Bilimsel Eğitimler Türk Dağcılarını 'Marka' Yaptı
Türkiye Dağcılık Federasyonu (TDF) Başkanı Alaattin Karaca, Türkiye'de dağcılığın hızlı bir gelişim içinde olduğunu, verdikleri bilimsel eğitimlerle Türk dağcılarının dünyada marka haline gelmeye başladığını söyledi.
Karaca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 yıl öncesine kadar Türkiye'de 25 ilde aktif dağcılık yapılırken, günümüzde 79 ilde bu sporda aktiviteler düzenlediğini ve lisanslı sporcu sayısının da 919'dan 34 bin 862'ye ulaştığını vurguladı.
Federasyonun artık spor tırmanış, dağ kayağı ve alpinizmde de faaliyet gösterdiğini ifade eden Karaca, branş arttıkça dağcılık sporunu yapan insan sayısında da artış olduğunu, özellikle gençlerin üniversitelerde dağcılık kulüpleri kurarak bu spora ilgi göstermeye başladığını belirtti.
- "Artık dağlara hazine aramaya gitmediğimizi herkes biliyor"
Bu gelişimle birlikte dağcılık sporunun da artık dünya kriterlerine göre yapılmaya başlandığını dile getiren Karaca, şunları kaydetti:
"İnsanlar önceki yıllarda 'neden dağlara gidiyorsunuz, hazine mi arıyorsunuz?' diye sorarlardı. Artık dağlara hazine aramaya gitmediğimizi herkes biliyor. İnsanlar kendileri dağlara çıktığı gibi çocuklarının da dağcı olmasını teşvik ediyor. Geçmişte dağcılık eğitimi usta-çırak ilişkisi içinde yapılıyordu, günümüzde ise yönetmelik ve talimatlarla, üniversitelerin beden eğitimi ve spor yüksek okullarındaki derslerin aynısı veya devamı niteliğinde eğitimler veriliyor. Bu da Türk dağcısının yeteneğini artırarak, Everest'e bile tırmanabilmesini sağladı. Federasyonun eğitim talimatı, eğitim yönetmelikleri, hakem talimatı var. 11 talimat ve yönetmelik çerçevesinde eğitimler veriliyor."
Eğitimlerin yaz ve kış eğitimleri olarak, iki başlık altında toplandığını ifade eden Karaca, yaz eğitimleri kapsamında, yaz temel, yaz gelişim, ileri seviye dağ kayağı, yaz arama kurtarma, kış eğitimleri kapsamında ise kış temel, kış gelişim ve ileri seviye kar buz eğitimleri, kış arama kurtarma konularında eğitimler verildiğini kaydetti.
Bir haftalık eğitimlerden geçen dağcıların daha sonra sınava tabi tutulduğunu anlatan Karaca, "Sınavda 50'nin üzerinde puan alarak başarılı olan dağcılar bir üst eğitimi almaya hak kazanıyor. Yeterli puan alamayan dağcılar ise bir yıl sonra aynı eğitimi tekrar almak zorunda kalıyor. Bilimsel eğitimlerle dağcı yetiştiriyoruz. Artık usta çırak ilişkisi geride kaldı. Türkiye'de dağcılığı artık bilimsel yöntemlerle yapıyoruz" şeklinde konuştu.
- Türk dağcıları dünyada marka haline geldi
Türk dağcılarının dünyada saygın bir yeri olduğunu ve marka haline geldiğini belirten Karaca, TDF'nin Dünya Dağcılık Birliği'nin saygın üyelerinden birisi olduğunu, Balkan Ülkeleri Federasyonu ve Uluslararası Spor Tırmanış Federasyonu'nun (IFSC) kurucu üyeleri arasında yer aldığını söyledi.
