Tema Nevşehir Temsilcisi Orhan Çalık Açıklaması
TEMA Nevşehir İl Temsilcisi Orhan Çalık, toprağın her ne kadar cansız ve basit bir varlık gibi görünsede insanlar için hayati önem taşıdığını söyledi.
Çalık, 11-17 Haziran tarihleri arasında kutlanan Toprak Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, toprağın cansız, katı ve basit bir varlık gibi görünse de, tüm canlıların hayat kaynağı olduğunu ifade etti.
Göründüğü gibi cansız bir varlık olmayıp, santimetrekaresinde 1,5 ila 2 milyar mikroorganizmanın yaşadığı ve bu mikroorganizmaların sayesinde gıda maddelerinin elde edildiği toprağın, toprak vasfını 200 yıl içinde tamamladığını vurgulayan Çalık: “Toprağı toprak yapan bu mikroorganizmalar, toprağın üstünde 5 cm.'lik bölgede yaşamaktadırlar. O nedenle toprağın yüzeyi çok çok kıymetli bir bölgedir. Topraktan elde ettiğimiz hububatlar, sebzeler ve meyveler; bu mikroorganizmalar sayesinde organik olmaktadırlar. Bu mikroorganizmalar; hem toprakta yetişen bitkilerin bünyesine girerek onları zararlı mikroorganizmalardan koruyup, sağlıklı ve lezzetli olmalarını sağlarlar, hem de bu yiyeceklerle bizim vücudumuza girerek bağışıklık sisteminin oluşmasını sağlayarak bize sağlıklı bir hayat sunarlar” dedi.
Toprağın ilk 5 cm.'lik yüzeyinde yaşayan mikroorganizmaların; anızların yakılması ile yok olduklarını ve toprakta milyarlarca çeşiti bulunan bu mikroorganizmaların tekrar toprağa kavuşmasının ancak 200 senede gerçekleştiğini kaydeden Çalık, toprakta yaşayan bu mikroorganizmaların toprağa dağılımının; özellikle hayvanlar ve göçmen kuşlar tarafından yapıldığını ve özellikle otobur hayvanların; bir bölgeden otlayarak aldıkları mikroorganizmaları, diğer bölgelere dışkıları ile yaydıklarını anlattı.Çalık sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu mikroorganizmaların asli görevleri; toprağı solucanlar gibi işleyerek, toprağa azot, fosfat gibi doğal mineral ve vitaminleri verirler. Bu canlılar toprağın ilk 5 santiminde yaşadıkları için, toprağın yüzeyi çok kıymetlidir.Seller toprağın yüzeyini götürerek, yangınlar da toprağın yüzeyini yakarak toprağı erozyona uğratırlar. Ve toprak toprak olmaktan çıkarak cansız ve faydasız bir varlığa dönüştüğü gibi, zararlı mikroorganizmaların çoğalması ile kanser üretmeye başlarlar. İşte bu durum farkında olmadığımız bir felakete dönüşmektedir. İşte bizim erozyonla mücadelemizde bu kadar hassas olmamızın nedeni budur. Bu nedenledir ki, Ulu önder Atatürk'ün dediği gibi, ?toprak kutsaldır, kaderine terkedilemez? sözü bizler için çok anlamlıdır.”