Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kapusuz Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, “Anayasa Mahkemesi yetki aşımı yapmamalıdır.

Siyasi denge unsuruymuş gibi hareket etmemelidir” dedi.


Kapusuz yaptığı yazılı açıklamada, Balyoz tahliyeleri sonrası belli çevrelerce, Türkiye’de sanki hiç darbe ve darbe girişimi olmamış ve bütün darbeciler masummuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldığını ifade ederek, "Bu algıyı oluşturmaya çalışanlar, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 sonrası 'Genç subaylar rahatsız' haberleri yapan zihniyetin temsilcileridir. Bu algıyı oluşturmaya çalışanlar, Genelkurmay karargahında brifing alma özlemi içinde olup bugün o ortamı bulamayanlardır. Bu algıyı oluşturmaya çalışanlar, 27 Nisan muhtırasını, cumhuriyet mitinglerini ve askerlerin cumhurbaşkanı aday kriteri açıkladığı günleri özlemle arayanlardır. Kimse bu milletin zekasına hakaret etmeye kalkmasın. Bu ülkenin geçmişinde darbeler olduğu gibi darbe girişimleri de olmuştur" dedi.

Kapusuz, AK Parti’nin oluşturduğu demokratik iklim sayesinde bunlarla ilgili yargılamaların yapıldığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Türkiye ilk kez darbeler ve darbe girişimleriyle hesaplaşmıştır. Hükümler verilmiştir, sonrasında Anayasa Mahkemesi yeniden yargılama kararı vermiştir ve süreç hala devam etmektedir. Bütün bu yaşananlardan darbesever çevrelerin bir ders çıkarması gerekmektedir. Türkiye’de darbe yapanlar ya da darbe girişimine kalkanlar er geç hesabını verir. İşte 12 Eylülcülere verilen cezalar ortadadır. Balyoz davasından tahliye olanların 'İntikam' açıklamaları yaparak AK Parti’yi hedefe koymaları ise tam bir aymazlıktır. Biz 2010 referandumunda AYM’ye bireysel başvuru hakkına 'Evet' için kapı kapı dolaşırken Balyozculara yakın çevreler 'Hayır' kampanyası yürütüyordu. Balyozcuların 'Kumpas' iddiasına gelince; o işleri Kılıçdaroğlu’na sormak lazım zira 17 Aralık sürecinde kumpasçıların servis ettiği kasetleri yayınlayan o idi. Sözün özü; Türkiye hem darbecilerden hem de kumpasçılardan mutlak hesap sormalıdır. Bizim nezdimizde ikisi de millete ihanettir.”

ANAYASA MAHKEMESİ YETKİSİNİ AŞIYOR
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını 2010 referandumunda AK Parti olarak millete sunduklarını hatırlatan Kapusuz şöyle devam etti:
“Milletimiz de CHP ve diğer muhalefetin 'Hayır' kampanyasına karşı bu referanduma evet dedi.

Anayasa Mahkemesi'ne böyle bir başvuru hakkı getirmemizdeki gaye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden önce bir başvuru mekanizması getirerek AİHM’ye giden dava sayısını azaltmak ve bireysel hak ihlallerinin önüne geçmek idi. Fakat görülüyor ki Anayasa Mahkemesi bu yetki kapsamında adeta temyiz mahkemesi yani Yargıtay gibi hareket etmektedir. Anayasa Mahkemesi tüm davaları karara bağlayan bir temyiz mahkemesi değildir. Anayasa Mahkemesi; 1.Derece Mahkemelerin verdiği her kararı ortadan kaldırarak, Yargıtay ve Danıştay’ı anlamsızlaştırmaya çalışarak Türk hukuk sisteminde yanlış bir kapı açmaktadır. Anayasa Mahkemesi yetki aşımı yapmamalıdır. Siyasi denge unsuruymuş gibi hareket etmemelidir. Anayasa Mahkemesi’nin adı 'Denge mahkemesi' değildir. Anayasa Mahkemesi birtakım siyasi kararlara imza atarak siyasi denge oluşturmaya çalışmamalıdır. Son süreçte Anayasa Mahkemesi davaları usulden inceliyormuş gibi yaparak esası değiştirmeye yönelik kararlar vermektedir.”
Kaynak: İHA