Sivas'ta 'Vergi Rekortmenleri Ödül Töreni'

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Sivas Ticaret ve Sanayi Odasınca (TSO) düzenlenen "Vergi Rekortmenleri ve 40| Yılını Doldurmuş Üyelere Ödül Töreni"ne katıldı.

Sivas TSO'nun kuruluşunun 113. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen törende konuşan Eroğlu, Kıbrıs'ın, Türkiye ile sürekli iş birliği içerisinde olduğunu ve ilişkilerini sıcak tuttuğunu belirterek, KKTC'nin ana vatan Türkiyesiz olmayacağını ve yaşayamayacağını söyledi.

Ekonomik anlamda her zaman üretimi teşvik etmeye çalıştıklarını belirten Eroğlu, üretimin olmadığı yerde kalkınmadan bahsetmenin mümkün olmayacağını dile getirdi.
Türkiye ile yapılan ikili anlaşmalardan sonra KKTC'nin yatırıma yöneldiğini ve dışa açılma gayretlerini artırdığını kaydeden Eroğlu, Kıbrıs'ın "ekonomi" kelimesini 1980'li yıllardan sonra telaffuz etmeye başladığını ifade ederek, "Çok şükür bir mesafe katettik, geldiğimiz yer yeterli değil. Yanı başımızda ana vatanımız olmasa, her yıl bütçe hazırlıkları yapılırken ana vatandan takviye verilmese ekonomik olarak ayakta durmamız mümkün değil" diye konuştu.

KKTC'nin turizmde mesafe katettiğini, ülkedeki üniversite sayısının 8'e çıktığını belirten Eroğlu, "Öğrenci sayımız 65 bin, hedefimiz büyüdü ve 100 bin öğrenciden bahsetmeye başladık" dedi.

Ambargolar altında gelişmenin mümkün olmadığına dikkati çeken Eroğlu, "Üretim için teşvik yapıyorsunuz ama eğer ürettiğini pazarlayamazsan ve üretirken harcadığın masrafın ve emeğin karşılığını alamıyorsan gün gelir üretici üretimden kopar. Üretim olmadan da büyüme olmaz, dolayısıyla bunlar birbirine bağlı şeyler" ifadesini kullandı.
Türk halkının KKTC'nin yanında olduğu sürece huzur ve güven içerisinde yaşayacaklarını vurgulayan Derviş Eroğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin Kıbrıs'ta ordusu var. Rumlar diyor ki 'Türkiye'nin bir tek askerinin dahi Kıbrıs'ta kalmasını istemeyiz' ama biz de diyoruz ki bizim olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi Türkiye'nin garantisinin devam etmesi. Şimdi bize diyorlar ki 'Türkiye'den gelenlerin Kıbrıs'ta kalmaması lazım.' Vatandaşlık konusunu masaya getiriyorlar. 'Vatandaş olarak biz sadece Kıbrıs'ta doğup büyüyenleri biliriz. Türkiye'den gelenler maalesef yerleşik' diyorlar. Bizim verdiğimiz cevap çok basit, bizim olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi de Kıbrıs'ta KKTC vatandaşı olan her kim nereden geldiğine bakılmadan bir anlaşma olması için de oy kullanacak ayrıca o anlaşmayla ortaya çıkacak ortaklık devletinin de vatandaşı olacak."
Kıbrıs'ta anlaşmanın sağlanması için yıllardan beri müzakere masasında olduklarını belirten Eroğlu, artık bunun bir sonu olması gerektiğini söyledi.

Eroğlu, yıllardır sabrettiklerini ve müzakere masasında haklılıklarını dünyaya kabul ettirmek için uğraştıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim beklentimiz, Kıbrıs'taki halkın yan yana, barış içerisinde yaşayabilecekleri bir ortaklık devletinin çatısını kurmaktır. Çok fazla bir şey istemiyoruz çünkü bizim zaten devletimiz KKTC var. Kıbrıs Türk Federe Devleti kurduk ama Rumlar federasyona yanaşmadığı için kurduk. Bir avuç Birleşmiş Milletler üyesinin yaptığı ilk iş, KKTC'nin tanınmaması için karar almak ve bunu dünyaya yaymak oldu. Onlar uzlaşmaz, ne için uzlaşmaz çünkü Birleşmiş Milletlerin, Avrupa Birliğinin üyesi. Kendisine 'haksızsın, yanlış yapıyorsun' diyen yok. Türkiye, Avrupa Birliğine yıllardan beri müracaat etti ve kapıda duruyor, bekliyor. Ne diyorlar, 'Kıbrıs sorununu çöz de gel.' Kıbrıs sorununu başlatan kim, Yunanistan ile Kıbrıs'taki Rumlar. Sorunları yaratanlar Avrupa Birliğinde ama KKTC'yi Avrupa Birliğine almıyorlar, adaletsizlik budur aslında."
Güçlü bir Türkiye ile bu gerçeği dünyanın gözüne sokmak istediklerini ifade eden Eroğlu, Türkiye ne kadar güçlü olursa müzakere masasında o kadar güçlü oturacaklarını ve dik duracaklarını belirtti.

