarına sahurda ve iftarda yağlı ve ağır yemekler tüketmemesi, yemek yedikten sonra ise hemen yatmamaları tavsiyesinde bulundu.
Yağlı ve tuzlu gıdaların reflü hastalarını olumsuz etkileyebileceğini dile getiren Özgür, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu gıdalar gün içinde daha çok susamaya neden olacaktır. Karbonhidrat açısından zengin hamur tatlıları, kurabiyeler, yağlı hamur tatlıları boş enerji alınmasına neden olacak ve kişi kısa sürede acıkacaktır. İftar ve sahurda tuz içeriği yüksek turşu, salamura besinler, yağ ve tuz oranı yüksek pastırma, sucuk gibi besinler, şeker oranı ve kalorisi yüksek kurabiyeler, hamur tatlıları gibi besinlerden bu dönem boyunca uzak durulması gerekmektedir."
Özgür, ayrıca reflü hastalarının iftarda kafeinden ve sigaradan da kaçınarak bol sıvı almaları ve hazmı kolay lifli gıdaları tercih etmeleri gerektiğine dikkati çekti.
- "Ülser hastaları sahurda ve iftarda diyetlerine dikkat etmeli"
Ülser tanısı yeni konmuş ve tedaviye başlamış hastaların en az 15 gün oruç tutmaması gerektiğini söyleyen Özgür, "Tedavi sonrası mide ağrısı kaybolan ülser hastaları tedavi altında oruç tutabilirler ancak sahurda ve iftarda diyetlerine dikkat etmeleri gerekiyor. Önceden ülser tanısı konmuş ve tedaviyle ülseri iyileşmiş hastaların da oruç tutmasında sakınca yoktur. Ülser kalıcı bir hastalık değildir ve tedavi ile tam düzelme olmaktadır" dedi.
Özgür, Ramazan'da ülser hastalarının ağrı kesici kullanımına da dikkat etmesi gerektiğini belirterek, "Mide için oldukça zararlı olan bu ilaçlar doktor önerisi olmadan kullanılmamalıdır. Bu ilaçların kullanımı oruç sırasında mide kanaması ve delinmesine neden olabilir" diye konuştu.
Karaciğer yağlanmasının, karaciğer hücrelerinde normalden fazla yağ toplanması nedeniyle ortaya çıkan tablo olduğunu ifade eden Özgür, şunları kaydetti:
"Ramazan ayı süresince uzun süre aç kalınmasına rağmen iftarda ve sahurda yenilen yüksek kalorili hamur işleri ve tatlılar nedeniyle kilo kontrolü zorlaşır. Aşırı kalori tüketimi, yanlış ve dengesiz beslenme, yağ ve karbonhidrat tüketimindeki artış, rafine ürünler, doğal olmayan besinler ve hareketsiz yaşamla ortaya çıkan şişmanlık tablosu karaciğer yağlanmasının en sık nedenidir. Şişmanlıkla beraber karaciğerde yağ birikmesi kaçınılmaz olur. Yağ önce karaciğer hücrelerinin içinde birikirken zamanla birikim artmakta ve karaciğerde büyüme söz konusu olmaktadır."
Prof. Dr. Özgür, özellikle kronik karaciğer hastalığı olan insanların oruç tutarken mutlaka hekime başvurması gerektiğini sözlerine ekledi.