Federasyon olarak dağcılık sporuna gösterdikleri ilgi ve bu alanda verdikleri eğitimin Türk dağcılarını dünyada saygın bir yere taşıdığını ifade eden Karaca, "Geçmişte dağcılarımız bilgi donanım ve tecrübeleri olmadığı için Everest gibi yüksek dağlara tırmanmaya cesaret edemezlerdi. Ama artık Türk dağcılar, dünyanın her yerindeki dağlara tırmanış yapabiliyor. Bu, verilen bilimsel, profesyonel eğitimlerin sonucunda oluşmuştur" diye konuştu.
Kaynak: AA
Federasyonun artık spor tırmanış, dağ kayağı ve alpinizmde de faaliyet gösterdiğini ifade eden Karaca, branş arttıkça dağcılık sporunu yapan insan sayısında da artış olduğunu, özellikle gençlerin üniversitelerde dağcılık kulüpleri kurarak bu spora ilgi göstermeye başladığını belirtti.
- "Artık dağlara hazine aramaya gitmediğimizi herkes biliyor"
Bu gelişimle birlikte dağcılık sporunun da artık dünya kriterlerine göre yapılmaya başlandığını dile getiren Karaca, şunları kaydetti:
"İnsanlar önceki yıllarda 'neden dağlara gidiyorsunuz, hazine mi arıyorsunuz?' diye sorarlardı. Artık dağlara hazine aramaya gitmediğimizi herkes biliyor. İnsanlar kendileri dağlara çıktığı gibi çocuklarının da dağcı olmasını teşvik ediyor. Geçmişte dağcılık eğitimi usta-çırak ilişkisi içinde yapılıyordu, günümüzde ise yönetmelik ve talimatlarla, üniversitelerin beden eğitimi ve spor yüksek okullarındaki derslerin aynısı veya devamı niteliğinde eğitimler veriliyor. Bu da Türk dağcısının yeteneğini artırarak, Everest'e bile tırmanabilmesini sağladı. Federasyonun eğitim talimatı, eğitim yönetmelikleri, hakem talimatı var. 11 talimat ve yönetmelik çerçevesinde eğitimler veriliyor."
Eğitimlerin yaz ve kış eğitimleri olarak, iki başlık altında toplandığını ifade eden Karaca, yaz eğitimleri kapsamında, yaz temel, yaz gelişim, ileri seviye dağ kayağı, yaz arama kurtarma, kış eğitimleri kapsamında ise kış temel, kış gelişim ve ileri seviye kar buz eğitimleri, kış arama kurtarma konularında eğitimler verildiğini kaydetti.
Bir haftalık eğitimlerden geçen dağcıların daha sonra sınava tabi tutulduğunu anlatan Karaca, "Sınavda 50'nin üzerinde puan alarak başarılı olan dağcılar bir üst eğitimi almaya hak kazanıyor. Yeterli puan alamayan dağcılar ise bir yıl sonra aynı eğitimi tekrar almak zorunda kalıyor. Bilimsel eğitimlerle dağcı yetiştiriyoruz. Artık usta çırak ilişkisi geride kaldı. Türkiye'de dağcılığı artık bilimsel yöntemlerle yapıyoruz" şeklinde konuştu.
- Türk dağcıları dünyada marka haline geldi
Türk dağcılarının dünyada saygın bir yeri olduğunu ve marka haline geldiğini belirten Karaca, TDF'nin Dünya Dağcılık Birliği'nin saygın üyelerinden birisi olduğunu, Balkan Ülkeleri Federasyonu ve Uluslararası Spor Tırmanış Federasyonu'nun (IFSC) kurucu üyeleri arasında yer aldığını söyledi.
Federasyon olarak dağcılık sporuna gösterdikleri ilgi ve bu alanda verdikleri eğitimin Türk dağcılarını dünyada saygın bir yere taşıdığını ifade eden Karaca, "Geçmişte dağcılarımız bilgi donanım ve tecrübeleri olmadığı için Everest gibi yüksek dağlara tırmanmaya cesaret edemezlerdi. Ama artık Türk dağcılar, dünyanın her yerindeki dağlara tırmanış yapabiliyor. Bu, verilen bilimsel, profesyonel eğitimlerin sonucunda oluşmuştur" diye konuştu.