Kıbrıs Türkleri olarak, güçlü bir Türkiye istediklerini dile getiren Eroğlu, Türkiye'yi dünya nezdinde herkesin kabul edebileceği bir güç olarak görmek istediklerini söyledi.

Derviş Eroğlu, kalkınan ve büyüyen bir Türkiye'nin içerisinde güçlü bir Sivas temenni etti.

- Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın görüşleri
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise AK Parti iktidarı olarak ülke için çalıştıklarını ve ödülü de milletten aldıklarını belirterek, "Milletimiz bize 'Allah razı olsun' diyorsa bundan büyük ödül yoktur, bundan büyük bir şeref olmaz. Biz onlara sonsuz teşekkür ediyoruz. Eğer bir yerde bu milletin teveccühünü alamazsak kusur millette değil bizdedir" dedi.

AK Parti'nin 2002 yılında iktidara geldiğinde milli gelirin 230 milyar dolar olduğunu, şimdi ise 800 milyar doların üzerine çıktığını belirten Yılmaz, bunun yeterli olmadığını belirtti.

Yılmaz, önünü göremeyen bir Türkiye'den 2023, 2053 ve 2071 hedeflerini koyan bir ülke konumuna gelindiğini ifade ederek, "Bu hedefleri yakalayabilir miyiz, yakalarız. Bunun için eğitim seviyesini yükseltmemiz lazım ve eğitim seviyesini de artırdık" diye konuştu.

Türkiye'nin yabancı yatırımcıya güven verdiğini ve ülkeye yabancı sermayenin geldiğini kaydeden Yılmaz, hükümet olarak enflasyonu düşürdüklerini, IMF'ye olan borcu ödediklerini ve yoksulluğu azalttıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Günlük geliri 4,3 doların altında olanlar yoksul sayılıyor. 2002'de günlük geliri 4,3 doların altında olanlar yüzde 30,3'tü, ülkedeki yoksul sayısı 20 milyondu. Şimdi bu ülkedeki yoksul sayısı 1,7 milyon, oranda yüzde 2,27. Allah nasip ederse günlük geliri 4,3 dolar olanı 2023 hedefimizde sıfırlayacağız. Yapar mıyız, yoksulluğu yüzde 30'dan yüzde 2'lere düşüren yapar. Gelir dağılımı eskiye kıyasla düzeliyor."


- "Milletin öz güvenini kazandık"
Ülkedeki kavgayı azaltmanın yolunun yoksulluğu ortadan kaldırmaktan geçtiğini belirten Yılmaz, AK Parti döneminde bunun başladığını dile getirdi.
Türkiye'de nüfus artmasına rağmen işsizlik oranının düştüğünü vurgulayan Yılmaz, "Hepsinden önemlisi, bu milletin öz güvenini kazandık. Öz güveni kazanmanın ölçüsü, dış politikada bağımsız hareket edebiliyorsanız, birisi ne diyor diye bakmadan doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebiliyorsanız, işte dış politikada bağımsız politika uygulamak budur, Türkiye bunu yapıyor" ifadelerini kullandı.
Yılmaz, dünyada, Türk malının girmediği ülke kalmadığını, borçlu olan bir ülke konumundan borç verebilen duruma gelindiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu ülke, Amerika'dan yardım alıyordu. Şimdi, 'Türkiye dışarıdan yardım alıyor' diyebilen var mı? Dönüşümün en güzel örneği, yardım alan ülkeden yardım eden ülke haline gelmektir. Dünyada en fazla yardım eden 4 grup var. Amerika, İngiltere, Avrupa Birliğinin tamamı ve Türkiye. 2013 yılında 2,5 milyar dolar yardım etmişiz. Bu yardımımıza Suriye'ye yapmış olduğumuz 2,5 milyar dolar dahil değil. Eğer bunları koyarsak herhalde Amerika'dan sonra ikinci geliriz."
Savunma sanayinde üretilmeyen çok istisna kalemler kaldığını belirten Yılmaz, yerli üretim ATAK helikopterinin salı günü Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edileceğini söyledi.

ANKA insansız hava aracını üreten Türkiye'nin bu teknolojiye sahip dünyadaki üç ülkeden biri olduğuna dikkati çeken Yılmaz, Türkiye'nin Altay tankını, milli piyade tüfeğini ve gemisini ürettiğini anımsatan Yılmaz, "Yani milli geminizi üretirseniz işte bu milletin öz güveni gelir. Kendi füzelerimizi, Göktürk uydumuzu ürettik. Artık biz uçak yapacağız dediğimizde de 'yapamazsınız' diyen yok" dedi.

Ödül alan vergi rekortmenlerini ve Sivas TSO'nun 40| yılını dolduran üyelerini tebrik eden Yılmaz, bir ve beraber olunduğunda her engelin aşılabileceğini söyledi.

Konuşmaların ardından, Sivas'taki vergi rekortmenlerine ve 40| yılını dolduran TSO üyelerine plaket verildi.

Törene, Vali Alim Barut, AK Parti Sivas milletvekilleri Ali Turan ve Hilmi Bilgin, CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ve bazı yetkililer katıldı.


Kaynak: AA