Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik'ten 'çatı Aday'Değerlendirmesi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli'nin liderlikleri sorgulanacağı için kendi partilerinden aday gösteremediklerini söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 24 TV'de, CHP ve MHP'nin çatı adayı olarak açıklanan İslam Konferansı Örgütü eski Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığını değerlendirdi.
CHP ve MHP'nin adayının hayırlı olmasını dileyen Çelik, "Tabii CHP ve MHP'nin kimi aday göstereceğine biz değil kendileri karar verecekler. Muhalefet partileri bir aday üzerinde uzlaştıklarını söylüyorlar ancak sizin kimi aday göstereceğinden çok halkın kime teveccüh göstereceği çok önemlidir. Türkiye'de her zaman tavan ile taban aynı şeyi söylemiyor" dedi.
CHP'li Hamzaçebi'nin geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında 'Bizim öncelikle üzerinde uzlaştığımız şey Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmaması' dediğini hatırlatan Çelik, "Ben genel merkezde yaptığım toplantıda bunu bir Karadeniz fıkrasıyla karşıladım. Temel'le Dursun birbirinin düşmanı. İkisi de suç işleyip hapse girmiş ve ikisi de idama mahkum olmuş. İkisine de son arzuları sorulmuş. Önce temele sormuşlar. Temel boynunu bükmüş ve 'Anamı görmek istiyorum' demiş. Sonra Dursun'a sormuşlar. Dursun, Temelin gözlerin kim dolu bir şekilde bakarak, 'Temelin anasını görmek istiyorum' demiş" diye konuştu.
Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: "CHP bir CHP'liyi aday gösteremiyor. MHP de bir MHP'liyi. Bunun temel sebebi şu. Kılıçdaroğlu şunu biliyor. CHP'den CHP'li birini aday gösterirse ve seçimlerde ondan fazla oy alırsa hali nice olur. Seçilmeyeceği kesin. 'Benim buradaki liderliğim sorgulanırsa' diyor. Sayın Bahçeli'nin de aynı endişeleri var. Ben de biliyorum ki MHP içerisinde kimi isimler ondan daha çok prim yapar. Bir kere ben sayın İhsanoğlu'nun şahsiyetiyle, geçmişte yaptığı görevlerle, ne kadar isabetli olup olmadığıyla ilgili şu anda bir şey söylemiyorum. Şunun için söylemiyorum, henüz adaylığı kesinleşmedi. Adaylığı kesinleştikten ve meydanlara çıktıktan sonra halk bakacak ve kararını verecek. O zaman elbette bizim de söyleyeceklerimiz olacak. Kendisiyle konuşmadan iki liderin çıkıp onu aday göstermesi söz konusu olamaz. Bu bilinen birşey zaten. Ama ben prensipler bazında şunları söylemek istiyorum. Bir kere Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve onların yardımcıları sürekli şu tezi işlediler 'Siyasetçi Cumhurbaşkanı adayı olmasın' dediler. Ben hayretler içerisindeyim bu siyaset o kadar kötü birşeyse niçin yapıyorlar bu siyaseti? Bu arkadaşlar bir bütün olarak siyaset kurumunu ve kendilerini aşağıladıklarının farkında değiller. Hele hele Cumhurbaşkanı halk tarafından seçildikten sonra Türkiye'deki en yüksek düzeyli makam olacak. Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı makamı birileri tarafından hep özellikle milli iradeye ayar çekilen bir makam olarak görülmüştür".
ATATÜRK, İNÖNÜ, ÖZAL, BAYAR VE DEMİREL HATTA SAYIN GÜL DE SİYASETÇİYDİ
İnsanların mesleğiyle ilgilenmediğini belirten Çelik, "Asker de olur, Hakim de olur, savcı da olur, mühendis de olur, herkes olur.. Atatürk, evet generaldi ama Atatürk CHP'nin kurucusuydu.. Atatürk bir siyasetçiydi ve birinci Cumhurbaşkanıydı. İsmet Paşa siyasetçiydi ve ikinci Cumhurbaşkanıydı.. Celal Bayar, Demokrat Parti'nin kurucusuydu. Sayın merhum Özal, bir siyasetçiydi. Demirel bir siyasetçiydi. Sayın Gül de bir siyasetçiydi.. Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk ve Kenan Evren gibi isimler de askerdi. Siyasetten gelen insanlar değillerdi. Ya darbeyle ya da başka bir şekilde o günkü derin devletin itmesiyle iktidara gelmişlerdi. O günkü anlayış 'Devletin milleti' anlayışıydı. Millet, Devlete aitti. Yeni Türkiye'de bu yok. Biz o anlayışı elimizin tersiyle bir kenara ittik ve dedik ki, "Hayır! Milletin devleti var! Devlet, millet için var. Devletin varlık sebebi milletin refah seviyesini en üst seviyeye çıkarmak, güvenliklerini sağlamak, onlara adalet dağıtmaktır. CHP ve MHP eski Türkiye anlayışına sahip partilerdir. Esasen Halkçılarla Irkçıların ittifakı bugün başlayan birşey değil. 1960 darbesini bu zihniyetler beraber yaptılar biliyorsunuz. 2010 referandumunda CHP hayır cephesindeydi değil mi? Sayın Kılıçdaroğlu meydanlara düştü ve vatandaşlardan referandumda hayır oyu kullanmasını istedi. MHP'de aynı şeyi yaptı. Ondan önceki seçimde de CHP+MHP+DSP %42.7 ediyorlardı. Ancak referandumda AK Parti'nin tezini vatandaşların yüzde 58'i destekledi. Bu arada BDP'de vatandaşa boykot çağrısı yaparak 'oy kullanmayın' dedi hatırlayın" dedi.
Çelik, İhsanoğlu isminin CHP tabanında soruna sebep olacağını belirterek, "Bakın biz bazı solcu arkadaşlarımızı aday gösterdik. Bu mantığa göre CHP'lilerin oy vermesini beklersiniz değil mi? Verdiler mi? Hayır. Kendi hayal dünyalarında bir isim bulamadılar ve gidip Ekmeleddin İhsanoğlu'nu buldular. Ama halkta karşılık bulur mu? Muhafazakar dünyadan medet ummaları, oradan birilerine sarılmaları onları kurtarmayacak" dedi.