Malatya İl Halk Sağlığı Müdürü Doktor Kemal Şener Açıklaması

Malatya İl Halk Sağlığı Müdürü Doktor Kemal Şener, “ İyot yetersizliği hastalıklarından korunmak için, sofralarınızda iyotlu tuz kullanınız” dedi.


1-7 Haziran İyot Yetersizliği Haftası nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, iyotlu tuzun önemini bildiren İl Halk Sağlığı Müdürü Doktor Kemal Şener, "İyot eksikliği önlenebilir zeka geriliğinin en önde gelen nedenlerinden birisidir ve kişiyi anne karnından başlayarak tüm yaşamı boyunca olumsuz olarak etkileyen birçok hastalıklara neden olabilir. İyot, insan vücudunda çok az bulunan, normal büyüme ve gelişme için gerekli temel maddelerden biridir. Tiroid hormonlarının sentezi için insanlarda gerekli temel bir öğedir. İyot yetersizliği Türkiye’de önemli bir sorundur. Yapılan çeşitli araştırmalar ülke düzeyinde guatr oranının yüzde 30 olduğunu göstermiştir. Guatr hastalığında da iyot eksikliği önemli bir yer tutar” ifadelerini kullandı.

“İyot yetersizliğinin en olumsuz ve yıkıcı etkilerinin gözlendiği risk grupları; Doğurganlık çağdaki kadınlar, gebeler, bebekler ve çocuklardır” diyen Şener, açıklamasında şunları belirtti:
“Bebek ve çocuklarda; büyüme ve gelişme geriliği, öğrenme yeteneği ve okul başarısında azalma, zekâ geriliği, cücelik, sağırlık, felçler, doğumsal anomaliler, bebek ve çocuk ölümlerinde artış, kısırlık, gebelerde düşük ve her yaşta guatr, iyot yetersizliğin oluşturduğu önemli sağlık problemlerinden sadece birkaçıdır. Guatr, buzdağının su üstünde kalan kısmıdır. Yukarda belirtilen diğer sorunlar, toplum tarafından iyot yetersizliğine bağlı olarak geliştiği bilinmeyen ya da fark edilmeyen sorunlar olup, buzdağının suyun altında kalan daha büyük kısmında yer almakta ve ciddi tehlike oluşturmaya devam etmektedir. İyotlama işleminin sofra tuzuyla yapılmasının sebebi, sofra tuzu, hem tüm toplumlarda kullanılır, hem iyot ile karıştırma işlemi kolay ve ucuzdur, hem de tuzun renk, tat ve kokusu bu işlem sonunda bozulmaz.

Ülkemizde toplumu iyotlu tuz tüketimi konusunda bilgilendirerek iyot eksikliği hastalıklardan korumak için,1968 yılında başlayan tuzun iyotlanması çalışmaları, 1994 yılında başlayan ulusal “ İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı” ile hız kazanmıştır.1998 yılında Türk Gıda Kodeksinde sofra tuzlarının iyotlu olarak üretilmesi yasal zorunluluk haline getirilmiştir. Programın başladığı 1994 yıllarında evlerde iyotlu tuz kullanım oranı yüzde 20 lerde iken programın etkin bir şekilde yürütülmesi ile 2008 de bu oran yüzde 85 lere ulaşmıştır. İyot canlılar tarafından her gün gıdalarla alınması gereken bir mikro besin öğesidir. Ülkemizde toprak erozyonu, sel baskınları gibi nedenlerle su ve toprakta iyot yeterince bulunmamaktadır. Dolayısıyla da bu topraklarda yetişen besinlerden de vücudun ihtiyacı olan iyot yeteri kadar alınamamaktadır. Günlük tüketilmesi gereken miktarın altında iyot alınması halinde sadece tek bir hastalık değil, bir dizi fonksiyonel ve gelişimsel bozukluklar ortaya çıkmaktadır. İyotlu tuzun iyot içeriğini kaybetmemesi için; serin, kuru ortamlarda, ışık geçirmeyen ağzı kapalı kaplarda saklanmalıdır. Yemeklere konulan tuzdaki iyot pişirilme ile kayba uğradığından yemekle piştikten sonra tuz konulmalıdır.

Unutmayalım ki, iyot yetersizliğinin neden olduğu hastalıkları tedavi etmek hem çok zor hem de pahalıdır. Buna karşılık iyotlu tuz kullanmak hem sağlıklı hem de ucuzdur. Bu nedenle İyodun önemini topluma daha çarpıcı ve etkili yöntemlerle aktarmak, ülkemizde iyotlu tuz kullanımını tüm topluma yaygınlaştırmak, toplum bilinci oluşturmak ve gündeme getirmek amacı ile Haziran ayının ilk haftası “İyot Yetersizliği Hastalıkları Haftası” olarak belirlenmiştir. İyot Yetersizliği Hastalıklarından korunmak için, sofralarınızda iyotlu tuz kullanınız. İl Halk Sağlığı Kurumu olarak halkımızın iyotlu tuzu bilinçli olarak tüketmesi dileğiyle sağlıklı günler dileriz. “
Kaynak: İHA